07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Cumartesi 29 Nisan 2017 Kültür ve Turizm Bakanlığı teşekkür eder Kültür ve Turizm Bakanlığı dünkü The New York Times gazetesine tam sayfa bir ilan vererek Anadolu’ya ait kültür varlıklarının gerçek topraklarına dönmesine destek veren tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür etti. “Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Açık Mektup” başlığını taşıyan ilanda Dallas Sanat Müzesi’ne Orfeus Mozaiği’ni, Boston Güzel Sanatlar Müzesi’ne ise Yorgun Herkül’ün parçalarını geri verdikleri için teşekkür eden bakanlık özel koleksiyonerlere, müzayede evlerine ve üniversitelere de teşekkür etti. EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: EMİNE BİLGET [email protected] 15 TRT’NİN YASAKLADIĞI ‘Liste kabarık...’ERDALERZİNCAN: Halk müziğinin güçlü isimlerinden Sabahat Akkiraz’dan sonra bir başka Türk halk müziği sanatçısı Erdal Erzincan da TRT’nin yasaklı isimleri arasına girdi. Bu kararı sosyal medya hesabı üzerinden “TRT’den bana bir yasak gelmiş. Eğer doğru ise buna hayır demezem!” mesajıyla duyuran sanatçı, gazetemize yaptığı açıklamada, TRT’den aranıp gelecek hafta yapılması planlanan canlı yayın programının iptal edildiğinin bildirildiğini söyledi. Erzincan, iptal kararı gerekçesinin 16 Nisan referandumu için sürdürülen hayır kampanyalarına destek vermesi olarak gösterildiğini belirtti. Sanatçının verdiği bilgiye göre, Erzincan ve Akkiraz yalnız değil, “hayırcı sanatçılar”ın yer aldığı “kabarık bir liste” var. Erzincan, bu listenin birkaç gün içerisinde netleşeceğini söylüyor. Tüm hayırcıları ilgilendiriyor Erzincan sözlerine şunları ekliyor: “TRT’yi her zaman bizim televizyon kanalımız olarak gördüm. Ama şimdi ne yazık ki AKP’nin televizyonu durumuna dönüşmüş durumda. Bu çok acı bir şey. Bana yapılan sansür sadece beni bağlamadığı için kamuoyuyla paylaşma gereği duydum. Çünkü bu tüm ‘hayır’ diyenleri ilgilendiren bir mesele.” CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ise Erdal Erzincan’a yönelik sansürü eleştirerek, “Erzincan ve Akkiraz üzerinden sanatçılara gözdağı mesajı veriyorlar. Sizin sansürünüz vız gelir tırıs gider... Halkın türkülerini susturamazsınız; sansürünüzün yarattığı karanlıkta kaybolur tarihin çöplüğüne karışırsınız” açıklamasında bulundu. l Kültür Servisi ‘Seni yeneceğim İstanbul...’ Şenay Aydemir’in “100 Sinema Klişesi” kitabı türlerine göre film klişelerinin yanı sıra yönetmen, oyuncu, seyirci ve eleştirmen klişelerini de listeliyor Evrensel, Referans ve Radikal’deki yazılarından tanıdığımız gaze sinema klişelerinden biri olduğunu bilerek yola çıkan Aydemir bu kitapta, türlerine göre teci ve film eleştirmeni Şe ayrılmış film klişelerinin ya nay Aydemir, ilk kitabı “Orga nı sıra yönetmen, oyuncu, se nik Bozukluk / 21. Yüzyılda Tembellik Hakkı”nı geçen yıl Can Yayınları’ndan çıkartmış EZGİ ATABİLEN yirci ve eleştirmen klişelerini de listeliyor. Kitabın özelliği ve de güzelliği; “kötü kalpli tı. Ağaçkakan Yayınları’ndan ise “100 sarışın” ya da “mavi kablo mu, kırmı Sinema Klişesi” isimli ikinci kitabı zı kablo mu...” gibi çok sık karşılaştı çıktı. Film klişeleri hazırlamanın da ğımız film klişelerini bir araya getirir ken, derli toplu bir liste sunmasında. Yanı sıra onlarca filmde gördüğümüz bu klişelerin hangi filmlerden çıktığını ve hangilerinde kullanıldığının dökümünü yapıyor olmasında. Üstelik bunu okuyanı sıkça güldürecek eğlenceli ve sürükleyici bir dille yazmasında... ‘Sansür’ün de klişeleştiği gerçeğini somut şekilde önümüze koyan kitaptan yaptığımız birkaç klişeyi ‘tadımlık’ olsun diye sunuyoruz... TÜRK FİLMLERİ l Haydarpaşa Garı: “Yeşilçam filmlerine mal edilen ‘İstanbul, ya sen beni yeneceksin ya da ben seni,’ repliği, bir klişeden çok daha fazlasını ifade eder. Bu ifadeye anlam katan şey, Haydarpaşa Garı’nın önünden İstanbul’a bakıp söylenmiş olmasıdır. Bugün kaybolmakta olan “siluet”tir Anadolu’dan kopup gelenlerin ilk gördüğü.” ROMANTİK KOMEDİ l Kadının sabah yataktan çıktıktan sonra erkeğin gömleğini giymesi: “Hangi filmde, nerede başladı bilinmez ama sadece sinemada değil, popüler kültürde de önemli bir hadisedir. Birçok Hollywood oyuncusu böyle pozlar vermiştir mesela. Filmlerdeki erkek gömleği klişesinin tetikleyicisi Audrey Hepburn olabilir. Çünkü kendisinin bu pozu vererek sinemaya taptaze bir klişe kazandırmış olma ihtimali yüksektir.” KORKU FİLMLERİ l Kötü adamın alaycı alkışı: “Çok sık karşılaştığımız bir klişe değildir ama etkilidir. Özellikle iyi bir oyuncu ve film içinde kullanıldığında akıllara kazınan sahnelerden birisidir ve yıllarca unutulmaz. Bir tek örnek vermek bile yeterli olacaktır aslında. Christopher Nolan’ın ilkini güzel çektiği, ikincisi ile sinema tarihine önemli bir eser bıraktığı, üçüncüsü ile yaptığı bütün işi berbat ettiği Batman serisinin Joker’i örneğin.” AKSİYON/BİLİMKURGU l Kolayca çökertilebilen sistem güvenlikleri: “Bilimkurguaksiyon filmlerinin çoğunda “rakip” ya da “düşman” güçlerinin çok güçlü bir savunma sistemi vardır. Ya da artık hangi yasadışı programı işletiyorlarsa, onun verilerine ulaşmak dünyanın en zor işidir. Ama esas kahramanımız için bu meseleleri halletmek neredeyse bir internet kafedeki bilgisayara ulaşmakla eş değerdir.” YÖNETMEN OYUNCU KLİŞELERİ l Biz çekerken çok eğlendik...: “... ‘Bir komedi filmi çekelim de iki milyon seyirci gelsin,’ motivasyonuyla sete giren arkadaşlar, kameraları gördüklerinde en çok bu klişeyi kullanırlar: ‘Biz çok eğlendik, umarız seyirciler de eğlenir.’ Sanki siz eğlenmeseniz seyirci eğlenmeyecek. Ya da siz çok eğlendiniz diye film de öyle olacak.” ELEŞTİRMEN KLİŞELERİ l Sevmediği fil mi ödüllü diye öv mek zorunda kalan eleştirmen: “Sanat sineması seyircisi bir filmi ne kadar anla mazsa o film o kadar iyidir. Eleştirmen ise bir filmi anlamadıysa ayvayı yemiş demektir. Çünkü o film ke Şenay Aydemir sin iyidir ve eleştirmenin neden iyi olduğunu yazması gerekir.” Irkçılığa karşı şiir! Bu yıl “Irkçılığa ve Yabancı Düşmanlığa Karşı Şiir” başlığı altında düzenlenen Beşiktaş 2. Uluslararası Bahar ve Şiir Festivali, 30’u Nisan Pazar günü başlayacak. 3 Mayıs’a kadar sürecek festival bu yıl 11 ülkeden 30 aşkın şaire ev sahipliği yapacak. Festivale ülkemizden ve İtalya, Letonya, Romanya, Moldova, Danimarka, Suriye, Irak, Japonya, İrlanda, Suudi Arabistan’dan katılacak şairler, üç gün boyunca farklı mekânlarda şiir severlerle buluşacak. Festivalde şairlerin yanı sıra Gülsin Onay, Vedat Sakman, Tuna Kiremitçi, Haluk Çetin gibi müzisyenler de izleyiciyle buluşacaklar. Festivalin açılış gününün geleneksel adresi yine Abbasağa Parkı olacak. Şiir etkinliklerinin yapılacağı diğer mekânlar Akaretler Şairler Sofası Parkı ve Mercure Otel. Festivale katılacak şair ve müzisyenler ise şöyle: Cengiz Bektaş, Ülkü Tamer, Bianchi Vincenzo, Uldis Berzinç, Ahmet Telli, Gülseli İnal, Ion Deaconescu, Nicolae Dabija, Ayten Mutlu, Erdal Alova, Âba Müslim Çelik, Turgay Fişekçi, Yusuf Alper, Metin Celal, Altay Öktem, Hülya Deniz Ünal, Hael Srour, Kate Newmann, Arai Takako, Amal Al Jubouri, Emel İrtem, Gökçenur Ç., Yaprak Öz, Cindy Lynn Brown, Efe Duyan, Neslihan Yalman, Gonca Özmen, Francesca Cricelli, Ahmed Jundi, Kaan Koç ve Mahmoud Al Taweel. Şevki Bey şarkılarıyla anıldı İshakoğlu Musiki Derneği, Büyükçekmece AKM’de Şevki Bey Konseri düzenledi. Kadir İshakoğlu yönetimindeki dernek üyeleri solo ve koro halinde, Şevki Bey’in ölümsüz eserlerini seslendirdi. Musiki severlere müzik ziyafeti vererek keyif dolu bir akşam yaşatan konserin sonunda seyirciler, dernek üyelerini ayakta alkışladı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle