02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 28 Nisan 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET Hakaretler aklandı haber 5 RTÜK, ‘Hayırcı’lara edilen küfürleri ‘seçim yayını’ olarak değerlendirip cezalandırma yetkisi elinden alınan YSK’ye gönderirken, ‘Hayır’cıların yayınlarını incelemeye aldı OHAL KHK’si ile YSK’nin, seçim dönemlerinde eşitlik ilkesine aykırı ya lık ilkesinin ihlaline ceza yetkisini sıfırlamasının ardından RTÜK’te farklı planlar yapıldığı yın yapan özel radyo ve televiz öğrenildi. Edinilen bilgiye göre yonları cezalandırma yetkisi iki TV kanalındaki iki program nin elinden alınmasının ardından RTÜK’ün, yandaş yayınların SİNAN TARTANOĞLU ile ilgili RTÜK Hukuk Müşavirliği çelişkili görüş bildirdi. bu kapsamda ceza sahasının dı Buna göre Uzay Haber TV’de şına çıkması için için hazırlık yaptığı Erdal Şimşek’in, CHP’li bir milletveki öğrenildi. A Haber, TGRT Haber, Uzay li için “... ahlaksız; onu görmeye giden, Haber, Kanal A ve 24 kanallarında re onu alkışlayanlara ne demeli. Ahlak ferandum döneminde canlı yayınlarda sızlar koalisyonu diyorum ben. O ka ‘Hayırcı’lara edilen tüm küfür ve ha dınlar, onu alkışlamaya giden kadınlar, karetler AKP ve MHP’li üyelerin koa evli olduğu kocasını aldatan kadından lisyonu ile ‘seçim yayını’ olarak değer daha aşağılıktır. Trakyalı dün gitti, bir lendirildi ve yaptırımsız bırakıldı. ırz düşmanıyla bir namussuzu alkışla Hükümetin referandum öncesinde dı” ifadelerini kullandı. RTÜK Hukuk KHK ile seçim yayınlarında tarafsız Müşavirliği’nin yayının, seçime yöne lik yayın ihlali olduğu yönünde görüş bildirdiği, raporun YSK’ye gönderilmesini isteyerek, kanalı olası bir cezadan kurtardığı ifade edildi. Ayrıca Akit TV’de CHP’li bir milletvekili için “CHP’li ajan, bezli donla gezen”; TGRT Haber’de bir gazeteci için “FETÖ’nün köpeğidir, tutuklanacaktır”; Beyaz TV’de “Ne avukatı ne yargısı. Bunlara yargı margı yok. Su vermeyeceksin bunlara”; A Haber’de CHP’li bir milletvekili için “alçaktır, yalancıdır”; Beyaz TV’de CHP’liler için “Esed’in altına yattın”, “Eli kanlı CHP”, “Hayır diyenler şeytan, evet diyenler melek” sözlerini içeren yayınların tamamı seçim yayınları kapsamında değerlendirilerek KHK ile ilişkilen dirildi ve yaptırımsız bırakıldı. Ancak müşavirlik, yine referandum öncesi yapılan başka bir yayın için, benzer yorumu yapmadı. CHP Konya Milletvekili’nin Halk TV’de yayımlanan Halk Arenası adlı programda yaptığı “Diyelim ki ‘evet’ çıktı, sizi İzmir’e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de bütün emperyalistleri de yine İzmir’den denize dökeriz” ifadelerini içeren açıklama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümetin büyük tepkisini çekti. RTÜK Hukuk Müşavirliği de yayının izleme ve değerlendirme kapsamına alınması yani dosyanın YSK’ye gönderilmemesi yönünde görüş bildirdi. l ANKARA ‘AİHM ayrı, AKPM ayrı’ CHP’li Tezcan, AKPM’de AKP’yle birlikte hareket etmelerinin siyasi, referandum sonuçlarını AİHM’ye taşımalarının ise hukuki bir durum olduğunu anlattı İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde (AKPM) Türkiye’nin yeniden denetleme sürecine alınmasına karşı çıkarken, AİHM’ye başvurmalarına ilişkin eleştirilere, “Bu siyasi değil, hukuki bir alandır ve ikisi birbirinden farklıdır. TBMM, AİHM’nin yargı yetkisini kabul etti. Meclis’in onayladığı bir mahkemeye gitmekten daha doğal bir durum olamaz. Bu haktan öte bir görevdir” yanıtını verdi. CHP’nin hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, partisinin AKPM’deki tutumuyla, AİHM’ye başvurmasının “çelişki” olduğu yönündeki eleştirilerle ilgili Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. ‘Evet de lekelendi’ 49 milyon seçmenin oyunu koruma peşinde olduklarını söyleyen Tezcan, “Seçime gölge düşmeseydi, yine ‘evet’ çıkabilirdi ancak şimdi ‘evet’ diyenlerin de oyları lekelendi, tartışma konusu oldu” dedi. Bu mücadelenin verilmesi gerektiğinin önemini vurgulayan Tezcan, “Bu referandum gayrimeşrudur ama AYM hukuk yolunu kapadı” dedi. AYM’nin, anayasanın 79. maddesini gerekçe göstererek 2015’te “YSK kararlarına karşı bireysel başvuruları inceleme yetkim yok” dediğini belirten Tezcan, AYM’nin bu kadar net içtihatları varken, başvurunun anlamı olmayacağını, vakit kaybı olacağını söyledi. Tezcan, AİHM’nin de bu kapsamda bir değerlendime yapacağını değerlendirdiklerini belirtti. Tezcan, “Asıl hükmü yine halk verecektir, ancak hukuki mücadele yapılmalıdır” diye konuştu. AKPM’de AKP ile birlikte ‘Hayır’ oyu kullanırken AİHM’ye gidilmesi yönündeki eleştirilere, “Bu siyasi değil, hukuki bir alan olduğu için ikisi birbirinden farklıdır. TBMM, AİHM’nin yargı yetkisini kabul etti, bunu Meclis onayladı. Meclis’in onayladığı bir mahkemeye gitmekten daha doğal bir durum olamaz. Bu haktan öte bir görevdir. Mahkemenin meşruiyetle ilgili hukuki olmayan bu durumu tespit etmesi lazım” dedi. AİHM’ye başvurunun ardından siyasi mücadelenin sürdürüleceğini dile getiren Tezcan, “CHP’nin hedefi ilk seçimlerde parlamenter demokrasiyi kuracak bir Meclis çoğunluğuna sahip olmak” ifadelerini kullandı. Başbakan Yıldırım’ın “uzlaşma” ifadelesini değerlendiren Tezcan, “Bize bir teklif gelmedi, gelirse bakıp değerlendireceğiz. Ama bu meşru olmayan bir değişiklik. Bu çerçevede bu yapıya meşruiyet kazandıracak adımları atmamaya özen göstereceğiz” diye konuştu. l ANKARA Kılıçdaroğlu’ndan Teziç ailesine ziyaret CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaşamını yitiren eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in İstanbul Yeşilköy’de yaşayan ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Erdoğan Teziç hocamız anayasa hukukuna büyük katkılar yapmış değerli bir bilim insanıydı. Vefatı gerçekten de Türkiye için büyük bir kayıp. Mütevazılığını gayet iyi biliyorum. Bilim insanlığı çok ama çok değerli. Sadece Türkiye’de değil dünyada da bilinen bir isimdi. Allah rahmet eylesin.. Ailesine başsağlığı dileklerinde bulundum” dedi. Kurt ailesine telefon Kılıçdaroğlu ayrıca Okmeydanı Cemevi’nde polis tarafından vurularak yaşamını yitiren Uğur Kurt’un babası Kemal ve annesi Gülnaz Kurt’u davanın bitmesi nedeniyle arayarak sürecin takipçisi olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Uğur’un öldürülmesine de yok denilecek bir ce zanın verilerek davanın kapatılmaya çalışılmasına da üzüldük. Süreci takip ediyoruz” dedi. Baba Kurt ise Kılıçdaroğlu’na duyarlılığından dolayı teşekkür ederek “Biz adalet istiyoruz, adalet yok” yanıtını verdi. Uğur Kurt’un annesi Gülünaz Kurt ise CHP’li vekillerin ziyareti sırasında “Adalet Sarayı’nın önünde adalet terazisi var ama adalet yok” diye konuştu. CHP’li vekiller Uğur Kurt’un öldürüldüğü Okmeydanı Cemevi’ni de ziyaret etti. l İSTANBUL/Cumhuriyet CHP’ye yeni program hazırlığı Sosyal demokrat omurgaya sahip, özgürlükçü, kucaklayıcı ve dünya gündemine eş değer olarak oluşturulacak program, örgütlerin uzlaştığı önerilerden oluşacak İKLİM ÖNGEL CHP’de yeni bir parti programına ihtiyaç olduğu, bunun için bir çalışma yapılması gerektiği görüşü hâkim. Partide akademisyenler, konunun uzmanları, parti örgüt ve organlarının da görüş ve önerileri alınarak yeni bir program hazırlanması öngörülü yor. Sosyal demokrat bir omurgaya sahip, özgürlükçü, kucaklayıcı, toplumu kavrayan ve dünya gündemine eş değer olarak oluşturulması hedeflenen yeni program, parti örgütlerinin uzlaştığı önerilerden oluşacak. İl, ilçe ve mahalle kongreleriyle Ocak 2018’de olağan kurultay sürecinin başlatılmasının öngörüldüğü CHP’de, olağan kurultay öncesi program ve tüzük kurultayının yapılması bekleniyor. Ancak seçimli kurultay öncesi program veya tüzük konularına girilmeyerek, kurultaydan sonra program ve tüzük kurultaylarının bir arada yapılması gerektiği görüşü de ciddi şekilde savunuluyor. Yeni programa ilişkin çalışmalar başlamasına karşın takvim hâlâ netleşmedi. l ANKARA CHP’li Yarkadaş yeni VIP hâkimleri açıkladı CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün kızı Gonca Hatinoğlu’nun da “VIP Hâkim” olarak atandığını söyledi. Yarkadaş, “Saray onaylı” dediği listedeki AKP’li yeni isimleri de kamuoyu ile paylaştı. Önceki gün yaptığı açıklama ile yeni atanan 900 hâkimin 800’ünün AKP il ve ilçe yöneticilerinden oluştuğunu ortaya çıkaran Yarkadaş, yeni id dialar ortaya koydu. Yarkadaş, “AKP il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra, iktidara ve Saray’a hizmet edenler de ihmal edilmemiş son atamada. Örneğin, CHP’nin referanduma ilişkin başvurusunu jet hızıyla reddeden Danıştay’ın Başkanı Zerrin Güngör’ün kızı Gonca Hatinoğlu da bunlardan biri. Gonca Hatinoğlu, başvurumuzun reddedildiği gün hâkimlik görevine atanmış. Gonca Hatinoğlu, avukatlık sta jını Saray’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde yapmıştı. Şimdi görüyoruz ki Gonca Hanım da AKP’li 800 avukatla birlikte ‘VIP HâKİM PARTİLİ HâKİM’ kontenjanından göreve atanmış” dedi. Zerrin Güngör’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında cüppesini iliklemeye çalışan görüntüsüyle hatırlandığını anımsatan Barış Yarkadaş, “Zerrin Hanım ve kızı da ödüllendiri lenler arasındaki yerini aldı” diye konuştu. Yarkadaş ayrıca, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Özel Kalem Müdürü Muhammed Said Pamukçu, AKP Trabzon İl Başkan Yardımcısı Bayram Günaydın’ın, Samsun Bafra’da Ersan Oktaş isimli AKP belediye başkan aday adayının ve AKP Bafra Belediye Meclis üyesi Mustafa Sekmen’in de hâkim olarak atandığını söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Referandum sonrası Kürt meselesi İktidar çevresi, referandum sonrası, Kürt meselesi üzerine hızlıca bir kanaat edinmiş görünüyor, bu kanaat şu: “Kürtlerin çoğu ‘evet’ dedi, mesele halloldu”. Belki, sahiden öyle olduğunu düşünüyorlardır, ne de olsa, tüm toplumsal, siyasal meseleleri sayısal çoğunluk hesabı çerçevesinde kavrayan bir siyaset zihniyetinden söz ediyoruz. Diğer taraftan, siyaset giderek daha fazla din, mezhep penceresinden görülüp, tanzim edilme yoluna gidiyor. Bu yaklaşıma göre de “Küfür tek bir millettir, karşısındaki ümmet de tek millettir, o halde TürkKürt meselesi yoktur, İslam ve düşmanları meselesi vardır”. Zaten mevcut iktidarın “çözüm”den anladığı, başından beri, konuyu bu zemine taşıma gayretinden başka bir şey değildi. Nitekim, referandum öncesi mevzu geldi, yine İslam kardeşliğine ve hatta “aşiretler evet diyor”a kadar dayandı; demokrasi, özgürlük, kimlik vs. kavramlar çoktan rafa kalktı. Söz konusu olan Kürtler olunca, hak, hukuk, özgürlük kavramlarının yerini, aşiret, din ve mezhep bağı alıyor. Hatırlarsak geçmişte bu anlayışın ucu, kirli savaş döneminde karanlık olaylara, Hizbullah vakasına kadar gitti. Doğrusu, hâlâ Kürt çevreleri içinde bu yaklaşımın karşılığı yok değil, Kürtleri bu kalıplar, yapılar üzerinden sindirme ve bunun üzerinden siyaset yapmaya hevesliler çok. Yine de, Cumhurbaşkanı’ndan asıl “aferin”i yine HÜDAPAR aldı. Diğer taraftan, “bu referandum Kürtleri ilgilendirmiyor” veya “Bu işi çözse çözse Erdoğan çözer” diyenler ne umuyorlar, ne bulacaklar belli değil. Ama asıl önemlisi, referandum sonuçlarının Kürt meselesinin halli açısından, kestirmeden iddia ve ilan edildiği gibi, umut verici falan olmadığı. Kürtlerin pek çoğunun yeni sistemden umduğu ile, bu sistemin vaat ettikleri arasındaki gerilim er geç sorun olacak. Diğer taraftan, milyonlarca Kürt’ün oy verip, temsilcileri olarak seçtiği binlerce siyasetçi ve bu arada partilerinin eş genel başkanlarının tutuklu/tutsak olması, siyaset sahnesinin boşaltılmasından, buna maruz kalan çevre dışında söz eden yok. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, siyasi haysiyet önce, karşınızdakinin elini kolunu bağlamaya itirazı gerektirir. Kürt siyasetinin sorunlarından çok söz ettik, bu sorunların Kürtlerin bir kısmını küstürdüğü de belli, ama siyasi partilerinin yerle yeksan edilmesinin sonuçlarda hiç mi payı yok? İktidar çevresi zaten bu kafada siyaset yapıyor, ya diğer “analizatör”ler? Anladık korkularından Kürtlere dair hiçbir farklı şey söyleyemiyorlar, ama insan apaçık bir gerçeğin kıyısına bile değmeden, nasıl utanıp sıkılmadan, televizyonlarda saatlerce yorum yapar? Gerçi, bunlar işin teferruatı, asıl önemlisi, baskı ve dayatma yolu ile Kürt meselesinin artık tartışma, konuşma konusu olmaktan bile çıkarılması. HDP, Kürt siyasetçileri, genelde Kürt siyaseti konusundaki düşüncemiz ne olursa olsun, böylesine önemli bir meselenin yok sayılarak yok olmayacağını bilmek zorundayız. Sadece iktidar partisinin siyaseti ve zihniyeti değil, bu ülkede milliyetçi/militarist dogmalar sorgulanmadığı sürece çıkış yolu bulamayacağız, dahası milliyetçiliğe rehin düşme riski demokratik muhalefetin alanını hep daraltacak. Diğer taraftan, bazı Kürt çevrelerinde ifade bulan “bu ülkede rejimin ne olduğu Kürtlerin meselesi değil” yanılsamasının bedelini de hep birlikte ödeyeceğiz. O rejimin nasıl bir rejim olduğunu hep birlikte görüp, yaşayacağız, ama bu arada birbirimizden de çok uzağa düşmüş olacağız. Abdülhamit resmine sert tepki ‘Hükümetin talimatı mı var?’ CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Bilecik Hürriyet Mahallesi’ndeki Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kredi Yurtlar Kurumu’na ait öğrenci yurdunun girişinde bulunan ‘Türk Büyükleri’ duvarında Atatürk fotoğrafının indirilip yerine Abdülhamit’in resminin asılmasına sert tepki gösterdi. “Atatürk resmini deforme olduğu için indirdik” mazereti için “Atatürk posterinin yerine yenisi bulunamazken 2. Abdülhamid’in resmi nasıl hemen bulunup asılmıştır” diye soran Tüzün, sorumlular hakkında soruşturma açılmasını istedi. Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi sunan Tüzün, Atatürk’ün fotoğrafı yerine Meclis’i kapatan son Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit’in resminin asılması konusunda hükümetin talimatının olup olmadığını sordu. Yurdun yöneticilerinin “Atatürk resmini deforme olduğu için indirdiklerini” söylediklerini ileten Tüzün, “Yeterli Atatürk posteri yok mudur? Yenilerini göndermeyi düşünüyor musunuz” diye ekledi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle