22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 24 Nisan 2017 6 Başkansız kutlama haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TBMM Başkanı Kahraman, Meclis’in açılışının 97. yılı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için Anıtkabir ve TBMM’de düzenlenen törenlere katılmadı TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Meclis’in açılışının 97. yıldönümünde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için Anıtkabir’deki resmi törene katılmadı. Geçtiğimiz yıl, ev sahibi olarak 23 Nisan törenlerindeki resmi heyete başkanlık eden Kahraman’a, TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın vekalet etti. Yoğun kar yağışı nedeniyle devlet töreni sırasında ço NECATİ SAVAŞ cuklar Anıtkabir avlusunda bekletilmedi. 23 Nisan için Anıtkabir’de yapılan törene Meclis Başkanı İsmail Kahraman katılmadı. Kahraman, TBMM’deki 23 Nisan törenlerine de katılmadı. Kahraman’ı törende TBMM Başkanvekili Aydın temsil etti. Anıtkabir’deki törende Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli, referandumun ardından ilk kez bir araya geldi. Yıldırım, tören öncesinde Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile ayrı ayrı tokalaştı. Kahraman gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Anıtka bir resmi törenine katılmadı. Ancak daha önceki yıllarda da Cumhurbaşkanları 23 Nisan törenlerine katılmamıştı. Aydın, Anıtkabir Özel Defteri’ne, Atatürk’e hitaben, “Haçlı ittifakının saldırılarına boyun eğmeden, istiklale olan inancınızı bir an olsun kaybetmeden, milletimi zin istikbalinde liderlik görevini üstlendiniz. Emanetiniz ehil ellerdedir” ifadeleri ni yazdı. l ANKARA / Cumhuriyet ANKARA’DA KAR SÜRPRİZİ Resmi tören öncesi Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz başkanlığındaki heyet Anıtkabir’i ziyaret etti. Öğrenci ve öğretmenlerin de katıldığı törenin ardından Yılmaz, özel defterde, “Evlatlarımızı milli ve manevi değerlerine bağlı, evrensel değerlere açık, çağına yön verecek bilgi ve beceriye sahip, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller olarak yetiştirmek ve muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Ankara’da 23 Nisan’da yılların ardından ilk kez kar yağdı. Resmi tören öncesinde Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’ın katıldığı törende, kar henüz başlamadığından, çocuklar ve öğrenciler Anıtkabir avlusundaki yerini aldı. Ancak daha sonra başlayan yoğun kar yağışı nedeniyle resmi tören, çocukların olmadığı Anıtkabir’de düzenlendi. sEkrauddoağsra’hnte,‘yuçeocc,aunkElı ‘Crduomğahnurkboanşukşatnuı’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için koltuklarını çocuklara devretti. Erdoğan, koltuğunu, Mehmet Akif İlkokulu 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Yiğit Türk’e verdi. Türk ile Erdoğan’ın özel sohbetinde, Türk’ün Erdoğan’a babasının Milli Eğitim Bakanlığı’nda daire başkanı olarak çalıştığını söylediği duyuldu. Türk’ün Saray’daki çocuk konuklara “en kalbi duygularımla selamlıyorum” sözleriyle seslenmesi dikkat çekti. Erdoğan ise “Şunu bilecekler ki cumhuriyet bizimdir, bu vatan bizimdir ve bu vatana hep birlikte sahip çıkacağız” dedi. Saray’da tören Temsili Cumhurbaşkanı Türk, AKP’ye genel başkan olmayı düşünüp düşünmediğinin sorusuna yanıt vermeye hazırlanırken, Erdoğan “Niye olmasın? Mademki veriyor bu hakkı, bu yetkiyi” dedi. Saray’daki mini toplantınan ardından çocukların katılımı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı töreni düzenlendi. Erdoğan, çocuklara, “Bu tablo bize özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın, birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” sözleri ile seslendi. Çocuk kabinesi Başbakan Yıldırım da Çankaya Köşkü’nde sadece kendi koltuğunu değil, Bakanlar Kurulu salonundaki tüm bakanların koltuğunu çocuklara devretti. Yıldırım’ın yerine Fevzi Özbey Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Yağız Efe Keçe geçti. Farklı okul ve sınıflardan 14 erkek ve 13 kız öğrencinin yer aldığı “temsili” Bakanlar Kurulu’nda, Enerji ve Tabii Koltuğunu devrettiği çocuğa yöneltilen ‘AKP Genel Başkanı olmayı düşünüyor musunuz’ sorusuna kendi yanıt verdi: Niye olmasın Kaynaklar Bakanlığı koltuğuna 5. sınıf öğrencisi görme engelli Elif Erol oturdu. Sınav göndermesi Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da koltuğunu Kocatepe Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi İpek Merve Deniz’e devretti. Yılmaz, bir öğrencinin, “İnsanların geleceği bir sınava bağlı olmasın” sözleri üzerine, YÖK Başkanı Yekta Saraç ve ÖSYM Başkanı Ali Demir’e bu şikâyeti ileteceğini söyledi. Dikkat çeken isim Başbakan Binali Yıldırım’ın Bakanlar Kurulu koltuklarını devrettiği çocuklar için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırladığı listedeki bir isim dikkat çekti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakan’a Fatma Betül Sayan Kaya’nın Bakanlar Kurulu’ndaki koltuğuna Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Mustafa Varank’ın kızı Elif Reyyan Varank oturdu. Ayrıca çocuk kabine içinde iki şehit, iki gazi çocuğu da yer aldı. Başkanı beklerken Öte yandan Meclis Başkanı İsmail Kahraman da kendisini ziyarete gelen çocukları ağırladı. Burada Meclis Başkanlığı koltuğuna imam hatip ortaokulu öğrencisi Zehra Betül Özkan oturdu. Çocuklar, toplantı salonunda makamında Kahraman’ı beklerken ilginç bir durum yaşandı. Çocuklar, salona Kahraman yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan girince şaşırdı. Erdoğan’ın yanında Başbakan Yıldırım da vardı. Bu kabulde de Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’ın “Devlet özgürlüklerin kullanılmasının garantisidir, özgürlüklerin kısıtlı olmasının değil” sözleri dikkat çekti. l ANKARA / Cumhuriyet Cumhurbaşkanı Erdoğan, koltuğunu 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Yiğit Türk’e verdi. TGB ANITKABİR’E YÜRÜDÜ Türkiye Gençlik Birliği (TGB) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı “Milli Egemenlik Yürüyüşü” sloganıyla Anıtkabir’e yürüyerek kutladı. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur” sözünün yazılı olduğu pankart ile yürüyen TGB üyesi gençler, yoğun güvenlik önlemi altında uzun süre aranarak Anıtkabir’e giriş yaptı. TGB Genel Başkanı Çağdaş Cen giz, “AKP sonrası Türkiye’ye kendimizi hazırlayalım. AKP yönetimi kaybetmiştir. AKP’nin Türkiye’yi yönetme şansı yoktur” dedi. Türk Bayrağı dışında herhangi bir pankat, döviz ve bayrağa izin verilmeyen Anıtkabir’de “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Vatan sana canım feda”, “Atatürk gençliği görev başında”, “Cumhuriyet devrimi kazanacak” sloganları ile İzmir Marşı ve 10. Yıl Marşı eşliğinde yürüyüş tamamlandı. CHP, stratejide iki önemli yanlış ve çokseslilik hatası3 CHP milletvekili ve referandum sürecinde dikkat çekici şekilde aktif çalışan bir dostumla sohbette, hayır çıkabilecekken neden evet çıktığı konusunda bazı iddialar öne sürdü. Bir veriye dayanmaktan çok genel bir siyasal gözleme dayanmasına rağmen, tartışmakta geniş yarar var. RTE ve iktidar liderliğinin, bugüne kadar tüm kampanyalarını cepheleşme, korkutmaca, ötekileştirme, hatta lanetleme ve terörist diye adlandırmaya varıncaya kadar, “düşman yaratma” üzerine kurduğunu biliyoruz. Akıllı politikada hatalar Referandumda, CHP bu kez akıllı bir politika izledi, cephenin karşı tarafı olmaktan şiddetle kaçındı, konuya odaklandı. AKP’ye oy vermekte olan seçmene yakınlaştı... Bu doğru strateji, RTE ve adamlarına son düzlükte iki önemli gedik verdi. İlki, “kontrollü darbe” konusunu açtı Kılıçdaroğlu. Bunu niye yaptı bilmiyoruz. Boş mu bulundu, birileri buradan da vuralım ve yıkarız diye mi önerdi? CHP’li dostum, “Tamamen yanlış oldu, kontrollü darbe konusuna çok hassas olan, Başkanlığa hayır diyebilecek konumdaki AKP seçmeni yeniden kenetlendi” diyor. Bunu ben de dile getirmiştim. Peki, etkisi ne oldu? 12 puan diyor... ‘Denize dökeriz’ saçmalığı İkinci büyük hata, Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un Halktv’de ve tüm sosyal medyada yayımlanan “denize dökeriz” konuşması... Dostum diyor ki, “Bu söylem, duyarlı AKP seçmeni için korkutucu oldu... Seçmen, eyvah bunlar iktidara gelirse... diye düşündü.” Avucunuzun içindeki bir serçenin tedirginliğiyle açıkladı. Pırr... Bu konuşma tepeden tırnağa yanlış, tam RTE ekibinin “ötekileştirme, düşman yaratma” politikasına uygun türde bir konuşma. Ayrıca bizim dilimiz olamaz. Bunu kime yapıyor? Zaten Hayır oyu verecek halka; onların karşısında konuşmanın ve isteklerinin derin şehvetine kapılırsan, gözün bir şey görmez. Bozkurt’un sonradan düzeltme yapmasının etkisi sıfır... Bir partinin stratejisi olur. Tüm ilkeleri belirlenir. Tüm milletvekilleri buna uyar. Bu toplu ve tek dille konuşmanın ve bütünsel davranmanın gereğidir. Bu yapılamadı. CHP bu politikayı uygulayamadı, nerede parti disiplini? Dostum diyor ki, Halktv’deki Bozkurt’a benzer şehvetli konuşmalar da Kılıçdaroğlu’nun genel tutumu ile uyumlu değildi ve söz konusu seçmen için ürkütücü idi. Kurmaylık eksikliği Eğer bir genel stratejiyi demir disiplinle uygulayamazsanız her yönde, başarısız olursunuz, biriktirdiklerinizi toptan harcarsınız. Sözünü ettiğimiz bu söylemlerin, başkanlığa hayır diyecek AKP seçmeni üzerinde olumsuz etki yaptığını söyleyebiliriz. İki puan gerçekten de böyle kaçmış olabilir. Nitekim, AKP’ye hizmet eden çeşitli kamuoyu şirketleri de bu duruma işaret ediyor. Başka bir nokta, seçimleri belirlemede büyük kentlerin rolüdür. Mesela, İstanbul’a özel, planlı programlı büyük bir Hayır yığınağı yapılsaydı, fark açılamaz mıydı? Bütün bunlar inceden inceye ve kamuoyu şirketleriyle de planlanması gerekir. AKP kaç şirketle çalıştı? 3 mü, beş mi? Her şey çok önemli Muhalefet bunu yapamazsa ve “paramız yok” gibi gerekçelere sığınırsa, kitle iletişim çağında, bilimsel çalışma yürütmede başarısız olur. Denk kuvvetlerin çatışmasını etkileyecek her şey çok önemlidir. Her ne kadar, AKP’nin tüm iletişim ortamını etkileyecek ve her şeyi Evet ile donatacak gücü olmasına rağmen, sandık oyunlarını da katarsak kıl payı bir zafer ilan etmesi karşısında, “demek ki bütün bunların etkisi o kadar da fazla olmuyor” değerlendirmesi ne kadar doğru? Bunun tersi daha kuvvetli olamaz mı? Tam da bu sayede Evet’i yükselttiği söylenemez mi? Yarın AKP stratejisine döneceğim... BİR KİTAP: Cumhuriyet Işığında Özlem Özdemir, tanınmış, Cumhuriyetçi, toplumda etkili 21 değerli insanla güzel söyleşiler yaptı. Hepsi kendi alanlarında üretken ve başarılı. Kendisi olan insanlar. Meltem Arıkan’dan tutun, Muazzez İlmiye’ye, Emre Kongar’a Zülfü Livaneli’ye kadar uzanan geniş bir yelpaze... Tabii Fazıl Say da var! Mine Kırıkkanat da! 92’lik Hıfzı Topuz, hiç umudunu yitirmemiş, “yarınlara inancını” sürdürüyor. Ben de! Hem geçmişten zengin anılar var, hem bugüne ve geleceğe ilişkin düşünceler, geçmişe ve bugüne eleştirel bakışlarla da donatılmış zengin bir içerik. KırmızıKedi yayını, okuyun lütfen. Çanakkale Kara Savaşları ve Anzak Çıkarması’nın 102. yılı Çanakkale Kara Savaşları’nın ve Anzak Çıkarması’nın 102. yıldönümü anma törenleri bugün ve yarın yapılacak. Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan Gelibolu Yarımadası törenler öncesi, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlamaya başladı. Şehit torunları ile Anzak torunları dün atalarının mezarlarını ziyaret edip, dua etti. Törenler, bugün Şehitler Abidesi’nde düzenlenecek uluslararası anma töreni ile başlayacak. Saat 10.00’daki bu tören ardından saat 12.45’te Morto Koyu’ndaki Fransız Mezarlığı’nda, 13.30’da İngiliz Cape Helles Anıtı’nda, 16.15’te ise 57’inci Alay Şehitliği’nde törenler gerçekleşecek. Bu törenlere Çanakkale Savaşları’na katılan tüm ülkelerden temsilciler katılacak. Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda Anzak Çıkartması’nın 102’nci yıldönümü nedeniyle 25 Nisan’da saat 05.30’da Anzak Koyu’nda şafak ayini düzenlenecek. Buradaki törene Anzak torunları katılacak. Ardından Avustralyalıla rın Lone Pine Anıtı’nda, 11.30’da ise Conbayırı’ndaki Yeni Zelanda Anıtı’nda gerçekleşecek programlarla Anzak törenleri sona erecek. 25 Nisan sabahı Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Kocadere Köyü’nden Conkbayırı’na saat 06.30’da., ‘57’nci Alay’a Vefa Yürüyüşü’ yapılacak. Uyarı yapılmıştı 25 Nisan’daki Anzak anma gününe her yıl yüzlerce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı geliyor. Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop geçen günlerde yaptığı açıklamada, “Avustralya hükümeti, Gelibolu yarımadasında teröristlerin Anzak anma günlerini hedef alabileceğine dair bilgi elde etti” demişti. Bishop, Türk yetkililerin durumdan haberdar olduğunu ve yapılacak etkinlikler için yüksek düzeyde güvenlik önlemi alacağını söylemişti. Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Murray McCully de ülkesinin vatandaşlarını Ankara ve İstanbul’a seyahat etmekten kaçınmaları konusunda uyarmıştı. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle