19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 24 Nisan 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ YSK’nin çelişkileri haber 5 Kayseri Melikgazi İlçe Seçim Kurulu, CHP’nin mühürsüz oy pusula ve zarflarının kabul edilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçe siyle yaptığı iptal başvurusunu red dederken, İlçe Se çim Kurulu Baş kanı Vedat Azgit, YSK’ye yanıt nite İKLİM ÖNGEL liğinde bir muhalefet şerhi yazdı. CHP Melikgazi İlçe Başkanlığı, referandumun ardından İlçe Seçim Kurulu’na itiraz etti. CHP’nin itiraz dilek çesinde; mühürsüz surette bir torba yığınından ibaret seçim evraklarının, delil kabiliyeti kal madığından oyların yeniden sa yılması gibi taleplerinin olma dığı belirtilerek, yapılan bir dizi hukuksuzluk sıralandı. YSK’nin sayım başladıktan sonra aldı ğı kararlara ve YSK Başkanı Sa di Güven’in referandum sonrası yaptığı sözlü açıklamalara dik kat çekilen itiraz dilekçesinde yapılan referandumun usule, ya saya, hukuka tam aykırı olup ip talinin gerektiği belirtildi. İlçe Seçim Kurulu’nun yaptı ğı değerlendirmenin sonuç bölü münde tüm talepler reddedildi. CHP’li üye ile birlikte oy çok luğuyla alınan karara İlçe Se çim Kurulu Başkanı Vedat Azgit de muhalefet şerhi koydu. Az git yazdığı muhalefet şerhinde, referandum günü YSK’nin mü hürsüz oy pusula ve zarflarının sayılacağı haberinin cep telefo CHP’nin referanduma ilişkin itirazlarını görüşüp reddeden Melikgazi İlçe Seçim Kurulu’nun Başkanı Azgit, ret kararına yazdığı muhalefet şerhiyle YSK’ye adeta hukuk dersi verdi ‘Geriye doğru yürüyemez’ Üçüncü bir konunun YSK kararlarının geriye yürüyüp yürümeyeceği olduğuna dikkat çeken Azgit, şunları kaydetti: “YSK kararına göre Türkiye’nin doğusunda bulunan 32 ilde seçimler 16.00’da sonuçlandığından sandık sayım döküm işlemleri başladıktan sonra hatta birçok ilde yerde işlemler tamamlandıktan sonra YSK’nin iptal kararı aldığı açıktır. Bu durumda sandık kurulunun haklı olarak yürürlükte bulunan YSK’nin genelgesi gereği mühürsüz zarf ve oy pusulalarını iptal etmesi gerekecektir. Saat 17.08’de gönderi len YSK kararının geriye yürüdüğü kabul edilirse YSK genelgesine göre doğru olarak verilen sandık kurulu kararlarının iptali sonucu doğacaktır. Kanunlar bile geriye yürümediği halde YSK kararları ile yürürlükteki mevzuata uygun olarak alınan her türlü kararın sonradan iptali durumu ortaya çıkacaktır. Kanaatime göre, YSK kararları geriye yürümez. YSK kararının geriye yürümediği kabul edilirse aynı seçimde, farklı seçim çevrelerinde, farklı kuralların uygulanması söz konusu olacaktır. Bu durumda da seçim sonuçları tartışmalı hale gelecektir.” nu aracılığıyla YSK’den 17.08’de geldiğine dikkat çekti. Yasaya göre YSK’nin resen veya itiraz üzerine aldığı kararların kesin olduğunu belirten Azgit, yasaya göre mühürsüz oy pusulalarının geçersiz olduğunun düzenlendiğini vurguladı ve “Aynı konuda kanunda farklı bir düzenleme olduğunda öncelikle kanun maddesinin mi YSK kararının mı uygulanacağı hususunun çözüme kavuşturuması gerekir. YSK kararlarının kanun maddesinden önce uygulanacağı sonucuna varılırsa YSK kararları ile seçim Kanunun tüm maddelerinin değiştirilebileceği sonucuna varılır. Bu, hukukun temel ilkelerine aykırıdır. Bu nedenle öncelikle Seçim Kanunu’ndaki hükümlere göre karar verilmelidir” dedi. ‘Genelge hâlâ yürürlükte’ Azgit, cevaplandırılması gereken bir diğer konunun da YSK’nin aynı konuda birbirinden farklı kararları olduğunda hangi kararın öncelikle uygulacağı olduğunu belirtti. YSK’nin referandum için yayımladığı kitapçık haline getirerek sandık kurulu başkanlarına yolladığı yazıda; sandık kurulu mührü bulunmayan zarfların ve oy pusulalarının geçersiz olduğunun düzenlediğini belirten Azgit, YSK’nin hazırladığı eğitim filmi ve eğitim seminerlerinde de aynı konuya değinildiğini kaydetti. YSK’nin saat 16.21’de gönderdiği mesajla, sandık kurulu mührünün oy pusulasının ön tarafına basılması halinde, bu oy pusulalarının geçerli olacağının belirtildiğine dikkat çekti. Azgit, “Yani, sandık kurulu mührünün bulunması gerektiği kabul edilmiş hatta bu düzenlemenin amacının sahteciliği önlemek olduğu hususu vurgulanmıştır” dedi. YSK’nin mesajla gönderdiği her iki kararın da kurul kararı olduğunu, ancak genelge niteliğindeki kararın öncelikle uygulanması gerektiğini söyleyen Azgit, genelgenin iptalinin çıkarılacak başka bir genelge ile olabileceğini, bu nedenle de genelge iptal edilmediğinden halen yürürlükte olduğunu kaydetti. l ANKARA Avrupa’da kritik oylama AKPM’de salı günü yapılacak oylamadan çıkacak karar Türkiye’yi ya 2004’ün gerisine düşürecek ya da hükümete 3 ay daha zaman kazandıracak DUYGU GÜVENÇ Türkiye’nin ısrarla insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinde geri giden eğilimi salı günü Strazburg’da yapılacak kritik oylamada somut sonuçlarını verecek. Türkiye, ya 2004’ten geriye düşecek ve yeniden denetleme sürecine alınacak ya da 3 ay daha zaman kazanacak. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden çıkacak karar Ankara’nın başta Avrupa Birliği ile sürdürdüğü katılım müzakerelerinin, AB ile mülteci karşılığı vize anlaşmasının ve ekonominin temelini oluşturan Gümrük Birliği’nin kaderini belirleyecek. Oylama, Ankara’nın, Amerika’dan Ortadoğu’ya uzanan ilişkilerine de yön verecek; Batı yatırımları kadar Körfez sermayesi için de belirleyici olacak. Türkiye’nin Batı’yla bütünleşmesine dair kritik oylama 25 Nisan Salı günü Strazburg’da yapılacak. Ankara’nın 2 defa son anda yaptığı hamlelerle ertelettiği ancak söz verip kurmadığı OHAL Komisyonu ile güvenini kaybettiği Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu’ndaki (AKPM) oylamanın artık ertelenmesi beklenmiyor. Ancak değişiklik önergeleriyle teklifin değişmesi bekleniyor. 25 Nisan günü yapılacak oylama için Türkiye çok sayıda değişiklik önergesine öncülük ediyor. Ayrıca perşembe günü için de Ankara Avrupa’da İslamofobi başlığını gündeme aldırmayı hedefliyor. Hedeflenen değişikliklere ulaşılmaması halinde Türk parlamenterlerin Strazburg’u terk etmesi de alternatifler arasında. Türkiye’nin 2004’te çıkartıldığı denetleme sürecine yeniden alınmasını öngören ve başta Türkiye’nin AB ile müzakerelerinin askıya alınmasına yol açacak bu oylamanın sonuçları bundan sonra Batı’nın Türkiye’ye yaklaşımını da belirleyecek. 17 Nisan’da AB’ye bir süprizi olduğunu söyleyen hükümet, kritik oylama öncesinde AKPM’ye de rest çekti. AKPM Türkiye Heyeti Başkanı Talip Küçükcan “Türkiye’de demokratik kurumların işleyişi” başlığında sunulan rapor ışığında bahar oturumunda yapılacak olan oylamaya gönderdiği resmi yazıda “Bu rapor, Türkiye ile AK arasındaki ilişkilere aksi yönde tesir edebilir” dedi. Ayrıca, referandum için gelen AGİT heyeti AKPM heyeti arasındaki fark Ankara tarafından bilinçli olarak gölgelendi. Türkiye’nin bu denetleme sürecinden kaçınması için OHAL ile ilgili son uzatma kararında sonlandırılacağı tarihin de verilmesi bekleniyordu. Referandum öncesinde OHAL’i uzatma kararı vermeyen Ankara, hemen ardından uzatma kararını sürdürdü. Bu da Batı’da beklenen olumlu havayı tersine çevirdi. Kopenhag kriterleri gündemde AKPM, yeniden Türkiye’yi denetleme sürecine alırsa bu Ankara’nın müzakerelerin başlama şartı olan Kopenhag kriterlerini tatmin edici şekilde yerine getirmediğinin teyidi olacak. Aralık Zirvesi’nde Türkiye ile müzakereleri askıya alma talebini Avusturya’nın tek yanlı tutumu nedeniyle erteleyen AB Konseyi, bu ay sonunda yeniden ele alacak. l STRAZBURG Hülya Şen rotasını AYM’ye çevirdi OZAN ÇEPNİ Referandum sonuçlarını protesto için İstanbul’dan başlayarak günlerdir yürüyen 25 yıllık hekim Hülya Şen, Ankara’da Anıtkabir’in ardından Anayasa Mahkemesi’ne yürüyerek eylemine devam etti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda kendisini destekleyenlerle Anıtkabir’i ziyaret eden ve Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakan Şen, “Ata’ya ziyarette bulunduk. Onun yo lundan yürüyoruz ve yürümeye devam edeceğiz. Hayır daha bitmedi ve bu yeni bir mücadelenin başlangıcı. Etrafımızdaki çember giderek bizi sıkıştırıyor. Her anlamda sıkıntılı günler bizi bekliyor. Ama Ata’nın Cumhuriyeti emanet ettiği bizler ve gençler onun yolundan ayrılmayacağız” dedi. Annesini yürüdüğü şehirler boyunca yalnız bırakmayan Tutku Şen, “Böyle bir anneye sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu anlatamam. Çok gurur luyum. İnsanlar annemden ‘cesur yürek’ diye bahsediyorlar” diye konuştu. Yola referandumun iptali talebi ve YSK önünde protesto için çıkan Dr. Şen, yürüyüşü boyunca devam eden gelişmelerle rotasını Anayasa Mahkemesi’ne çevirme kararı aldı. Yürüyüşünü AYM önünde sonlandıracağını aktaran Şen, “Vazgeçmek yok, ‘hayır’ daha yeni başlıyor. Biz ilk defa hayır demiyoruz. Biz yedi düvele ‘hayır’ demiş bir milletiz” diye konuştu. l ANKARA Abdurrahman Atalay ‘Gözaltılar işaret fişeği’ MEHMET MENEKŞE YSK’nin mühürsüz oy pusulalarını geçerli kabul etmesini protesto için düzenlenen gösterilere katılınca “Geçerli referandum evet sonucunu tanımama ve devlete karşı kalkışma ve halkı isyana çağırma” iddiasıyla İstanbul’da gözaltı na alınan 19 kişi serbest bırakıldı. Gözaltına alınanlar arasında eski TİP Genç Öncü Genel Başkanı Abdurrahman Atalay da vardı. Gazetemize konuşan Atalay, “Gözaltılarla yapılan YSK’nin hatalı kararına karşı vatandaşın tepkisini durdurmak için gözdağıdır, içine girdiğimiz dönemin işaret fişeğidir” dedi. Nafile analizler Başından beri referandum sonucunun ‘Hayır’ çıkmayacağını, çıkarsa da 7 Haziran 2015 seçimlerinde olduğu gibi, bir bahane ile tekrar seçime gidileceğini düşündüm. Olabilecek en iyi sonuç, ‘Evet’ ve ‘Hayır’ oylarının birbirine çok yakın olması idi, nitekim öyle oldu. Böylece, ülkenin yarısı onca baskı ve dayatmaya rağmen, yeni sisteme karşı itirazını tescillemiş oldu, bu çok önemliydi, ama o kadar. OHAL koşulları altında yapılan rejim değişikliği referandumunu, yine OHAL koşulları altında rejim değişimi süreci izleyecek. Ülkenin sistem değiştirme seçimini futbol maçı galibiyeti ile mukayese eden bir siyasal anlayış, ezici galibiyet alamadığı sonuçlara bozum olmuş olsa da yoluna devam edecek. ‘Şehirli muhafazakârlar’ın rahatsız olduğu anlaşılmış’, ‘AK Parti bu sonuçları iyi değerlendirmeli’ymiş, bunlar züğürt tesellisi. Tabii ki, her seçim sonucu ve özellikle detaylandırılmış tablo, toplumu yorumlamak için en iyi araçlardan biridir, o nedenle sonuçları analiz etmek önemli. Ancak bu analizlerin siyasi bir karşılığı yok, olmayacak, bizzat Cumhurbaşkanı söyledi; ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’! Yani, ‘ne deseniz boş, iş işten geçti’. Yıllardır analizler, muhasebeler, akıl yürütmeler ile değil, güç siyasetleri ile yönetilip, onlara eşlik eden deyim ve atasözleri ile yol alıyoruz. Hem de, pek kaba saba deyişler ile; Başbakan, bakan değişimi olmayacağını ‘dere geçilirken at değiştirilmez’ veciz ifadesi ile öğreniyoruz, işin işten geçtiğinin ifadesi ‘sür eşeğini Niğde’ye’, ardımızda iyi eserler bırakmanın önemini vurgulayan atasözü, ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri’ şeklinde. İşte Türkiye’nin ve dahi İslam âleminin geleceğini teminat altına alması beklenen büyük medeniyet iddiası kendini böyle ifade ediyor. Yok, ‘artık bu iş bitti, gidiş belli, derdimize yanalım’ bile diyemiyorum, ‘bu gidişin sonunun belli’ olmasından bile daha beteri, bu gidişin sonunun belirsiz olması. Türkiye gibi büyük, önemli ve karmaşık bir ülkenin dar görüşlü ve sığ bir siyasi zihniyetin sistem diye dayattığı, keyfi yönetim cenderesi ile yönetilemeyeceği açık. Nitekim, denemesi yapıldı, bir süredir, bu anlayış ve fiilen Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkenin hali de gelecek için ne vadettiği de ortada. ‘Şehirli muhafazakârlar’, gizli ‘Hayır’cılar, 2019’a kadar kimin imdadına yetişir bilemiyorum ama tepkilerinin halihazırda, mimlenmek dışında kendilerine bile faydası olmayacak, zira gidişat sandığımızdan daha kötü. Türkiye sürdürülemez bir yönetim modeline sürükleniyor ve bu gidişe karşı durmanın tüm yolları artık kapalı. Bu ülkeden umudumuzu tümden yitirelim demiyorum, ama durum seçim analizi ile geçiştirilebilecek gibi değil. Hal böyle iken, ‘İslamcılar veya iktidar bloğu içinde tartışmalar başlamış’, birbirlerine ateş püskürüyorlarmış gibi meseleler üzerine bir dakika bile düşünmeye değmez. Sahi önemli fikirler yarışıyor da haberimiz mi olmuyor? Yok, öyle bir durum; belli ki söz konusu olan düpedüz ikbal kavgası, Erdoğan’ın gözüne girme yarışı, oğluna, damadına yakın olmaktan devşirilen güçler arası didişme. İşte keyfi yönetime otoriter rejime tabi olan toplumların acıklı hali budur; en büyük haber saray kulisleri, en iyi analiz Beyefendi’nin sözlerinden fal tutmak, en önemli siyasi tartışma, dar sahada didişmelerden ibaret hale gelir. Hali hazırda yaşananlar bundan ibaret. Son olarak, olay dönüp dolaşıp bir kez daha eğitimsiz, taşralı kitleye fatura edildi, ‘şehirli muhafazakârlar’ bile işin içinden sıyrıldı ya ben bir de ona yanıyorum. Onca okumuş yazmış, hatta ortalarda entelektüel diye dolaşan adam/kadının bunca yıl, iktidara yakın durmak adına dalkavukluk, laf ebeliği yapması, ‘muhafazakâr olmayan şehirlilerin’, üstelik en zenginlerinin kazançlarına zarar gelmesin diye otoriter siyasete zemin sağlaması neredeyse daha masum bir iş sayılacak. Başımıza gelenler sebepsiz değil, ama yine de haksız, yine de hukuksuz... Hayır eylemleri hız kesmiyor İstanbul Kadıköy Şaşkınbakkal’da dün toplanarak Rıhtım’a yürüyen yurttaşlar Yüsek Seçim Kurulu’nun (YSK) mühürsüz oy kararını “şaibeli” bulduklarını belirterek referandumun iptal edilmesini istedi. Yürüyüşe çevrede bulunan yurttaşlar da alkışlarla destek verdi. Yürüyüşe oyuncu Barış Atay, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, CHP, HDP üye ve yöneticileri de katıldı. İstanbul Avcılar Merkez Mahal lesi Marmara Caddesi’ndeki Deprem Anıtı önünde dün akşam saat 19.30’da bir araya gelen yaklaşık yaklaşık 50 kişilik grup, düdük çalarak ve alkışlarla protesto eylemi yaptı. “Avcılar uyuma hayırına sahip çık”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları atan gruptakiler, zaman zaman düdük ve ıslık çalarak, alkışlarla tepkilerini gösterdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Diktatör diyorlar varsın desinler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki akşam İstan acaba karşılığını ne kadar bulmayacak da bu zulmü devam ettire bul Müftülüğü tarafından İstan cek. Bunlara karşı sesimizi yük bul Kongre Merkezi’nde düzen selttiğimiz için birileri ne diyor? lenen 2017 Kutlu Doğum progra ‘Diktatör’ diyor. Varsın desinler, mına katıldı. Yaptığı konuşmada biz sesimizi yükseltmeye bunlara Suriye’deki iç savaşa değinen Er karşı devam edeceğiz” dedi. doğan, “Bu dünyada bu zalimler, l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle