23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 23 Nisan 2017 TASARIM: İLKNUR FİLİZ Tüketme tükensinler! Geçen haftayı çeşitli mekânlarda; kahvelerde, pazarlarda, terzi atölyelerinde, memleketim insanlarıyla konuşarak geçirdim. Terzi atölyesinde, Karadenizli bir yurttaşla neredeyse boğaz boğaza geldim. Karadenizli yurttaş şöyle diyordu: “Bölgede her çocuk için Tayyip Erdoğan 100 lira veriyor, her engelli yurttaşa bakan kişi 700 lira alıyor, hastaneler bizi adam yerine koyuyor, Tayyip’e oy vermeyeceğiz de kime oy vereceğiz?” Ben bu yardımların Tayyip Erdoğan’ın cebinden değil de bizim vergilerimizden ödendiğini söyleyince amca, hırsla üstüme yürüdü ve şöyle dedi: “Allah hiçbir zaman size iktidar göstermeyecek!” İşte kafam o zaman attı ve gayet sakin, “Sen Allah’la konuşuyor musun” diye sordum. Şaşırdı, “Haşa” dedi. “Öyleyse” dedim, “Allah’ı filan katmadan, kendi adına konuşacaksın!” İşler kızıştı ve çevreden gelenler beni oradan uzaklaştırdı. Biraz sakinleşince düşündüm, evet, AKP’nin en büyük başarısı, bir sosyal devletin yapması gereken tüm yardımları, Tayyip Erdoğan yapıyormuş gibi göstermek. Üstelik bütün bu yardımları bizim vergilerimizle yapıyor, çelişki burada. Büyük sermaye bu ülkede iktidarla göbek bağını kesmediği ve sürekli vergi kaçırdığı için bizim meselemiz şimdi mecburen ödediğimiz vergiler dışındaki vergi kaynaklarını kesmek olmalı. Bu da topyekun tüketim boykotuyla yapabileceğimiz bir şey. Başlıyorum: Arkadaşlar yok yumuşatıcı, yok yağ sökücü gibi içinde çok tehlikeli kimyasallarla dolu deterjanları neden evimize sokuyoruz? Bunun adı temizlik, titizlik olmuyor, bunun adı evi kimyasallarla doldurmak oluyor. Öyleyse anadan babadan kalma karbonat, sirke, arapsabunu neyimize yetmiyor. Meyvenin, sebzenin bol olduğu ülkemizde, içinde ne olduğu belli olmayan hazır çorbalara, mısır şekeriyle yapılan tatlılara, bebekler için hazır mamalara düşkünlüğümüz neden? Hele de dondurulmuş ürünlere. Bunun adını ben koyayım, üşengeçlik. Arkadaş üşenme, çocuğunun çorbasını, meyve suyunu kendin yap! Analarımızın çok mu vakti vardı, çoğu çalışıp çocuk büyütüyorlardı. Birkaç saat cep telefonlarından uzak durursanız, vakit her şeye yeter! Sigara tiryakilerine (kendim de tiryaki olduğum için) özellikle sesleniyorum: Devlet bütçesinin, yani Tayyip’in cebinden çıkmış gibi görünen paranın önemli bir kısmı sigara vergilerinden karşılanıyor. O zaman içinde yüzlerce zehir barındıran hazır sigara içmiyoruz, sigaramızı mis gibi Adıyaman tütünüyle biz sarıyoruz. Ben bir yıldır bunu yapıyorum ve bütçem çok hafifledi. Gelelim içki meselesine, arkadaş kendi şarabını, kendi rakını, kendi biranı kendin yap! Ayrıca bir mekâna gideceksen tıpkı Batılılar gibi evde yemeğini ye, içkini iç, orada da tek bir içkiyle idare et. Evetçilerin büyük çoğunluğu içki içmediklerini söylüyorlar, eğer bu doğruysa bizim cebimizden epey bir para onların kömürüne, çocuklarına gidiyor. Tabii ki gitsin ama Tayyip verdi deniyor ya, işte burada gıcık oluyorum. Tayyip çıkarıp cebinden versin! Gelelim başka ve önemli bir meseleye. Benzin fiyatları ve benzinden alınan vergilere. Arkadaşım karşıya geçerken niye araba kullanıyorsun, neden? Üç dakikalık alışveriş merkezine giderken araba neden? Buradan gençlere çağrım, bisiklete geçin, hem havalı oluyor hem de cebinizde para kalıyor. Şimdi şu Pınar Süt meselesine gelelim. Belli ki, bir nedenden (çoğunlukla bu vergi borcu oluyor) Pınar sıkışmış durumda, yağ vermeye ihtiyacı var. Tamam o yağ verebilir ama biz lütfen peynirimizi, sütümüzü ve boyamızı seçelim. Bir yığın çok daha iyi süt ve süt ürünleri satan kooperatifler var. Üşenmeyin bulun ve en azından çocuğunuz artık iyi süt içsin. Bir ay dolapta durup bozulmayan yoğurt yerine, üç günde bozulan gerçek yoğurt yiyin. Bu arada benim oturduğum yer rantın göbeği ama nedense kimseler yeni yapılan evlerinden, hiç memnun değil. Tuvaletler taşmaya başlamış, eşyalar sığmıyormuş, pencereler açılmıyormuş. Vallahi her duyduğum kötü habere seviniyorum, göbek ata ata güzelim evlerini ancak sosyal konut yapan ama buna rezidans diyen satan müteahhitlere teslim etmişlerdi. Oh olsun! AVM’ler de alışveriş yapmayan ama o havasız mekânlarda çocuk gezdirenlerle dolmuş. Eh Araplar ne kadar karnınızı doyuracak, tüm dünyada ekonomik kriz var, Araplar bundan muaf değildir. Zaten en zenginler Londra ve Amerika’da…. Yeni sloganımız: Tüketme, tükensinler! 23 NİSAN 2017 SAYI: 33436 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.32 04.19 04.30 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.07 13.10 16.55 05.53 12.54 16.38 06.16 13.20 17.05 Akşam 20.00 19.43 20.06 Yatsı 21.29 21.09 21.38 yorum 19 İslamcı demokrasi olur sanan tüm avanaklar size çalıştı! ABD’nin en iyi okullarından mezun, ama ezici sonuçlarla iktidarınızı perçinledi. Ne var ki tüm sonradan görmelerde ol duğu gibi, siyasal alanda kazandığınız za dünyayı CIA raporları ve bilgisayar oyunlarından fer, sosyal ezikliğinizi, açlığınızı tatmine ibaret sanan uçuk tasarımcıları, olacağına inan bir türlü yetmedi. Yedikçe iştahınız açı mışlardı. lıyor, ezdikçe cüretiniz artıyor, sizi var Kissenger’ın “yeşil kuşak” teorisi pratikte ba eden elleri ısırmaya başlıyordunuz. şarılı olup SSCB’ye diz çöktürdüğünden beri or HHH taya ve kontrolden çıkan İslamcı terörün; Ameri Yine de hemen bırakmadılar, arkanız kancı bir İslamiyet yaratmakla bertaraf edileceğini sanıyorlardı. Tabii ki böyle bir tasarımın başı Yetmiyor, doymuyorsunuz!na, modern, mülayim ve işbirlikçi bir halife gere daydı ABD’nin FETÖ’sü, AB’nin Amerikancı TÜSİAD’ı. 2010 referandumu ve 2011 genel se kiyordu. çimlerini, yine SEÇSİS’te yapılan hile Son halife Vahdettin’i ne de güzel oynatmış Karen Fogg devreye girdi. Somonun sosuna, ler sayesinde açık ara kazandınız. ‘Yet lardı parmaklarında! Her şeyden önce böyle bir muha Fethullah’ın dostuna, AKP’nin de Müslüman demok mez ama evet’çilerin de görünüşü kurtarmaktaki payı, tap yokluğundan diş biliyorlardı, Türkiye’nin laik Cum rat postuna kanmayan laik cumhuriyetçiler, Fogg’un azımsanamazdı! huriyetine. Üstelik, işlerine gelmeyen bir Atatürk ve laiklik sa medya tayfası tarafından “Kemalist” ve “faşist” ilan edildiler. O gün bugündür, ABD’nin FETÖ’sü, AB, ‘Yetmez ama evet!’çiler, hepsiyle aranız açıldı. yesinde, Müslüman ülkeler arasında en moderni ola Size 2002 seçimlerini kazandırdılar. Sanırım Çünkü ne iktidar, ne zulüm, ne de paraya doy bilmişti Türkiye. Türkiye’de yapılan, hilenin eser sayılabileceği son dü dunuz. ABD, AB ve Almanya ile iş tutan TÜSİAD patronları, rüst seçim, bu oldu. Yetmedi, yetmiyor size hiçbir kazanç, hiçbir zafer. projeye ikna edildi. Zaten çok günahları var, olandan HHH Şaşırtıcı, bitmeyen bir açlıkla kıvranıyorsunuz. fazlasını almayayım: Sanırım TÜSİAD’a hilafet kurula ABD’nin hem dışarıda, hem içeride örgütlü maşası Neden doymuyorsunuz, neden? cağı değil, laik Cumhuriyetin “yumuşatılacağı” söylen FETÖ işbaşında, işbirlikçinizdi. TSK başta, sesi çıkan Çünkü derinlerde bile değil, çok rahatsız edici bir mişti… ve sözü dinlenen vatanseverleri tasfiye için onlar kum sığlıkta, hepiniz biliyorsunuz ki topladığınız paralar, İslamiyet ile demokrasi buluşmasının Türkiye’yi AB’ye pas davaları kurarken, siz bağımsız medyayı boğma oylar, zaferler; hak edilmiş, dolayısıyla kalıcı değiller… taşıyacağına inanan, projeye de zaten “nasılsa Batılı” di ya, sizi iktidara taşıyan patronları hizaya getirmeye ko Geldikleri gibi gidebilirler! ye güvenen patronlar yurtiçinde kolları sıvadılar. yuldunuz. Sonuç olarak Türkiye’de, siz 2007’den beri oyu HHH Ne olacağınızın tüm işaretlerini vermeye başlamıştı reel anlamda azalıp, sanal anlamda artan, baskın bir Kamuoyunda sözü geçen aydınları, yazarları, yıldı nız ama TÜSİAD istikrar sarhoşu, AB hoşnuttu, Karen azınlıktan ibaretsiniz. zı parlayan yeni gazetecileri sofralarına çağırıp “yeni Fogg çocukları ellerini ovuşturuyorlardı. Ve öküz olmak isteyen kurbağanın başına ne şarkılar söylemek” gerektiğini; Fethullah’ın Sünni İs 2007’de iki kez sandık başına giden Türkiye’de, ge geldiğini, sizin özenle cahil bıraktığınız tabanınızdan lamiyetin Türk Martin Luther’i, yükselen değerin AKP rek Cumhurbaşkanlığı referandumunu, gerekse ge gayrı herkes bilir. ve sahaya salınan koçun da Erdoğan olduğunu telkin nel seçimleri, hilesiz de kazanabilirdiniz. Ama sırtınıza Her şeyinizi yitireceksiniz! turlarına başladılar. yüklenen misyon, yüksek oranda oy almanızı gerekti Ama acı olan gerçek şu ki, cehaletle elde tutula Ne gariptir ki bu yemeklerde hep balık, çoğu kez de riyordu. mayacak bu stratejik topraklar da sizinle birlikte Alarko’nun somonları ikram edilirdi! ABD’deki seçim hileleriyle ünlenen Sun Microsy parçalanıp, bizim namuslu elimizden de çıkacak. TÜSİAD patronlarının sofrasına oturdum diye kendi stems yazılımı; bugün pişman mıdır bilinmez, Koç Ve hilafet ve imparatorluk hayalleriyle, çaldığınızı ni “oldum” sanan avanakların çoğu tasarıma bağlandı. Grubu tarafından Türkiye’ye getirildi ve her iki oylama kendinizden bile gizlediğiniz bu vatandan geriye, ne Onlar da kolları, sizi iktidara taşımak için sıvadı. da, SEÇSİS diye adlandırılan yazılım, sizi bile şaşırtan yazık ki hiçbir şey kalmayacak! Evet hayır diyen herkese kutlu olsun. Bugün Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş yıldönümü olduğu için Çocuk Bayramı. Ama 18 yaşında milletvekilliği gibi çocuk kandırma yönü ağır basıyor. Parlamento “konuşulan yer” demek. İtalyanca “parlare”den geliyor. Şerrin hayrı,Ama Tayyip Bey, Meclis’te ıs rarlı. Çünkü sözcük Arapça “cülus” kökünden, “oturulan yer” evetin şerrianlamına geliyor. Ve isim tashihi ile adı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olan yeni düzende TBMM artık Parlamento konuşulan yer, ol Zaten 2010 yılındaki katakulli ile maktan çıkıp Meclis “oturulan yer” yasal altyapıyı hazırlamıştı: haline geldi. Yani AKP’nin sloga “Cumhurbaşkanını halk seçer.” nı gelecekteki 600 vekilin hayat tar Saray’ın temelleri de o yıl yüksel zı oldu: meye başlamıştı zaten. “Biat et Otur Rahat et!” Yıllarca binanın kaçak olmasını HHH tartışmakla vakit geçirdik. Aslında her şeyi göstere göste Tıpkı, 7 Haziran seçimlerinde re. Ama açık poker bile böyle oy CHP’nin “istikşafi” zevzekliğiyle 45 nanmıyor. gün tuzağına düşmesi gibi. “Anayasa Mahkemesi’ni tanımı Oysa seçmen, AKP’yi (Yani Tay yorum. Saygı da duymuyorum!” yip Erdoğan’ı) yüzde 40 seviyesine demişti. düşürmüştü... Ve muhalefete ikti Şimdi de elbette “O iş bitti... Atı dar şansı vermişti bile. alan Üsküdar’ı geçti!” diyecektir. Ama bakan olma sevdalısı kimi Ama cüret, cesaret ve cerbezesi anamuhalefet önde gelenleri uya ni de takdir etmek şart. nıncaya kadar Erdoğan toparlanıp, İktidarın ilk aylarında, karizma topu 90’a yuvarladı bile. teşhir etmek uğruna bindiği atın al Ve ardından da “Cumhurbaşkan tında ezilmekten bile ders almadı lığı Hükümet Sistemi” diye bir çor ğı için... ba yapıp, “Yerseniz!” diye milletin Ve inceden dalga geçmek için mi önüne dayadı. nedir, kendisine hediye edilen atları Milletin yarısından biraz fazlası yedi. kabul edebildiği ve hâlâ atlı atasöz Belki de yemeyiz diyenler daha faz leriyle konuşabildiği için. laydı... Bunun için bir daha ve hak Oysa ki İslamda aslolan Üsküdar’ı ça bir sayım gerekiyordu. geçmek değil, mühürsüz Sırat Ama “Asrın Liderimiz, Ümmetin Köprüsü’nü geçebilmektir. Önderimiz” önlemini hemen aldı. Allah var ve çok şükür, takıyye Anayasa Mahkemesi başkanına yi çoktan bıraktı. Ama kimseler ne “Gel bakayım buraya marş marş!” dense pek fark etmek istemiyor. AGİT’e de: “Ey AGİT... Çek git!”i Başkentin en geniş ormanlık ala çekiverdi. nına devletin en eklentili, en gör HHH kemli makam binasını yaparken as Her şerde elbette bir hayır var lında mesajı çok açıktı: dır. Ama bu referandumda birkaç “Devlet Benim!” hayır birden vardır. Hayatında ağ zından büyüktabnaihrmoetl@agsmılaıkil.lcaom 1 kez bile “hawywırw”.ahsmöezttaün.cçoımkmamış milyonlarca vatandaşa “Hayır” dedirtti. Anadolu’da “Evet”in zıttı olan “Hayır” sözcüğü gündelik hayatta pek kullanılmaz; “Yok”, “Yoo!” ve “Olmaz” demek daha pratik geldiği için kullanılmaz. Anadolu ve dindar kesim “Hayır”ı hep dinsel ve uhrevi anlamda, yani “iyi ”, “yararlı” “güzel” ve “bereketli” anlamında kullanır. En çok da “Hayırlı günler sabahlar cumalar işler” der ve “Hayırlı olsun” diye kutlama anlamında kullanır. Okumuş yazmış ve daha çok laik kesim ise “Hayır”ı itiraz anlamında “Olmaz” demek için kullanır. Ancak başörtüsünün kabul görmesi ve toplumda genel hoşgörünün artmasıyla bu kesim, “hayır”ı uhrevi anlamda da kullanmaya başladı. Özellikle kimi CHP çevreleri “Hayırlı cumalar” ve “Hayırlı kandiller” diye cep telefonlarından mesaj çekmeyi bir gelenek haline getirdi!.. Referanduma gidilirken laik çevrenin benimsediği bu gelenek, AKP’yi fazlasıyla tedirgin etti. Öyleki 16 Nisan’a kadar ağızlarından hayır çıkmamasına dikkat ettiler. Hatta parti teşkilatlarına gizliaçık uyarılar yaptılar. “Hayırlı cumalar” demeyi askıya aldılar. Komik olmak pahasına “İyi cumalar!” falan gibi zorlamalara yöneldiler. Bin yıllık bu sözcük kalıbındaki dönüşüm ve “i”li söyleme geçmek yüzünden “cuma” ile “cima” sözcüğünü karıştıranlar bile oldu. Kör cehaletten, “cima”nın cinsel birliktelik anlamına geldiğini bilmeden elbette! Yine de örümcekli benzetmelerle, domuz etinden bin defa daha ağır günah sayılan bu iki sözcüğü karıştıranlara gülüp geçmek gerekiyor. Tıpkı mühürlü mühürsüz oyları 1 eksiği ile karıştıran YeSeKe heyeti gibi! KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr 175 gündür özgürlüğünden yoksun... NEW YORK TIMES UZMANLARA SORDU Sarraf pazarlığı Rakka için iddiası ABD Başkanı Donald Trump’ın ekibinde bulunan eski New York Belediye Başkanı Rudy Giuli ani ile eski Adalet Bakanı Michael Mukasey’in, New York’ta tutuklanan Rıza Sarraf’ın savunma ekibine dahil olmalarının ardından Türkiye’ye ge lip Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmelerinin perde arkasıyla il gili çeşitli yorumlar yapılıyor. Rıza Sarraf New York Times’ın görüşünü aldığı Türkiye’deki bazı uzmanlar Sarraf serbest bırakılır ya da Türkiye’ye dö nerse Erdoğan’ın ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarıyla aynı hizada hareket edeceği yorumunu yaptı. Ekono mi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi (EDAM) Baş kanı, eski diplomat Sinan Ülgen, “Sarraf’ın bırakılma sı Ankara’da iyi niyet yaratacaktır. Ankara’nın itirazla rını geri çekmesini, Washington, kendi bölgesel gün demini ilerletmek için kullanacaktır. Örneğin ABD’nin IŞİD’in Suriye’deki kalesi Rakka’nın Suriyeli Kürtle rin PYD/YPG’siyle işbirliği içinde alınması planına Er doğan daha az ses çıkarabilir” dedi. Ülgen “Sarraf da vasının düşmesi, ABD’nin Suriye’deki operasyonları na ve bilhassa PYD’yi desteklemesine Türkiye’nin da ha az direniş göstermesini sağlayabilir” vurgusu yaptı. Ardından MHP’den ihraç edilen milletvekili ve siyasal bilimler profesörü Ümit Özdağ, Sarraf’ın davasının dü şürülmesi karşılığında “Erdoğan, PKKABD’nin Rakka operasyonunu ve ilhakını özetle PKKistan’ı kabul ede cek” iddiasında bulunan bir tweet attı. Giuliani ile Mu kasey, yeminli ifadede Erdoğan’la görüşmeyi “Diplo matik bir anlaşmanın, Türkiye ile ABD’nin ortak çıkarı na olduğunu Erdoğan’a kabul ettirmeyi umuyoruz. Sar raf, ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarını pekiştirmeye yönelik ABD ile Türkiye arasında yapılacak olası anlaş manın bir parçası olabilir. Türkiye ve ABD’den üst dü zey yetkililerin böyle bir anlaşma istemesinde şaşırtıcı bir yan yok. Türkiye, ABD açısından stratejik önemde ki bir bölgede bulunuyor” diye açıklamıştı. SAYISAL LOTO 5 18 25 28 38 41 6 BİLEN: 1 milyon 879 bin 928’er TL (2 kişi) 5 BİLEN: 4 bin 346’şar TL 4 BİLEN: 69’ar TL 3 BİLEN: 10’ar TL ikramiye kazandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle