27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA ‘Ay sonuna dek Kore Yarımadası sularına ulaşacak’ Kuzey Kore ile yükselen gerilime koşut olarak ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, uçak gemisi USS Carl Vinson’un liderliğindeki filonun birkaç gün içinde Kore Yarımadası sularına ulaşacağını söyledi. Pence, Avustralya ziyaretinde yöneltilen sorular üzerine bu açık lamayı yaptı. Zira iki hafta önce ABD Pasifik Komutanlığı, filoya Kore’ye gitme talimatı verildiğini duyurmuş, Başkan Donald Trump da “bir donanma gönderiyoruz, çok güçlü” demişti. Ama geçen hafta filonun hâlâ hedeften binlerce kilometre uzakta olduğu ortaya çıkmıştı. 10 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Pazar 23 Nisan 2017 Öngörülemeyen seçim [email protected] Fransa, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu için bugün sandık başında. Liberal, aşırı sağcı, merkez sağcı ve radikal solcu adaylardan herhangi ikisi ikinci tura kalabilir Fransa “ülke tarihinin en sonucu öngörülemeyen seçimi” yorumları eşliğinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu için bugün sandığa gi Brexit’le cebelleşen AB’yi kaos ve dağılmaya sürükleyebilir. Birbirinden renkli 7 aday diyor. Üstelik perşembe gecesi başkent İlk turda yedi aday daha var. PS aday Paris’in kalbi Şanzelize’de polisin he lığını “herkese temel gelir” vaadiyle ka def alındığı ve IŞİD’in üstlendiği saldırı, zanan Benoit Hamon, sağcıların des seçim sonuçlarıyla ilgili soru işaretleri teğini Macron’a, solcuların desteğini ni daha da artırıyor. Ülke çapında 50 bin Melenchon’a kaptırdı. Milliyetçi “Yük polis ve 7 bin asker görevlendirilirken, sel Fransa” hareketi lideri N. Dupont dün Paris’in Kuzey Garı’nda Mali kökenli Aignan, AB’den çıkışı savunuyor. Sağcı bir erkeğin polisin üzerine bıçakla yürür “Halkçı Cumhuriyetçi Birlik” lideri Fran ken yakalanması gerilimi daha da artırdı. çois Asselineau, hem AB hem NATO’dan Toplam 11 aday içinde sırasıyla 4 aday çıkış istiyor. Yeni Antikapitalist Parti ve öne çıkıyor: Liberalmerkezci “En Marc Ford fabrikasında sendika lideri Philippe he” (Yürüyüş) hareketi lideri Emmanu Poutou, cumhurbaşkanlığının kaldırılma el Macron, aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen, radikal solcu JeanLuc Fillon Hamon Le Pen Macron Melenchon sından yana. Çoban kökenli milletvekili Jean Lasalle, kırsal kesimin haklarını sa Melenchon ve merkez sağcı Cumhuriyet vunuyor. Aşırı sağcı “Dayanışma ve İler çi Parti’den François Fillon. Ancak anketlere göre aralarında büyük farklar olmadığı gibi son dakikaya dek seçmenin yüzde 25’i kararsızdı. Yani 7 Mayıs’taki ikinci tura kalacak iki aday, sağ ve sol yelpazenin ucundaki isimler de olabilir. Fransa, 2015’te 230’dan fazla can alan cihatçı saldırıdan beri OHAL’de. Son açıklamalarda Le Pen, “Fransa’ya karşı acımasız bir savaş yürütülürken” Sosyalist Partili (PS) Cumhurbaşkanı François Hollande’ı “korkaklıkla” itham etti. Macron, Fransa’yı koruma, ama korkuya teslim olmama mesajı verdi. Fillon teröre demir yumruk vaat etti. Melenchon, gündemini IŞİD’e teslim etmeyip “asi Avrupa” istedi, “Tek bir Avrupa olmak zorunda değil, birçok Avrupa mümkün” dedi. AB karşıtı Le Pen ya da AB’nin müesses düzenine karşı Melenchon’un seçilmesi, leme” lideri Jacques Cheminade, Mars’ta koloni kurmak, Ay’ı sanayileştirmek istiyor, Britanya Kraliçesi’ni “uyuşturucu kaçakçısı” diye niteliyor. Troçkist “İşçi Mücadelesi” lideri Nathalie Arthaud, varoşta öğretmenlik yapıyor ve ayda net 1800 Avro asgari ücret vaat ediyor. Almanya’nın fay hattı 150 Afgan askeri öldürüldü Afganistan’da Mezarı Şerif kenti yakınlarındaki askeri üsse yönelik Taliban saldırısında ölü sayısı 150’ye yükseldi. Afgan Savunma Bakanlığı saldırıda 100’den fazla askerin hayatını kaybettiğini açıklarken, ismini vermek istemeyen yetkililer ajanslara 140150 askerin öldüğünü, bir o kadar da yaralı olduğunu söyledi. Taliban sözcüsü Zabiullah Mücahid, Afganistan’ın kuzeyindeki Taliban liderlerinin öldürülmesine misilleme yaptıklarını duyurdu. Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani, ulusal yas ilan edip yaralıları ziyaret etti. Yaralı askerlerden Muhammed Hüseyin, “Makineli tüfekli askeri araçlarla üsse girdiler. Herkese ateş ettiler. Daha sonra camiye ve yemek odasına girdiler, ayrım yapmadan herkesi öldürdüler” dedi. Askerlerin çoğu cuma namazındaydı. Militanların üsse girerken en az 7 kontrol noktasından geçebildikleri için içeriden yardım almış olmaları ihtimali üzerinde duruluyor. ‘Katar devasa fidye ödedi’ Irak’ın güneyinde avlanırken kaçırılan 11’i kraliyet ailesi üyesi 26 Katarlının 1.5 yıl rehin tutulduktan sonra önceki gün serbest kalmasının perde arkası aydınlanıyor. New York Times ve The Guardin gazeteleri, Irak’ta İran destekli Kataib Hizbullah örgütünce kaçırılan Katarlıların bırakılmasının, Suriye pazarlıklarıyla bağlantılı olduğunu yazdı. NYT’ye konuşan Iraklı üst düzey bir Şii lider, Kataib Hizbullah’a Katarlıların kurtuluşu için ödenen fidyenin, Suriye’de hükümet güçleri ile muhalifler arasında varılan dört kasabanın tahliyesi anlaşması kapsamında, Suriye’nin İdlib vilayetinde Nusra, Ahraruş Şam ve Tahriruş Şam’ın kuşatması altındaki Fua ve Kefraya’dan Şii sivillerin tahliyesiyle bağlantılı olduğunu söyledi. Zaten Suriye’de Şii sivillerle militanların tahliyesi anlaşmasına Katar’ın arabuluculuğunda Nusra ile İranHizbullah arasında varılmıştı. Guardian’a göre bu anlaşmaya paralel Katarlı rehineler Bağdat’a götürülürken bir Katar uçağı çuvallar dolusu parayla 15 Nisan’da Bağdat’a indi ve hem Kataib Hizbullah’a hem de Ahrar ile Tahrir’e milyonlarca dolar, hatta belki de iki tarafa 100’er milyon dolar ödendi. Ama fidyeden pay alamayan bir grup, geçen hafta sonu tahliyeye bombalı saldırı düzenleyip yarısı çocuk 126 Şii sivili öldürdü. Bu yüzden Katarlıların resmen özgürlüklerine kavuşması 21 Nisan’a dek uzadı. Popülist sağcı AfD’nin kurultayı Köln esnafının boykotuna, solcuların protestolarına ve polisle çatışmalara sahne oldu Almanya’da genel seçime beş ay ka la AB, göçmen ve İslam karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisi nin kurultayı, hem sa londa hem de dışarda olaylı geçti. Köln’deki kurultaya katılan 600 delege dışardaki solcu protestocuların engel lemeleri ve içeriyi basma girişimleriyle karşılaştı. Dükkânlar AfD’yi boykot için kepenk açmadı, restoran ve bar Kurultayın düzenlendiği otele güvenlik barikatını aşarak girmeye çalışan protestoculardan bazıları gözaltına alındı. lara “Aşırı sağcılara servis yapılmaz” tabelaları asıldı. Köln’de 50 bin protestocuya karşı 4 bin polis önlem alırken, anayollar, köprüler ve hava sahası trafiğe kapatıldı. mazken AfD’nin ılımlılaşırsa 2021’e dek Almanya’nın bir numaralı partisi haline geleceği mesajı verdi. Ancak Petry’nin sunduğu ılımlı seçim programı, delegelerin desteğini alamadı. Programın gün di. Protestoculara seslenen Köln Belediye Başkanı Henriette Reker, “Sizinle gurur duyuyorum. Bizi susturmalarına izin vermeyelim. Yardıma ihtiyacı olan herkese hoşgeldiniz diyoruz” mesajı verdi. Sosyal Ilımlı programa ret İki günlük kurultay eylüldeki seçimin başbakan adaylığı için parti içinde acımasız bir rekabete sahne oluyor. AfD Eşbaşkanı Frauke Petry, 5. çocuğuna hamileliği gerekçesiyle başbakan adayı ol deme alınmasının reddedilmesi, Petry’ye darbe olurken AfD’nin tümüyle aşırı sağa ve ırkçılığa kayacağı endişelerini artırdı. AfD’yi protesto mitinglerine sendikalar, kiliseler ve birçok STK destek verdi. En büyük gösteriyi 80’den fazla bileşenli “Köln stellt sich queer” ittifakı düzenle Demokrat Partili Kuzey Ren Vesfalya Başbakanı Hannelore Kraft “AfD’nin siyaseti, Alman tarihinin en karanlık bölümünü hatırlatıyor” diye konuştu. Yeşiller Eşbaşkanı Cem Özdemir, herkesi sokağa çıkmaya davet ederken “AfD 21’inci yüzyılda birlikte yaşamaya karşı” dedi. Yağmacıların elektrik çarpmasıyla öldüğü fırının önünde kalabalık toplandı. Venezüella yağma ve yangın yerine döndü Ekonomik krizin derinleştiği Venezüella’da hükümetle muha başka cisimler fırlatarak “Katiller” diye bağıranlar görüldü. Belki de en acı lefetin karşılıklı suçlamaları arasında manzara, dükkanların yağmalanıp ya gerilim dinmiyor. Başkent Caracas’ta kılmasından geriye kalan mallar ara perşembe akşamı gösteriler ve yağma sında çoğu çocuk pek çok insanın yiye olayları sırasında en az 12 kişi öldü. 8 cek bir şeyler aramasıydı. Protestolara kişinin elektrikli telle korunan bir fırı devam mesajı veren muhalifler, nisan nı yağmalamak isterken, 4 kişinin ise başından beri ölen 20 kişinin anısına vurularak öldürüldü dün “Sessiz Yürüyüş” ğü El Valle semti sa Marketler düzenledi, beyazlar kinlerinden Carlos Ya yağmalanıyor. giyip dua ederek yü nez yaşananları “Sa rüdü. Yarın içinse vaş gibiydi” diye ak haftanın ilk gününde tardı. Gösterilerin vi yaşamı sekteye uğrat deo kayıtlarında so mak için yolların blo kaklarda dolaşan si ke edilmesi çağrısın lahlı çetelere şişe ve da bulundu. Trump’a karşı bilimi savunmak için yürüdüler Dünya Günü, bilimsel olgular ve kanıtları na yönelik giderek artan siyasi saldırılara karşı düzenlenen protestolara sahne oldu. 1969’dan beri 22 Nisan’da düzenlenen Dünya Günü’nde bu yıl ilk kez 600’den fazla şehirde “Bilim İçin Yürüyüş” yapıldı. Yeryüzünde üst üste üç yıl hava sıcaklığı rekoru kırılır, kutuplarda buzullar erir ve deniz seviyeleri yükselirken ABD Başkanı Donald Trump gibi popülist liderlerin iklim değişikliğini inkârı ve bu olguları hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmayan manipülasyonlarla örtbasa kalkması protesto edildi. Avrupa çapında ve Avustralya’dan ABD ve Brezilya’ya dek birçok ülkede bilim insanlarının başını çektiği yürüyüşlere katılan on binler, “Baş ka gezegen yok” sloganı atarken popülist liderlerin değil, asıl kendilerinin “gerçek yurtsever” olduğunu vurguladı. Trump’ın çevre koruma düzenlemelerini iptal edip bilimsel araştırma fonlarını kesmesi, bilime “alternatif gerçekler” söy lemiyle saldırması kınanırken okullarda evrim teorisi ve cinsel sağlık eğitimi verilmesi de talep edildi. Sevgili Turhan Günay Bu sabah Elif Günay’ın mektubuyla uyandım. “Onlar gittiği yere aydınlık götürür” diye başlıyordu mektup... Biricik kızın, Silivri’de koğuşlara yalnız “birer kitap” tahsis eden kütüphanenin sayende hızlı bir gelişme içinde olduğunu aktarıyordu. Yayıncılar, kitap yetersizliğinden duyduğunuz sıkıntıya kulak vererek, Silivri’ye koliyle kitap yollamaya başlamış. Yazarlar da imzalı kitaplarını gene Silivri’ye yollamayı âdet edinmişler. Elif, “Böylesine büyük bir cezaevi için gönderilen kitap sayısı hâlâ yetersiz, kitap okumak gibi masum bir eylemin kısıtlanması hâlâ anlamsız ama Silivri’de hızla büyüyen bir kütüphane var” diyordu. Aklıma Hindistan’ın İngiliz sömürgesi olduğu devirlerde, sömürgecilere başkaldırdığı için dehşet verici Lucknow zindanlarına atılan Hindistan’ın bağımsızlık kahramanı Nehru’nun, hapiste yazdığı 1155 sayfalık dev “Dünya Tarihi” kitabı geldi. Bir sömürge hapishanesi olan Lucknow’a o yıllarda sözüm ona kitap sokmak yasakmış. Ama sömürgeci güç İngilizler bile, bu yasağı uygulamamışlar. Başlı başına bizim Kurtuluş Savaşı’na üç bölümün ayrıldığı bir devasa tarih kitabı, hapiste hiç başka kaynak kitaplara başvurmadan yazılabilir mi? Demek en acımasız sömürge hapishanelerinde, yaklaşık bir asır önceki koşullar bile, Silivri’nin bugünkü koşullarından daha liberalmiş. Bugün size kâğıt kalem verilmiyor. Başka bir örnek vermek gerekirse, faşist Mussolini rejiminin hapishanelerinde de kitap sıkıntısının yaşanmadığını anlıyoruz. Gramsci “Hapishane Mektupları”ında, hapishane kütüphanesinden haftada “8 roman” aldığını, çeşitli gazeteleri izlediğini ve Rus yazarlarından misal Puşkin’i okuduğunu yazıyor. Bugün Silivri’de Tolstoy okumak isteyen Ahmet Şık’tan “Savaş ve Barış” esirgeniyor... Faşizmin kütüphanesi Yalnız Gramsci değil, Mussolini rejiminin diğer mahkumları da dilediklerince okuyup yazmışlar. Geçen yaz, bizzat gidip görüp yazmıştım. İtalya’da faşizm tutsaklarının kaldığı bir sürgün ve hapishane yeri olan “Ventotene Adası”nda ilginç bir kütüphane var. ’80’li yıllarda ülkenin en popüler cumhurbaşkanlarından olan Sandro Pertini ve faşizm sonrası ilk kurucu meclisin başkanı olan Umberto Terracini ile AB kurucularından Altierro Spinelli hep bu adada faşizm döneminde sürgün yaşamışlar. Kimileri bir mil ötede ayrı bir adacığın üzerinde bulunan “San Stefano Hapishanesi”nde ayrıca hapis yatmış. Ama hepsi tutsaklık dönemlerinden geriye bugün olağanüstü tarihi değer taşıyan bir kütüphane bırakmış. Ventotene kütüphanesini yöneten Paolo Cutulo’dan bizzat bu kütüphanenin öyküsünü dinlemiştim. Kütüphaneci Cutulo bana burada, bu tutsaklar hakkında faşizm yıllarında tutulan polis tutanaklarını göstermişti. Spinelli için gördüğüm bir rapor örneğin; “O çok tehlikeli. Çok zeki ve kültürlü. Hitabeti güçlü. Aktif, yıkıcı propaganda yapacak yetenekte” diyordu. “Gördünüz mü” diye soran Cutulo, arkadan hemen eklemişti: “Onu aşikâr biçimde buraya fazla zeki ve kültürlü olduğu için tıkmışlar. Zekâ ve kültürü ayan beyan ‘tehlikeli’ bulmuşlar.” Gramsci’nin hapse yollanmasının nedeni de bu: Gramsci’yi mahkum eden savcı, bu büyük aydın hakkındaki mahkumiyet kararını; “Bu beynin işleyişini durdurmalıyız!” diyerek veriyor. Bizden Nâzım keza yıllarca hapiste tutulmasının nedenini, Piraye’ye yazdığı mektuplarda “Mesele herhangi bir mahkumiyet değil, Nâzım Hikmet’in imhasıdır” diyerek açıklıyor. İtalya’da gazeteciler seferber Ama hiçbir hapis, zindan rejimi ki RTE’nin rejimi de artık dünyada böyle anılıyor aydınlığı boğamıyor ve karanlığa gömemiyor. Aydınlar, hapiste bile hep bir “think tank” gibi çalışıyor; en karanlık zindanları bile saçtıkları ışıkla aydınlatıyorlar. Sevgili Turhan, bunları sana anlatmama gerek yok. Zaten sen biliyorsun. Bu satırları yazarken o aydınlık çehren, gülüşün gözlerimin önüne geliyor. Odanda kitap yığınları arasında yaptığımız tatlı sohbetleri hatırlıyorum. Şimdi bir an önce odana, o kitap yığınlarının arasına dönmeni diliyorum. Senin için en büyük doğum günü dileğim bu. Seni çok özlüyoruz. Yalnız bizim değil, dünyanın gözlerinin üzerinizde olduğunu lütfen bilin. 2 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde İtalya’da örneğin sizin için özel bir anma yapılacak. İtalyan Gazeteciler Sendikası Başkanı Giuseppe Giullietti, Türkiye’de hapiste bulunan 153 gazetecinin adını birer birer okuyarak serbest bırakılmalarını isteyecek... Kitaplarımızın büyük efendisine en yakın tarihte kavuşmak dileğiyle... ABD’den Rus ‘hacker’a rekor ceza ABD’de federal bir mahkeme Rusya vatandaşı Roman Seleznev’i siber hırsızlıktan 27 yıl hapis cezasına mahkum etti. Bu, ABD’de bir siber saldırıya ilişkin verilmiş en uzun mahkumiyet. Rus milletvekili Valeriy Seleznev’in oğlu Roman Seleznev’e, banka dolandırıcılığı, güvenli bilgisayar ağlarını hack’leme, yasadışı hack aletleri bulundurma ve kimlik hırsızlığı gibi suçlamalar yöneltilmişti. Moskova, Seleznev’in 2014’te Maldivler’de ABD gizli servislerince kaçırılıp Washington’a götürülmesine “adam kaçırma ve insan hakları ihlali” tepkisini veriyor. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle