25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 15 Nisan 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN ‘Tek adam’ rejimiYARIN OYLANACAK ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ, TÜM YETKİLERİ TEK ELDE TOPLUYOR EMİNE KAPLAN Halkın oylarına sunulacak anaya Cumhurbaşkanı, yardımcılarını, basa değişikliği paketi, Cumhurbaş kanları, bürokratları tek başına kenkanı’na ‘devlet başkanı’, ‘başkomu disi belirleyecek. ‘Tarafsızlık’ kuratan, ‘siyasi parti genel başkanı’ ol lı getirilen HSYK ve Anayasa Mahkemak üzere 3 sıfatı birden verecek. mesi üyelerinin tamamına yakınını seçecek. Meclis’te istediği çoğunluğa ulaşamazsa kendisiyle birlikte seçimleri yenileyebilecek. Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanların yargılanması olanaksız hale gelecek. TARAFSIZ YARGININ SONU Paketin 1. maddesiyle ‘yargının bağımsızlığı’ kuralına ‘yargının tarafsızlığı’ da ekleniyor. Anayasa Mahkemesi’nin 17 olan üye sayısı Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin kaldırılması nedeniyle 15’e düşürülüyor. Böylece yüksek mahkemenin 15 üyesinden 12’sini Cumhurbaşkanı belirlemiş olacak. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) olarak düzenlenirken, üye sayısı 22’den 15’e düşürülüyor. Üyelerin 6’sını Cumhurbaşkanı, 7’sini ise Meclis belirleyecek. Kurulun başkanı olacak Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı doğal üye olacak. Meclis’te yapılacak seçimde ise beşte üç (367) çoğunluk aranacak. AKP, kendi çoğunluğu yetmezse bir partiyle işbirliğine giderek istediği üyeleri seçtirebilecek. Tek başına OHAL yetkisi Cumhurbaşkanı, ‘savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması, tabii afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere’ OHAL ilan edebilecek. OHAL kararı TBMM tarafından onaylanacak. Cumhurbaşkanı, OHAL kapsamında kararname çıkarabilecek. MECLİS YETKİSİNE TIRPAN Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarılırken, milletvekili seçilme yaşı 25’ten 18’e düşürülüyor. Meclis’in yetkileri, Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru ile sınırlandırılıyor. Gensoru ve sözlü soru kaldırılıyor. Başbakanlık kaldırıldığı için hükümetten yasa tasarısı gelmeyecek. Yasa önerileri milletvekilleri tarafından verilecek. Ancak fiili olarak Cumhurbaşkanı ve Meclis’te çoğunluğa sahip grubunun istemediği yasa önerilerinin verilmesi ve TBMM’den geçirilmesi mümkün gözükmüyor. Gensoru kaldırıldığı için milletvekillerinin bakanlarla ilgili denetim yapma yetkisi de olmayacak. 15 YIL CUMHURBAŞKANI Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 5 yıl olacak. Bir kişi en fazla iki kez seçilebilecek. Ancak Cumhurbaşkanı’nın ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilecek. Cumhurbaşkanı’nın partisinin Meclis’te beşte üç çoğunluğu sağlaması ve 2. döneminin son yılında Meclis’ten seçim kararı alması durumunda görev süresi 15 yıla kadar uzayabilecek. Cumhurbaşkanlığı’na siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde 5’ini alan partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek. Yeni sistem eyalete yol açar mı? Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenecek. Bu düzenleme, muhalefet tarafından ‘eyalet sistemine yol açar’ biçiminde yorumlanıyor. Cumhurbaşkanı, ayrıca tüm üst kademe kamu görevlilerini tek başına kendisi atayacak ve görevlerine son verecek, bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleyecek. KARARNAME İLE YÖNETİM Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler ile anayasada yasayla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi düzenlenemeyecek. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yasalarda farklı hükümler bulunması halinde, yasa hükümleri uygulanacak. TBMM’nin aynı konuda yasa çıkarması durumunda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelecek. Cumhurbaşkanı, kararnamenin yanı sıra yönetmelik de çıkarabilecek. 12 Nisan günü Balıkesir’in Edremit ilçesinde düzenlenen ‘Hayır’ mitinginde konuşan HDP PM üyesi Cafer Çelik’e elinde satır bulunan bir kişi saldırmak istedi. Referandumun ağır faturası: GÖZALTI, SALDIRI, İHRAÇ BİR KOLTUK, 3 KARPUZ Seçilecek Cumhurbaşkanı, hem ‘devlet başkanı’, hem ‘başkomutan’ hem de bir siyasi partinin genel başkanı sıfatlarını kullanabilecek. Cumhurbaşkanı, kendisine seçildikten sonra bir veya daha fazla milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından yardımcı atayabilecek. Cumhurbaşkanı seçilen kişi ile Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan olarak atanacakların milletvekillikleri düşecek. SEÇİMLERİ YENİLEYEBİLİR Genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 5 yılda bir aynı anda yapılacak. Cumhurbaşkanı, herhangi bir kriter ve koşul olmadan Meclis seçimlerinin yenilenmesine karar verebilecek, bu durumda yine iki seçim birlikte yapılacak. Meclis’in seçim kararı alabilmesi için ise beşte üç (367) çoğunluk gerekecek. Cumhurbaşkanı’nın partisinin Meclis’te çoğunluğunun olması durumunda Meclis’in seçim kararı alması mümkün gözükmüyor. DOKUNULMAZLIK ZIRHI Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanlar hakkında bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun (301) vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilecek. Soruşturma komisyonunun kurulması için ise beşte üç (367), Yüce Divan’a sevk yönünde karar çıkabilmesi için üçte iki (400) çoğunluk gerekecek. Yüce Divan kararı çıkması durumunda 15 üyesinden 12’si Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek Anayasa Mahkemesi’nde yargılama yapılacak. Bütçe Meclis’ten geçmezse Bütçe yasa teklifi, Cumhurbaşkanlığı tarafından Meclis’e sunulacak. Bütçenin TBMM’den geçmemesi durumunda yenisi kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanacak. İLK SEÇİM KASIM 2019’DA Anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesi ve erken seçim olmaması durumunda ilk birlikte yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimi 3 Kasım 2019 tarihinde gerçekleştirilecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden partisiyle bağı kurulacak, hatta isterse AKP’ye genel başkan olabilecek. HSYK seçimleri de yeni getirilen kriterlere göre 30 gün içinde yapılacak. İKLİM ÖNGEL CHP, referandumda hayır kampanyası kampanyası yürüten en az 423 kişi gözalyürütenlere yönelik baskıları derleyen tına alındı, 3 kişi tutuklandı. MHP’de 4 raporu, oylamaya bir gün kala yeniledi. 2 muhalif ihraç edildi, 5 gazeteci ve 12 işçi Ocak’tan bu yana “Hayır” diyenlere yöne işten atıldı. CHP Genel Başkan Yardımcılik en az 262 tehdit, baskı, hakaret, hedef sı Zeynep Altıok tarafından hazırlanan ragösterme ve saldırı gerçekleşti. “Hayır” porda yer alan ihlallerden bazıları şöyle: n İzmir’de ‘Hayır’ kampanyası afişi asan TKP üyesi 5 kişi idari para cezasına çarptırıldı. n Anayasa görüşmelerinin başladığı gün, Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği Platformu’nun TBMM önünde yapacağı basın açıklaması polis tarafından engellenirken aralarında milletvekillerinin de bulunduğu kitleye plastik mermi ve tazyikli suyla saldırı gerçekleştirildi. n 25 Ocak’ta ‘Hayır’ çağrısı yapan KamuSen genel merkezine 25 kişilik bir grup saldırdı. Konfederasyon binasını basan grup KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un istifasını istedi. Parlamentoda teklifin kabul edilmesinin ardından İstanbul Maltepe’de ‘Hayır’ çalışması yapan gençlere AKP’liler silahla saldırdı. Bir kişi yaralandı. n Saray’daki toplantılara gitmeyen Beyoğlu Kamer Hatun Muhtarı ‘devlet büyüklerine hakaret’ten tutuklandı. Antalya’da “Hayır” afişi yapan 3 kişi gözaltına alındı. n Başbakan Binali Yıldırım, “Rejimin değiştiği yok, değişen değişimin ta kendisi, değişime direnenler yok olacak” dedi. n Erzurum’da Başkanlık sorusuna ‘Hayır’ diyen öğretmeni mülakattan geçirmediler. n Sabahattin Önkibar’ın “Devlet Bahçeli ve MHP İçin Her Şey” kitabının toplatılmasının ardından kitabı yayımlayan Kırmızı Kedi Yayınevi’nin İstanbul Gümüşsuyu’ndaki merkezine saldırı oldu. n ‘Hayır’cı TürkBüroSen Başkanı Fahrettin Yokuş’a silahlı saldırı yapıldı. n AKP Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem, referandumda hayır çıkması halinde partililerden iç savaşa hazırlanmalarını istedi. n Adana’da ve Maltepe’de çete mensuplar ‘Hayır’ çalışması yürüten Haziran Hareketi üyelerine satır ve sopalarla saldırdı. n Fransa’nın Metz kentinde ‘ha yır’ platformunun gerçekleştirdiği Kadınlar Günü etkinliğine 300 kişilik bir grup tarafından saldırı gerçekleştirildi. n Giresun Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kendi binasına astığı Hayır pankartına polis kabahatler kanununa dayanarak 227 TL para cezası kesti. n Denizli’de ‘Hayır’ çalışması yürüten Haziran Hareketi üyeleri taşlı, sopalı ve bıçaklı saldırıya uğradı. Bir kişi başından yaralandı. n Bulancak ilçesinde referandum çalışmaları yürüten CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu kahvehanede saldırıya uğradı. n Kadıköy iskelede ‘evet’ standı önünde ‘HAYIR’cılara yönelik baskıları eleştiren kadın polis tarafından tartaklandı. n Sinop’ta hakemlik yapan İlker Şahin’in sosyal medyada yaptığı “Hayır” paylaşımları gerekçe gösterilerek açığa alındı. n Uşak’ta CHP milletvekilinin mülkiyeti kendisine ait olan binasına astığı “Hayır” pankartları polis tarafından indirildi. n Batman’da HDP’nin anons aracının önünü kesen silahlı iki kişi, camlarını kırdıkları aracın şoförünü de dipçikle yaraladı. n CHP Kayseri milletvekili Çetin Arık, Kayseri’de referandum çalışması yürütürken satırlı bir kişinin saldırısına uğradı. n İstanbul’un Güngören ilçesinde 54 yaşındaki Numan Çeken “Hayır” çadırı önünde fotoğraf çektirdiği için dört kişi tarafından darp edildi. n Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Ofis semtinde bulunan Sanat Sokağı’nda “Hayır” standı açan HDP’lileri, polis engellemek istedi. Ezgiler eşliğinde halay çekenlerden 3 kişi gözaltına alındı. l ANKARA Devlet ‘evet’in hizmetinde Raporda; 1 Mart – 14 Nisan arasındaki kısacık sürede ise en az 61 defa kamu kaynakları ‘Evet’ propagandasında kullanıldığı, kamu yöneticilerinin ‘Evet’ için hareket ederek devletin gücünü iktidar partisinin hizmetine sunduğu ortaya kondu. Okullara, yurtlara, Basın İlan Kurumu’na hatta kaymakamlık binalarına ‘Evet’ pankartları asıldı, ‘Evet’ mitingleri için okullar tatil edildi. Devletin resmi araçlarına ‘Evet’ görselleri giydirildi, miting ulaşımı belediye otobüsleriyle ücretsiz gerçekleştirildi. Raporda dikkat çeken olaylar şöyle sıralandı: n Sağlık Bakanı Recep Akdağ anayasa referandumu kampanyası için gittiği Trabzon’daki Cami’sinin avlusunda ‘’evet’’ propagandası yaptı. n Mart’ta “Sıcak Yuva Vakfı”, afiş asılması yasak olan İstanbul’un UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan Edirnekapı’daki tarihi surlara “Evet” yazılı propaganda afişleri astı. n Üsküdar Belediyesi, TÜGVA’ya ‘evet propagandası’ için billboardlarda yer açıp, sponsor oldu. Suç duyurusuna savcılık kovuşturmaya yer yok dedi. n AKP’li Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap, belediyenin resmi YouTube hesabından ‘Evet’ propagandasına dair çalışmaları paylaşılıyor. n Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Çetin Turan öğrencilere ‘evet mitingi’ne katılımını zorunlu tuttu, sınıf başkanlarından gidenlerin listesini istedi. n Manisa’da lise öğrencileri seminer var denilerek Bilal Erdoğan’ın Anayasa paneline götürüldü. “İzmir Marşı” söyleyerek salonu terk eden öğrencilere soruşturma açıldı. haber 11 Dayatılan badireye hayır! Yarınki halkoylaması öncesinde, önerilen anayasa değişikliği hakkında olumlu ve olumsuz bütün değerlendirmelerin dile getirildiği bir aşamadayız. Bunların dile getirilmiş olması, seçmen topluluğunun önemli bir kısmının sadece tek taraflı bir bilgilendirmeye mahkum edildiği gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Olağanüstü hal yönetiminin verdiği keyfi kısıtlama olanaklarını mülki idare amirlerinin birçoğunun yaygın biçimde kullandığı, devletin tüm imkânlarını kullanan bir gücün karşısında elindeki çok kısıtlı imkânları bile kullanmasına izin verilmeyen bir tarafın olduğu, son derece eşitsiz, asgari adalet ilkelerini çiğneyen bir referandum kampanyası yaşadık. Onlarca milletvekili, Meclis’te üçüncü grubu oluşturan HDP’nin eşbaşkanları, 150 civarında gazeteci tutuklu iken, hayır kampanyası yürüttükleri için insanlar gözaltına alınır ya da işten atılırken,Türkiye toplumunun içinden bu tek adam düzenine karşı büyük bir direniş çıktı. Medyanın, özellikle televizyonların hemen hepsinin iktidarın basın organı olduğu bir ortamda, hayır oyu vermenin gerekçelerini, evet oyu vermenin herkes açısından, toplum olarak içerdiği büyük tehlikeleri anlatmak zordu. Bütün bunlara rağmen iktidar toplumda önerdiği rejim değişikliği ile ilgili ciddi bir heyecan yaratamadı. Gözlere ulaşması engellense de, “hayır” sesi toplumsal bilinçte ciddi biçimde yankılandı. 16 Nisan anayasa referandumu tarihe bir diktatörlük hevesinin zor ve baskı altında yapılmış oylanması olarak geçecek. Evet oyları az bir farkla önde çıkarsa, bu gerçek değişmeyecek. Bir benzerini 1982’de, askeri cunta yönetimi ve sıkıyönetim altında tanık olduğumuz bir plebisit bu. Bu plebisitten “evet” çıksa da, büyük ihtimalle “hayır” ile arasındaki fark çok az olacak. Böyle bir sonuç, kapsamlı ve hayati bir anayasa değişikliğinin toplumsal meşruiyetini son derece zayıf kılacaktır. 16 Nisan’da, cumhurbaşkanı seçimi, siyasi yasakların kalkması veya seçim tarihinin değiştirilmesiyle ilgili, sonucu geçici veya kısa zamanda telafi edilebilir olan bir tercih yapmayacağız. Rejim değişikliği mahiyetinde olan bir siyasal yönetim biçimi ve yetkilendirme değişimi öneriliyor. Bu baskı, yasak, tehdit ve son derece eşitsiz yarış koşullarında bir, iki puan farkla evet çoğunluğu elde etmek, iktidara sadece görünüşte güç verecektir. Bu koşullarda, son derece zayıf bir meşruiyete sahip olacak yeni rejimin ülkeye çok daha büyük bir istikrarsızlık getireceğini tahmin etmek zor değil. 16 Nisan akşamı, yukarıda sayılan bütün olumsuz koşullara rağmen hayır oyunun, az farkla da olsa önde gelme ihtimali de var. Ve bu sadece teorik bir ihtimal değil. Kamuoyu anketlerinin yayımladıkları evet ve hayır oranları arasındaki fark, anketlerin hata yapma payı içinde kalıyor. Buna, ağır baskı ve tehdit ortamında görüş beyan etmek istemeyenlerin oranının çok artmış olmasının hata payını artırma ihtimalini ilave etmek gerekir. Bütün bunlara rağmen hayır oyunun önde gelmesi, belki kısa vadede büyük bir değişiklik getirmeyecektir ama AKP seçmenlerinin büyük çoğunluğu dahil olmak üzere, toplumda büyük bir rahatlama yaratacaktır. Hayır oyu, “Yeter, dur artık” oyudur. Bugünkü düzenden memnun olunduğu için verilmiş bir oy değildir. Hepimizi telafisi son derece zor ve bedeli ağır bir badireye sürüklemekten kurtaracak olan bir can simididir. Hâkim iktidar blokunun içinde çatlamalar olmasına yol açabilecek bir “yetti artık” oyudur bu. Buna iktidardaki gücün tepkisi ne olur, bilmiyoruz. Ama bir diktatörlüğe giden yolu açan plebisiti kaybetmiş bir muktedirin, “bana anayasa değil, millet bu yetkiyi verdi” diyerek fiili durumla ülke yönetmesi için başka gerekçeler bulması gerekecektir. Normal olarak, bir başbakanın, bir başkanın bu denli angaje olduğu bir referandumu kaybetmesi, onun istifa etmesini gerektirir. Bunun en yakın örneğini Brexit referandumu sonrasında başbakanlıktan istifa eden Cameron verdi. Fransa cumhurbaşkanı De Gaulle de, göreli tali bir konuda referandumu 1969’da kaybedince, hemen istifa etmişti. Türkiye’de böyle bir gelenek yok, biliyoruz. Ama istifa etmese de, hayır oylarının önde gelmesi durumunda Cumhurbaşkanı, 2014 Ağustosu’nda milletin kendisine verdiği yetkiye dayandırdığı fiili başkanlık rejimi uygulaması için, o tartışmalı yetkinin de geri alındığı gerçeğiyle yüzleşmek ve yaşamak zorunda kalacaktır. Bunu etkisiz kılmak için yeni bahaneler üretebilir. Ama son derece eşitsiz koşullarda yapılan oylamadan çıkan hayır oylarının, aslında çok daha büyük olduğunu hem kendisi hem de toplumun tüm üyeleri biliyor olacaktır. Yarın hem “yetti artık” demek için, hem de hepimizi, geleceğimizi, çocuklarımızı, sonuçları çok ağır olabilecek bir badireden korumak için oy verme, hayır deme olanağımız var. Bu olanağı kullanmamak, sadece sorumsuzluk değil, dayatılan badireye evet demektir. Skandal paylaşım hakkında soruşturma İBB’de çalışan Ömer Akbayrak, facebook hesabından “17 Nisan günü savaşı kazanınca, bunların karıları ve kızları ganimet olarak ‘Evet’çilere helaldir” şeklinde paylaşımda bulunmuş, tepki çeken skandal paylaşımın ardından İBB tarafından Ömer Akbayrak’ın açığa alındığı duyurulmuştu. Akbayrak hakkında dün İstanbul Barosu ve CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Akbayrak hakkında resen soruşturma başlattı. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle