Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumartesi 15 Nisan 2017 10 Halkın zaferi olacak haber EDİTÖR: SERKAN OZAN CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin referandum sonucunun “Hayır” olması durumunda Cumhurbaş kanı Tayyip Erdoğan’a ilk yapacağı uya rının “Vatandaş izin vermedi, anayasal sı nırların içine çekil” olacağını söyledi. “Ha yır” sonucunu büyük bir so ğukkanlılık ve sorumluluk la karşılayacaklarını belir ten Kılıçdaroğlu, bunu bir partinin değil, halkın zaferi İKLİM ÖNGEL olarak göreceklerini kaydetti. “Hayır” çıkacağı görüldüğü için “vatandaşa nasıl bir rüşvet verebiliriz” arayışı içinde olun duğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Millet bu rüşveti yiyecek kadar gözü kapalı değil” dedi. Kılıçdaroğlu, bir grup gazeteciyle bir araya gelerek soruları yanıtladı. n 17 Nisan sabahı sizin ilk işiniz ne ola cak, siyasi olarak veya kurucu Meclis’e gitmek, Anıtkabir’e gitmek gibi sembolik bir eylem yapacak mısınız? Hayır çıkarsa bunu büyük bir soğukkan lılıkla karşılayacağız. Örgütlerimiz de so rumlulukla karşılayacak. Bunu bir par tinin zaferi olarak asla görmeyeceğiz. Türkiye’de halkın zaferidir. Hayır oyu nu kullanan sadece CHP’liler değil, bütün partilerden vatandaşlarımız Türkiye’nin geleceği açısından hayır oyu kullandılar. Tüm oyları CHP’ye mal etme gibi bir dü şünce asla taşımıyoruz. Sandıklardan sorumluyuz n Sandık güvenliği tartışmaları çok yapılıyor, siz ‘tüm sandıkları tutacağınızı’ söylediniz. Oy güvenliği çalışmasının altyapısı hakkında bilgi verebilir misiniz? Daha önce, sandık çevresi sorumlusu diye bir uygulama başlattık ve eğitimini, örgütümüze vermeye başladık. Başında da Mersin milletvekilimiz Aytuğ Atıcı var. Referandum bunun üzerine denk geldi. Şu anda 81 ilde eğitilmiş, sandıklardan sorumlu arkadaşımız var. Dolayısıyla hiçbir vatandaş “sandığa gidersem oyumu çalarlar” endişesine kapılmasın. Sandıkların güvenliğinden CHP olarak biz sorumluyuz ve güvenliği de sağlayacağız. n CHP ve HDP’li sandık görevlilerinin gözaltına alındığı haberi geldi. Baskı artacak mı? Sandık sorumlularının gözaltına alınması bir anlamda gözdağı verme amacını taşıyor. Bu bizi yıldıramaz. Eğer bir sandık sorumlumuz gözaltına alınırsa ikinci, üçüncü, beşinci, onuncu yine buluruz ve o arkadaşımız sandıkta görevini yapar. Utangaçlar da ‘Hayır’cı n Kararsız ve utangaç kesimden söz ediliyor, hâlâ kararını vermemiş seçmene bir mesajınız var mı? Aslında kararsız veya utangaç seçmen olarak tanımladıklarımız bana göre kararını vermiş ama baskı nedeniyle düşüncelerini rahatlıkla ifade edemeyen kesimler. Onların oyu ‘hayır’ aslında. Bilinen bir gerçek. Sandığa gideceklerdir ve oylarını kullanacaklardır. Çünkü tek adam rejiminin Türkiye için ne kadar büyük riskler oluşturduğunu onlar da gerek aile içinde gerek sosyal çevrelerinde konuşarak tartışıyorlar ve görüyorlar. Ama yoğun baskı nedeniyle düşüncelerini ifade edemiyorlar. O çevrenin bir kısmı sandığa gidip gitmeme konusunda da endişeli. Ama onlara şunu söylemek isteriz; mutlaka sandığa gidin ve oy kullanın. Eğer hayır oyunu gerçekten yüksek oranda çıkartabilirsek, bütün dünyaya önemli demokrasi mesajı vereceğiz ve o vatandaşımızda herhangi bir seçime gittiği zaman baskı ile karşılaşmayacak. Gelecekte daha ağır baskılara karşı bugünden direnmek gerekiyor. Millet rüşvete itibar etmez n ÖTV, torun maaşı gibi vaatler oluyor. Rüşvet ve oy satın alma gibi bir değerlendirme var. Siz buna katılıyor musunuz? Bu referandum rüşveti ama millet bu rüşveti yiyecek kadar gözü kapalı değil. Herkes her şeyin farkında aslında. 15 yıldır iktidardalar. Niye vermediler de referandum öncesi veriyorlar. Bu bir korkunun ortaya çıkardığı başka gerçek. Hayır çıkacağını görüyorlar, ‘evet’e dönüştürmek için vatandaşa nasıl bir rüşvet verebiliriz, bunun arayışı içerisindeler. Kendi paralarını değil, vatandaşın ödediği vergiler üzerinden bireysel çıkar sağlama peşinde koşuyorlar. Bunu doğru bulmuyorum ama vatandaşın da bu tür davranışlara itibar edeceğini sanmıyorum. n ‘Kontrollü darbe’ ifadesini çok önce söylemiştiniz ancak iktidar kanadından ilk kez söylenmiş gibi bir tepki doğdu. Gerçekten üzülüyorum. Bir ülkenin cumhurbaşkanının, başbakanının içine düştüğü durum acınacak bir durum. Oysa bir referandum ve anayasa değişikliği var. Bunun anlatılması gerekir halka. Ama anlatamıyorlar, onlar da yapılan düzenlemenin vatandaşı ikna eden bir düzenleme olmadığını görüyorlar. n Hayır çıkması durumunda yenilenme olasılığı var mı? Binali Yıldırım “aksaklıklar varsa düzeltilir” diye ifade etti. Bu mevcut anayasa değişikliklerinde aksaklık olduğunun, yanlışlıklar olduğunun itirafıdır. Sormak gerekiyor aslında bu kadar parayı, zamanı, insanın emeğini neden harcıyorsunuz. Kılıçdaroğlu, sandıktan çıkacak ‘hayır’ı bir partinin zaferi olarak görmeyeceklerini belirtti. Hayır çıkması durumunda Bahçeli’nin Erdoğan’a ilk uyarısının ise ‘anayasal sınırların içine çekil’ olacağını söyledi ‘BAHÇELİ YENİ FARK ETTİ’ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine ilişkin eyalet tartışmasında Başbakan Binali Yıldırım’ın “Anayasa ile eyalet yapılmaz” sözlerine karşın “‘Eyalet’ diye yazmaz zaten. Birden fazla ili kapsayan düzenlemeler yapabilir diyor. Cumhurbaşkanı bakanlıkları, merkez ve taşra teşkilatını yeniden düzenleyebiliyor. Karatepe (Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe) de bunu ifade etti ama Bahçeli bunu yeni keşfetmiş gibi görünüyor” dedi. Kılıçdaroğlu, referandum öncesinde katıldığı son canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Referanduma 2 gün kala ‘evet’ yoğunluklu yayımlanan anket sonuçlarına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Bun dan 1 hafta önce hükümetin strateji uyguladığını, son hafta anket manipülasyonu yapacağını söylemiştim. Kararsız yurttaşların sandığa gitmemesine yönelik bir strateji kullanılıyor. Sandığa gidildiği sürece ‘hayır’ çıkacak” dedi. Hayır oyları yüzde 53 CHP’nin elindeki araştırma verilerini de paylaşan Kılıçdaroğlu, “En son gelen tahmin ‘hayır’ oylarının yüzde 53 civarında olduğu. Bunun içerisinde gizli oy dediğimiz, ‘acaba hayır dersem başıma bir şey gelir mi’ diye düşünen kitle de var. Sandığa gidiş ne kadar fazla olursa ‘evet’ ile ‘hayır’ arasındaki fark, ‘hayır’ lehine o kadar fazla olacak” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet 12 Eylül’den ne farkı var? CHP lideri Kılıçdaroğlu, Esenler’de bir otelde STK temsilcileriyle bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Nasıl bir atmosfer içinde anayasa değişikliğini yapıyoruz? Valisi baskı yapar, kaymakamı baskı yapar, genel müdürü baskı yapar, müsteşarı baskı yapar, siyasileri baskı yapar, herkes baskı yapar. Üniversitesi konuşamaz, işadamı konuşamaz, hukuk fakülteleri konuşamaz, işçi sendikaları, işveren sendikaları konuşamaz, düşüncelerini açıklayamaz. Böyle anayasa değişikliği mi olur? 12 Eylül’den ne farkı var? Ne farkı var 12 Eylül darbe döneminden?” Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra Avcılar’da servis şoförleri ve esnafla bir araya geldi. ‘Sandık başından ayrılmayın’ Kılıçdaroğlu, kamuoyu araştırmaları ve kampanya yürütülen bölgelerden edinilen verilerle 16 Nisan’da halkın ‘hayır’ diyeceğini vurgulayarak partisinin il ve ilçe örgütlerine mektup ile uyarılarda bulundu. Kılıçdaroğlu, parti örgütlerinden herhangi bir provokasyona imkân vermemek için halkoylamasına kadar il ve ilçelerde toplu yürüyüş gibi etkinlikler yapılmamasını istedi, sandık görevlilerinden sonuçlar kesinleşinceye kadar görev yerlerinden ayrılmaması uyarısında bulundu. Kılıçdaroğlu ‘Hayır’ çıkması halinde abartılı kutlamalardan uzak durulmasını isterken “Halkımızın tamamını kucaklayan bütünleştirici tavrına uygun hareket edilmelidir” dedi. CHP LİDERİ BÜTÜN SEÇMENLERE SESLENDİ: Cumhuriyeti yıkmayalım ALİ AÇAR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün İstanbul’daki temasları öncesinde Feriye Palece’da basın toplantısı düzenledi. Burada anayasa değişikliği ile ilgili “Neden” sorusuna yanıt arayan Kılıçdaroğlu, “Bilim insanları, düşünürler ve sanatçılar evvelden beri hep kafalarından neden sorusunu sorarlar. Bende anayasa tartışmaları gündeme geldiği tarihten itibaren hep aynı soruyu yönelttim neden? Bu anayasayı neden değiştirmek istiyora, hakaretlere maruz kaldım” dedi. Cumhurbaşkanı ve Başbakanı televizyonlarda defalarca tartışmaya çağırdığını ve hakikatin ortaya çıkmasından korktukları için kabul etmediklerini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Adalet denen kavramı yerle yeksan ederek her gün saatlerce ekran başına kilitlenip kendi düşüncelerini topluma aktardılar. Nasıl olacağını anlattılar ama neden sorusuna yanıt vermediler. Oysa uygarca, birlikte tartışma imkânı bulsaydık neden diye soracaktım. Meclis’in vekili TBMM kürsüsünden bakana soru soramıyor. Hiç bakanın Meclis’e ayak basması istenmiyor. Hükümet güvenoyu isteme tenezzülünde bulunmuyor. Neden Meclis’i bu kadar küçük görüp aşağılıyorsunuz, neden” diye konuştu. Cumhuriyet sayesinde kendisi gibi köy çocuklarının genel müdür ve bir partinin genel başkanı olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet sayesinde Binali Bey başbakanlık, Celal Bayar ve Turgut Özal cumhurbaşkanlığı yaptı. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, Ak Partili, MHP’li, HDP’li, Vatan Partili, Saadet Partili yurttaşlarım gelin Cumhuriyeti koruyalım. Bir maceraya atılıp cumhuriyetimizi yıkmayalım ve biricik evlatlarımızın istikbalini kumar masasına sürmeyelim. Fırsat eşitliğini, adalet önünde eşitliği, vergimizin hesabını soralım. Her şeyi tek bir oya feda etmeyelim. Bu ülkede yeni bir hanedan geliyorsa hep birlikte soralım neden?” dedi. KILIÇDAROĞLU’NDAN 17 SORU 1.Anayasa Değişikliğinin 2. maddesiyle yetkileri büyük ölçüde elinden alınmış TBMM’nin üye sayısı 600’e çıkartılmak ve en az 187 trilyonluk bir yük vatandaşın 2.sırtına yüklenmek isteniyor. Neden? Anayasa Değişikliğinin 3. maddesiyle milletvekili seçilme yaşı 18’e indiriliyor. Ancak askerliğini yapmamış milletvekillerinin ömür boyu askerlikten muaf tutulacakları sözü veriliyor. Neden? 3.Anayasa Değişikliğinin 5, 6 ve 16. maddelerine göre TBMM’nin bakanları denetleme görev ve yetkisi kaldırılıyor. Milletvekillerinin, Meclis kürsüsünden bakanlara sözlü soru sormaları dahi sona erdirilmek isteniyor. Neden? 4.Anayasa Değişikliğinin 7. maddesiyle cumhurbaşkanının tarafsızlığı ortadan kaldırılıyor. Tarafsız olması gereken cumhurbaşkanının, bir partinin genel başkanı da olması isteniyor. Neden? 5.Anayasa Değişikliğinin 7 ve 8. maddelerine göre bir partinin genel başkanı siyaset dışı kalması gereken Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de başkomutanı yapılmak isteniyor. Neden? 6.Anayasa Değişikliğinin 7 ve 8. Maddelerinde yapılan değişiklikle, cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına tek başına “Milli Güvenlik Politikalarını Belirleme” yetkisi veriliyor. Neden? 7.Anayasa Değişikliğinin 8 ve 16. maddelerine göre başbakanlık ve bakanlar kurulu kaldırılıyor. Yetki tek adama veriliyor. Osmanlı da dahil olmak üzere Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana var olan Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu’ndan 8.vazgeçilmek isteniyor. Neden? Mevcut anayasaya göre kamu atamaları kriterleri liyakat esasına göre TBMM tarafından belirleniyor. Anayasa Değişikliğinin 8. maddesine göre ise aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı da olan cumhurbaşkanının, atama kriterlerini tek başına belirlemesi hedefleniyor. Cumhurbaşkanının tek başına hem atama kriterlerini belirlemesi hem de genel müdürleri, müsteşarları büyükelçileri, valileri, kaymakamları, emniyet müdürlerini, rektörleri, müftüleri ataması isteniyor. Neden? 9.Anayasa Değişikliğinin 8. maddesine göre cumhurbaşkanının yokluğunda, seçimle gelmiş milli iradeyi temsil eden, aynı zamanda parti grupları arasında tarafsız olan TBMM Başkanının cumhurbaşkanına vekâlet etmesi uygulamasından vazgeçilmek isteniyor. Neden? 10.Anayasa Değişikliğinin 8. maddesiyle ekonomik ve sosyal konuların tamamında Cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi verilmek isteniyor. Örneğin kıdem tazminatı bir gecede sıfırlanabileceği gibi asgari ücret de dondurulabilecektir. Neden? 11.Mevcut anayasaya göre yolsuzluk yapan bakanların Yüce Divan’a sevki için 276 oy yeterliyken, anayasa değişikliğinin 9. maddesine göre tek adam rejiminde 400 oy şartı getirilmek isteniyor. Bu aşılmaz zırh neden? 12.Anayasa Değişikliğinin 10. maddesiyle cumhurbaşkanına, TBMM’yi devre dışı bırakarak istediği kadar başkan yardımcısı ve bakan atama yetkisi veriliyor. Neden? Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gü 13.vensizlik adeta anayasaya giriyor. Neden? Anayasa değişikliğinin 7, 10 ve 16. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatı dahil olmak üzere merkezi idareyi tek başına, istediği gibi şekillendirme yetkisi verilmek isteniyor. Neden? 14.Anayasa Değişikliğinin 7 ve 11. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına hiçbir gerekçe göstermeksizin tek başına TBMM’yi fesih etme yetkisi verilmek isteniyor. Atatürk’e bile verilmeyen bu yetki, tek adama verilmek isteniyor. Neden? 15.Anayasa Değişikliğinin 7 ve 12. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına tek başına olağanüstü hal ilan ederek, yayınladığı kararnamelerle ülkeyi yönetme yetkisi verilmek isteniyor. Bu yetkiyle 80 milyonun can ve mal güvenliği tek bir 16.adama emanet ediliyor. Neden? Anayasa Değişikliğinin 7 ve 14. maddelerine göre bir partinin genel başkanına hâkim tayin etme yetkisi ve yargıyı siyasetin kontrolüne alma fırsatı tanınmak isteniyor. Değişikliğe göre bir partinin genel başkanı 15 üyeli Anayasa Mahkemesi’nin 12 üyesini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını ve başsavcı vekilini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin yarısını kendisi tayin edecek. Neden? 17.Anayasa Değişikliğinin 16. maddesiyle, cumhurbaşkanı kendi uygulamalarını denetleyecek Devlet Denetleme Kurulu’nun bütün üyelerini kendisi atayacak. Neden? AKP’li liderler tabii ki Hayır diyor... MHP’lilere ve Türkiye’ye eyalet tuzağı? Hem Saray hem Çankaya, iktidarın vitrininden düşürülen dünkü AKP’li liderleri Saray ve Çankaya’da toplantıya, yemeğe çağırıp durdu. Abdullah Gül ve Davutoğlu “yurtdışında” idiler! Referandum startının verildiği toplantıya da çağrılmalarına rağmen gitmediler. Eski bakan ve yöneticilerin büyük çoğunluğu gitti. Cumhurbaşkanı Saray’daki yemekte referandum için destek istedi ve “Sizlere görev düşüyor çalışmak için, şimdiye kadar destek verdiniz, şimdi de vereceksiniz, size güveniyoruz” demesine rağmen, referandum sahnesinde hemen hiçbirini görmedik. Gül de Davutoğlu da dengesizfrensiz başkanlık sistemine karşı olduklarını sık vurgulamışlardı. Davutoğlu bu nedenle başbakanlıktan düşmüştü! Gül ise düşüncelerini parlamenter sistemden yana çok net dile getirmişti. Tabii ki hayırcılar. Gül’e yakın Fehmi Koru ve Davutoğlu’nun eski danışmanı Etyen Mahçupyan Hayır diyeceklerini yazdılar. Mahçupyan, AKP’ye yazık oluyor bile dedi ve AKP’yi korumak için hayır dediğini yazdı! Sadece onlar değil, vitrinden düşürülen pek çoğu hayır diyecekler. Bir zamanların parti propaganda şefi Hüseyin Çelik nerede? Ya Bülent Arınç? Hayır diyeceklerini açıklayamazlar Çünkü iktidar, idamcı trolleri aracılığıyla hepsini “işte içimizdeki hainler” diye damgalamaya hazır. Hatta İşte FETÖ’nün siyasi ayakları diye saldırıya da uğrayabilir, bazıları açılan davalara dahil bile edilebilir! Peki bu eski liderlerin AKP’ye oy veren seçmende karşılıkları yok mu? Var! 2016 Temmuzu öncesi yapılan kamuoyu araştırmalarında Başkanlık sistemi isteği yüzde 40’ın altında kalmıştı.. Dahası, AKP’ye oy veren seçmenler arasında bile yüzde 20’si başkanlık sistemini istemiyordu! 7 Haziran 2015 seçimlerinde AKP yüzde 41’in altını görmüştü. OHAL koşullarında mağdur edilen yüz binlerce insan da hayır diyecek. AKP tüm toplumu Evet ile boğmasına rağmen, Hayır çıkarsa, biz yorumcuları epey ilginç analizler bekliyor! Bir de AKP’nin eyaletfederasyon düşünceleri bomba gibi düşmesin mi! MHP’lilere ve Türkiye’ye eyalet tuzağı Cumhurbaşkanı danışmanı Şükrü Karatepe, Başkanlık kabul edilirse yerel yönetim sistemlerini de değiştireceklerini açıkladı, Çin’i örnek verdi! Çin’de 23 eyalet, 5 özerk bölge ile 2 özel statülü il var. Cumhurbaşkanı, Karatepe’nin yazdıklarının çarpıtıldığını söyledi.. dahası “Benden böyle bir şey duydunuz mu, ben ne diyorsam ona bak..” dedi. Ortalık yıkıldı, Evet RTE çok net olarak Türkiye’nin nasıl yönetilmesi gerektiğini 2013 ve 2014 konuşmalarında açıklamıştı, mesela: “Dünyada gelişmiş güçlü ülkelere bakarsanız bunların hiçbirinde eyalet korkusu diye bir şey yok, eyalet yapısı çok daha süratle kalkınmayı getirir... O güçlü Osmanlı’da mesela Lazistan eyaleti var, Kürdistan eyaleti vardı, iniyoruz güneye orada da benzer yapılar vardı.. Tamam CHP’yi ayrı düşünebiliriz ama MHP’ye endişe ile bakıyoruz, bir yandan Osmanlıyız diyecek, öbür taraftan buna karşı çıkacak...” Tabii güçlü Osmanlı’nın nasıl sıfırı tükettiğini açıklamıyor! ‘Gümbür gümbür yıkıyoruz’ Cumhurbaşkanı’ndan farklı olarak, danışmanları eyalet sistemi, Çin vb gibi böyle açıklamalar yapabilir mi? Hayır tabii ki, işler Saray mutfağında çoktan kotarıldı. Şu evet çıksın hele! Devrim yapamayınca karşıdevrim yapmaya soyunan diğer bir başdanışman avukat da gümbür gümbür devleti yıkıp yenisini kurmaya başladıkları müjdesini vermemiş miydi? Hey MHP’li seçmen, uyuyor musun hâlâ! Devletin tüm yapısını istediği gibi değiştirme yetkisi, yeni bir devlet kurma yetkisi neden veriliyor Cumhurbaşkanı’na? Yeni bir idari yapı, adı federal olmadan federatif yapılar vb kurmak için... Bahçeli bunu bilmiyor mu, biliyor, peki MHP’li seçmeni aldatmak niye? AisBtiDyoTrümrkuiy?e’yi bölmek İstiyor mu istemiyor mu? Bana sormayın, bunu kaç kez yazdım. Ama eyalet sistemi aracının bu bölünmede kolaylaştırıcı rol oynayacağı kesindir... Irak’ı böldüler mi? Evet. Şimdi Suriye’yi bölmeye çalışıyorlar mı? Evet. Suriye’yi bölmenin en önemli aracı nedir? Esad’ı yıkıp toz duman etmek. Esad çünkü ülkenin birliğinin simgesidir hâlâ! O gidince iş bitecek, bu nedenle Batılı emperyalistler Esad da Esad diyor. Kaddafi’yi, Saddam’ı sahtekârlıklarla yıkıp Irak’ı parçalattıkları gibi. Peki iktidar neden Batılı emperyalistlerle koro halinde Esad da Esad diyor? Sonra sıra Türkiye’de... Türkiye yeni haritanın bir parçası. Bunun için onlara, hele ekonomisinin giderek batağa saplandığı ve iktidarda kalmak için uygun kabullere evet diyecek güçlü gibi gözüken zayıf bir Başkan da gerekiyor... Eyalet sistemi bunun tuzu biberi olur. C MY B