23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 8 Mart 2017 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 12 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Varmadan 11’ine ergin oldu Ünzile Şanlıurfalı Ünzile’nin en büyük hayali veteriner olmakmış ama zorla evlendirilmiş. Şimdi 8 çocuklu yoksul bir anne Şanlıurfa’nın ücra bir köyünde yaşayan Ünzile, 11 yaşında, kardeş gibi büyüdüğü amcasının oğluyla evlendirildi. 12 yaşında ikiz bebek dünyaya getirdi. Şimdi 8 çocuğu var. Henüz 30’unda olmasına rağmen en az 50 yaşında gösteriyor. Anne ve babasına hakkını helal etmiyor. Aysel Gürel’in yazdığı “Ünzile”, gerçek bir dramın şarkısı... Hem çocuk hem kadın... 12’sinde ana.... Susar kadın Ünzile... Şanlıurfa’nın merkezine iki saat uzaklıkta sefaletin kol gezdiği kurak bir köyde, konuşmak ne haddine. Hep susturulmuş Ünzile... Şarkıyla adı da bir, kaderi de... Arabayla yavaşça geçtiğim dar köy yolunda, solumda kalan ahırla iç içe olan tek odalı evin önünde yün çırparken söylediği türkülere kulak misafiri olunca yanına gidiyorum. “Fakir yuvamızda bir Tanrı misafiri... Hoş geldin bacım” sözleri dökülüyor ağzından. Çırptığı yünlerin önüne koyduğu iki tabureye karşılıklı olarak oturduk. Etraf sefalet... Etraf yoksulluk... İnek, çocuk, tavuk, yiyecekler, ipte kurumaya bırakılan çamaşırlar... Oturuyoruz, Ünzile çay ikram ediyor. Ünzile 50’lerinde gösteriyor ama sadece 30 yaşında. Yaşadığı köy küçük ama sırtına binen yük büyük. 8 çocuk ve yoksulluk... İki çocuk gerdekte 10 kişilik oturdukları aile sofrasından sırf çocuklarına yetsin diye günlerce aç kalan ve sefaletin her türlüsünü yaşayan bir anne o. Daha doğduğu gün amca ve babasının iki dudağı arasında başlamış kendi ve kocasının kara yazgısı... 11 yaşına gelindiğinde kardeş gibi büyüdüğü 14’ündeki amcaoğlu Ali ile evlendirilmiş. Ardından iki çocuk, hiç olmayacak bir yerde... Yani gerdek gecesinde... Ailelerinin dayattıkları katı kurallar yüzünden gece çocuk girdikleri yataktan sabah olgun kalkmaya mecbur bırakılan iki çocuk... Burada insan olmak zor O geceden sonra başlamış çile... 12’sinde ikiz çocuk vermiş Ali’ye. Ne elde var ne avuçta... Sonrasında sırasıyla 6 çocuk daha. “Yoksulluk yazgın olmaya görsün” diyor Ünzile, ardından bir iç çekerek “Maalesef ki buralarda yaşayanların kaderi de böyle işte. Kimseyi okutmuyorlar. Erkeği de kadını da. Kimse bir mesleğin hayalini bile kuramaz bu köyde. Açlık kaderimiz oldu sanki. Ancak dayanılacak gibi değil. Kadın olmak zor. Erkek olmak zor. İnsan gibi yaşamak hepsinden daha zor. Aileler senin hükmünü doğduğunda veriyor bir kere. Okumak yasak. Dinlemek yasak ve her şeyden önemlisi konuşmak yasak. İnsan olan buna dayanamaz” sözleriyle feryadını dile getiriyor. Yokluk içinde 8 çocuk Sonra duruyor. Eliyle ağzını kapatarak kendini susturmayı deniyor. Öyle alışmış ki acısını içinde yaşamaya, paylaşmamaya. Gözlerinde biriken yaşı farketmemem için “Bu yünler gözlerimi yaşartıyor işte” diye bahane buluyor. Ancak hiç tanımadığı birine içini Kocamla büyüdük n Seni anlıyorum ama yoksulluktan ve sefaletten şikâyet edip 8 çocuğu neden doğurdunu anlayamıyorum. Ah töreler ah. Eğer ben en az beş çocuk doğurmasaydım, en az iki erkek olmak şartıyla tabii, üzerime kuma gelirdi. Aslında Ali kumaya çok karşı. İkimizin hayatını karartan törelere de. Ancak aile büyüklerini karşımıza alamayız. n 11 yaşında evlenip 12 yaşında anne olmak nasıl bir şey? Tabutun içine diri diri girmek gibi bir şey. 11 yaşında bir çocuk oyun oynamak ister. Ben de öyleydim ama ne yazık ki kalabalık misafirlere kazanlarda yemek yapıp 45 yaşındaki evli bir kadının yaşantısı dayatıldı bana. Eşimle birlikte büyüdük. Hatta çocuk salgınlarında biz de çocuklarımızla birlikte yaşımızdan ötürü aynı hastalıktan hastaneye kaldırılırdık. Bunu gören ailelerimiz hiç acımazdı. Hep zorbalık... Hep bir korku salındı üstümüze. Anne ve babamı hiç affetmeyeceğim. n Eşinden sevgiyle bahsediyorsun. Evet. Çünkü onunla kaderlerimiz ortak. Her zaman anlayışlı davrandı. Oyun oynayan çocuklara camdan bakıp ağlardım. O da bunu fark ettiğinde köyün tenha yerlerinde oynayan çocukların yanına götürürdü beni. O çocuğa bakar, ben oynardım. Ben bakardım, o oynardı. Birlikte büyüdük. n Hiç yakalandığınız oldu mu? Ailelerin bu durumda tepkisi sert olsa gerek. Söylediğim gibi aileler acımasızdı. Bunu gördükleri anda beni eve götürüp kemiklerimi kırıncaya kadar döverlerdi. Ardından çocuğa bak, ortalığı temizle, yemek yap. Ezilip moraran ve kanlar akan vücudumdan arta kalan gücümle. Sekiz çocuk annesi Ünzile, 12 yaşında ikiz çocuk annesi olmayı “Tabutun içine diri diri girmek gibi bir şey” diye anlatıyor. boşaltmak istiyor olmalı ki dayanamıyor yeniden konuşmaya başlıyor: “11 yaşında, kardeşim olarak gördüğüm amcaoğlum ile zorla evlendirildim ben. Çocuk musun? Kalbin istiyor mu? Annen razı mı? Bunların hiçbir önemi yok. Aile büyükleri böyle uygun gördü mü gerisi koca bir hiç. As lında sadece ben değil, Ali için de kabul etmesi zor bir durumdu bu. Ben 12 yaşında anne, Ali 15’inde baba oldu. Ancak ne elde var ne avuçta. İlk günlerde iki çocuk. Bugün ise sekiz. Ama cepte bir kuruş para yok. Gün geldi yiyecek ekmek bile bulamadık. Hâlâ da bulduğumuz söylenemez.” İlk imzamı sınav kâğıdına atmalıydım “En büyük hayalinin veteri ner olmak olduğunu anlatıyor Ünzile. Köyün inekleri ve koyunlarının hastalandığı nadir günlerde buraya uğrayan veterinerlere imrendiğini belirterek... Anlattıkça öğreniyorum ki bununla da kalmıyor hayalleri... Daldığı uzak hülyalardan çıkarak acı gerçeklerine dönüyor bir anda, oldukça ciddileşen ses tonuyla başlıyor söze: “Bu yaşadığım kâbus benim olmamalıydı. Küçük yaşımda gelinlik yerine kitaplarla kandırılmalıydım. İlk imzam nikâh defterine değil, öğretmenimin verdiği sınav kâğıdına atılmalıydı. Beni bu köye hapseden nice kör cehalet. Bana bu zindanı yaşatanlar da hesabını bir gün nasıl verecek? Bilemiyorum...” Sofrasına bir gün bile yeterli aş girmeyen, çocuk ve belki de hiçbir zaman kadın bile olamamış sekiz çocuk annesi Ünzile, dayanamayıp boynuma sarılarak hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Elbette ki arkadan onu izleyen çocuklarına göstermeden... Çığlıklarını içinden atarak. O an Cemal Süreya’nın söylediği dizeler geliyor aklıma... Bir kadını ortadan ikiye böl... Yarısı annedir, yarısı çocuk. SÜRECEK MERSİN’DE ŞALVARLI ZUMBA Mersin’in merkez ilçe Mezitli Belediyesi’nin 8 Mart dolayısıyla kadın üretici pazarlarında düzenlediği etkinliklerde, şalvarlı üretici kadınlar, zumba ekibine eşlik ederek dans etti. Üretici kadınlara çiçek dağıtan Belediye Başkanı Neşet Tarhan da kadınlarla halay çekti. Kadınlar alanlarda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere tüm yurtta düzenlenecek etkinliklerle kutlanıyor. n ANKARA: Halkevci kadınlar, “Hayatımız ve haklarımız için kararımız hayır”; KESK’li kadınlar, “Karanlığa hayır! 8 Mart’ın aydınlığında buluşuyoruz” diyerek 8 Mart Kadınlar Günü’nde alanlarda olacak. Kitlesel eylem yapacak olan kadınlar, bugün 12.00’de Kurtuluş’ta buluşup Kolej Meydanı’na yürüyecek. İSTANBUL: Maltepe Belediyesi bugün Maltepe İlçe Meydanı’nda 8 Mart kapsamında bir dizi etkinlik gerçekleştirecek. Etkinlik İstanbul Kadın Orkestrası’nın vereceği konserle sona erecek. Beşiktaş Belediyesi’nin 8 Mart’a özel düzenlediği etkinlik kapsamında bugün saat 19.00’da sanatçı Erol Evgin Akatlar’daki Mustafa Kemal Merkezi (MKM) konser verecek. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Gazeteciler Komisyonu tarafından düzenlenen etkinlikte ise kadın gazeteciler 15.00’da İstiklal Caddesi’ndeki Gazeteciler Lokali’nde buluşacak. Taksim’de saat 19.30’da da Feminist Gece Yürüyüşü gerçekleşecek. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi ise saat 13.30 Taksim Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelip cezaevlerindeki kadınlara dayanışma kartı gönderecek. İZMİR: Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenecek törenin ardından Kültürpark 4 No’lu Hol’e doğru yürüyüş yapılacak. Burada saat 14.00’teki söyleşinin konuğu Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı Nazan Moroğlu olacak. Moroğlu, ‘Kadının İnsan Hakları’ konulu bir sunum yapacak. Kültür Park’ta saat 15.00’te Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve CHP Milletvekili Şafak Pavey, 4 gün sürecek “Kadın Emeği Fuarı”nın açılışını gerçekleştirecek. Açılışın ardından fuar Kardeş Türküler ve Candan Erçetin konseriyle devam edecek. BURSA: TMMOB’ye bağlı odalar, Bursa Akademik Odalar Birliği’nin yerleşkesinde etkinlikler düzenleyecek. Nilüfer Ana Sanat Grubu’nun “Emekçi Kadın Yağlı Boya Resim Sergisi” Makine Mühendisleri Odası’nın organizasyonuyla bugün saat 18.00 de açılacak. YALOVA: Yalova Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Uuluslararası Ekolojik Kadın Köylü Derneği (ULEKAD) Yalova Uygulama Oteli’nde 8 Mart kutlaması gerçekleştirecek. Etkinlik kapsamında “Geçmişten Günümüze Anadolu Kadınları” konulu resim sergisi ve “Halam Geldi” filminin gösterimi yapılacak. Ardından Cem Özer, Miray Akay, Erhan Kozan ve Sami Dündar’ın katılımıyla söyleşi gerçekleşecek. KADINLARA ETKİNLİKLER 8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kültür sanat dünyası da kutluyor. Belediyeler ve kültür sanat kurumlarının ücretsiz etkinlikleri şöyle: n Pera Müzesi, 8 Mart Çarşamba günü, “Balkanlar’dan Gelen Soğuk Hava” ile “Mersad Berber: Bir Bosna Alegorisi” sergilerini görmek isteyen tüm ziyaretçilere ücretsiz giriş imkânı sunuyor. Ziyaretçiler, ayrıca Suna İnan Kıraç Vakfı koleksiyon sergilerinden “Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ile “Kahve Molası: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Kahvenin Serüveni”ni de ücretsiz gezebilecek. Müze 10.0019.00 saatleri arasında açık. n İtalyan Kültür Merkezi ve Cervantes İstanbul, 8 Mart’ı hayatlarını başka kadınlara yardım etmeye adamış kadınlara adıyor. Aralarında din kadınlarının, gönüllülerin ve sivil toplum kurumu sorumlularının bulunduğu pek çok kadın yarın akşam İtalyan Kültür Merkezi’nde deneyimlerini anlatacak. 18.00 19.00 saatleri arasında düzenlenecek etkinlik ücretsiz, rezervasyon gerekiyor. (www.iicistanbul. esteri.it) n Nilgün Belgün ve Oylum Talu kadınların keyifli dünyasını konuşmak üzere 14.00’te Akbatı AVYM’de söyleşecek. n Kadıköy Belediyesi, bu yıl da 8 Mart haftasında kadın dayanışmasını öne çıkaran filmleri kültür merkezlerine taşıdı. Kadınların oy hakkı mücadelesinin etkileyici bir üslupla anlatıldığı “Suffragette (Diren!)” bugün 13.30’da Kozyatağı Kültür Merkezi’nde, heykeltıraş Camille Claudel’in yaşam hikâyesine perde arkası bir bakış sunan “Camille Claudel 1915” 10 Mart Cuma 16.00’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde, Türkiye’deki ‘gündelikçi kadın’ın portresini çizen “Toz Bezi” 10 Mart Cuma 13.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde izlenebilir. n Son albümü ‘Sek’iz’le dinleyicisiyle buluşan Ayşegül Aldinç, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde saat 20.00’de vereceği konserde en sevilen şarkılarını seslendirecek. n The Sanat’ın “Puslu Kadınlar Atlası” adlı sergisinde 20 kadın sanatçı 20 farklı ülkedeki kadın sorununu resmetti. Eserler www.thesanat.net sitesinde izlenebilir. n Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı bu kez kadın sanatçılarla bir dayanışma ağı kurdu. CANAN, Zeyno Pekünlü, Güneş Terkol, Elif Varol Ergen gibi pek çok sanatçının bağışladıkları eserlerinin yer aldığı “İki Soluk Arası Dayanışma” sergisi Kadıköy’deki Zapata Moda’da izlenebilir. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle