20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 29 Mart 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY/MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ SICAKLIK DÜŞÜYOR Elazığ, Malatya, Adıyaman, Tunceli ve Bingöl’de hava sıcaklıkları düşüyor, sıcaklıklarda 2 derece azalma bekleniyor. 190/7 0 220/9 0 130/2 0 180/7 0 190/3 0 140/0 0 100/ 3 0 190/3 0 220/1 0 0 190/8 0 170/6 0 200/1 1 0 150/1 0 0 220/1 2 0 160/1 0 0 20/ 5 0 180/9 0 200/3 0 140/9 0 180/6 0 110/5 0 120/5 0 TARİHTE BUGÜN 1927: İngiliz sürücü Henry Seagrave, otomobiliyle kara hız rekorunu kırdı. Seagrave, Florida’daki Daytona Beach pistinde, saatte 328 km hıza ulaşmış, önceki rekor olan 281 km’yi aşmıştı. Seagrave, bir yıl sonra eski rakibi tarafından 331.5 km ile geçilmişti. Seagrave bir yıl sonra yine rakibini geçti (371.5 km). Jet Fadıl’a tahliye Nitelikli dolandırıcılıktan yargılanan akgündüz’e yurtdışı yasağı kondu İstanbul Bayrampaşa’da Caprice Gold ve Caprice Maldivler gayrimenkul projelerinde devre mülk satışı yaptığı kişilerden para topladığı halde projeleri tamamlamadığı gerekçesi ile 21 Aralık 2015 günü tutuklanan ve hakkında 2 bin 442 yıl hapis cezası istenen “Jet Fadıl” lakaplı Fadıl Akgündüz yurtdışı çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Fadıl Akgündüz ve tutuklu olan yeğeni Meh met Salih Obut bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile katıldı. Duruşmada müşteki avukatları yeni bilirkişi raporu alınmasını talep ederken, Akgündüz ve Obut’un avukatları ise delillerin toplanmış olduğunu belirterek müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti. Alınan taleplere ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı; suç sayısı, dosyadaki tüm delillerin yeterince toplanmamış olması ve somut delil durumunu göz önüne alarak sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti ise, tutuklu sanıklar Fadıl Akgündüz ve Mehmet Salih Obut’un yüklenen suçun niteliği, tutuklu kaldıkları süre, alınan bilirkişi raporları, delillerin büyük ölçüde toplanmış olmasını ve delillerin karartılma ihtimalinin bulunmaması gerekçe göstererek sanıkların tahliye edilmesine karar verdi. Mahkeme sanıklara adli kontrol tedbiri uygulayarak yurtdışına çıkışlarını da yasakladı. l İSTANBUL Fadıl Akgündüz ABD vazgeçmiyor Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Atilla, ABD’de yürütülen Rıza Sarraf’a ilişkin soruşturma kapsamında New York JFK Havaalanı’nda yakalandı Sarraf İÇİN SAHTE BELGE HAZIRLADI İDDİASI ABD’de görülen davada görevli Başsavcı Vekili Joon H. Kim, “Büyük bir altın tüccarı olan Rıza Sarraf’ın, ABD finansal kurumlarını kullanarak Amerikan ambargosunu ihlal etmek amacıyla hareket ettiğini” ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, Sarraf’ın bu yasadışı faaliyetlerine milyonlarca doları İran’a gönderek yardım ettiğini, bunun için sahte belgeler hazırladığını ileri sürdü. FBI Başkan Yardımcısı William F. Sweeney Jr. da “İran, ambargoyu delmek ve ABD yasalarını ihlal etmek için her türlü yolu kullanacağını gösteriyor. Bu davadaki çalışmamız, ‘yardıma muhtaç insanları beslemek amaçlı insani yardım’ görüntüsü altında ABD bankalarından muazzam miktarda para aktardıklarını göstermektedir. Bu durumda, bir Türk finansal kurumunu kullandılar. FBI ve ABD istihbaratının analistleriyle araştırmacıları İran’ın bu yasadışı faaliyetinin her birini tespit edip durdurana kadar çalışmalarını sürdürecek” dedi. AYAKKABI KUTULARINDA 4.5 MİLYON DOLAR Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan soruşturma kapsamında 17 Aralık 2013 tarihinde dönemin Halkbank Genel Müdürü olan Süleyman Aslan, İranlı işadamı Rıza Sarraf ile birlikte gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınmasının ardından Aslan’ın evinde yapılan aramalarda ayakkabı kutuları içerisine yerleştirilmiş 4.5 milyon dolarlık nakit para bulunmuştu. Adliye’ye sevk edilmesinin ardından tutuklanan Süleyman Aslan, 14 Şubat 2014 tarihinde tahliye edilmişti. Halkbank’ın 31 Mart 2014 tarihli genel kurul toplantısında kabul edilen teklifle, Süleyman Aslan yeni yönetim kurulunda yer almadı. Ancak Aslan aynı gün yapılan Ziraat Bankası olağan genel kurul toplantısında 3 yıl süre ile Ziraat Bankası yönetim kurulu üyeliğine seçilmişti. Ancak bankadan yapılan açıklamada, Süleyman Aslan’ın, 30 Nisan’da Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliği görevinden istifa ettiği belirtilmişti. l Ekonomi Servisi İŞTE O SUÇLAMALAR ABD Adalet Bakanlığı resmi açıklama yaparak, M.Hakan Atilla’nın gözaltına alındığını açıklarken suçlamaları da sıraladı. 4 Atilla, ABD’nin mali sistemine erişimi kolaylaştırmak ve İran kuruluşlarına yönelik uluslararası ve ABD yaptırımlarına aykırı olarak Türk bankasındaki (HalkBank) pozisyonunu kullandı. 4 ABD ambargolarınca yasaklanmış olduğu halde İran hükümeti ve diğer İran kurumları adına işlem yaptı. 4 ABD finansal sistemini kullanarak işlemlerin gerçek durumunu saklayıp ABD kurumlarını dolandırdı. 4 Aralarında Rıza Sarraf’ın da yer aldığı kişilerle işbirliği yaptı. Mehmet Hakan Atilla 4 Ambargolu işlemleri yiyecek kalemi olarak gösterip ABD’yi dolandırdı. ABD’de tutuklu bulunan İran asıllı işadamı Rıza Sarraf’ın davasında olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. ABD’de İran’a yaptırımları delme, kara para aklama ve dolandırıcılıktan tutuklanan, Türkiye’de 1725 Aralık operasyonla cılığıyla Sarraf’la birlikte komplo kurduğu ifade edildi. Sarraf ve diğer zanlılar bu amaçla paravan şirketler kurup sahte faturalar düzenleyerek Amerikan bankalarını dolandırmakla suçlanıyor. 2011 Kasım ayından bu yana Halkbank Uluslararası Bankacılıktan So BAKAN ZEYBEKCİ: ZAMANLAMA MANİDAR rının kilit ismi Sarraf, önce savunma ekibine ABD Başkanı Donald Trump’a çok yakın isimleri katma çabasına girdi. Ardından Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın New York’un JFK Havaalanı’nda pazartesi günü gözaltına alındığı ve sorgulanmakta olduğu haberi geldi. Trump tarafından önce istifası istenen sonra kovulan New York Güney Bölgesi Başsavcı Preet Bharara’dan boşa rumlu Genel Müdür Yardımcılığı yapan Atilla’nın banka dolandırıcılığından 30 yıl, ABD yaptırımlarını delmekten ise 20 yıl hapis cezası istemiyle yargılanabileceği öğrenildi. Atilla’nın gözaltına alınmasının ABD Dışişileri Bakanı Rex Tillerson’ın Türkiye ziyaretinden bir gün önce gerçekleşmesi dikkat çekti. İtirafçı mı olacak? New York’taki Sarraf davasında Halk Gözaltı kararı için “Yakışıksız” tanımlamasını kullanan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise Bloomberg International’a yaptığı açıklamada 16 Nisan referandumu öncesi zamanlamanın manidar olduğunun altını çizdi. Zeybekci, “Böyle bir durum varsa öncelikle Türkiye ile paylaşabilirlerdi” dedi. Bankadan açıklama lan göreve vekâlet eden Joon Kim’in ofi bank İran’ın yaptırımları delmesisi, Atilla’nın dün gün ABD saatiyle öğle ne ortaklık etmekle suçlandığından, BloombergHT’ye konuşan Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taş den sonra Manhattan federal mahkeme Atilla’nın doğrudan New York’a uçma kesenlioğlu ise ABD’den bilgi ala sinde sulh hâkimi James C. Francis IV sı soru işaretleri doğurdu. Davanın gö madıklarını kaydederek “Halk önüne çıkacağını duyurdu. Mahkeme rüldüğü bölgedeki JFK’de pasaport kont bank olarak İran ile ilişkilerimi ye sunulan suç duyurusunda Atilla’nın, rolünde yakalanan Atilla’nın gelmeden zin şeffaf olduğu konusunda hiç 201015 arasında İran hükümeti ve ku önce hakkında yakalama kararı oldu bir tereddüdümüz yok. Her türlü rumlarının yaptırımları delmek suretiy ğundan haberdar olup olmadığı meçhul. denetimden geçtik” açıklamasın le yüz milyonlarca dolarlık para trans Eğer karardan haberdar olarak gelmişse da bulundu. Ekibi güçlendirdi ama...feriniyürütmeamacıylabankasıara davada “itirafçı” olması ihtimali var. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın New York’ta gözaltına alındığı haberinin du yulmasından saatler öncesin de ise Sarraf’ın, Trump’a yakınlığıyla bilinen eski New York Belediye Baş kanı Rudolph Giuliani ile eski ABD adalet ba kanlarından Michael B. Mukasey’i 24 Şubat’ta avukat olarak savunma ekibine kattığı ortaya çıktı. New York Ti mes ga zetesi ne konu şan is Rıza Sarraf minin açıklanmasını istemeyen bir kaynağa göre, Giuliani ile Mukasey, geçen ay Sarraf adına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmeye geldi. Haberde, Giuliani’nin ABD Başkanı’na yakınlığının, Sarraf’ın davasının sonucu için Trump ekibinin yüksek düzey isimleriyle pazarlık yapma çabalarının parçası olarak görüldüğü belirtildi. Savcıdan itiraz Ancak Trump’ın adalet bakanı adayları arasından gelse de “siber güvenlik danışmanı” yaptığı Giuliani’nin, Trump yönetiminin başsavcılığının açtığı bir davada Sarraf’ı nasıl savunacağı büyük soru işareti. Üstelik Michael B. Mukasey de Bharara’nın yerine atanması olası adaylar arasında öne çıkan Marc Mukasey’in babası. Oğul Mukasey’i Trump’a öneren de Giuliani. Dolayısıy la bu hamleye vekil başsavcıdan itiraz geldi. Başsavcı Vekili Joon H. Kim, yargıca gönderdiği dilekçede, Sarraf’ın çıkarları için kullandığı iddia edilen en az 8 bankanın, Giuliani’nin bağlı bulunduğu Greenberg Traurig ve Mukasey’in bağlı bulunduğu Debevoise & Plimpton hukuk bürolarının geçmiş ya da şu anki müvekkilleri olduğuna dikkat çekti. Savcı, çıkar çatışmasına neden olabilecekleri için Sarraf’ın yeni avukatlarının davadan azlini istedi. Sarraf’ın başavukatı, Benjamin Brafman ise yargıca gönderdiği mektupta Giuliani ile Mukasey’in duruşmalara katılmayacaklarını, konunun hukuksal ve yasal yönleri üzerinde çalışacaklarını söyledi. Dava hakimi savcının itirazını değerlendireceğini açıkladı. ABD’de tutuklu bulunan Sarraf hakkında 75 yıl hapis cezası isteniyor. l Dış Haberler haber 3 Milli birlik Sıkıcı olma pahasına altını çizelim ve tekrar edelim. Referandumda bir sistem değişikliği değil bir rejim değişikliği oylanacak. Sandıkta sunulan Cumhuriyet’i bir reklam arası olarak görenlerin, bir parantez diye değerlendirenlerin projesi. Getirilmeye çalışılan başkanlık sistemi değildir. Başkanlık sisteminin çarpıtılmış ve kötüye kullanılmak için özel olarak tasarlanmış bir modelidir. Adına da her yerde başkancı sistem derler. Bu sistemi tercih edip de gün yüzü görmüş bir devlet bile yoktur. Kamuoyu bunu fark etti. Yoksa Cumhuriyet başta olmak üzere bir iki yer haricinde bütün medya AKP’nin doğal uzantısı konumundayken, devlet bütün araç ve yöntemleriyle “evet” kampanyasının arkasındayken “hayır” diyenler her türlü baskı ile sindirilmeye çalışılırken anketlerin hâlâ AKP’nin yüzünü güldürmemesi bu sebeple. Böylesine adaletsiz, tek taraflı ve baskıcı bir seçim dönemi herhalde yakın tarihte en son 12 Eylül Anayasa referandumunda yaşanmıştı. Amaç yalanlarla milli iradeyi bulandırmak, hayır oyu verecekleri korkutmak. Bu uğurda “milli çıkarlar” göz ardı edilmekte ve Avrupa’yla dümenden bir kavga çıkartılmakta, toplumsal barışı dinamitleyecek bir sorumsuzlukla hayır tercihinde bulunacak vatandaşlar “terörist” ilan edilerek “terörizm” dahi sıradanlaştırılmakta. Anayasa teklifinde cumhurbaşkanına açıkça “fesih” yetkisi verilmesine, bunun Meclis görüşmelerinde bizzat AKP milletvekilleri tarafından dile getirilmesine ve AKP seçim broşürlerinde yazılmasına karşın Sayın Erdoğan, cumhurbaşkanına fesih yetkisi tanınmadığını söylemekte. Hatta bu ispat edilirse istifa edeceğini de ileri sürmekte. İspata ne hacet. Açın anayasayı okuyun, Meclis tutanaklarına bakın, AKP seçim broşürünü önünüze koyun. Her şey açık. Ama nasıl ispat edeceksiniz? Erdoğan’ın karşısında el pençe divan, koltuğa oturmayı daha dün öğrenmiş saray hizmetlisi kılıklı “gazeteci” taslakları soracak değil ya. Erdoğan ya da Yıldırım bir muhalif liderin karşısına geçip tezlerini savunacak cesarete de sahip değil. O vakit işte böyle gerçekliğe aykırı iddialarda bulunursun ve sonra havuzdan beslenen yüzlerce yazar ve televizyon kellesiyle iddialarını gerçekmiş gibi ardı ardına tekrar ettirirsin. Bir kısmının zaten okuma yazması kıttır, ne denirse tekrar eder. Diğerleri kendi yazdıklarına inanır. Gerisi de iktidara Klingonlar gelse ertesi gün Klingon övecek tıynettedir. Ama bütün bunlara rağmen, devlet bir parti devleti olmuş seçmen üzerine tam saha pres uygularken, yalan her gün ve her saat nesnel maddi gerçekliği tartaklarken, medya iktidarın iç cebine sığışmış çaresizce ve çoğunlukla onursuzca boyun eğmişken ufukta “hayır” hâlâ parıldıyor. Parıldıyor zira bir halkın üzerine bu kadar gelinmez. Bir halkın sırtına bu kadar binilmez. Bir halkın aklıyla böyle dalga geçilmez. Bu sonsuz, denetlenemez hırsa bir yerde demokratik olarak haddi bildirilmelidir. Etnik, dini, sınıfsal kimliklerin üzerinde hayır etrafında bir millet kendisini gerip bölmeye çalışanlara inat birleşiyor. Hissediyor musunuz? Divriği’de Ata’nın büstüne saldırı Sivas Divriği’de Zelehatun Mahalle Muhtarlığı ve mahalle sakinlerinin isteği üzerine 2 yıl önce Divriği Belediyesi tarafından parka yaptırılan Atatürk büstü önceki sabah kimliği belirsiz kişi veya kişilerin saldırısına uğrayarak kırıldı. Saldırı ilçede tepkiyle karşılanırken, polis saldırının faillerinin yakalanması için çalışma başlattı. CHP İl Başkanı Ulaş Karasu saldırıyı kınadı. Sivas Valisi Davut Gül’ün talimatı ile kırılan Atatürk büstünün yerine Divriği Kaymakamlığı tarafından dün yenisi takıldı. CHP Sivas İl Başkanı Ulaş Karasu da Atatürk büstüne yapılan saldırıyı şiddetle kınadığını belirterek, “Siz hep kalleş olun korkakça saldırın. Ne yaparsanız yapın bu ülkeden ne Atatürk’ün adını silebilirsiniz ne de Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkabilirsiniz” dedi. l SİVAS / DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle