Katalog

Salı 21 Mart 2017 EDİTÖR: NECDET ÇALIŞKAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ bozuElkmoansoümreidceekkiJTUCÜYRRA’DKRİEYINSEI JCR Eurasia Rating: Türkiye’de kalıcı bir toparlanma sağlayacak ortam kayboldu. Büyüme ortalamanın altına düşecek. İşsizlik sosyal dengeleri tehdit ediyor Türkiye ekonomisinin bozulma süreci içerisinde olduğuna dikkat çeken uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen, Türkiye ekonomisinde, kalıcı bir toparlanma sağlayacak kurumsal ortamın kaybolduğu değerlendirmesinde bulundu. Kuruluşun, JCR Eurasia Rating’in Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirmesi şöyle: OHAL hırpaladı 4 Türkiye ekonomisinde, kalıcı bir toparlanma sağlayacak, yatırımcılara yön işareti sunacak ve kapsayıcı bir ekonomik program oluşturacak kurumsal ortam kaybolmuştur. Küresel ekonomilerdeki toparlanma Türkiye ekonomisi için geçerli değildir. Türkiye ekonomisi bozulma süreci içerisindedir. 4 Kamusal alanda, siyasi ve ekonomik kurumların gücü, kalitesi ve hizmet üretme kapasitelerinde yaşanan zayıflama süreci devam ediyor. Güven ve güvenlik ortamlarının endişeli yapısı yatırımcılar nezdindeki iyimserliği engellemektedir. 4 Ekonomik, sosyal ve hukuki alanlardaki yapısal reformların gerçekleştirilememesi büyümeyi uzun vadede geçmişte görülen ortalamasının altına düşürecektir. Öngörülebilirlik artırılmadan, Hükümetin ekonomik yavaşlamaya karşı aldığı önlem paketlerinin, uzun va deli yapısal sonuçlar üretmesi mümkün değildir. Ayrıca bu önlemler genel ekonomik dengeleri bozma riski de taşımaktadır. 4 Hukuksal alanlarda OHAL süreci boyunca görülen uygulamaların, ülke yönetim gücünde ve yatırımcı güveninde sebep olduğu erezyon, içeride ve uluslararası arena nezdinde Türkiye’nin yatırım atmosferini oldukça hırpalamıştır. 4 Merkez Bankası’nın sıkılaştırıcı para politikalarında geçici uygulamalara yönelmemesi gerekir. OHAL koşullarına göre uyarlanıp şekillendirilen sıra dışı para politikası, Türkiye ekonomisinde faiz ve kurun birlikte enflasyonu beslediği garip bir duruma sebep olmaktadır. Zira, doğrudan faiz artırma özgürlüğü kalmamış bir merkez bankası fiyat istikrarına odaklanamaz. İşsizlik önemli sorun 4 Türk Lirası’nın değerindeki oynaklık, yükselen enflasyon ve dış talepteki eksenin Türkiye dışına kaymaya başlaması, büyüme üzerinde var olan baskıların daha da artmasına sebep olmaktadır. Hem arz hem talep yönünden ekonomi dengelerindeki bozulmalar kritik eşik seviyelerine yaklaşmış durumdadır. 4 Döviz rezervlerinin koruyucu gücün deki zayıflamanın sürmesi ve işsizliğin tüm ekonomik ve sosyal dengeleri tehdit edecek seviyelere gelmiş olması Türkiye ekonomisinin güncel ve önemli problemleridir. İstikrarsızlık sürecek 4 Bütçe dengelerindeki bozulma eğiliminin devam etmesi, borç yönetimine sağladığı derin manevra kapasitesini ve kredi notuna destek sağlayan önemli bir tamponun gücünü giderek azaltmaktadır. Büyük kamu projeleri için dövize endeksli olarak verilen gelir garantileri bütçe dengelerini bozabilecek önemli risk unsurudur. Kamu harcamalarındaki şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin giderek azalması da mali disiplini aşındırmaktadır. 4 Uzun zamandır süren siyasi istikrarsızlık ve belirsizlik hali, sonuç ne çıkarsa çıksın referandum sonrasına da sarkacak. l Ekonomi Servisi Orhan Ökmen OECD: Seçimler nedeniyle düzenlemeler yapılmadı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) son “Büyüme Yolunda 2017” (Going for Growth GfG 2017) raporunda Türkiye’nin 2014 2015 döneminde dört ulusal seçim nedeniyle kalkınmaya yönelik reformları uygulamadığı belirtildi. GfG raporunda Türkiye hakkında şu saptamalara yer verildi: 4 10’uncu Ulusal Kalkınma Planı 201418’de öngörülen reformlar, 201415 dönemindeki dört ulusal seçim ortasında uygulanmazken GfG 2015 önceliklerindeki ilerleme çok sı nırlı oldu. 4 Öğrencilerin okula ka yıt oranları tüm seviyelerde artıyor, ancak kalite ve eşitliğin iyileştirileceği geniş bir alan var. 4 Kayıtlı emeğin yüksek asgari maliyeti, kayıtlı sektörde düşük vasıflı işçi çalıştırma konusunda işverenlerin cesaretini kırıyor. 4 201516’da tarımsal sübvansiyonların azaltılmasına yönelik çok az ilerleme kaydedildi, bu da önceliğin AB, İsrail, Japonya, Kore, Norveç, İsviçre ve Türkiye için halen neden mevcut olduğunu açıklıyor. Şimşek’ten ‘reform’ itirafı Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in geçen hafta sonu Türkiye’nin kredi notu görünümünü “durağan”dan “negatif”e indirmesi sonrasında, hükümet cephesinden ilk açıklama Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’ten geldi. Moody’s’in görünüm değişikliğine neden olarak gösterdiği “Türkiye’nin planla nan reformlarını hayata geçiremediği” gerçeğini kabul eden Şimşek, kuruluşun yaptığı değişiklikle ilgili olarak şunları söyledi: Zamanında Türkiye’nin kredi notunu 67 kez üst üste artırdılar, çünkü reform yapmıştık; kısa vadeli değerlendirmelere odaklanmamak lazım, Moody’s’e cevabımız biz reform yapacağız. Hukukun üstünlüğü şart David Rockefeller hayatını kaybetti ABD’li milyarder David Rockefeller, 101 yaşında hayata veda etti. Aile sözcüsü Fraser Seitel, finans dünyasının önemli isimlerinden Rockefeller’ın ABD’nin New York eyaletlerinde bulunan Pocahinto Hills’teki konutunda, kronik kalp yetmezliği sonucunda vefat ettiğini duyurdu. 1915’te New York’ta dünyaya gelen Rockefeller, Forbes’un dünyanın en zenginleri listesinde 3.3 milyar dolarlık kişisel servetiyle 604. sırada yer alıyordu. 6 kez kalp nakli, 3 kez böbrek ve 2 kez de ciğer nakli yapılan Rockefeller, 100 yaşına girdiğinde, “200. yaş günümü kutlamak istiyorum” demişti. “Dünya imparatorluğu” ve “Yeni dünya düzeni” gibi söylemleriyle dikkat çeken Rockefeller, Rockefeller şirketler grubunun kurucusu John D. Rockefeller’in büyük oğluydu. l Ekonomi Servisi Sicil affı için yeni görüşme Sicil affına rağmen bazı esnafın kredi almakta sıkıntı yaşadığını belirten Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Bankalarla bir daha görüşeceğiz. Yaptırımları da devreye sokmaktan çekinmeyiz” diye konuştu. NTV’ye konuşan Tüfenkci, “Biz hükümet olarak sicil aflarını çıkartıyoruz ama ‘bankalar uygulamıyor’ deniyor. Geldiğimiz noktada bazıları yasayı uyguluyor. Bazı esnaflardan şikâyet geliyor. Bankalar bu konuda gerekli dikkat ve özeni göstermeli” dedi. l Ekonomi Servisi Uluslararası Şeffaflık Derneği’ne göre adalet sistemine güven iş dünyasında şeffaflık anlayışını egemen kılmada en can alıcı nokta Başkanlığını Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Abdullah Tancan’ın yaptığı ihaleye Kalyon Holding Enerji Grubu Başkanı Murtaza Ata ile Hanwha Türkiye Genel Müdürü HoWoo Shin katıldı. Karapınar’ın güneşi Kalyon’a satıldı Konya Karapınar’da 1000 MW kapasiteli güneş enerjisi santralı ihalesini AKP hükümetine yakınlığıyla bilinen Kalyon grubu kazandı. İhade en iyi teklifi Kalyon ile Güney Koreli ortağı Hanwha verirken, ihale çerçevesinde yatırım tutarının 1.3 milyar doları aşacağı belirtildi. Enerji Bakanlığı’nda düzenlenen ve komisyon başkanlığını Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Abdullah Tancan’ın yaptığı ihaleye KalyonHanwha Grubu’nun yanı sıra LimakCmecHareon Solar OGG; Çalık Enerji Solargiga OGG, Türkiye Suudi Arabistan ve Çin şirketlerinden oluşan AKC de katıldı. KalyonHanwha grubu ihaleyi en son verdiği kWh başına 7.01 sent ile kazanırken, komisyon başkanının isteğiyle bu miktarı 6.99 sente indirdi. Rüzgâr için ihale Verilen bilgiye göre proje kapsamında Türkiye’de yılda minimum 500 MW fotovoltaik modül üretim kapasitesine sahip fabrika kurulu mu gerçekleştirilecek ve 10 yıl ArGe yapmak şartıyla Karapınar YEKA’da (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı) 1000 MW’lık bağlantı kapasitesi tahsisi yapılacak. İhalenin ardından açıklama yapan Enerji Bakanı Berat Albayrak, Karapınar güneş santralında yatırım tutarının 1.3 milyar doları aşacağını söyledi. Albayrak, bu yatırım ile yaklaşık 1500 kişilik istihdam sağlanacağını, önümüzdeki aylarda rüzgâr enerjisi için de benzer bir ihale yapacaklarını da bildirdi. l Ekonomi Servisi Yolsuzlukla mücadelede Türkiye’deki güncel durumu inceleyen Uluslararası Şeffaflık Derneği, Türkiye’de hem kamu hem de özel sektörde yolsuzluğun ihbarına ilişkin koruma getirecek bir genel düzenlemeye ihtiyaç bulunduğuna dikkat çekti. Derneğin yayımladığı “İş Dünyası Şeffaflık Sistemi Türkiye Analizi Raporu”nda, iş dünyasında şeffaflık ve hesap verebilirlik için adalet sistemine güvenin esas olduğu vurgusu yapılarak, şu saptamalara yer verildi: 4 Adalet sistemine güven ve kural hâkimiyeti iş dünyasında şeffaflık, hesap verebilirlik, dürüstlük anlayışını egemen kılmada en can alıcı noktadır ve Türkiye’de son yıllarda kuvvetler ayrılığının zayıflamasıyla hukukun üstünlüğü ve adalete güven sarsıntıya uğramıştır. Şeffaflık anlayışının benimsenmesi için hukukun üstünlüğü ve adalet sistemine güvenin ivedilikle tesisi elzemdir. Özel yasa gerekiyor 4 Denetleyici ve gözetici rolde olan kurumların daha etkin ve verimli çalışmaları için özerkliklerinin artırılması ve siyasallaşmaya meydan vermeyecek şekilde liyakat temelli personel atamaların gerçekleştirilmesi gerekli. 4 Bir özel sektör yolsuzlukla mücadele yasası çıkarılmalı. 4 Kamu ihalelerini düzenleyen mevzuatta yapılan, ilgili Kanunun ruhuna aykırı değişiklikler ve tanınan istisnalar temel sorunlar arasında. Kamu kurumlarının özerkliği, yargı bağımsızlığı ve kural hâkimiyeti etik, hesap verebilir ve şeffaf bir iş dünyasının vazgeçilmez unsurlarındandır. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Devlet gücüyle evetçi seferberlik 19 Mart tarihli SÖZCÜ gazetesinin manşetindeki İktidarlarının evetçi kampanyasında görev üstlenen Barzani yönetiminin, “kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı konumuna seçim kampanyası desteği uğruna göz yumulan rezaletlere kanıt olarak gösterilen iki fotoğraf karesi var..” Barzani’nin ziyareti sırasında İstanbul, Ankara’da asılan Kuzey Irak Kürdistanı bayraklarının Irak merkezi yönetimi, BM, dünyanın güçlü merkez ülkelerince kabul görmüş bilin, resmi nitelikli olduğu açıklanmıştı.. Yanında konulmuş Barzani’ye yakınlığı ile bilinen Rudav TV canlı yayınından alınmış haritalı haberin görüntüsünde Güneydoğu Anadolu sınırlarımızın içindeki birçok ilimiz, Sivas, Erzurum, Mardin, Van.. Kuzey Irak sınırları içindeler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan, bakanlar, evetçiler kampanyasının sözcüleri, el konulmuş medya gücünün topunda birden, günler geceler boyu, dünyanın bir benzeri olmayan en otoriter, faşizan, Devletin tek kişiye teslim edilmek istenmesine karşı çıkanları, hayırcıları, teröristlerle işbirliği içinde, suç ortakları olarak göstermeye kalkışmasalardı keşke.. Biraz ar, biraz izan, biraz insaf lütfen.. HHH Evetçilere devlet desteği, hayırcılara akıl dışı engellerde sınır tanınmaz boyutlara örnekler, haksızlık, hukuksuzluklarda şimdiden ipin ucu kaçtı.. Valiliğin Çanakkale Zaferi’nin 102’nci yıldönümü için düzenlediği tören, İktidarlarının mitingiymiş gibi kullanıldı. Çanakkale bahane, evetçiler mitingi şahane oldu.. Devlete kaça patladığının hesabı öyle kolay yapılacak gibi değil. Ulusal bağımsızlığın kazanılmasının öncüsü, Anadolu’nun işgaline karşı dünya askeri tarihinin de en muhteşem savunması, efsane halkın direniş destanı yazılımında, Mustafa Kemal’in yok sayılmasında İktidarlarının bu kaçıncı, siyaset ayıbında yüz kızartıcı oyunları. Aynı zamanda Anadolu topraklarının savunmasında bilinçli toplumsal direngenliğe, özveri, kahramanlıklara, askeri savunma tarihi stratejisine kazınmış gerçeklere sırt çevirmek, İslam inancı, değerlerine de saygısızlık boyutunda inanç sömürüsü, hurafelere yer vermek.. Kirli siyasal İslamcı getiriler hesabında, kirli siyasal İslamcı cemaatler, tarikatların önlerini açmak.. Çanakkale köprüsü açılış törenini içine katmak, aynı güne sıkıştırmak bildik ucuz siyaset taktiği stratejisi.. Harcamalar otomatik ucu açık Devlet kesesi, yani bizden, siyasal getirisi haksız, hukuksuz, eşitsiz evetçiler kampanyasına güçlü tam destek.. Başbakan, bakanlar, devletin tüm kadro, kurum kaynakları seferber, dünyanın en büyük projeleri propagandası bedavadan cepte, bizim sırtımıza çocuklarımıza yeni dev yükler gizli saklı.. Bedavadan başarılı İktidarları sahte reklamları.. Halkın gerçek ekonomisi, insan için ekonomik gidişat, gelişmeler yatırımlar, yapılmış işlerden ne haber? İşsizlikteki patlama, gerçek yatırımların dibe vurması, iflaslar, taşeronlaştırma, yoksullaşma, yoksunlaşma, gelir dağılımındaki çarpılmalar neden ağızlara alınamıyor? İktidarda kalabilmenin parlamenter, laik Türkiye Cumhuriyeti’nden, demokratik hukuk devleti düzeninden sapmadan, Devletin tüm güçleri, iktidarları erklerini haksız, hukuksuz tek kişiye teslim etmeye kalkışmaktan başka yolu kalmadı mı? Türk alıcılar Rus buğdayı alımını askıya aldılar Türk alıcılar, Ankara’nın bazı gıda ürünlerinde Moskova’ya özgü bir yasak uyguladığını yalanlamasına rağmen buğday, mısır ve ayçiçeği yağı gibi tarım ürünlerinin alımını askıya aldılar. Geçen hafta Türkiye tarafından verilen ithalat lisansları, Rusya’yı serbest verginin uygulandığı menşeiler arasında göstermemişti. Böylece Rusya’dan gelen bazı tarım ürünlerine yüzde 130 gümrük vergisi uygulanabileceği sinyali verilmişti. Reuters’a bilgi veren konuya yakın kaynaklardan biri, “Rusya’dan Türkiye’ye ihracat hâlâ askıda. Benim anladığım Türk gümrük görevlilerinin, buğday, mısır, ayçiçeği yağı ve diğer tahıl ve tarım ürünlerini taşıyan Rus gemilerinin tahliye edilmesine izin verilmemesi yönünde talimat aldıkları” dedi. Rus tahılları ithal eden bir Türk yetkilisi, “Şu ana kadar hiçbir şey değişmedi, bekliyoruz ve bir şey almıyoruz” dedi. Türkiye, Temmuz 2016 ve Ocak 2017 arasında Rusya’dan 1.9 milyon ton buğday satın almıştı. Türkiye Rusya’dan yılda ortalama 1 milyar ile 1.7 milyar dolar arasında tarım ürünü ithal ediyor. C MY B