20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 21 Mart 2017 6 BDEAKELSAETTDAYEİNYYKIAEMYDNOENK DIyarbakır Nevruz’a hazır Kentte kutlamalar için binlerce bildiri dağıtıldı, ‘Hayır’ çağrısı yapıldı HDP, DBP, DTK ve TJA tarafından organize edilen Nevruz kutlamaları için Diyarbakır’da ha zırlıklar tamamlandı. Diyarbakır dışında Van, Hakkâri, Tunceli, Bingöl, Bitlis, Si irt, Batman, Muş, Ağrı, Şanlıurfa, Adıya man, Iğdır, Cizre, Yükekoava, Kızıltepe, Doğubayazıt, Karakoçan, Bursa, Hatay ve Manisa’da da kutlamalar yapılacak. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından bu yıl Nevruz kutlamalarına be lediyeden destek alınama dı. Kutlamalar için kent te yüzbinlerce bildiri dağı tıldı. Anons araçları gün lerdir kenti dolaşarak MAHMUT hem referandumda “ha ORAL yır” çağrısı yaptı hem de halkı Nevruz kutlamaları na davet etti. Alanın güvenliği ise hem polis hem de Nevruz organizasyonu nu gerçekleştiren siyasi partiler tarafın dan sağlanacak. Polis, alanın çevresinde 5 kilometre çapında demir bariyerle gü venli alan oluşturdu. Alana girişler için sadece 5 giriş yeri oluşturulurken, bu girişlerden biri sadece protokole ayrıldı. Alana seyyar satıcı yasağı Günler öncesinden bu yana alanda nöbet tutan parti görevlilerinin her gün alanı herhangi bir saldırı ihtimaline karşı didik didik aradığı belirtildi. Bugün de polis bariyeri içinde kalan alan, önce tamamen boşaltılacak, parti görevlileri ve polisler tarafından bomba dedektörü köpekler eşliğinde arandıktan sonra sivillerin girişine açılacak. Alana bu yıl kesinlikle seyyar satıcı alınmayacak. Alana yüzbinlerce insana hitap edilebilecek ses ve görüntü sistemi, ayrıca 130 seyyar tuvalet ve lavabo kuruldu. 163’ü yabancı basın mensubu olmak üzere 367 gazeteci kutlamalara akredite oldu. Kutlamalardaki konuşmacılar da belirlendi. Görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, DTK Eş Başkanı Leyla Güven, HDP Grup Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, TJA sözcüsü Ayşe Gökkan ile Diyarbakır Barış Anneleri İniyisatifi’nin bir üyesi konuşma yapacak. Halka ve esnafa bayram daveti H DP, DBP, TJA ve DTK üyeleri dün gruplar halinde mahalleleri gezerek halkı ve esnafı Nevruz kutlamalarına davet etti. HDP Milletvekilleri Feleknas Uca ve Sibel Yiğitalp, HDP ve DBP il eşbaşkanları, il ve ilçe yöneticilerinin de bulunduğu grup Dağkapı Meydanı ve Sur ilçesinde halkı ve esnafı Nevruz’a çağırdı. Yöresel kıyafet leriyle davul ve zurna eşliğinde halay çeken HDP ve DBP üyeleri Nevruz davetiyle birlikte referandum için “Hayır” bildirileri de dağıttı. Sur ziyaretinin ardından partililer, Diyarbakır Valiliği önünde bulunan Anıt Park’a giderek burada halay çekti. HDP ve DBP, Ofis semti ve Bağlar’da da halkı ve esnafı Nevruz’a çağırdı. Sanatçılar Yaşar Kurt, Koma Pel, Grup Munzur, Koroya Jinên Amed ê, Dengbejên Botan ve Ferhat Mansuri’nin sahne alacağı Nevruz kutlamaları için Kadir İnanır, Zülfü Livaneli, Sıla, Sezen Aksu, Barış Atay, Ferzan Özpetek, Fırat Tanış, Mert Fırat, Ezel Akay, Hüsnü Arkan, Meltem Cumbul, Şevval Sam, Menderes Samancılar, Jülide Kural, Mustafa Alabora’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı, “hayır” dediği için Kanal D’deki işinden kovulan gazeteci İrfan Değirmenci ile Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atıkları için üniversiteden uzaklaştırılan çok sayıda akademisyene de davetiye gönderildi. Kutlamalara katılması için sadece AKP’ye davetiye gönderilmezken, CHP, DSP, EMEP, HAKPAR, KDP, PAK, ÖSP Nevruz’a davet edildi. KESK, Genelİş, Türkİş ve bileşenleri başta olmak üzere 100’den fazla sendika ve sivil toplum kuruluşuna davetiye gönderildi. Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin partisi de dahil olmak üzere Kuzey Irak’taki tüm siyasi partiler de Nevruz’a davet edildi. Kutlamalar için ayrıca Avrupa Parlamentosu parlamenterleri, ABD Büyükelçiliği ve Avrupa Birliği Türkiye Temsilciliği, Danimarka, Hollanda, Belçika, İsviçre, İsveç, Fransa, Estonya, Kanada, Yunanistan, Avustralya, Birleşik Krallık, İtalya, Rusya, Kolombiya, Hırvatis 895giöldzealtı Van’ın Çaldıran ilçesinde PKK/ KCK’ye yönelik 70 adrese düzenlenen operasyonda aralarında DBP İlçe Eşbaşkanı Mehmet Nuri Ürgen, DBP eski ilçe eşbaşkanı Derya Gönül, 4 belediye encümeni, 1 imam ve 1 muhtarın da bulunduğu 40 kişi gözaltına alındı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde PKK/KCK’ye yönelik operasyonda 20 kişi gözaltına alındı. Tunceli’de Jandarma ve Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin PKK/KCK terör örgütünün şehir yapılanmasına yönelik düzenlediği operasyonda 19 şüpheli gözaltına alındı. Bingöl’de HDP İl Eşbaşkanları Zerrin Berdibek ve Mahmut Bozan’ın da aralarında olduğu 9 kişi gözaltına alınırken, Muğla’nın Marmaris ilçesinde PTT şubesinde gişe memuru olan 41 yaşındaki M.C.Ç, sosyal medya paylaşımları nedeniyle “PKK üyesi olduğu” iddiasıyla polis tarafından gözaltına alındı. 13 yıllık memur olan M.C.Ç, kendisini görüntüleyen gazetecilere “Teşekkür ederim elinize sağlık” dedi. İçişleri Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada son bir haftada düzenlenen operasyonlarda PKK’yle yardım ve yataklık iddiası ile 999 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. l DHAİHA tan, Çek Cumhuriyeti, İspanya, Brezilya, Finlandiya elçilik ve konsolosluklarına da davetiye gönderildi. Bask ve Katalonya bölgeleri ile Fransa, İtalya ve Kolombiya’dan gelen heyet, kente ulaşınca DBP Genel Merkezi’ni ziyaret etti. HDP’nin otobüsü bağlandı HDP’nin referandum için Diyarbakır’da kullandığı seçim otobüsüne polislerce el kondu. Dihaber’in haberine göre, kent merkezinde seyir halindeyken polislerce durdurulan otobüse, içerisinde ‘aranan birisi olduğu’ gerekçesiyle el konuldu. Otobüs şoförü Ferhat Dalmızrak gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. l DİYARBAKIR Ablalarda kıtmir duası... Bursa’da FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan Özel Nilüfer Eğitim Kurumları‘nda çalışanlara yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 33 öğretmenden 20’si adliyeye sevk edildi. Tamamı örgütün gizli haberleşme programı “ByLock” kullandığı belirlenen, örgüt hiyerarşisinde “Abla” olarak adlandırılan kadın öğretmenlerde Gülen’in gönderdiği “Kıtmir” duası, erkek öğretmenlerde ise üzerinde Fethullah Gülen yazılı saat ele geçirildi. l DHA Adil Öksüz’ün yeğeni tutuklandı Hatay’da FETÖ soruşturması kapsamında 8 Mart’ta Hatay, İstanbul, Ankara, Gaziantep, Manisa, Adana, Antalya, Isparta, Batman, Konya ve Kahramanmaraş’ta eşzamanlı operasyonlarda 104 şüpheli gözaltına alındı. FETÖ’nün firari “hava kuvvetleri imamı” olduğu belirtilen Adil Öksüz’ün meslekten ihraç edilen yeğeni eski profesör Hüseyin Öksüz’ün de aralarında bulunduğu 10 kişi, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l DHA Generalin itirafları Sivas’ta 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ bağlantısı olduğu gerekçesi ile tutuklanan eski Tugay Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaledin Sağır hakkında iddianame hazırlandı. Sağır sorgulamasında “Gülen cemaati ile yakın ilişkim vardı. 19881992 yılları arasında evlere ve yurtlara gidiyordum, toplantılara katılıyordum. 10 yıl süreyle himmet ettim. 2007 yılından sonra özellikle Balyoz ve Ergenekon operasyonlarının ardından uzaklaşmaya başladım, ilişkimi askıya aldım” ifadelerini kullanmış, darbe gecesi de gelen emre uymadığını söylemişti. l DHA Darağacı gölgesinde Mahkeme, özel duruşmada ayakta dinlenen Korgeneral Aksakallı’ya soru işareti yaratan 6 konuyu sordu darbe davası ALİCAN ULUDAĞ 15Temmuz darbe girişimi sırasında darbeci general Semih Terzi’yi vuran astsubay Ömer Halisdemir’in şehit edilmesine ilişkin davada, Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’nın özel duruşmada tanık olarak ifade verdiği ortaya çıktı. Aksakallı, Halisdemir vurulduktan sonra taraf değiştiren timin 15 gün boyunca Özel Kuvvetler’de görev yapmasına ilişkin, “Yargılanan sanıkların darbe teşebbüsü sonrasında nerede nasıl görev yaptığını bilmiyorum” derken, Halisdemir’e son iki kurşunu sıkan sanık üstteğmen Mihrali Atmaca’yı darbecileri derdest ettiği için teşekkür ettiği iddiasını yalanladı. Aksakallı, Semih Terzi’nin babasının hasta olduğunu belirtmesi üzerine Ankara’ya gelmesi için kendisinin izin verdiğini açıkladı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda 15 Temmuz darbe gecesi görev yapan bazı subaylar tanık olarak dinlendi. 15 Temmuz gecesi ÖKK’de Karargâh Nöbetçi Subayı olan Binbaşı Volkan Vural Bal, darbeci Yarbay Mehmet Ali Çelik’in kendilerine “tarafınızı seçin” dediğini, Albay Ümit Bak’ın darbe emirlerini gösterdiğini anlattı. Ömer Halisdemir’in vurulmasından sonra yanına gittiğini belirten Bal, “Sağlık görevlisi nabzının küçük de olsa attığını söyledi. Bunun üzerine Mihrali Atmaca, komutanım çekilin diyerek iki el, şehidimize ateş etti. Atmaca’nın arkasında bulunan bir tim personeli, ‘komutanım niye attınız hesap verseydi’ diye bağırdı” dedi. Mahkeme başkanı İsmail Ademoğlu’nun “Mihrali Atmaca ve timi olmasaydı, karargâh darbecilerden ele geçirilebilir miydi” sorusu üzerine Bal “Bu tim olmasa, karargâhın emniyetini alamazdık” karşılığını verdi. Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, dünkü duruşmada dinlenmesi gereken Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’nın duruşma günü il dışında programının olduğunu bildirdiği, bu nedenle kendisinin celse arasında dinlendiğini açıkladı. 17 Mart günü tanık olarak özel duruşma açılan Zekai Aksakallı’nın ayakta verdiği ifadesinde, mahkeme sanıkların anlatımlarından yola çıkarak, 6 kritik soru yöneltti. ‘Terzi’ye izni ben verdim’ Zekai Aksakallı, ifadesinde savcılıkta verdiği ifadeyi de aynen tekrar ederken, Semih Terzi’nin Ankara’ya gelmesi konusunda “babasını ziyaret etmesine müsaade ettiğini belirtti” dedi. Darağacı kuruldu, yağlı urgan atıldı 15Temmuz darbe girişimi sırasında darbeci general Semih Terzi’yi vuran astsubay Ömer Halisdemir’in şehit edilmesine ilişkin açılan davanın dünkü duruşmasına “yağlı urgan” ve “darağacı” damgasını vurdu. Duruşma öncesi, adliye önünde bir grup eylem yaptı. Adliyenin C kapısı önünde toplanan kalabalık, “Vatan haini FETÖ’nün uşakları” yazılı pankart açtı. Grup slogan atarak, tekbir getirdi. Daha önceki duruşmalarda sanıklar, adliyenin DGM kapısından getirilirken, bu kez eylem yapılan alandan getirilmesi dikkat çekti. haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: EMİNE BİLGET Bilim diyor ki: Başkanlık sistemleri, ülkeleri her açıdan geriletiyor York Üniversitesi ekonomi bölümünden Profesör Dr. Gülçin Özkan’ın dünyada başkanlık rejimlerini ve parlamenter demokratik sistemleri ekonomiye etkileri açısından inceleyen önemli bir araştırması var. Bu araştırmada 85 ülke, başka bir İngiliz profesörün benzer araştırmasında da 119 ülke inceleniyor. Az buz değil! Dünyada başkanlık rejiminin tek istikrarlı olduğu ülke ABD. Ama bu ülkede Başkanlık Rejimi, keskin güçler ayrılığına dayanıyor. Hani Burhan Kuzu’nun “orada başkanın yetkisi mi var” diyerek alay ettiği sistem! ABD sistemi ile bize sunulan sistemin bir ilişkisi yok! Bizimki “yerli” ve “milli”, yani sapına kadar otoriter, adeta denetimsiz, az gelişmiş ülkelerin başkanlıklarıyla aynı özelliklere sahip, tek adam sistemi! tİsetşikvrikaresdıziylıoğır?neden Sonuçlara göre, dünyadaki “başkanlık sistemleri” istikrarsızlık yaratıyor. Şüphesiz bunların yanında, Fransa ve Finlandiya gibi, istikrarlı ve demokratik işleyişe sahip karma sistemler de var. Gülçin Özkan “demokratik kurumlara, sivil muhalefete, medyaya da bakıyor ” ve adı geçen bu kurumlar “ne kadar zayıfsa, kapsayıcı kurumlar ve hukukun üstünlüğü ne kadar eksikse, başkanlık rejimlerinin ekonomik sonuçları, parlamenter rejimlere göre o kadar olumsuz” diyor. Peki, bize de dayatılan başkanlık sistemleri neden istikrarsızlık yaratıyor? “1) Başkanlık seçimlerinde kazanan ve kaybedenlerin keskin olması, kazançların ve kayıpların başkanın görev süresince devam etmesinin yarattığı istikrarsızlık; 2) hem başkan hem de Meclis’in meşruiyet iddiası ve bu ikisi arasındaki potansiyel sürtüşme; 3) başkanlık süresinin sabit olmasının yarattığı katılık” ve 4) sistemin başkana verdiği büyük güç ve misyonun, seçmenden alınan sınırlı desteğe dayanması. Yani seçmenlerin diyelim sadece yüzde 50’sine dayanan büyük bir güç. Diğer yüzde 50’nin karşı çıktığı... bEkaoşanroımsızidlıeklbaür yük Araştırmada konuya ülkelerin hayatını belirleyen 13 başlıktan bakılmış. Yukarıda sözü edilen demokratik kurumsal yapıların yanı sıra, insani gelişmişlik göstergeleri, siyasi ve ekonomik gelişmişlik bunlar arasında. Soru, başkanlık sistemlerinin ekonomik başarımları nedir? Bu bizim için önemli çünkü iktidar bu otoriter anayasayı bize dayatırken en önemli gerekçe olarak, durmadan ekonomi güçlenecek demiyor mu? “Demokratik” olarak nitelendirilebilecek 85 ülkenin durumu karşılaştırıldığında, sonuç: Parlamenter sistemde iki kata yakın sosyal refah ve kamu harcamaları yapılıyor: Ayrıca, parlamenter sistemlerde: etkin yönetim, şeffaflık, bürokraside kalite, kişi başı milli gelir, dış ticaret hacmi, yatırım puanı, verimlilik, ortalama ömür.. hepsi çok daha yüksek! Yolsuzluk endeksi ve bebek ölüm oranları daha düşük! 119 ülke sonuçları Başka bir araştırmada da geniş makro ekonomik göstergeler üzerinden, 119 ülkenin durumu 19502015 arası incelendi. Sonuç: Parlamenter sistemlerde: Ekonomik büyüme, yüzde 50 daha fazla. Kişi başı milli gelir, iki kattan daha fazla Enflasyon, yüzde 7, başkanlık rejiminde yüzde 14.2 Gelir eşitsizliği, daha az (eşitsizliği ölçen Gini Katsayısı 0.36; Başkanlıkta çok çok fazla, 0.46). Nbaeşdkeannblıkaşraerjıismızleri? Başkanlık rejimlerinin olumsuz sonuçlar doğurmasındaki etkenlere bakıldığında, şunların eksikliği veya yokluğu baş etken: Hukukun üstünlüğü, Kuvvetler ayrılığı, Demokrasi kalitesi, Kapsayıcı kurumsal yapılar. Sonucu özetliyor Gülçin Özkan: “Bulguların analiz edildiği çalışmamız, başkanlık rejiminin parlamenter sisteme kıyasla hem siyasi gelişmişlik, hem beşeri kalkınma, hem de makroekonomik performans açısından, birçok gösterge bazında ciddi ölçüde başarısız olduğunu göstermektedir. Yine önemli bir bulgu olarak, demokratik kurumları inşa edememiş, kuvvetler ayrılığı, sivil muhalefet, medya bağımsızlığı ve tarafsızlığı zayıf olan, kapsayıcı kurumları gelişmemiş ve hukukun üstünlüğünü sağlayamamış ülkelerde başkanlık rejiminin ekonomi üzerine etkilerinin özellikle olumsuz olduğu görülmektedir.” Tam da bizi tanımlıyor Tam bizdeki eksikler.. demokratik açılımı gerçekleştiremedikleri ve üstelik dünyaya savaş açtıkları için de ekonomi baş aşağı gidiyor. “Yerli” ve “milli” imiş yaptıkları öneri. Yani şunu diyorlar: Kardeşim ne demokrasisi, parlamenter sistemi, güçler ayrılığı.. bizim millet otoriter veya diktatör yetkileriyle donatılmış tek adam rejimini sever. Yani, parlamenter rejim deneyimlerimize alışan, daha da mükemmelleşmesini beklerken, 200 yıllık deneyimlerimizi çöpe atacak tek adam sistemini sevecek kadar kafasız bu millet, öyle mi?! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle