Katalog

Salı 7 Şubat 2017 2 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu 20 gün önce karar vermiş Taksim’e camiye onay Uzun bir süreden beri gündemde olan Taksim Camii projesi ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 19 Ocak’ta cami projesine onay verdiği, caminin yapılacağı yerdeki dükkânların tahliyesi sonrası ruhsatlandırma aşamasına geçileceği belirtildi. Ege Denizi merkezli 5.5’lik sarsıntıdan sonra 60’a yakın artçı oldu, köylerde can kaybı yok ama hasar büyük Mimar Şefik Birkiye ve Selim Dalaman’ın imzasını taşıyan caminin yapılacağı alandaki dükkânlar boşaltılacak. hürriyet.com.tr’nin haberine göre, kurulun onayından geçen cami projesinin 1482 metrekarelik bir alanda hayata geçirileceği, caminin taban oturumunun da 900 metrekare olarak projelendirildiği belirtildi. Taksim Camii için planlanan zemin üstü bina yüksekliği 20.70 metre, kubbe yüksekliği 9.6 metre, toplam mahya yüksekliği ise 30.3 metre olarak ifade edildi. Planlanan yüksekliğin, cami alanına yakın iki kilisenin yüksekliğine denk olduğu öğrenildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait arsa üzerine yapılması planlanan caminin yapılacağı yerin ise Taksim Sular İdaresi’nin hemen arkasında bulunduğu kaydedildi. Caminin üç kat altına 180 araçlık otopark ve konferans salonu yapılması da planlanıyor. Dükkânlar tahliye edilecek Taksim Cami projesinin kurul onayından geçmesinin ardından sıra; alanda bulunan dükkânların tahliyesine gelecek. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yürüteceği süreçten sonra, ruhsatlandırma işlemi için Beyoğlu Belediyesi devreye girecek. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Depremkasırgası Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde dün saat 06.51’de meydana gelen ve merkez üssü Ege Denizi olan, Richter ölçeğine göre 5.5 büyüklüğündeki deprem ve peşi sıra yaşanan 60’a yakın sarsıntı, korku ve paniğe yol açtı. Depremin yıkıcı etki yaptığı Ayvacık’ın Yukarıköy köyünde bazı evler ve ahırlar yıkılırken, 4 kişi hafif yaralandı. Evlerin tek katlı olması ciddi yaralanmalara yol açmadı. Ayvacık Kaymakamı Hakan Hakyemez, Yukarıköy’de 4 yaralı, 50’ye yakın hasarlı ev olduğunu belirterek, “Çamköy’de 4 hasarlı ev, Babakale’de 1, Koyunevi’nde 1, Gülpınar’da 7, Kızılkeçeli’de 5, Tuzla’da 4, Balabanlı’da 2, Bademli’de 8 ve Ahmetçe’de 2 ev hasarlı” dedi. Deprem Çanakkale’nin dışında Muğla, Aydın, İzmir, Edirne ve Bursa’da da hissedildi. Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, Ayvacık ilçesinde 15 Ocak’ta meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depremle aynı bölgede hissedilen 5.5 büyüklüğündeki depremin 2 farklı fay hattında yaşandığını belirtti. Dünkü sarsıntının da bir ana deprem olduğunu ifade eden Perinçek, “Ana fay sis temine dar açıyla yaklaşan bu tip tali fayların 6 büyüklük üstüne çıkabileceğini sanmıyorum” diye konuştu. Çanakkale’de meydana gelen depremin artçı sarsıntısının 5.0 büyüklüğünde olmasına dikkat çeken Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, iki ihtimalin üzerinde duruyor: “Ya artçılar sürecek ya da büyük bir deprem olacak.” Ercan, gelecek bir haftanın önemli olduğunun altını çizerek, “Daha büyük bir deprem 6 6.5 olabilir. Olursa aynı kırık boyunca olur. İyi olasılık daha küçük sarsıntılarla dinip gider. Bu son artçı ile ciddi bir durum gösterdi” dedi. l DHA MAÇKA İtirazım var ® TÜRKİYE’NİN EN DEĞERLİ BANKA MARKASI Maçka Parkı’nın bir bölümünden geçecek olan tünel projesi imar planlarına karşı İBB’ye 2 bin itiraz dilekçesi verildi. Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde dün bir araya gelen yurttaşlar “Tünel projesi iptal edilsin” dedi. Peyzaj Mimarı Çağdaş Öztürk ağaçları savunmak için geldiklerini belirterek “İBB bize arabalar yerin altından geçecek diyor peki arabalar tünele nereden girecek” diye sordu. Avukat Eren Can da bir önceki tünel projesi imar planlarının yargı tarafından iptal edildiğini anımsatarak şöyle konuştu: “Hukuksuzluk bu proje. Koruma kurulu onayı yok, ihale yok. Ortaköy Vadisi’nde başladı inşaat. Proje iptaline rağmen hukuksuz bir şekilde İBB, projenin iptal olacağını bildiği için bölgeyi talan etmektedir. Suç duyurusunda bulunacağız.” l İSTANBUL/ HAZAL OCAK Armutlu’da ‘rantsal dönüşüm’ eylemi Bir süre önce “Afet Riskli Alan” olarak ilan edilen Sarıyer’in Küçük ve Büyük Armutlu mahalelerinde yaşayan yurttaşlar oturma eylemi başlattı. Küçükarmutlu Meydanı’nda “Armutlu bizimdir bizim kalacak”, “Rantsal dönüşüm istemiyoruz” dövizleri açan mahalle sakinleri “AKP hükümeti ekonomik krizi bu yolla aşabileceğini hesaplıyor. Bu amaçla da deprem riski altında olmayan İstanbul’un Kuzey bölgelerinde yer alan Beykoz ve Sarıyer ilçelerini kendine hedef olarak seçti” dedi. l İSTANBUL/ HAZAL OCAK Trump küreselleşmeye karşı koyabilir mi 4 Trump, üç konuda, ABD’yi Küreselleşme sürecinin dışına çıkarmaya niyetli olduğunu ifade etti: Birinci olarak, serbest dış ticaret ve serbest sermaye hareketlerini, korumacı bir milli ekonomi anlayışıyla sınırlamak ve kısıtlamak istiyor. İkinci olarak, ilk ağızda Müslümanlara ve Meksikalılara yönelik görünen ama arkasında bütün göçmenlere yönelik bazı planların olduğu anlaşılan önlemlerle, Amerika’yı göçmenlere kapatmak istiyor. Üçüncü olarak dünyadaki ve elbette özellikle Ortadoğu’daki Amerikan askeri varlığını azaltmak niyetinde görünüyor. Bunları yapabilir mi? HHH Amerikan ekonomisinin NeoKeynesien korumacı önlemlerle yönlendirilmesi, Çin ile olan simbiyotik (ortak yaşam) yapısı nedeniyle pek olanaklı görünmüyor. Bilindiği gibi artık ABD’de tüketilen malların neredeyse tümü Çin’de üretiliyor... Amerikalılar Çin’de ucuza üretilen bu mallarla refah ve bolluk içinde yaşıyor... Bunun sonunda ABD ile Çin arasındaki dış ticarette, Amerika büyük açık veriyor, ama Çin, ABD’den kazandığı parayı yine Amerikan senetlerine yatırdığı için, bu düzen mutlu bir biçimde devam ediyor. Nitekim son finans krizinde Çin fonlarının yatırıldığı Fannie Mae ve Freddie Mac hemen kurtarılmışlardı. Büyük otomotiv devlerinin kurtarılması (Detroit) ise zaten Obama döneminde başlamıştı ve verilen destek, Küresel ekonominin kurallarına uygun olarak yönetiliyordu. ABD/Çin simbiyotik ilişkisi bozulmadan Trump’ın NeoKeynesien önlemlerle ekonomiyi korumacı bir yapıya kavuşturması biraz zor görünüyor. Dünya dengeleri açısından Çin ile bir askeri çatışmadan söz edilmesini ise anlamak, en azından şimdilik olanaklı değil. HHH Göçmen sorunu ise Amerikan toplumunun temel bir niteliğini ilgilendiriyor: ABD bir göçmenler ülkesi... Enerjisini, dinamizmini göçmenlerden alıyor. Nitekim Başkan seçilmeden önce Trump da “Ülkeye katkıda bulunan, iş yaratan kişileri yaratan, başarılı göçmenlerden” söz ediyordu... Ama şimdi baş stratejisti olan, kültürel ırkçılık yapan, faşist eğilimli Steve Bannon, buna bile, bir “kültür sorunu var” diyerek karşı çıkıyordu. (The New Yorker, “The Trump Administration’s Dark View of Immigrants” By Benjamin WallaceWells, February 2, 2017) Tam da yedi İslam ülkesinden gelenlere uygulanan yasağın Federal Mahkeme tarafından kaldırıldığı şu günlerde: Beyaz Saray’da dolaşan dedikodulara göre, ülkede çalışma iznine sahip olan göçmenlerin bile “yararlı olup olmadıkları” ve “yasal statüleri” konularında yeniden ve periyodik olarak değerlendirmeye tabi tutulacaklarına ilişkin yeni bir başkanlık kararnamesinden söz ediliyor. Öyle anlaşılıyor ki, Trump’ın şimdilik sadece Meksikalılara ve Müslümanlara karşı gibi görünen, ama çok daha derin temelleri olduğu anlaşılan göçmen karşıtı politikası, Amerika’nın temel kültürel ve siyasal değerlerine aykırı bir çizgi izleme eğiliminde ama, daha şimdiden mevcut yasal ve anayasal güvencelere de toslamış durumda. Gelecekte bu sorunların daha da artması beklenebilir. HHH Trump’ın en büyük hareket serbestliğine sahip olduğu alan, hiç kuşkusuz ABD’nin dünyadaki, özellikle de Ortadoğu’daki askeri varlığının azaltılması. Bunu kolaylıkla yapabilir gibi görünüyor... Ama Pentagon’a, “Bana bir ay içinde Suriye ve Irak’ta IŞİD’i bitirme planı getirin” emrini veren bir Başkan olarak bu hedefi ne kadar gerçekleştirmek yolunda, doğrusu insan kestiremiyor. Üstelik bir de Pentagon’un ve “askeri/endüstriyel çekirdeğin” muhalefeti ortaya çıkabilir! HHH Trump’ın bu üç konuda da atacağı adımlar tüm dünya ile birlikte Türkiye’yi de büyük ölçüde etkileyecek. Ama Türkiye’nin doğrudan ve çok hızla etkileneceği en önemli konu, ABD’nin Irak ve Suriye politikası: Trump, buralardan çekilmeyi ve Türkiye’yi kendi yerine vurucu bir güç olarak kullanmayı düşünürse, yandık demektir! Ayrıca, Türkiye’nin sınırlarını da aşan bölgesel Kürt devleti meselesi ve buna bağlı olan, terör, savaş gibi saçaklanmış sorunlar, Trump’ın izleyeceği Ortadoğu politikasını Türkiye bakımından hayati öneme sahip bir noktaya taşıyor... Dilerim ilişkilerdeki sorunlar, Türkiye’nin iyice aleyhine sonuçlar vermez! Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan “Dünyanın En Değerli 500 Markası 2017” sıralamasına göre. Polis protestocunun suyuna ilaç kattı Şanlıurfa’da seyyar satıcı Abdülmecit Çankaya’nın tezgâhına zabıta ekipleri tarafından el konuldu. Çankaya, yanındaki zincirle ayağını ağaca bağlayıp eline aldığı maket bıçağıyla intihara teşebbüs etti. Polis, uyarılara rağmen dağılmayan meraklı kalabalığı biber gazı kullanarak dağıttı. Eylemci ise polis tarafından ikram edilen ilaçlı suyla bayıltılarak hastaneye götürüldü. l DHA C MY B