23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 4 Şubat 2017 6 AYRI DÜŞTÜLER Şansölye Merkel, Erdoğan ve Yıldırım’a tutuklu gazetecilerin kabul edilemeyeceğini anımsatırken hükümet bu sözlere “Can Dündar’ı Almanya’da görüşmeye çağırarak burada hakkında arama kararı olan birini savunuyorsunuz” diye yanıt verdi. Ardından Merkel ajanlıkla suçlanan DİTİB’in Türk imamlarını anımsattı ve açıklama istedi. Merkel Kılıçdaroğlu’ndan tutuklu gazetecilerin durumu hakkında bilgi aldı. Ardından da “Türkiye demokrasisi açısından kaygılıyım” mesajı verdi. HDP’lilerle görüşmesinde ise “HDP’nin ve sizin ağır baskı altında olduğunuzu biliyorum” mesajı verirken, tutuklu gazeteci, akademisyen ve vekillerin durumunu sordu. gergın gorusme Alman Şansölye Merkel 10 saatlik Türkiye ziyaretinde Erdoğan ve Yıldırım’a hapisteki gazetecileri sordu. Merkel, “Türk demokrasisi için kaygılıyım” dedi Alman Şansölye Angela Merkel, Ankara’daki 10 saatlik temaslarının her aşamasında tutuklu gazetecileri sordu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı görüşmede, hapisteki gazetecilerin durumunu anımsatarak, fikir ve medya özgürlüğüne ve çoğulculuğa işaret eden Merkel, gazetecilerin tutuklanmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. Hükümet kanadı, bu sözlere Can Dündar eleştirisiyle yanıt verince Merkel bu defa Almanya kanunlarına bağlı çalışmaları gerekirken “ajanlıkla suçlanan DİTİB imamlarını” anımsattı ve “Hâlâ tatmin edici bir açıklama bekliyoruz” de ALMAN BASINI di. Merkel ar lu vekillerin du turdu. Merkel’in basına yönelik ya’daki Türkler hakkında bilgi dından da “Ger rumunu sordu. baskıları eleştirirken, bu görüş topladığı saptanan ve ajanlıkla çek bir Türkiye İdris Baluken’in mesinde de Alman gazetecilere suçlanan DİTİB’in Türk imam fotoğrafı için si de “Cezaevinden akreditasyon uygulamasını ve larını anımsatan Merkel’in zinle görüşüyo yeni çıktım. Eş tutuklama taleplerini anımsattı. “Bunların faaliyetleri hakkında rum” dediği CHP Genel Başkanı DUYGU GÜVENÇ Kılıçdaroğlu’ndan MAHMUT LICALI başkanlarımız, Erdoğan ve Yıldırım’ın bu eleşmilletvekillerimiz tirilere karşı, Alman makamlave belediye baş rı zaman zaman “yanlış, eksik hâlâ Türkiye’den sağlıklı ve tatmin edici bir açıklama bekliyoruz” dediği öğrenildi. tutuklu gazetecilerin durumu hakkında bilgi aldı. kanlarımız çok ağır tecrit koşullarında bulunuyor” yanıtını ve yanlı açıklama” yapıyor karşılığını verirken konuyu Can İadeye ret Kılıçdaroğlu’nun hapisteki ga verdiği öğrenildi. Dündar’ın Alman Cumhurbaş Merkel, Gülencilere yönelik zetecilerin durumunu, tecriti ve Merkel ile Erdoğan ve kanı tarafından kabul edilmesi iade talepleri konusunda da Al basına yönelik baskıları anlat Yıldırım’ın görüşmelerindeki ne, Adalet Günü’nün açılışına man makamlarının verdiği ka masının ardından da “Türkiye kritik başlıklardan birini, fikir katılmasına getirdiği öğrenildi. rarları anımsatarak Türkiye’de demokrasisi açısından kaygılı ve ifade özgürlüğü, basına yö “Can Dündar’ı Almanya’da gö ki koşullar nedeniyle Alman yım” mesajı verdi. nelik baskılar, tutuklu gazete rüşmeye çağırarak burada hak mahkemelerinin daha önce al Soğuk rüzgârlar cilerin durumu, toplumda ço kında arama kararı olan birini dığı kararlara göre iade yapığulculuğun sağlanması, güçler savunuyorsunuz” mesajı üze lamayacağını belirtti. İki ülke Merkel, HDP’lilerle görüşme ayrılığı ilkesinin önemi ve re rine ise Merkel’in Ankara’nın adalet bakanlarının görüşme sinde ise “HDP’nin ve sizin ağır ferandumun Türkiye’nin taah açıklama yapmaktan kaçındı sinde anlaşırken, dün de İçişle baskı altında olduğunuzu bili hütlerine uygun bir şekilde ger ğı DİTİB’li ‘ajan imamlar’ konu ri müsteşarları terörle mücade yorum” mesajı verirken, tutuk çekleştirilmesi beklentisi oluş sunu açtığı öğrenildi. Alman le başlığında bir araya geldi. ‘Açım’ diyerek yetişti Bu kez iç politika şovu olmaz Reutlinger GeneralAnzeiger: Merkel, basın ve ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü ve kuvvetler ayrılığının önemini açıkça dile getirdi. O nedenle Erdoğan bu ziyareti iç politikada kendi lehine bir şova dönüştüremez. Devlet başkanına yapılan her eleştiriyi ya da toptan toplum kesimlerini terör zannı altında bırakan, destek beklemesin. Süddeutsche Zeitung: Türkiye’de hâlâ tutuklu gazeteciler ve halkın seçtiği ama hapse atılan milletvekillerini destekleyen cesur insan hakları savunucuları ve avukatlar var. Bu insanların Avrupa’nın onların kaderi ile hâlâ ilgilendiğini bilme hissine ihtiyacı var. Avrupalı politikacıların ziyaretleri ‘Türkiye’nin Batı’da artık dostu yok. Bunun için yeni ittifaklara ihtiyaç var’ şeklindeki Erdoğan’ın yaymaya çalıştığı efsaneleri çürütücü etkide. Frankfurter Rundschau: Net konuşan Merkel, Erdoğan’la görüşmesinde demokratik temel hak ve özgürlükler ile kuvvetler ayrılığının dikkate alınmasını vurguladı. Bu sözlerle Türk hükümetinin ‘temizleme’ operasyonu ve bu kapsamda sayısız politikacı ve gazetecinin tutuklanmasının yanı sıra Erdoğan’ın başkanlık sistemini getirecek referandum ile yetkilerini artırıp demokratik hakları kısıtlama planlarını eleştirmiş oldu. Frankfurter Allgemeine Zeitung: Erdoğan’ın Merkel’e saygı ile baktığı günler geride kaldı. Bir arzuhal sahibi olarak seçim yılında Türkiye ile yapılan mülteci anlaşmasını kurtarmak için gidiyor. İmparatorluğunda kalan son bir gıdım demokrasi ve hukuk devletini kurtarmak için de gidiyor. En azından ifade özgürlüğü ve kuvvetler ayrılığına saygı gösterilmesini talep etti. Türkiye’deki muhalefet ve sivil toplum için bir umut parçası. Muhalefetle görüşmeye yetişebilmek için direkt yemeğe geçilmesini istedi Bugüne kadar Türkiye muhalefeti ile hep Almanya’da görüşen Merkel, ilk defa Ankara’da özel olarak görüştü. Hükümetle görüşmelerin uzaması üzerine, muhalefet ile görüşebilmek için Başbakanlık’taki görüşmesinde doğrudan yemeğe geçilmesini istedi ve “Çok açım” dedi. Kılıçdaroğlu, Angela Merkel ile görüşmesinde cezaevinde 140’tan fazla gazetecinin tutuklu olduğunu belirtti ve basına yönelik olağanüstü baskılara işaret etti. Kılıçdaroğlu baskı ve sansürün referandum süreci yaklaştıkça artmasından endişe duyduğunu belirtirken, Merkel de Türk demokrasisinin geleceği için kaygılı olduğunu dile getirdi. Röportajı okudu Sadece TRT ve AA sorabildi Merkel’in basın ve ifade özgürlükleri konusundaki hassasiyetine karşın, Ankara kurallarını değiştirmedi. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığın belirlediği soruları Merkel’e sadece TRT ve AA muhabirleri sorabildi. Önceki Türkiye ziyaretlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ba sın toplantısı yapmayan Merkel, bu defa kuralını bozdu; Erdoğan ile soruları yanıtladı. İki liderin basına yapacağı açıklama son ana kadar netleşmedi. Kılıçdaroğlu’nun, ziyaretin Erdoğan’a destek olarak anlaşılmasına yönelik kaygılarını paylaştığı Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine röportajını okuduğunu belirten Merkel, “Ben mesajınızı aldım. Ziyaretimin Türkiye’de oyları değiştireceğini düşünmüyorum. Gerçek bir Türkiye fotoğrafı için sizinle de görüşüyorum” mesajı verdi; Türkiye’yi sadece iktidardan ibaret görmediklerini, “Gerçek Türkiye fotoğrafını muhalefetle bir bütün halinde değerlendirdiklerini” vurguladı. HDP müzakere masasını işaret etti Almanya Başbakanı Merkel’in HDP heyetiyle görüşmesine ilk etapta Ayhan Bilgen’in katılması planlanıyordu. Bilgen’in 31 Ocak’ta tutuklanması, İdris Balüken’in de bu sırada serbest kalması üzerine Merkel’in özellikle Baluken’le görüşmek istediği öğrenildi. HDP’ye yönelik sık sık tekrarlanan gözaltılar ve tutuklamalar ışığında partinin örgütlenmesinin etkilenip etkilenmediğini soran Merkel’in, “HDP’nin ve sizlerin ağır baskı altında olduğunuzu biliyorum” dediği öğrenildi. Merkel, Baluken’e de “Cezaevi koşul Merkel, HDP heyeti ile görüşmesinde İdris Baluken’e cezaevi koşullarını sordu. HDP’liler, Angela Merkel’e “Almanya Avrupa’nın en önemli aktörüdür. Kürt me selesinin yeniden müzakere masasına taşınması için sorumlulukları vardır” dedi. larınız nasıldı” sorusunu yö aktardı. HDP heyeti, milletve neltti. Baluken “Sizi aslında killeri hakkında hazırlanan id benim yerime Eşbaşkanları dianamelerin içeriği hakkında mızın karşılaması gerekiyor da bilgi verdi ve bunların bir du, ancak her ikisi de cezae çoğunun basın açıklamaları ol vindeler. Bu da Türkiye’nin duğuna işaret etti. resmini gösteriyor” dedi. Kendisinin ve tutuklu mil Siz de sorumlusunuz letvekillerinin cezaevleri ko Merkel’in Kürt sorununa yö şulları hakkında da “milletve nelik sorularına ise HDP he killerimiz ve belediye başkan yeti, “Almanya Avrupa’nın en larımız çok ağır tecrit koşul önemli aktörüdür. Kürt mese larında bulunuyor” görüşünü lesinin yeniden müzakere ma sasına taşınması için sorumlulukları vardır. Bu konuda sizlerin çabanınızın olması gerekir” karşılığı verdi. 45 dakikalık görüşmede HDP heyeti, Merkel’in mülteci politikasını da eleştirdi. HDP heyeti, anayasa referandumunun demokratik bir ortamda yapılmadığına işaret etti ve “Bütün ülkede OHAL var. OHAL Kürtlerin yaşadığı bölgede sıkıyönetime dönüşmüş durumda. Medya çok ağır baskı altında, siyasetçiler cezaevinde. Böylesi bir durumda referandumun meşruiyeti tartışmalıdır” dediği de öğrenildi. l ANKARA haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Türkiye Cezaevi Cumhuriyeti Utanç verici, usanç verici, bıktırıcı, nefret ettirici, isyan ettirici, kanunsuz, vicdansız, ahlaksız süreçlerden geçiyoruz. Geçiyoruz da değil, demir atmışız. İyilik adına yaprak kımıldamazken, kötülük gemi azıya almış, kendisiyle birlikte bütün bir ülkeyi de cehenneme doğru sürüklüyor. İyilik adına bir kıpırtı olsa da boğuluyor, eziliyor, yaşamasına, yeşermesine, büyümesine, güçlenmesine ne izin ne aman veriliyor. Bu kadar kötülük nerede, ne zaman, nasıl oluştu? Vicdanlar ne zaman, nerede, nasıl bu kadar karartıldı? Ruhlara korkunun, yılgınlığın, boyun eğmenin, teslim olmanın kelepçeleri, prangaları, zincirleri, ne zaman, nerede, nasıl vuruldu? Umudunu, dik duruşunu, gelecek beklentisini her şeye karşın koruyup sürdürmeyi başaran bu ülke, bu halk, bu ulus, nasıl, nerede, ne zaman, bu kadar kimliksizleştirildi, korkaklaştırıldı, duyarsızlaştırıldı? Geçen yüzyılın ilk onlu yıllarında aydınlıklara doğru umutla yol alan, aynı yüzyılın altmışlı yıllarında evrensel düşüncenin her alanda bütün akımlarını özümseyip sentezlere ulaştıran ülkemiz, nasıl, nerede, ne zaman, bu kapana kıstırıldı; bu dar ve karanlık deliğe, nefes alınıp verilmesi gitgide olanaksızlaşan bu kirli ve karanlık havaya mahkum edildi? Yurttaşların değil kulların oluşturduğu bir monarşinin yıkıntıları üzerinde yepyeni bir yurttaşlık yönetiminin adı olan Türkiye Cumhuriyeti, nasıl oldu da yeniden kulluğa ve monarşiye özenen Türkiye Karanlıklar Cumhuriyeti, Türkiye Yılgınlıklar Cumhuriyeti, Türkiye Düşmanlıklar Cumhuriyeti, Türkiye Yolsuzluklar Cumhuriyeti, Türkiye Korkular Cumhuriyeti, ve bütün bunlara karşı çıkanlar içinse Türkiye Cezaevi Cumhuriyetine dönüştürüldü? Nasıl, nerede, ne zaman? HHH Kötülükten daha kötü olan, kötülüğü kanıksamaktır. Vicdansızlıktan daha kötü olan, vicdansızı haklı bulmaktır. Korkaklıktan daha kötü olan, korkuyu olumlamaktır. Yılgınlıktan daha kötü olan, yılgınlığı benimsemektir. Boyun eğmekten daha kötü olan, celladına tapınmaktır. Tutsaklıktan daha kötüsü, zincirine alışmaktır. Ülkemiz bugün tam olarak burada, bu noktada, evrensel çağdaşlık değerlerinden, kendi birikimlerinden koparılarak uzayın sonsuz boşluğunda bir kara deliğe sürüklenircesine insanlık tarihi içinde yok olup gitmeye doğru yol almaktadır. HHH Türkiye Cezaevi Cumhuriyeti. Evet. Cumhuriyet yazarları, yöneticileri, üç ayı aşkın süredir tutsaklar. Neden? Musa’nın, Hakan’ın, Güray’ın, Turhan’ın, bütün o sevgili arkadaşlarımın güzel yüzleri gözlerimin önünden geçiyor. Üç ay hapislik, yerine göre, bütün bir ömür demektir. İlgili savcılara, yargıçlara, görevlilere, yöneticilere, sorumlulara sesleniyorum: Gönül rahatlığıyla uyuyorsanız eğer o uyku size haram olsun. Görevlerinizi, sorumluluklarınızı yerine getirmediğiniz ölçüde, her türlü kargışı, laneti hak ediyorsunuz demektir. Bütün bir insanlık vicdanı önünde, gerçekten inandığınız kutsal inançlar varsa o inançların da önünde suçlu ve lanetlisiniz demektir… Ahmet Şık neden hapiste? Halkın verdiği oylarla parlamentoda halkı temsil eden HDP milletvekilleri, yöneticileri neden hapiste? Kendi ellerinizle bütün kurumlara yerleştirip şimdi cezaevlerine tıktığınız kişiler ne zaman yargıç önüne çıkarılarak toplumun gözleri önünde inandırıcı biçimde yargılanacak? Görüşlerine tamamen karşı olsak da kişilik haklarını elbette savunmamız gereken Nazlı Ilıcak, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler, Şahin Alpay ve aynı nitelikte başkaları nerede, hangi cezaevlerinde, ne durumdalar? Tekirdağ, Kocaeli, Bandırma, Sincan, Buca, Aliağa, Bakırköy vb… cezaevlerinden aldığım mektuplardan yükselen çığlıklara kulaklar daha ne kadar duyarsız kalabilir? Türkiye’yi bir cezaevleri ülkesine dönüştüren gelmiş, geçmiş ve günümüz despotlarına karşı bütün bu çığlıkların dışarıdaki sesi olmak, tek tek hepimizin, bütün yurttaşların görevidir. Türkiye bir cezaevi cumhuriyeti olmanın lanetinden kurtulup aydınlıklar, iyilikler, özgürlükler cumhuriyeti oluncaya kadar… C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle