23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 4 Şubat 2017 12 Tüm halklar Irak’tan Ahmet Rıza, Irak’ın Telafer Türkmenlerinden. Kendisi ozan. Hem kendi deyişlerini hem de yöresine ve Kerkük’e ait türküleri yöresel ağızla çalıp söylüyor. Biz onu Aytekin Özen’in sahnelediği Pir Sultan oyu nu sayesinde tanıdık. ders çıkarmalı 2014 yılında IŞİD, Telafer’i işgal ettiğinde o da pek çok Telafer’li Türkmen gi IŞİD, Telafer’i ele geçirince Kerbela’ya göçen Ahmet Rıza, “Suriye bi göçünü yükledi. Kerbela’ya doğru yola halkı Irak’tan ders almadığı için bu halde. Bütün milletlere, Türkiye’ye Mİlkinyuasre çıktı. Ahmet Rıza, aslında kendilerinin hu de söylüyorum, emperyalistlerin sözlerine uymasınlar” diyor zurunun IŞİD’den çok önce ABD’nin Irak’ı işgaliyle kaçtığını belirterek, “ABD Irak’ı parçalamasaydı El kaide ve IŞİD de doğ mazdı” diyor. n Kendinizi nasıl tanıtmak istersiniz? Telaferli Alevi Türkmenim. Telafer’de âşıklık, ozanlık yapıyordum. Türkiye’ye ilk kez 2003’te gezmek için gelmiştim. Mehmet Özbek Hoca ile tanıştım. Hemen beni sahneye çıkardı. Üç türkü okudum. Ondan sonra beni tanıyanlar sürekli is tek yaptılar, ben de bu istekler üzerine sürekli gidip geldim. Bir sefer geldiğim de İstanbul’da iki yıl kaldım. Oturma iz ni alamayınca Telafer’e döndüm. n Telafer’de sizin rahatınız ne za man bozuldu? Bizim Körfez Savaşı’ndan beri rahatı mız yoktu aslında. Ama IŞİD gelince Te Ahmet Rıza lafer mahvoldu. Biz de yerimizden yur dumuzdan olduk. Sürgüne gittik. n IŞİD’in Telafer’e gelişini nasıl haber aldınız? Biz Körfez Savaşı’ndan beri artık yur dumuzu kısa aralıklı da olsa sık sık terk edip sonra geri geliyorduk. ABD bom 700 kilometrelik yol balama yapacağı zaman haber veriyor du, “İki üç gün çıkın, biz operasyon yap tıktan sonra tekrar gelirsiniz” diyordu. Biz de çıkıyorduk, sonra geri geliyor duk. IŞİD geldiğinde de öyle olacak sandık. Bir süre kenti terk edip sonra geliriz Ahmet Rıza, Aytekin Özen’in sahnelediği Pir Sultan oyununda zakirlik rolünü canlandırdı. sandık. Ama öyle olmadı. 2014’ün Haziran ayının 18’inden beri sürgünüz. Evimizden, orada kalan yakınlarımızdan, komşularımızdan haber alamıyoruz. Onlar sadece zincirle dövünüyor n Kerbela’da ne işle uğraşıyorsun? işin alıcısı yok. Müzik yok. Onlar sadece n Onlar niye Telafer’de kaldılar? Kalanlar çoğunlukla Sünniydi. “IŞİD, bize bir şey yapmaz” diye düşünüyorlar Hiç. Boşta geziyorum. Çünkü ben bir ozanım, saz çalar deyiş ya da türkü söylerim. Kerbela Şii bölgesi ve orada bu zincirle “Ya Hüseyin” diye dövünüyorlar. Kurban olayım İmam Hüseyin’e ama bizim geleneğimiz öyle değil. dı. Aleviler ve Şiiler ise kenti tümüyle terk etti. Çünkü biz onların hedefiydik. IŞİD’den önce de El Kaide vardı, onlar da Alevilerden ve Şiilerden nefret ediyordu. Kalanlar da IŞİD’in gerçek yüzünü görünce pişman oldu, sonra tek tek baş Her gün birerladılar kaçmaya. Kalanlardan şu ana ka TÜRKİYE SINIRINDAKİ DRAM IŞİD’lilerin yüz metre önündeydik n Telafer’i boşalttığınızda Kerbela’ya nasıl gittiniz? Arada 700 km gibi bir mesafe var. Ben de hâlâ o kadar mesafeyi nasıl gittik diye düşünüyorum. Ben gitmeyi önce pek düşünmedim. Biz birkaç akrabamla kaldık. Bir de baktık kent boşaldı. Artık biz de gitmemiz gerektiğini anladık. Önce Sincar’a gittik. Sincar, Telafer’in batısında Suriye sınırında. Üç yüz bin kişi öğlenden başladı çıkmaya geceye ka dar haber alamadık. Biz Kerbela’ya gittik. Kerbela’nın daha güvenli olacağını düşündük. Orada Hüseyniye’ler var. Dergâh gibi mekânlar bunlar. Ziyarete gelenler için yapılmıştır. Biz bu Hüsey birer ölüyorlar niye denilen yerlerde kalıyoruz topluca. n Saddam döneminde durumunuz nasıldı? Huzurunuz var mıydı? Saddam zalim bir insandı ama bugünküler kadar zalim değildi. Irak halkı eminim Saddam dönemini mumla arıyordur. Ben arıyorum mesela. ABD geldi halkı kandırdı, “Size demokrasi getireceğiz, Saddam gibi zalimden kurtaracağız” dedi ama onun derdi Irak’ı işgal etmekmiş. ABD geldiğinden beri biz huzur yüzü görmedik. Ardından da El Kaide ve IŞİD gibi örgütleri soktular. Onlar getirdi. Sad n Siz Alevisiniz, Şiilerle bir sorununuz oluyor mu? Size namaz kılın diye baskı yapıyorlar mı mesela? Yok olmuyor. Şii bölgesindeki Araplar Aleviliği fazla tanımıyor, onlar da bizi Şii zannediyor. Ne yapalım? Oruç tutmayana, namaz kılmayana bir baskı uygulamıyorlar. n Telafer’in sosyal dokusu nasıl, Türk, Kürt, Arap, Sünni, Şii, Alevi dağılımı nasıldır? Aslında yok. Bizde de eskiden cem yapılır, semah dönülürmüş. Dedeler varmış. Ama zamanla cemler yapılmaz olmuş, semah kalkmış ama saz çalıp deyiş söyleme geleneği hâlâ var. n Türkiye sizi kurtarmak için bir girişimde bulunmadı mı? Yok bulunmadı. Sadece Suriye’deki Türkmenleri aldı, bizi almadı. Benim akrabam var şu anda Türkiye ile Suriye sınırında iki aydır bekliyor. Ne geri dö dam döneminde bu örgütler yoktu. Telafer’de Arap ve Kürt yoktur. Tü nebiliyorlar ne Türkiye’ye girebiliyor n Irak halkı olarak sizin geçmişte yaşadıklarınızı bugün Suriye halkı yaşıyor. Onlara bir mesajınız var mı? Ben sadece Suriyelilere değil bütün milletlere, Türkiye’ye de söylüyorum, yabancıların, emperyalistlerin sözüne uymasınlar. El atına binen tez iner. Elin sözüne uyanların sonradan bizim gibi başına neler geleceğini görsünler. Bizim çektiğimiz gördükleri halde Suriye de aynı hataya düştü. Ders almadı. müyle Türkmen elidir. Yüzde 50’si Alevi, geri kalan yüzde 50 de Sünni ve Şii’dir. Aleviler de süreç içinde yavaş yavaş Şiileşiyor. Kimisi hemen bir iki sözle aslını inkâr edip kanabiliyor. Ama yine de Alevi nüfus fazladır. Alevi ile Şii arasında pek bir fark görmüyorlar. Şii sadece namaz kılıyor. Diğer konularda aynı diye dönüş olabiliyor. n Türkiye’deki Alevilerle aranızda bir fark var mı? lar. Ortada kalmışlar, her gün de içlerinden hastalar, yaşlılar birer birer ölüyorlar. n Telafer’de tarihi eserler ne durumda? Hepsi yıkılmış. Ne 1300 senelik Telafer Kalesi kalmış ne Hz.Yunus’un türbesi? Ne de Hz. Ali’nin amcası Saad’ın türbesi. Hepsini bombayla havaya uçurmuşlar. IŞİD tarihi eserlere ve türbelere düşman. Bunların amacı harap etmek. dar kent boşaldı. Ama nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Hiç eşya almadık yanımıza. Herkes diyordu ki, “Bugün çıkalım birkaç gün sonra geliriz.” Herkes IŞİD’in Telafer’de kalıcı olmayacağını sanıyordu. Kimi yayan, kimi kamyonlara doluştu. Sincar’da 32 gün kaldık. Bazıları güneye doğru indi. Sincar’ın etrafındaki Ezidi dostlarımın evlerinde kaldım. Baktım Sincar bölgesinde de kimse kalmadı, herkes gidiyor. Ablalarım, kardeşlerim benim ağzıma bakıyor. 360 kişi benim kararımı bekliyor. Ne söylesem onu yapacaklar. Artık IŞİD’in yurdumuzdan çıkacağına dair ümit kesilince biz de güneye indik. Kerbela’ya doğru yola çıktık. IŞİD’in 100 metre ötesinden geçiyoruz. Onların kontrol noktası var. Ama bize bir şey yapmadılar. Geçişimize izin verdiler. Hayret ettik. Ya bir anlaşma var ya da bizim gitmemizi istiyorlardı. İsteseler hepimizi öldürürlerdi. Çünkü bizim elimiz boş, onlar silahlı. Kürt bölgesine geçtik orada bir gece kaldık. İkinci gün Kerbela’ya doğru gittik. Bizi orada karşılıyorlar. Bağdat’a geçtin mi tamam. Sanki ananın kucağına gidiyorsun. Herkes kolumuzdan çekiyor, “Gelin size ev verelim, yemek verelim”, öteki aynı şekilde çekiştiriyor. Çok güzel karşıladılar bizi. Biz Bağdat’a gitmek istemedik, Kerbela’ya gittik. 2014’ten beri oradayız. Ben bir yuvasız n Telafer’in kendine özgü türküleri var mı? kuşam Olmaz mı... TRT’de 6 yıl önce okumuştum. Onu size diyeyim: Şemsi Kamer Şemsi kamer nergizi Telafer’de bir Sallanır bağ içinde ziyaret yeridir. Hani benim sevdiğim Yoktur onlar içinde Orada vakti zamanında iki kız görmüşler. Bunlar Ağaç başında kuşam Korkaram yere düşem Hum kuşlar yuvalıdır Ben bir yuvasız kuşam bir görünüp bir yok oluyorlar. Hacılara, hocalara danışıyorlar, onlar da “bu iki kız ermiş” diyorlar. Orayı bir ziyaret yapıyorlar. Karadır kaşın ördek Oranın da adını ay ve Yeşildir başın ördek güneş anlamında İki gittin bir geldin Şemsi Kamer Hani yoldaşın ördek yapıyorlar. Vedat ARIK Kamyon şoförlerine kaset sipariş ederdik n Tiyatro maceranız nasıl başladı? Bizim Kerküklü bir hoca var, Prof. Dr. Suphi Saatçi. İstanbul’a geldiğimde yanına gidip gelirim. Bana sohbet sırasında Leyla Ünver’den söz etti. “Sizi tanıştırayım” dedi. Birkaç gün sonra aradı Leyla Hanım’ın AKM’de konseri varmış. Ben de AKM’ye gidip kuliste kendisiyle ta nıştım. Bir süre telefonla görüştük. Leyal Ünver birgün beni aradı, “bir tiyatro oyunu var rol alır mısın” diye sordu. Oyunun adı Pir Sultan. Ben deyişlerini çalış söylediğim Pir Sultan oyununda nasıl oynamam. Bayılırım. n Pir sultan’ı Telafer’dekiler biliyor mu? Bilmez mi? Biz Pir Sultan, Şah Hatayi, Dedemoğlu deyişleriyle büyüdük. Biz Türkiye’deki eski ozanları değil yenilerini de tanırız. Ben 1985’te saz çalmaya başladım. Arif Sağ, Musa Eroğlu, Muhlis Akarsu, Yavuz Top’u dinleyerek sazı onlar gibi çalıp söyledik. Telafer’e gelen Türkiye’den gelen kamyon şoförlerine kaset sipariş ederdik. Kamyonlar bizim oraya buğday, arpa getirir kaçak mazot alıp dönerler di. Biz de onlara Sabahat Akkiraz, Âşık Mahzuni, Ali Ekber Çiçek gibi sanatçıların kasetlerini sipariş ederdik. Alır getirirlerdi. Biz Türkiye’deki bütün sanatçıları biliriz. haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TÜRKİYE AÇIKLADI: Federal Suriye’ye karşıyız DUYGU GÜVENÇ Rusya, İran ve Türkiye 6 Şubat’ta Astana’da ikinci defa bir araya gelmeye ve ardından da 20 Şubat’ta rejim ve muhalifleri Cenevre’de buluşturmaya hazırlanırken Dışişleri Müsteşarı Ümit Yalçın, dün Suriyeli muhaliflerle bir araya geldi. Görüşmeye, Suriye Müzakere Yüksek Kurulu Genel Koordinatörü Riyad Hicab, Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Enes Abde, Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Emin Bozoğlu, Suriye Kürt Ulusal Konseyi ve Suriye Türkmen Meclisi başkanlarının yanı sıra aralarında Sultan Murat Tümeni yetkilisi Albay Ahmet Osman’ın da yer aldığı askeri heyetler ile Dürzi, Nusayri isimler ve din alimleri katıldı. Toplantıda Astana’da yapılan Suriye toplantısı ışığında Cenevre’deki görüşmelere katılım düzeyi ve grupların pozisyonları ele alındı. Rusya kaynaklı haberlerde yer alan ve Suriye’nin yeni anayasası olduğu iddia edilen metin de bu görüşmeler sırasında ele alındı. Suriye için federalizmi öngören taslağa karşın Türk diplomatik kaynaklar, “Yeni anayasa, özerklik, federalizm gibi söylemler benimsenmesinin, bazı çevrelerin tek taraflı gündemlerine hizmet etme tehlikesi taşıdığına” dikkat çekti. Toplantıda ayrıca Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden PYD/YPG gibi unsurların Cenevre’de yerlerinin olmadığı da vurgulandı. Edinilen bilgiye göre Cenevre’ye muhalefet müzakere heyetinin yanı sıra muhalif asker grup temsilcileri ve siyasilerle birlikte gidecek. Ankara, görüşmelerde “Cenevre’de tek vücut olunması önemli” mesajı da verdi. l ANKARA Sınırdaki duvarın yüzde 40’ı tamam Türkiye’nin Suriye sınırından terör sızmalarını ve yasadışı geçişleri engellemek amacıyla inşasına başladığı 825 kilometrelik duvarın yüzde 40’ına denk gelen 383 kilometrelik bölümü tamamlandı. Duvar inşaatı sırasında 415 mayın ve el yapımı patlayıcı imha edildi. Duvarın yanı sıra sınıra elektronik algılayıcıların yerleştirilmesi çalışmaları da sürüyor. Sınır güvenliğinin sağlanması amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır birliklerince zeplin kullanımı da planlanıyor. Aselsan tarafından geliştirilen insansız balonlu gözetleme sistemleri, sınır ve karakollar için gözetleme yapacak. TSK ve ÖSO İLERLİYOR IŞİD, ‘Tunus Muhacirleri’ni Bab’a gönderdi SERTAÇ EŞ Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında El Bab’a yönelik harekât yürüten Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) karşı sert direniş gösteren IŞİD’in ilçeye bünyesindeki en deneyimli ve çatışmalardaki sert tutumuyla bilinen “Tunuslu Muhacirler” grubunu gönderdiği öğrenildi. Çok sayıda üyesi Tunuslu olan grubun, Irak ve Suriye’deki çatışmaların hemen hepsine katıldığı öğrenildi. TSK’nin havadan ve karadan bombardımanı nedeniyle ilçedeki IŞİD’lilerin moral açıdan giderek yıpranması üzerine örgütün bu yönde karar verdiğini belirten güvenlik birimleri, Tunus Muhacirleri’ne yönelik operasyonların da sürdüğünü ve grubun lider konumundan bazı militanların öldüğünü kaydetti. Güvenlik birimleri grubun çatışmalardaki acımasızlıklarıyla da IŞİD içinde isim yaptıklarına dikkat çekti. İki yönden güneye Harekât kapsamında El Bab, kuzeyden ve batıdan kuşatıldı. IŞİD ise bu bölgelere yoğun olarak tahkimat yapıyor. TSK ve ÖSO, bu girişimi işlevsizleştirecek bir harekât tarzına yöneldi. Bu kapsamda ilçenin batısındaki birlikler ile doğudan çevrelemeyi tamamlamak isteyen birlikler güneye yöneldi. İlçenin batısında 2, doğusunda ise bir köy daha IŞİD’den kurtarıldı. Harekâtın güney yönündeki son noktasının ise bombardımanlar sonrası IŞİD’lilerin çekildiği Tadif kasabasının olacağı değerlendiriliyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle