20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Bob Marley’in doğum günü Babylon’da kutlanıyor Bob Marley’in özgürlüğe, sevgiye ve hayata tutkusunu her alanda ifade eden şarkıları, 72. doğum gününde bugün Babylon’da söylenecek. Bir gelenek haline gelen Bob Marley Doğum Günü Kutlaması’nda bu sene Sattas, Bosphoroots, Ras Memo ve Da Frogg Eyez müzikseverlerle buluşuyor. Cumartesi 4 Şubat 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] ‘Burada sonsuz özgürlüğü tattım’ 15 Fotoğraflar: Devrim Alpöge EMRAH KOLUKISA Ramize Erer’in 9 yıl önce kimi şahsi ve tatsız sebeplerle başlayan Paris macerası önceleri gönülsüz bir sürgünlük gibi olsa da bugün geldiği noktada her şeyin rayına oturduğu, geleceğin eskisinden daha parlak göründüğü bir vaziyet almış. En son geçen hafta 44. Angouleme Çizgi Roman Festivali’nde aldığı ‘Yaratıcı Cesaret’ ödülü yılların emeği için verilen bir armağan olmuş Erer’e. “Dünyanın her yerinden gazeteciler vardı Angouleme’de. Güney Amerika’dan bir gazete yarım sayfa yer vermiş, ödül konuşmamı tercüme edip biyografimi yayınlamışlar. Çok şaşırdım ve mutlu oldum.” diyor Paris’te sık sık gittiği St. Germain’deki ünlü Les Deux Magots cafesinin önündeki masalarda oturup sigara içerken. Sonra da sigarayla ilgili bir anısını anlatıyor: “İstanbul’a son gidişlerimden birinde Beyoğlu’nda yürürken bir sigara yaktım. Birkaç dakika sonra arkamdan bir erkek sesi geldi. Adamın biri sokakta sigara içtiğim için bağıra bağıra hakaret etmeye başladı bana. Çok korktum doğrusu. Burada 9 yıl boyunca bir kez bile tacize uğramadım ve sonsuz bir özgürlüğün ne olduğunu anladım. Ama İstanbul’a ayak basar basmaz taciz ve baskıyla karşılaştım. Durum son derece vahim ve gitgide daha da açıkça yaygınlaşan bir muhafazakârlık var Türkiye’de. Ne yazık ki her şey de kadınlar üzerinden yaşanıyor ve en çok da kadınlar acı çekiyor. Kızımı İstanbul’da değil de burada büyüttüğüm için iyi hissediyorum kendimi.’’ ‘Paris sanatçılar için bir cennet’ n O zaman Paris size iyi geldi diyebilir miyiz? Başta zor gibiydi aslında ama sonra iyi geldi dışarıda olmak. Bir kere sanatçılığım açısından iyi geldi, çünkü Paris sanatçılar için bir cennet. Burada mesela resme yeniden başladım. Sizi başlatıyor burası çünkü her yer resim, her yer sanat. İstanbul’da o kadar hatırlamazdım ben resmi. Akademi mezunuyum ben ve yıllarca resim yapmamıştım ama son 6 aydır sürekli resim de Geçen hafta Angouleme Festivali’nde aldığı ‘Yaratıcı Cesaret’ ödülüyle gündeme gelen karikatürist Ramize Erer ile Paris’te bir araya geldik ve 40’ından sonra başladığı yeni hayatını konuştuk. Erer’in, 44. Angouleme Çizgi Roman Festivali’nde ‘Yaratıcı Cesaret’ ödülü aldığı çizimi. yapıyorum. Bu da çok iyi geli yor bana, çok seviyorum res mi. Kendimi daha zenginleş miş hissettim. Farklı disiplin ler birbirini etkiliyor ve sizi zenginleştiriyor. Karikatürüme de iyi geldiğini düşünüyorum. Çizgi romana başladım bura da, çizgi, hikâyeler anlatmaya başladım Bayan Yanı’nda. Yani Paris iyi geldi bana. Ramize Erer ile Emrah Kolukısa bir arada. n Burada sürekli çizdiğiniz bir yayın var mı? kullanıyorlar işlerimi. Onun dışında be Burada Cartoon For Peace diye bir va nim de çok sevdiğim Rond Point diye kıf var. Dünyanın her yerinde sergiler bir tiyatro var, onların yayınladığı bir düzenliyorlar. Fransa’da da çok sergi internet gazetesinde “Kötü Kız’’ karika leri oldu, onlara da katıldım hep. Onlar türlerim çıkıyor. Tabii Fransızcaya ter cüme ediliyor önce, benim uğraşmam gerekiyor onlarla da. Bir de Bayan Yanı için çiziyorum tabii. ‘Biz kadınlar hep çok azdık’ n Bayan Yanı nasıl gidiyor? İyi gidiyor. İlk çıkarttığımızda kadın çizerler pek güvenli değillerdi ama sanıyorum mizah dünyasının erkek egemen olmasından kaynaklanan bir şeydi bu. Biz kadınlar hep çok azdık, bunun verdiği bir güvensizlik var. Onun mutfağında hiç yer almamıştık biz, yani erkekler yapardı biz de dahil olurduk. Bize bir köşe verilirdi, kadınlara... Radikal’den atıldıktan sonraki dönem bir süre boşluğa düştüm ama sonra bir dergi fikri oluşmaya başladı ka famda ve neden olmasın dedim. Böyle başladık ve şimdi hiç de fena olmayan bir okur kitlemiz var. n Yeni kuşak kadın çizerler de geliyor mu? Tabii, gelmez olur mu... İşin o kısmı çok önemli zaten, yeni çizerler, sanatçılar yetiştirmek, onlara alan açmak. n Size kim köşe açmıştı ilk olarak? Oğuz Aral tabii ki? Onunla çalışmak hem güzeldi hem de biraz korkutucu. Duygularını çok keskin yaşayan bir insandı ve onun o şiddetli halinden çekinirdim açıkçası. Ama çok da üreticiydi. Yine de onu kendime eşit görmek için yıllar geçmesi gerekti. Ancak Radikal yıllarımda başarabildim bunu. Bi raz da Hıbır için ayrıldığımızdan onunla bağımızın kopması sebep oldu bu duruma. Yani zaten yıllarca hiç görüşmedik, karşılaşmadık. n Bir de tabii Gırgır çok büyük bir fenomendi o yıllarda değil mi? Öyle. Burada mesela Türkiye’deki gibi yaygın bir mizah dergisi yok. Daha çok resimli roman denilen Band Dessinnes yaygın burada. Gazetelerde falan karikatürler var ama Gırgır gibi, Leman, Uykusuz gibi çok az dergi var. Bir Charlie Hebdo var mesela, bir iki tane daha o kadar. n Gırgır’ın 1.5 milyon tiraj yaptığı zamanları hatırlıyorum. Sonra zaten Gırgır’dan bir sürü mizah dergisi doğdu. Tirajları o kadar yüksek değil belki ama... Ama hepsinin tirajını toplasanız bayağı bir sayı eder yine. Maalesef mizah üzerine de çok baskı var artık. Musa Kart’ın hapiste olması akıl alır gibi değil. Leman’ın 15 Temmuz kapağı da çok hedef gösterilmişti bir ara. Hatta bir ‘çoban’ polemiği olmuştu bir ara. Koyunların TV izlediği ve ‘Seni çoban yaptırmayacağız’ yazan karikatürü resmen Cumhurbaşkanı’na hakaret diye yayınlayan, öncesini yani ‘Kendimi çoban gibi hissediyorum’ dediği konuşmayı görmezden gelerek eksik haber yapan gazeteler oldu. Kabus gibi resmen. n Şunu soralım son olarak: Türkiye’ye dönmek gibi bir plan var mı gelecekte? Yakın gelecekte yok. Burada vatandaşlığım da kabul edildi ve üstelik çocukların okulunu değiştirmek onlara haksızlık olur. Bir süre daha buradayım gibi görünüyor. Hayata umutla bakan bir çocuk müzikali: Pollyanna İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın ilk büyük prodüksiyonlu çocuk müzikali “Pollyanna” bu hafta seyirciyle buluşuyor. Eleanor H.Porter’ın aynı adlı eserinden Binnur Şerbetçioğlu’nun uyarlayıp yönettiği, canlı bir orkestranın eşlik ettiği mutluluk müzikali yarın saat 12.00’de Kâğıthane Sadabad Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor. Dünya çocuk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Pollyanna, her tür olumsuz durumda bile “mutluluk’’un yaratılabileceğini, çözüm üretebilme yeteneği kazandıktan sonra hayata umutla bakılabileceğini anlatıyor. Oyunda; Berk Samur, Canan Kübra Birinci, Çağrı Özgür Hün, Destan Batmaz, Dolunay Pircioğlu, Emrah Derviş Soylu, Ezgim Kılınç, Hüseyin Kefeli, Nazan Yatgın Palabıyık, Onur Şirin, Ömer Barış Bakova, Serap Doğan, Yeşim Mazıcıoğlu, Z. Bahar Çebi ve Zeynep Çelik Küreş rol alıyor. Oyun; 5, 12, 19, 26 Şubat 2017 tarihlerinde Kâğıthane Sadabad Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. l Kültür Servisi Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması Ödüllü karikatürler Galeri Işık’ta... 33.Aydın Doğan Uluslararası Karika tür Yarışması’nın ödül alan ve sergilenmeye değer görü len karikatürleri, Galeri Işık Teşvikiye’de sergilenecek. 9 23 Şubat tarihleri arasın da görülebilecek sergi, Gale ri Işık Teşvikiye’de sanatsever lerle buluşacak. Sergide, yarışmanın bu yıl ki birincisi Marco De Ange lis (İtalya), ikincisi ‘Cau’ Clau dio Antonio Gomes (Brezilya), üçüncüsü Doğan Arslan (Tür kiye) ve bu yıl ilk defa ‘Güçlü Kızlar, Güçlü Bir Dünya’ kate gorisinde verilen Özel Ödül’ün sahibi Emrah Arıkan’ın (Tür kiye) eserlerinin yanı sıra Ba şarı Ödülü alan ve sergilenme ye değer görülen karikatürler de yer alacak. Yarışmada Başarı Ödülü ka zananlar arasında, Oktay Bin göl (Türkiye), Vitaly Bondar (Beyaz Rusya), Evzen David (Çek Cumhuriyeti), Hicabi De Yarışmada Marco De Angelis’in çizimi birinciliğe değer görülmüştü. mirci (Türkiye), ‘Feggo’ Felipe 2.521 karikatüre ev sahipliği yapan Galindo (Amerika), Rodrigo Mac 33. Aydın Doğan Uluslararası Ka hado da Rosa (Brezilya), Raimundo rikatür Yarışması’nda ödül alan ve Rucke Santos Souza (Brezilya), Arif sergilenmeye değer görülen karika Sutristanto (Endonezya), Jugoslav türler ödül töreninin ardından Kadı Vlahovic (Sırbistan), Kürşat Zaman köy Belediyesi Caddebostan Kültür (Türkiye), Nahid Zamani (İran) ve Merkezi, Kadıköy Belediyesi Karika Zygmunt Zaradkiewicz (Polonya) tür Evi, Okan Üniversitesi ve Adana yer alıyor. 75. Yıl Sanat Galerisi’nde sergilen Bu yıl 68 ülkeden 752 sanatçı ve mişti. l Kültür Servisi 1Y4eŞnui bTüatrkküo’dnesenri Yeni Türkü, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Trump Cadde sahnesinin konuğu olacak. Yeni Türkü, saat 18.30’da başlayacak konserde dünden bugüne unutulmaz şarkılarını Trump Cadde ziyaretçileri için söyleyecek. Trump Alışveriş Merkezi’nin terasında yer alan Trump Cadde’de gerçekleşecek konsere katılım ücretsiz. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle