20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 4 Şubat 2017 2 Melek, doktor olmak istiyordu ortada kaldı Eğitimdeki çarpık düzen, Kütahya’da Anadolu lisesinde okuyan öğrenciyi İstanbul’da imam hatibe mecbur etti. 9. sınıf öğrencisi Melek okulsuz kaldı Babasının işi nedeniyle Kütahya’dan İstanbul’a gelen 9. sınıf öğrencisi Melek Öz bek, Sultanbeyli ilçesindeki okullar tarafından kabul edilmeyince ortada kaldı. Melek’in babası Lütfü Özbek, ilçe milli eğitim müdürlüğünden ken disine, “Meslek lisesi ve imam hatip lisesinde kontenjan boş, kızınızı bu okullara yer leştirebilirsiniz” denildi ğini söyledi. Lütfü Özbek’in verdiği bilgilere göre olay şöyle DENİZ ÜLKÜTEKİN gelişti: Özbek, 4 ay önce iş sebebiyle Kütahya’dan İstanbul’a taşındı. Kızı nı da yanına aldırıp bir okula yerleş tirmek istedi ama kızının okuduğu Fa tih Anadolu Lisesi yöneticileri, “Şu an da 9. sınıflara ortak sınavlar yapılıyor, bu süre içinde kızınızı başka bir okula naklettiremeyiz” dedi. Özbek, 31 Ara lık günü tekrar nakil başvurusu yaptı ğında ise bu kez “Dün son gündü, na kil yaptıramayız” cevabını aldı. Kütah ya İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilile ri ise “Okul ne dediyse doğrudur” de Melek, doktor ya da subay olmak istediği için Anadolu lisesine gitmek istiyor. di Özbek’e. Buna karşın kızını İstanbul’a geti ren Lütfü Özbek olayın devamını şöyle anlattı: “Kütahya’da tercihlerin kapandığını söylediler. Öncesinde de aldıramadığım için iyi okullara kayıt yaptırma fırsatı nı kaçırdık. Kızımı uzak akrabalarımın yanına bırakmıştım, almak zorundaydım. Bu yüzden İstanbul’a geldik. Sultanbeyli’deki Hüsnü Özyeğin Anadolu Lisesi ve Çekmeköy’deki Hüsnü Özyeğin Vakfı Alemdağ Tunç Çapa Lisesi’ne başvurduk ama ikisinden de konten janlarımız dolu cevabını aldık.” ‘İmam hatibe gidin’ Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de Özbek’e ilçedeki meslek lisesi ve imam hatip lisesinde kontenjan olduğunu ve kızını bu iki okuldan birine kaydettirebileceğini söylemiş. Bunu kabul etmediğini söyleyer Özbek, “Kızım, TEOG’da 380 puan aldı. Kütahya’daki en iyi okullardan birini kazandı. Dersleri her zaman çok iyiydi. Doktor veya subay olmak istiyor. Ancak imam hatip veya meslek lisesine giderse böyle bir şansı olmayacak. Bir çözüm bulamazsam kızımı okuldan alacağım” dedi. Kızına okullar kapanmadan 10 gün önce rapor alan ve şimdi eğitimine devam edebileceği bir okul arayan Özbek, “Kütahya’daki müdür de Türkiye Cumhuriyeti’nin müdürü, Sultanbeyli’deki de. Birisi ‘kızını alamazsın’ diyor, öbürü ‘imam hatibe gönder’. Bu nasıl oluyor” diye soruyor. Konuyla ilgili görüşmek istediğimiz Kütahya İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine gün boyu ulaşamadık. Müfredatın maliyeti 100 milyon Ders programlarından evrim teorisini çıkaran, Atatürk’le ilgili bölümleri daraltan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden yeni müfredat için 53 derse toplam 20 milyon 405 bin TL ayrıldı OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanlığı’nın tartışma yaratan yeni müfredatı maliyetiyle de dikkat çekti. MEB’in 10 Şubat’a kadar tartışmaya açtığı yeni öğretim programlarının maliyetine ilişkin harcamaların ayrıntıları bakanlığın hazırladığı 2017 performans programında yer aldı. 172 sınıf düzeyinde 53 dersin öğretim programını yenileyen bakanlık, ders başına yaklaşık 385 bin ödedi. Ayrıca yeni müfredatın 20172018 döneminde uygulanacağı 1, 5 ve 9. sınıf öğrencilerinin kitaplarının ilk planda hazırlanması için MEB, kitap başına basım ve dağıtım maliyetleri dışında 420 bin lira ödeyecek. Müfredat yenileme çalışmasının maliyeti ise toplamda 100 milyon TL’yi bulacak. 53 derse 20 milyon Eğitim müfredatından evrim teorisini “İlim midir, varsayım mıdır?” diyerek kaldıran, Atatürk’e ilişkin bölümleri daraltan MEB bütçesinden 53 ders için toplam 20 milyon 405 bin TL ayrıldı. Geçen yıl da güzel sanatlar liseleri ile spor liseleri ne yönelik müfredatı yenileyen bakanlık, 2017 yılında da uygulanacak olan öğretim programlarının geri dönüşleri doğrultusunda 10 ders için yeniden güncelleme yapılması için 3 milyon 750 bin TL bütçe ayırdı. Kitap başına 420 bin Bakanlık, önümüzdeki yıl yeni müfredatın uygulanacağı 1, 5 ve 9. sınıf öğrencilerinin kitaplarına öncelik verecek. Kitap başına 420 bin TL ödemeye hazırlanan bakanlık, öncelikle 35 ders kitabı/eğitim aracının hazırlanmasına karar vererek 14 milyon 700 bin TL’lik bütçe ayırdı. Bakanlık yenilenen programlar nedeniyle bütün sınıf düzeylerinde hazırlanacak kitaplar için basım ve dağıtım maliyetleri dışında toplamda 72 milyon 240 bin TL ödeyecek. Ders kitaplarının basım ve dağıtımları ise Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü “Ücretsiz Ders Kitapları Projesi”nden karşılanırken, ortaöğretim öğrencilerine dağıtılacak ders kitapları için bakanlık 2017 yılı bütçesinden 208 milyon 514 bin TL, ilköğretim öğrencilerine dağıtılacak ders kitapları için de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan 289 milyon TL ödenek tahsis edildi. l ANKARA Otizmli Barış’a dayak iddiası CAN HACIOĞLU Çetintaş ailesinin 12 yaşındaki otizmli çocuğu Barış Çetintaş geçen yıl “ kaynaştırma öğrencisi” olarak Tepebaşı ilçesindeki Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’nda eğitim görmeye başladı. İddiaya göre otizmli öğrenciyi öğretmeni sınıfta, okul yönetimi ise okulda istemedi. Aile, okul yönetiminin bu tutumunu mahkemeye taşıdı. Otizmli öğrenci Barış Çetintaş bugün başka bir okulda öğrenimine devam ediyor. Yaşanan olaylardan etkilenen Barış, Ankara’da psikolojik tedavi görmeye başladı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Barış’a “travma sonrasında stres bozukluğu” tanısı konuldu. Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Müdürü’nün müdürlük görevinden alınarak farklı bir okula öğretmen olarak atandığı öğrenildi. ‘Beni dövdü’ diye ağladı Baba Hasan Çetintaş, “Oğlum, Tepebaşı Kaymakamı’nın emri ile ‘Ram’ raporu dahilinde tam zamanlı kaynaştırma öğrencisi olarak Tepebaşı Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’na kaydedildi. Bir süre sonra Barış orada sorunlar yaşadı. Müdür yardımcısı idare binasına getirip çocuğu dövmüş, ‘Annene babana söylersen onları hapse attırırım’ demiş. Çocuk 3 gün 3 gece ağladı. Rüyasında, ‘Müdür yardımcısı beni dövdü’ diye sayıkladı. Sınıf öğretmeni de çocuğumu sınıfta istemiyor. Biz müdüre şikâyete gittiğimizde mü dür, “Kameralar var. Kameralar her şeyi kayıt ediyor. Kameralar önünde konuşmayın’’ diyerek bizi kovdu ve ayrımcılık yaptı. Çocuğumuzun psikolojisi bozuldu. Ankara’ya her ay tedavi için götürüp getiriyoruz. Hukuksal süreci başlattık ve mahkemeye verdik’ dedi. Milli Eğitim doğruladı Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, soruşturma başlatıldığını, okul müdürün görevden alınarak başka bir okula öğretmen olarak atandığını söyledi. l ESKİŞEHİR Eğitim Sen yeni Coğrafyada İslam vurgusumüfredata ilişkin komisyon raporunu İngilizcede laiklik tahribatıMEB’esundu... OZAN ÇEPNİ MEB’in 13 Ocak’ta askıya çıkardığı yeni müfredat taslaklarının ardından sendika bünyesinde “Müfredat Komisyonu” oluşturan EğitimSen; eğitim programlarına ilişkin ayrıntılı raporlarını Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’na sundu. Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle: l Hayat Bilgisi istismara açık: Programda “Milli, manevi, ahlaki ve evrensel değerler öğrencilere hissettirilerek örtük bir şekilde kazandırılmaya çalışılmalıdır” denilmektedir. Çocukların bu dönemlerinde soyut somut algılama yapılandırma sürecini tam olarak gerçekleştirememesi ciddi bir sorundur. Okuldaki sosyal dayanışma ile ilgili çalışmalara katılmak kazanımları somutlaştırılmalıdır. İstismara açık bir kazanımdır. l Atatürk’le ilişkilendirilme yok: Basında yer alan “Müfredatlardan Atatürk ve Atatürkçülük çıkarılıyor” endişeleri göz önüne alındığında kültür ve miras öğrenme alanında uygulanmakta olan programda “Atatürk ilkeleriyle inkılaplarını ilişkilendirir” kısmı taslak programda “Cumhuriyetin ilk yıllarından bu güne gündelik hayata yerleşmiş kültürel unsurların süreklilik ve değişimi üzerinde durulur” şeklinde yer almıştır. Uygulanan programda tüm konular Atatürk İlke ve İnkılaplarıyla ilişkilendirilirken taslak programda bundan vazgeçilmektedir. l Laiklik yok: Taslak programda Atatürkçülük ve Çağdaşlaşan Türkiye ünitesinde verilmesi gereken değerler arasında “laiklik” yer almadı. Oysa uygulanan programda 16 ders saati boyunca Atatürk ilkeleri anlatılmaktadır. İki program karşılaştırıldığın da “Atatürk ilkeleri ve laikliğe müfredatta az yer veriliyor” yakınmalarının haklılığını görmek mümkündür. l Edebiyatta ‘inanç’: Programda “Değerler” alt başlığında “inanç ve ibadet” de eğitimi verilmesi gereken kavramlar olarak yer almaktadır. İnanç veya ibadet Türk dili ve edebiyatı dersi kapsamında öğretilecek bir kavram değildir. l Coğrafyada İslam sentezi: Türk ve İslam kimlikleri vurgulanmakta ülkedeki diğer kimliklerden bahsedilmemekte, tarihsel özellikleri yok sayılmaktadır. l İngilizce laiklik tahribatı: Eğitimin laik içeriğine yönelik tahribatın İngilizce öğretim programına bile yerleştirilmeye çalışıldığı görülmektedir. 11. sınıf programında ramazan ayı ile ilgili ifadeler, aynı programda “ibadet ve dua” ile ilgili ifadeleri bunlara örnek olarak verilebilir. l ANKARA eğitim EDİTÖR: FİGEN ATALAY 3 boyutlu Atatürk’le fotoğraf Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak geliştirdiği Atatürk’ün üç boyutlu görüntüsü ile fotoğraf çektirme uygulaması ilgi görüyor. Eskişehir’de Tepebaşı Belediyesi hizmet binası, Özdilek Sanat Merkezi, 29 Ekim Gençlik Merkezi ile Espark, Özdilek ve NeoPlus alışveriş merkezlerinde yer alan uygulamanın Anıtkabir’in 5 farklı bölgesine de konulduğu belirtildi. l DHA Besni’den gezmeye geldiler... Atatürkçü Düşünce Derneği’nin “Atütürk’ün izinden, Besni’den İstanbul’’a projesiyle Adıyaman Besni’den 18 ilköğretim öğrencisi 5 gün boyunca İstanbul’da misafir edildi. ADD Besni Şubesi’nin seçtiği öğrenciler, beş gün boyunca ADD Beşiktaş Şubesi üyelerince İstanbul’da gezdirildi. Projenin amacı, “ülkemizin birlik ve bütünlüğüne katkıda bulunmak, Atatürk’ün halkçılık ilkesi paralelinde sosyal eşitliğe vurgu yapmak, bölgede yayılan olumsuz siyasi ve kültürel ötekileştirme politikalarına engel olmak’’ olarak belirtiliyor. Çocuklara üniversite Maltepe Üniversitesi’nde çocuk üniversitesi kuruldu. Üniversiteye ön kayıtlar 10 Şubat’ta sona erecek. İlkokul 2. sınıf ile 7. sınıf arasındaki çocukların katılabildiği Maltepe Çocuk Üniversitesi’nde dersler 18 Şubat’ta başlayacak. Robotla satranç Mitsubishi Electric tarafından Doğuş Üniversitesi işbirliğiyle kurulan Endüstriyel Otomasyon ve Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi’nde öğrenciler, daha önce dans ettirdikleri robota şimdi de insanla karşılıklı satranç oynatmayı hedefliyor. Öğrenciler, teknolojinin ne kadar ilerlediğini göstermek amacıyla insanı yenebilecek bir bilgisayar yazılımı geliştirmek için çalışıyor. İnsanla karşılıklı satranç oynayabilen bir robotik sistem geliştirmeyi hedefleyen Robot ile Satranç Projesi” üç aşamadan oluşuyor. Projenin birinci aşaması için “el hareketleri tanıma kütüphanesi” tasarlayan öğrenciler, ikinci aşamada ise satranç oynayan sistem geliştirdi. Çalışmalarına devam edilen projenin son aşamasında ise görme sensörü yardımıyla insan ve robota karşılıklı satranç oynatmak amaçlanıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle