30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 3 Şubat 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ ‘Diktatörlük olur’ TASARIM:ŞÜKRANİŞCAN haber 7 Yurttaş Girişimi ve Barış Bloku tarafından düzenlenen panelde Hüsamettin Cindoruk, Rıza Türmen, Ertuğrul Yalçınbayır, Ayşe Erzan ve Altan Öymen tehlikeye dikkat çekti “OHAL’de Anayasa Referandumu” başlıklı ve eski Anavatan Partisi Genel Başkanı ve yazar Nesrin Nas’ın yönettiği panelde yargının, yasamanın ve yürütmenin tek elde toplanacağı tehlikesine dikkat çekilerek, “Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşarak diktatörlük sistemine doğru gittiğini görüyoruz. Denetlenemez bir yönetim geliyor” denildi. OHAL koşullarında referandum yapılamayacağının da altının çizildiği panelde konuşmacılar bu anayasa değişikliğine evet denilemeyeceğini de vurguladılar. Yurttaş Girişimi ve Barış Bloku tarafından dün Taksim Point Otel’de düzenlenen panele eski CHP milletvekili ve AİHM yargıcı Rıza Türmen, bir dönem CHP Genel Başkanlığı yapmış gazeteci Altan Öymen, Adnan Menderes’in Demokrat Partisi’nde, Demirel’in Adalet Partisi ve Doğruyol partilerinde önemli görevler üstlenmiş eski TBMM Başkanlarından Hüsamettin Cindoruk, eski AKP milletvekili ve partinin kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır, Profesör Ayşe Erzan konuşmacı olarak katıldılar. YALÇINBAYIR: BÜYÜK DAYATMA Ertuğrul Yalçınbayır, Türkiye’nin bir kayıt dışı cen neti olduğunu be lirterek, “Siyaset te, ekonomide ve dinde hep kayıtdı şılık var. Bu kayıt Yalçınbayır dışılıktan sözüne güvenilen kişiler, kurumlar ve kuruluşlar olma dan ileriye gitmek mümkün değil” dedi. Kendisinin ana yasa uzlaşma komisyonu üye si olduğunda yasama, yürütme ve yargı organının net şekilde belirtildiğini anlatan Ertuğrul Yalçınbayır, “Bunlar 58. hükü metten 61. hükümet dönemine kadar yıllık program ve söy lemlerde yer aldı. Bu bir parti programı ve genel başkan da Beş benzemez bir arada Bir panel izledim. İstanbul’da bir otelde panelistleriyle ve izleyicileriyle ilginç, çok ilginç ve bir o kadar da önemli ve anlamlı bir panel... Panelistlerin söylediklerinin özetini haberde okursunuz. Beni etkileyen özellikle panelistlerin kompozisyonu oldu. Adnan Menderes’in Demokrat Partisi’nden Demirel’in Adalet Partisine, yine Demirel’in Doğruyolu’na kadar siyasetin hep “o kanadında” yer almış, TBMM başkanlığı yapmış Hüsamettin Cindoruk. Mesleğimizin en kıdemlilerinden bir gazeteci, ayrıca partinin çok sıkıntılı bir döneminde CHP Genel Başkanlığı’nı sırtlamış Altan Öymen. AKP kurucusu, AKP’de Başbakan Yardımcılığı’ndan Anayasa Komisyonu Başkanlığı’na kadar en kilit görevlerde bulunmuş Ertuğrul Yalçınbayır. CHP’den milletvekilliği de yapmış ama asıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yıllarca görev yapmış bir yar gıç, bir hukuk bilgesi Rıza Türmen. Çö İZLENİM ralanan bu beş ünlü ve ağırlığı olan yurttaşı bir küş döneminde ANAP araya getirme başarı Genel Başkanlığı’nı sı kimin hesabına ya üstlenmiş ve merkez zılmalı? sağ bir partide sahici Paneli düzenleyen bir demokrat olunabi Yurttaş Girişimi ve Ba leceğini kanıtlamış ve rış Bloku aktivistleri kanıtlamaya devam eden Nesrin Nas. Bir yandan dünyanın en AEnygdiınn nin mi? Bence hayır. Bildiğim kadarıyla panelist da seçkin fizikçileri ara vetleri için çok çabala sında yer alma onuruna eriş madılar. Çağrılarını yaptılar ve miş, ama aynı zamanda bütün beş panelist de duraksamadan hayatı sosyalizm ve özgürlükler kabul etti. için mücadele ile geçmiş profe O halde bu kimin başarısı? sör Ayşe Erzan... Bence bunu AKP’yi artık tek Biri bana bu siyasal yaşam başına temsil eden, AKP’nin ları çok ayrı, hatta zıt kanallar yaptıkları ve yapacaklarından da akmış beş kıdemli ve seç tek sorumlu durumunda olan kin siyasetçinin bir panelde bir Recep Tayyip Erdoğan ba araya geleceklerini ve hepsi şardı. nin “OHAL koşullarında anaya Önümüze sunacağı anaya sa yapılamaz. Bu anayasa deği sa değişikliği bu ülkede birbi şikliğine evet denemez” yargı rinden çok farklı beş siyasetçi sında amasız fakatsız buluşa yi ve onlar kadar farklı görüşle caklarını söyleseydi inanmakta re sahip bir salon dolusu izle zorlanırdım. yiciyi sadece Tayyip Erdoğan Paneli izlerken kafamda bir zihniyeti ve marifetleri bir araya soru çengellendi: getirebilirdi. Panel masasının ardında sı Nitekim dün bunu başardı... hil herkesi bağlar. Yeni anayasa çalışmaları sırasında o zamanlar 60 maddede tam anlaşma sağlanmış, 39’unda ise büyük oranda uzlaşılmıştı. Bu yakınlaşma ‘başkanlık’ adı altında dayatma ile dinamitlendi. Mecliste arkamızdaki kürsüde ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ deniliyor. Yani hiçbir kişiye ve zümreye devredilemez deniyor. Hiçbir organ anayasadan kaynağını bulmayan yetki kullanamaz. Bu yapılan değişiklikle biz yargıyı, yetkiyi ve yürütmeyi tek ele veriyoruz. Bu anayasa ile fevkalede tehlikeye girdiğimizi görüyoruz. Partizanlık her şeyin önüne geçecek. Partili olmak, il başkanlarının direktifleri her şeyin önüne geçecek. Çünkü devletin başı ar tık partili” dedi. RIZA TÜRMEN: MEŞRULUĞU TARTIŞILIR Rıza Türmen ise Türkiye’deki demokrasinin tehlikede olduğu nu ve bu yüzden çeşitli siyasi görüşten insanla rın bir araya gel diğini ve kendisi nin de ‘hayır’ di yeceğini söyledi. Anayasa değişikliğinini demok Türmen ratik meşruiyetinin olmadığını anlatan Türmen, “Bütün güç bir kişide toplanacak ve demokra siden uzaklaşılacak. Türk top lumu daha çok kutuplaşacak ve gerilecek. O yüzden hayır di yeceğim. Toplum üzerinde ağır baskı var. Toplantı ve düşünce özgürlüğü kaldırıldı. Özgürlük ler kısıtlandı, halkın bilgi edin me kanalları kapatıldı. Milletvekilleri, akademisyenler ve gazeteciler cezaevinde tutuluyor. Sonuç ne olursa olsun böyle bir anayasanın meşruluğu tartışılır. Yargı, yasama ve yürütmenin bir kişinin elinde toplandığı bir devlet sistemine geçiş sağlanması demokrasi değil ancak adı diktatörlük olur” dedi. ALTAN ÖYMEN: FAKÜLTELER SUSKUN Altan Öymen Türkiye’de 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanını halkın direkt seçmesi ile yönetim şeklinin fiilen değiştiği söyledi. Öymen, “Artık sembolik değil, fiili gücü olan bir Cumhurbaşkanı var. Seçim sandığına yaklaştır Öymen mama dahil idare her türlü engellemeyi çıkarabilir. OHAL ile seçim yapılamaz. Türkiye’nin en güç dönemlerinde bile hukuk fakültelerinden ses çıkardı. 1950’lerde bile bir ses çıkardı. 2 üniversite vardı o zaman. Şimdi 73 fakültesi var ama o kadar ses çıkmıyor” diye konuştu. CİNDORUK: AMAÇLARINA UYGUN Hüsamettin Cindoruk da bu anayasa değişikliği ile sadece Türkiye’deki rejimin değil, böl genin değiştirilme projesi olduğunu belirtti. Cindoruk, “Bu anayasa bir proje. Türkiye’nin rejimine, sistemine değil tek cep Cindoruk hesine de bir saldırıdır. İyi ha zırlanmıştır, doğru hazırlan mıştır. Siyasi iktidarın amaç larına çok uygun bir tasarıdır” dedi. Referandumların siyasi bir kumar olduğunun altını çi zen Hüsamettin Cindoruk, de ğişiklik teklifi sırasında yaşa nan ihlaller konusunda Anaya sa Mahkemesi’ni büyük bir sı nav beklediğini söyledi. Cindo ruk, şöyle konuştu: “Dün diyor ki, ben bunun üzerinde ince ince düşündüm. Ben bu Ana yasa değişikliğini faili meç hul buluyordum. Ancak me ğer faili varmış. Hem başba kan, hem Cumhurbaşkanı hem de bakanlar Türkiye’yi ikiye böldüler. Burada oturanlar es ki Türkiye’yi oluşturuyor. Bu na karşı da bize meşru mü dafaa doğuyor. Eski Türkiye Cumhuriyeti’dir. Yeni Türki ye, eski Türkiye söylemini çok yanlış buluyorum” dedi. Barış Bloku Eşsözcüsü Prof. Dr. Ayşe Erzan da değişik lik için “Bu bir savaş anaya sasıdır” ifadesini kullandı. Pa neli yöneten Nesrin Nas ise Türkiye’de siyasetin ve özgür medyanın tutuklu olduğu bir ortamda, OHAL altında refe randuma gidildiğini vurguladı. l İSTANBUL/Cumhuriyet SAMSUN ADANA ‘HAYIR’ BLOKU ESKİŞEHİR BÜYÜYOR ESKİŞEHİR: DİSK, KESK, TMMOB ve ETO öncülüğünde 45 sendika, meslek odası ve dernekler bir araya gelerek “Eskişehir Hayır Platformu”nu oluşturdu. Tepebaşı Belediyesi Özdilek Kültür Merkezi Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan SES Şube Başkanı Yalçın Mutlu, “Platform olarak kapımız hayır diyen, hangi görüşten olursa olsun herkese açık” dedi. ADANA: TMMOB Adana İl Koor dinasyon Kurulu (İKK), Danışma Kurulu Toplantısı’na CHP’li vekiller Zülfikar İnönü Tümer ve İbrahim Özdiş ile oda başkan, yönetici ve üyeleri katıldı. İKK Sekreteri Ali Kuzu, TMMOB üyesi 510 bin 559 mühendis, mimar ve şehir plancısının “Hayır” oyu vermesini sağlayacaklarını söyledi. YALOVA : Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Yalova Şairler ve Yazarlar Derneği, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Yalova Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Cem Vakfı, Tema Vakfı, Eğitimiş Sendikası, Yalova Üniversitesi Atütürkçü Fikir Kulübü, Türkiye Gençlik Birliği, Yardım severler Derneği,Türkü Dostları Derneği bir araya gelerek “Yalova Cumhuriyet Platformu”nu kurdu. BURSA: CHP İl Başkanlığı, refarandum öncesi, genişletilmiş ilçe danışma kurullarına ağırlık verdi. Karacabey’deki toplantıya çok sayıda partili ile sivil toplum örgütü üyesi katıldı. CHP ilçe başkanı Murat Tanrıverdi, “Uçurumun eşiğindeyiz” dedi. Diğer memurun suçu ne?Hâkimsavcıya 2 bin 700 lira zam haberi ortalığı karıştırdı Laik cumhuriyetin yoldaşı Arkadaşlık güzel şeydir! Dostluk daha da öyle. Ama bir de yoldaşlık vardır ki, o bambaşkadır. Dar zamanlarda en engebeli yola koyulanların omuz omuza, kol kola direnmesidir yoldaşlık. Bilen bilir; insan, asıl demirin tavında dövüldüğü en çetin günlerde sınanır. Güray Öz, işte böyle bir kadîm yoldaştır. Ta 42 yıl öncesi, Ankara’da yolumun kesiştiği bir özge candır. Sonra onunla 12 Eylül 1980 darbesinin zifiri karanlığına karşı birlikte sesimizi yükselttik. Mamak, Diyarbakır, Metris zindanlarında direnen yoldaşlara bir parça umut ışığı olabilmek için, bir zamanlar BayarMenderes diktasının korkulu rüyası olan radyomuzda birlikte yazılar yazdık. Onunla altı yıl boyunca büyük ustamız Nâzım Hikmet’in antika daktilosunu paylaştık. “Nice yol gitmeli ki insan, âdem olabilsin” demişler... Güray, çarpık bir dünyada nice yol gidip düzgün yaşamayı becerebilmiş ender insanlardan biridir. Ve diyebilirim ki, haksız yere mapusta tutulmasına hiç üzülmeyen tek kişi kendisidir. Çünkü sol memesinin altındaki cevahir kararmamıştır. O hep laik cumhuriyetin yoldaşı olmuştur. Ve benim Cumhuriyet’teki yoldaşımdır. Şimdi devran ol devran, kemirgenlerin tırtıkladığı, sömürgenlerin pinçiklediği bir ortamın medyasındaki hacivat kuklaları; her Allah’ın günü karihadan uydurma indî ve enfüsî yargılarla ahkâm kesedursunlar, Güray’ın kalemi hep elinde altıncı parmak oldu. O kalem, hep işbirlikçi kompradorlara karşı alın teriyle, göz nuruyla çalışan insanları savundu. Güray son derece sakin bir insandır. Konuşurken sesi zor duyulur. Ve şiddet bizim gibilere fevkalâde yabancıdır amma yine de “teşbîhte hata yoktur” diyelim... Güray’ın bir zamanlar o antika daktilonun tuşlarına vurduğu şiddetli darbeler; işbirlikçi kompradorların suratında şaklayan birer tokat oldu. Sonra teknoloji gerçi “zamanın ruhu”nu değiştirdi; ama ortaklaşa yaşayageldiğimiz tarihin özü değişmedi. Bilgisayarının klavyesine artık her yumuşak dokunuşu; yine hırsızların, yobazların ve vurguncu muktedirlerin yüzünün bir yarısında allık sürülmüş gibi iz bıraktı. Güray’ın kalemi hiçbir zaman efendilerin önünde eğilmedi. O hep kaleminin efendisi oldu... Dilerim daha nice yıllar da olagelecek. Sevgili Güray… Biliyorsun, küçük adamların yukarı doğru çıkması, maymunun ağaca tırmanmasına benzer; yükseldikçe dipleri daha çok görünür. Cüce, dağa da çıksa cüce; dev, kuyuya atılsa da yine devdir. Ve ezilenler dizlerinin üzerinden doğrularak ayağa kalktıklarında, egemen gözükenlerin boyunun gölgesi bir karış oluverir. Şimdi heybetli gözüken kimi kudret sahibi, yalınayak, dımdızlak ortada kalıverir bir gün. Büyük ustamız, yıllar öncesi Bursa hapisanesinde tek başına yatarken, bu dünyada yalnız olmadığını çok iyi biliyordu. Ve onun ölümsüz dizeleri bugün herkesin dilindeyse, o büyük kuvvet, onun daha o zamanlar yalnız olmadığını çok iyi bilmesinden geliyordu.   Aldırma Sevgili Güray, aldırma! Yalnız değilsin! Başın öne eğilmesin ve varsın o koskoca gökdelenler, tepemizde birer mezar taşı gibi dikili dursun… Ve çok yaşasın ölüler… Biliyorsun Sevgili Güray: Son sözümüz söylenmedi daha! Hükümetin, hâkim ve savcılara kanun hükmünde kararname (KHK) ile 2 bin 700 lira zam ya pacağı haberi ortalığı karıştırdı. Ocakta toplu söz leşme gereği orta lama 81 lira zam alan memurlar da ek artış istedi. MUSTAFA ÇAKIR Önümüzdeki günlerde yayımlanacak KHK ile hâkim ve savcıla rın maaşlarında derecelerine gö re kademeli olarak artış yapıla cağı öğrenildi. Bu düzenleme ye göre 1. sınıfa ayrılmış hâkim ve savcıların 2 bin 700 lira ma aş artışı alacakları kamuoyuna yansıdı. Bu artışı öğrenen başta adliyelerde çalışan memurlar olmak üzere diğer kamu çalışanları da ek zam istedi. Yapılması planlanan tazminat artışından 11 bin 116 hâkim, 4 bin 828 savcı olmak üzere toplam 15 bin 944 yargı mensubunun yararlanacağına dikkat çekildi. Buna karşın kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle birlikte 3 milyon 341 bin kamu çalışanı bulunuyor. Yaklaşık 2 milyon da memur emeklisi var. Türkiye KamuSen’in araştırmasına göre, son bir yıl içinde dolar kurunda yaşanan yüzde 30’luk artışın yanında dört kişilik bir ailenin zorunlu harcamalarına yüzde 10.6 zam geldi. Ailenin aylık zorunlu harcama tutarı 461.76 lira arttı. Buna karşın toplu sözleşme gereği ocak ayı itibarı ile yapılan yüzde 3’lük zammın memur maaşlarına yansıması ortalama 81.1 lira oldu. Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Kamu görevlileri arasından 16 bin kişinin sorununa çare üreten yetkililerin, geride kalan 3 milyon 325 bin çalışanı, iki milyon emekliyi yok sayması, büyük bir adaletsizliğin doğmasına neden olacaktır” dedi. Hâkim ve savcılara yönelik benzer bir uygulamanın 3 yıl önce de yaşama geçirildiğini anımsatan Koncuk, hâkim ve savcıların maaşlarına bin 155 lira zam yapılırken, diğer adalet teşkilatı çalışanları başta olmak üzere kamu görevlilerinin tamamının bu artıştan mahrum bırakıldıklarını vurguladı. Koncuk, milyonlarca memur ve emeklinin artan enflasyon karşısında yüzde 3 zam verilerek korumasız bırakılırken, “kamu görevlileri arasında ayrıcalık tanınan bir kesimin maaşlarına yüzde 30 artış yapılacağına, var olan adaletsizliğin alabildiğine körükleneceğine” dikkat çekti. Koncuk, memurların eriyen maaşlarının telafisini istedikle rini, nöbet ücretlerinin artması, fazla mesai ödemesinin yeniden uygulanması, ek ders ücretlerinin yükseltilmesi gerektiğini vurguladı. Zam kararının bütün memurları ve emeklileri kapsayacak şekilde genişletilmesini isteyen Koncuk, “Memurları altı ay boyunca 81.1 TL’ye mahkum eden anlayış, bir kalemde hâkim ve savcılara bu paranın tam 37 katını vermeyi vaat ederken, diğer adalet çalışanlarını ve tüm memurları yok saymaktadır. Hâkim ve savcılarımıza yönelik bir düzenleme yapılırken diğer kamu görevlileri bir köşeye atılmamalıdır” dedi. ‘Hayır’cılara silahlı tehdit Düzce’de oturan S.A., Anıtpark Meydanı’nda, bir arkadaşıyla ellerinde tabanca ile çektirdikleri fotoğrafla birlikte “Başkanlık sistemine ‘hayır’ diyenleri tıpkı 15 Temmuz gibi sokaklarda bekliyor olacağız” notuyla Facebook’tan paylaştı. S.A., tepkiler üzerine bir süre sonra fotoğrafı kaldırdı. Kapak fotoğrafı bölümünde Sedat Peker’in fotoğrafı bulunan S.A. ve arkadaşı gözaltına alındı. l DÜZCE/ DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle