03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 23 Şubat 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 3 ÖSYM, 12 Mart’taki YGS sınavında adayların yeni kimlik kartı teslim edilinceye kadar verilecek geçici kimlik belgesiyle sınava girebileceklerini açıkladı. Sürgüne dur 190/70 160/90 TARİHTE BUGÜN 190/50 90/60 1919: İtalya’da Benito Mus 100/20 200/130 solini Faşist Parti’yi kurdu. 160/8 0 160/30 70/20 10/ 1 2 0 160/10 180/60 180/10 120/90 20/ 1 3 0 ?0/? 0 190/50 100/7 0 160/60 180/100 1957: Küba’da Fidel Castro’nun önderliğinde gerilla savaşı başladı. 1998: Anayasa Mahkemesi’nin Refah Partisi’nin kapatılmasına ilişkin gerekçeli kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. 120/0 0 180/50 Fazilet Partisi (FP) kuruldu. kararı İstanbul İdare Mahkemesi proje okuldaki öğretmenlerin atamasını ‘liyakat gözetilmedi, somut gerekçe sunulmadı’ diyerek reddetti İstanbul İdare Mahkemesi İstanbul, İzmir ve Ankara’daki çetepe tarafından açılan davada mahkeme, Bayar’ın Haydarpaşa köklü liselerde yıllardır Anadolu Lisesi’ndeki görev yapan öğretmen görevine iade edilmesi lerin bu öğretim yılı başında okullarından adeta sürgün edilmesine se DENİZ ÜLKÜTEKİN ne karar verdi. Kararın ardından Bayar’ın 30 gün içinde göreve iade bep olan “Proje Okul Yönetme edilmesi gerekiyor. liği” hakkında emsal oluştura Mahkeme verdiği kararda, bilecek nitelikte bir karar al proje okul öğretmen atama dı. Öğretim yılı başında Hay larına ilişkin esasların Mil darpaşa Anadolu Lisesi’nde 8 li Eğitim Bakanlığı tarafından yılını doldurduğu gerekçesiy oluşturulmaması gerekçe gös le başka bir okula tayin edi terildi. Ayrıca atamalarda li len öğretmen Aslıhan Cengiz yakat ve kıdem gözetilmediği Bayar’ın avukatı İlkay Bah ne de yer verildi. Konuyla ilgili gazetemize konuşan avukat İlkay Bahçetepe, davada proje okul uygulamasının soyut ve dayanaksız olduğunu, öğretmenlerin keyfi işlemlerle görevden alındığını iddia ettiklerini, mahkemenin de bunu onayladığını söyledi. Daha önce Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi’nden atanan bir başka öğretmen için de benzer bir karar alındığını belirten Bahçetepe sözlerini şöyle sürdürdü: “Söz konusu karar alındıktan sonra müvekkilim oku luna iade edilmiş, ama birkaç gün içinde yeniden başka bir okula atanmıştı. Bu uygulamanın ardından biz mahkemeden yeni bir karar aldırmıştık. Böyle uygulamalar görevi kötüye kullanma kapsamında değerlendirilir.” Müvekkili hakkında alınan kararın, sürmekte olan benzer davalara emsal oluşturmasını beklediklerini söyleyen Bahçetepe, atamaların üzerinden 60 günden fazla süre geçtiği için yeni dava açılmasının ise mümkün olmadığını sözlerine ekledi. l İSTANBUL Emsal olacak “Projeniz Değiliz İnisiyatifi” avukatı Yasemin Zeytinoğlu kararın proje okula karşı olan tüm veli, öğrenci, öğretmen ve insiyatifler için cesaret verici olduğunu belirterek “Bugüne kadar hukukla bir şey elde edilebileceğine dair pek umut yoktu. Biz de öğretmenlerin süren davalarında bu kararı emsal olarak kullanacağız. Yine yönetmeliğin iptaline yönelik açılan davalarda da emsal olarak kullanılacak” diye konuştu. BİR YURTTAŞ VURDU POLİS HAVAYA ATEŞ AÇTI ESKİ POLİS YAKALADI Önce cezaevinden sonra adliyeden kaçtı Ödemiş Açık Cezaevi’nden 18 Ocak’ta firar eden 35 yaşındaki Çağlar A., dün Bornova’nın Çamdibi semtinde polis ekiplerince yakalandı. Çamdibi Polis Merkez Amirliği’ne bağlı 2 polis memurunun İzmir Adalet Sarayı’ndaki nezarethaneye götürdüğü zanlı elindeki eşyaları bırakmak için müsaade istedi. Polislerin dalgınlığından faydalanan Çağlar A., yakın olduğu çıkış kapısından çıkıp elleri kelepçeli kaçmaya başladı. Polislerin dur ihtarına uymayan Çağlar A. kaçmaya devam edince polis havaya ateş açtı. Şahsı gören ce naze işlerinde çalışan Taşkın Koç (44) kaçan zanlıya vurdu, arzuhalcilik yapan emekli polis Cabbar İmran (64) da zanlının üstüne atladı. Polis de gelerek hükümlüyü yakalayıp kelepçeledi. Yerde yatan Çağlar A. polislere ‘’Çocuk aklıma geldi. Yoksa sana yapar mıydım ağabey’’ dedi. Zanlı daha sonra polis ekiplerince İzmir Adliyesi nezarethanesine götürüldü. l 2011 VAN DEPREMİ 20 canın bedeli, 227 bin 500 lira! Van’da 23 Ekim 2011’de meydana gelen 7.2 büyük lüğündeki depremde yıkılan ve 20 kişinin yaşamını yitirdiği Sefa Apartmanı’nın sahi bi Nezir Baş, 8 Kasım 2012’de gözaltına alı narak tutuklandı. Nezir Baş hakkın da Van 1. Ağır Ceza Nezir Baş Mahkemesi’nde “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralan masına sebebiyet vermek” suçun dan 22.5 yıl hapis cezası istemiy le dava açıldı. Sanık Baş, 22 Şu bat 2013’te görülen ilk duruşma da ise tutuksuz yargılanmak üze re serbest bırakıldı. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün gö rülen duruşmaya tutuksuz yargı lanan sanık Nezir Baş katılmaz ken, avukatları hazır bulundu. Yaklaşık yarım saat süren duruş mada sanık Baş, “taksirle adam öldürmek” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Verilen ha pis cezası 227 bin 500 lira para cezasına çevrildi. l VAN/DHA Bekir Ilgaz Irmak Bilal Kupal Irmak’ın, 14 Ekim’de ortadan kaybolduktan sonra, hurdacı Himmet Aktürk tarafından tecavüz edilip boğularak öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Suriye Kupal’ın babası Bekir Ilgaz, İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu önünde uzun süre cenazeleri almak için bekledi. Manisa’da büyük dram Manisa’nın Alaşehir ilçesinde, geçen 14 Ekim’de ortadan kaybolduktan sonra, hurdacı Himmet Aktürk tarafından tecavüz edilip boğularak öldürüldüğü ortaya çıkan 4 yaşındaki Irmak Kupal’ın babası 44 yaşındaki Bilal Kupal, önceki gün eşi 27 yaşındaki Suriye ve diğer kızı 10 yaşındaki Ayşe’yi bıçaklayarak öldürüp inti Tecavüz edilip boğularak öldürüldüğü ortaya çıkan Irmak’ın babası, eşini ve kızını öldürdü hara kalkıştı. Cinnet getirerek kendisini de bıçaklayan baba, yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Olay yerine gelen Kupal ailesinin yakınları sinir krizi geçirirken, Suri ye Kupal ve kızının cansız bedenleri savcının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na sevk edildi. Irmak Kupal cinayetinin ardından Alaşehir’de bir işadamı aileye olayın yaşandığı mahalleden uzaklaşmaları adına yeni bir ev hediye etmiş ve Kupal ailesi yeni evlerine yerleşmişti. l Yurt Haberleri l AMBALAJ ATIKLARI 3 kişiden sadece biri ayrı topluyor ÇEVKO Vakfı’nca İstanbul’da 11 ilçede (Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bakırköy, Beşiktaş, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Şişli, Zeytinburnu) yaşayan tüketicilerle yüz yüze görüşme yöntemiyle 1133 kişiyle görüşülerek yapılan “İstanbul ve Türkiye Halk Geneli Tüketici Nezdinde Ambalaj Atıklarının Geri Dönüşümü Algı Araştırması” sonuçlandı. Bağımsız bir araştırma şirketi tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre tüketicilerin %23’ü “Doğaya duyarlı markaların ürünlerini satın alırım” derken; “Doğaya duyarlı markaların ürünlerini fiyat farkı olsa dahi tercih ederim” diyenlerin oranı ise %15 oldu. İstanbul genelindeki tüketicilerin %32’si ise “Ambalaj atıklarını çöpten ayrı biriktiririm, geri dönüşüm kutularına atarım” dedi. İstanbul’da, yaşadıkları bölgede ambalaj atıklarının ilçe belediyesi tarafından ayrı toplanıp toplanmadığı sorulan tüketicilerin %47’si ayrı toplandığı bilgisine sahip olduğunu ifade ederken, %40’ı bu konuda bilgisi olmadığını, %13’ü ise bağlı bulunduğu ilçe belediyesinin ambalaj atıklarını ayrı toplamadığını belirtti. l Haber Merkezi Engeller yıldırmasın Malum mesele. Soğuk Savaş boyunca çoğunlukla buzdolabına kaldırılmış olan kimlik konusu dolaptan çıktı. Siyasetin sadece etnik ve dini farklılıklar üzerine inşa edilmesinin nasıl tehlikeler içerdiğinin ilk örneğini Yugoslavya iç savaşında gördük. Etnik ve özellikle dini fay hatlarının pek kırılgan olduğu Ortadoğu’da ise Batı müdahalesi sonrası derin bir kargaşa meydana geldi. ABD işgalinden sonraki Irak seçimlerine bakmak bile yeterli. Genel seçimden çok nüfus sayımı. Şiiler Şiilere, Sünniler Sünnilere, Kürtler ise Kürtlere oy veriyor. Bu da milletin parçalanması ve dolayısıyla ulusdevletin işlevsiz hale gelmesi neticesini doğuruyor. Çoğulcu demokratik bir toplumda azınlık haklarının en geniş bir şekilde sağlanması başka iş, halkın etnik ve dini kimliklerin üzerinde bir siyasi projede buluşamayarak devlet kurumlarının felç olması başka. Türkiye de uzunca bir süredir kimlik siyasetinin açmazlarına çözüm bulamayan bu sebeple de Ortadoğu’daki tabloya yaklaşan bir seyir izliyor. Herkesi kimliğine hapsolmaya iten bu seyir kabaca İslamcı parti, laik parti, Türk partisi ve Kürt partisi diye toplumu donmuş kalıplara dökme riski taşıyor. MHP’nin AKP içinde erime süreci devam ederse bu kalıplar üçe ineceğe de benziyor. Bu sebeple bu referandum çok önemli. Hayır oyu şimdiden etnik ve dini ayrımları aşan bir siyasetin işaretlerini veriyor. Çok farklı kimliklerden seçmenler, tek kişi yönetimine karşı kimliklerinin ötesinde bir yerde buluşuyor. Ortadoğulaşma tuzağından kurtulmak için kaçırılmaz bir fırsat. Atatürkçüler, Milli Görüşçüler, ülkücülerin önemli bir kısmı, Kürt siyasal hareketi, sosyal demokratlar, sosyalistler “hayır” seçeneğinde birleşiyor. Farklılıklarına rağmen memleketin geleceği ve darbe günü bombalanan Meclis’i işler tutmak amacıyla “hayır” oyu verecekler. Evet cephesi ise iktidar partisi sözcüleri ve artık ülkücü hareketin sadece genel merkezini temsil eden Devlet Bahçeli ve birkaç arkadaşına dayanıyor. Yani “hayır” toplumu etnik ve dini kimliklerinin, yaşam tarzlarının üzerinde birleştiren seçenek. Bu durum, son derece kutuplaşmış bir toplumun gerektiğinde ve zor zamanda farklılıklarını geride bırakıp beraber yaşama iradesi göstermesi açısından da çok anlamlı. Evet propagandasının ana aktörleri Erdoğan ve Yıldırım işte bu “birlik ve beraberlik” ve “ulus olma bilinci”nin evet tercihi için ne kadar tehlikeli olduğunu fark etti. Hayır oyu kullanacakları neredeyse terörist ilan etmeleri ve toplumsal kutuplaşmayı körükleyen söylemlerinin ardında bir korku yatmakta. Bunca olan bitenden sonra, her şeye rağmen kendi azmi ve kararlılığıyla kendini kurtarmak için birleşmiş bir milletin hayırlı bir iş yapmasından duyulan korku. Çoğulcu demokratik bir rejimde parlamento içinde toplumun farklı kesimlerinin uzlaşması tek çıkar yol. Önerilen anayasa değişikliği ise azgelişmiş ülkelerde görülen tek kişi rejimiyle toplumu zapturapt altına almayı ve seçimleri bir nüfus sayımından ibaret hale getirmeyi öngörüyor. Yani biraz Suriye, biraz Irak. Suriyeleşmeye, Iraklaşmaya yani çözülüp dağılmaya karşı kimlikleri aşan bir hayır cevabı aynı zamanda farklı kimliklerin dayanışma içinde ve kardeşçe yaşamasının da yolu. O yol göründü. Geriye o yolda azim ve kararlılıkla yürümek kaldı. O yolda çıkarılacak engeller kimseyi yıldırmasın. Toplumun bütün kesimlerini kapsayan bu “milli” harekete AKP seçmeninin kayda değer bir kısmının katılması da yakındır. Yol hepimizin yolu. Beraber yürüyelim. l ELAZIĞ’DA MADEN KAZASI 1 işçi göçük altında yaşamını yitirdi Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde özel bir şirkete ait maden ocağında meydana gelen göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi, 1 işçi yaralandı. Alacakaya ilçesi İncebayır köyü Kapin bölgesinde dün akşam saatlerinde özel bir şirkete ait krom madenocağında tünel içersinde çalışan işçilerin üzerine 1.5 ton ağırlığında kaya parçası devrildi. Düşen kaya parçasıyla birlikte oluşan göçük sırasında bir işçi hafif yaralanırken, bir işçi de 1.5 tonluk kayanın altında kaldı. Yapılan çalışmalar sonucunda kaya altında kalan 58 yaşındaki Ekrem Aksu’nun cansız bedeni çıkartıldı. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle