03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 23 Şubat 2017 sağlık Mucizeyi yaşadı2 [email protected] EDİTÖR: sibel BAHÇETEPE TASARIM: ZARİFE SELÇUK Samire Mustayeva, duyma sinirini tahrip eden bir tümörle mücadele ediyordu. Ülkesi Azerbaycan’da ameliyatı riskli denildi. Türkiye’ye geldi, sağlığına kavuştu Azerbaycan’da yaşayan 41 yaşındaki Samire Mustayeva, işitme ve denge sinirinden kaynaklanan “Vestibüler Schwanno ma” adındaki tümörle mücadele edi yordu. Ülkesinde birçok hastanenin kapısını çalan ancak bir türlü sonuç olamayan Mustayeva, Türkiye’de ger çekleştirilen başarılı bir operasyon ile sağlığına kavuştu. Mustayeva’daki has talığa yol açan bu tümö SİBEL BAHÇETEPE rün kulakta duyma sinirini tamamen tahrip et tiği, yüz sinirine baskı yaptığı, beyinde su toplamasına neden olduğu belirtiliyordu. Ameliyat edilme mesi halinde önce hastanın kalıcı fel cine, sonrasında ölümüne sebep olaca ğı söyleniyordu. Ülkesinde çok sayıda hekime giden ancak sonuç alamayan Mustayeva, araştırmalara başladı. Nedeni bilinmiyor Yaptığı araştırmalar sonucunda İstanbul’a gelerek tedavi olmaya karar veren Mustayeva, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kaya Kılıç ile görüştü ve ameliyat olmaya karar verdi. Sağlığına yeniden kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Mustayeva’nın birkaç ay içinde normal hayatına tamamen döneceği belirtildi. Kılıç, Vestibüler Schwannom adlı tümörün oluşma nedeninin bilinmediğini anımsatarak “Bazı genetik hastalıklarda görülme oranı daha sıktır ve kromozomlarda oluşan bozulma sebebiyle oluşur. Tüm beyin tümörlerinin yüzde 8 ila yüzde 10’unu oluşturur. Türkiye’de görülme sıklığı ile ilgili resmi bir çalışma olmamakla beraber dünyada yaklaşık bir milyonda 23 oranında görülür” dedi. Sıklıkla Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Kaya Kılıç (solda), Mustayeva’nın (ortada) birkaç ay içinde normal hayatına tamamen geri döneceğini söyledi. karşılaşılan bir tümör olmadığını belirten Kılıç “Nadir de değildir. İyi huylu, yani başka organa sıçrayarak zarar verme yetisi yoktur ancak bulunduğu yer itibarıyla ölümcül sonuçlara yol açabilir” diye konuştu. Baş dönmesi olabilir Hastaların hastaneye en sık başvurduğu sebebin işitme azlığı olduğunu kaydeden Kılıç, şöyle devam etti: “Bunun yanında kulakta çınlama, baş dönmesi, yüzün bir yarısında ağrı, uyuşma, yutma güçlüğü, konuşma güçlüğü diğer başvuru sebepleri arasındadır. Ameliyat esnasında ters giden bir durum olduğunda hastada kalıcı olarak gelişebilecek yüz felci, kalbin durması, kalıcı felç, solunum durması gibi sonuçların kullanılan teknolojiyle ortadan kalkıyor. Hastamızın sağlık durumu çok iyi. Ameliyat öncesi bacağında var olan güçsüzlüğün geçtiğini bizlere ifade etti. Daha önce bahsettiğimiz bu ameliyatlarda oluşabilecek kalıcı felç, solunum durması gibi istenmeyen sonuçlar oluşmadığı gibi, ameliyat sonrası sıklıkla görülen yüz felci de kullanılan yüksek teknoloji sayesinde oluşmamıştır.” Kulak çınlamasına dikkat Denge siniri tümörü, akustik nörinoma ya da vestibüler schwannoma adıyla da bilinir. Tümör beynin ya da beyinciğin içine girmez, uzak bölgelere sıçramaz. Önemi, kritik bir bölgede yer almış olmasından kaynaklanmaktadır. Hem çıktığı sinir dengemizi sağlayan çok önemli bir yapıdır, hem de etrafında çok önemli yapılar vardır. Tümör büyüyüp bu önemli yapılara baskı yaptığı zaman ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Denge sinirinin kılıfından kaynaklanan bu tümörün ilk baskı yapıp etkileyeceği önemli yapı işitme siniridir. Çünkü işitme ve denge siniri beraber seyreden sinirlerdir. Dolayısıyla tümörün erken belirtileri denge ve işitme ile ilgilidir. Dengesizlik, baş dönmesi, işitme kaybı, kulak çınlaması gibi belirtilerle kendini gösterir. Tümör daha da büyür de beyin sapına, beyine, beyinciğe baskı yapmaya başlarsa, ortaya çıkan belirti ve bulgular daha ciddi hatta yaşamsal öneme sahip olabilir. Beynin basıya uğraması ve kafa içindeki basıncın artması baş ağrı sına neden olabilir. Özellikle bulantı olmaksızın kusma olması önemli bir belirtidir. Tedavide asıl önemli olan nokta hastanın yaşamını kurtarmaktır. Mümkün olduğu kadar işitmenin korunması ve yüz felci gelişmesinin önlenmesi kritik noktalardır. Nedensiz ağlama nöbetlerine dikkat Uzmanlar uyardı: 3 ayın altındaki bir bebek, günde en az 3 saat ağlıyorsa kolik açısından değerlendirilmeli Bebeklerde açlık ve ağrıya bağlı ol sisteminin tam olgunlaşmaması, bebemayan ağlama nöbetlerine kolik ğin dış dünyaya adapte olamaması, an deniyor. Anne ve babalar yüzü kızaran, ne sütünden geçen bazı alerjenlere re bacaklarını karnına çeken, şiddetle ağ aksiyon, annenin fazla kaygılı oluşu gi layan bebeklerini ne yapsalar sakin bi sebeplerin tetikleyici olduğu ileri leştiremez. Çocuk Sağlığı ve Hasta sürülüyor. lıkları Uzmanı Uz. Dr. Elif Erdem Memorial Şişli Hastanesi’nden Özcan, “Bebeğiniz günde 3 saat Dr. Özcan, 2 haftalık bir bebeğin ten, haftada 3 günden fazla sü günde ortalama 1 saat 45 daki rekli ağlıyorsa ve ağrısının tıbbi ka ağladığını anımsatarak “12 bir açıklaması yoksa, bunun ne haftalık bir bebeğin ağlama sü deni gaz sancısıdır yani koliktir. resi 1 saatin altındadır. Tüm bu Gaz sancısı sırasında vücudu gerginleşir, sırtını geriye doğru bü Dr. Elif Özcan ağlamalar sağlık açısından sorun oluşturmamaktadır. Ancak bu ağ ker, yüzü kızarır, el ve ayakların lamalara ek olarak bebekte de da hafif morarmalar olabilir” dedi. vam eden bir huzursuzluk, kusma, is Ortalama her 10 bebekten 1’inde gö hal, uyku hali, beslenememe, ateş, kilo rülen kolik, anne ve babaları oldukça alımında azalma, deri döküntüsü varsa endişelendiren bir sağlık sorunu. Ko altta yatan hastalık açısından mutlaka liğin nedeni tam bilinmiyor. Sindirim doktora başvurulmalıdır” dedi. Güney Koreli kadınlar şaNslı Dünyada birçok ülkede 2030 yılında doğanların ortalama yaşam süresinin uzayacağı tahmin ediliyor. Sonuçları Lancet dergisinin internet sitesinde yayımlanan bir araştırmaya göre gelecekte kadınların yaşam sürelerinin erkeklere göre daha uzun olacağı kaydediliyor. Araştırmada, 13 yıl sonra dünyaya gözlerini açacak Güney Koreli kadınların ortalama yaşam süresinin 90’ın üzerinde olacağı; Fransa, Japonya, İspanya, İsviçre’deki kadınların ise 88 olmasının öngörüldüğü belirtiliyor. Araştırmaya göre, ortalama yaşam süresinin en düşük olmasının beklendiği ülkeler, kadınlarda yaklaşık 78 yılla Makedonya; erkeklerde ise 73 yılla Sırbistan olarak kaydediliyor. Duchenne Musküler Distrofi hastalığı: KASLAR ZAYIFLIYOR çocuklar yürüyemiyor Yalnızca erkek çocuklarda görülen kalıtsal bir kas hastalı ğı olan “Duchenne Musküler Distro fi (DMD)” ülkemizde 3 bin 250 do ğumda bir görülüyor. Hastalığın gü nümüzde henüz tam bir tedavisi yok. Erken dönemde başlayan düzenli eg zersiz uygulamaları, çocukların kas kuvvetinin korunmasında etkili. Hastalık ile ilgili 1719 Şubat tarihle rinde İtalya’nın başkenti Roma’da bir toplantı düzenlendi. 1994 yılında iki çocuğunu bu hastalıktan kaybeden bir anne tarafından kurulan ve son yıllarda etkinliğini yoğunlaştı ran “Birleşik Ebeveyn Projesi Müsküler Distrofi” (UPPMD) ku rucularının düzenlediği toplantı ya ülkemizden Türkiye Kas Has talıkları Derneği Başkanı ve nö rolog Prof. Dr. Coşkun Özdemir davetli olarak katıldı. Prof. C. Özdemir Bir kas hastalığı olan Duchenne’deki yeni gelişmeler, Roma’da düzenlenen toplantıda gündeme getirildi. Ülkemizden Prof. Coşkun Özdemir de toplantıya katıldı. DMD nedir?AÖiekulryylğDmlkansçs1lysUaiaaliüuiontıüea0aaziezMnynrrrnasÖcztnzpusyerdbııocogeileyıusnlüDzdabunaleeuarggünneaögağdrydmere”mll’keüçğşzeinniçdaunıenotaylrrdnçüğaemkiuiıi3çmnlketermneilçeo.u0kanyonı,çedairkşU’çmsnrat“iiiellmali,ta2.uıpuzidkışuttk0ıulasa,moayltıl’undh“pnleaşvia5.ıearlçş,syğarmaieryıiu6nııknkykykalnrhalmoetısyangıanckuısarnnideürıHaısakn.zslıznfdanıynyrHaataocngoyııliaaodynhsearnagdidlerlntbrıdetklaskeıaeafcrageaaikimulltsinsdagrHrıurinlhiaazğktıiaıskdklaesnakyainaklaaueeleıevlagolylyısırskatgnuçıkkkinıiiyınatrötkrtevdfecdkiaaçdsdüağunlçeltviukeaa,bıallaata,iroeıızekridrenymiülkokklknçceıyziilleodmçgz,şallaeiiukakabeldgrknukaomödlrriyaksdeeçiilğukkivdiıogsğısılllseaafrlaudseyşielılesilutrnsunakaıurerelvrtoryılkzadlrrotiaeekçisonoskaaeayfngiıkyaıriurlaolkkniokıimea,nlllggcsydmaeiakrkbkiöalöuo,oreğaonmdmtllaauaükuraiiesgrrryilmermçyülnlnarc.rztemateöaaıımoeaaoletniiaHk,tanvdüçğıctkybalrrikylidaaeeıebyentmdşzuuasraşaoeybsrevonraae,sıkışmykihğmçüitnrdirğyak“eylllbabeuı.ıakıradieYıln.lnkonyeyeflıüisiKrşloaırlnlufoırdloidkoğiyıyaenıy.nyçdrbrrazsaeloıkorküHlauOn.oddılyeonianrırakarsrrrnrsuıe.ailnrb.ssüarnmiku,yçup.9ysımylelakomeknantoaKrantovaamal1nloaaucurBbrnaeoed,kkşıls1udtmdzpunnumlaıalıeaısslkkiadatnaddrynitııçauote,nknnaarrılroaadiaoilaattrm,zaintşkdlğgaebdnbbısnmbeskudıöelknuidaıKialaıağavnrreaysaelreşrıseaöiodilartnranıilze,lynebsra1açğapoılnhgeektiie3ıtldüalnnadreoidyıi’vnşe.nünryğiueavdtirdelHlio“şlenTglnağamideihuzkddeaAdrölçddaemtuüaığeraa.euabıayilemdlsaüksnri”mnasçnGiynğvislltvyakşnuetrenuadadeiuoeyaiimkoÖitnÖlyltrsbeeyrldntllünbbıbbuoa,iaiziaziaeeeun:iilziüplrar larda öldüren bir has kalan kısmı için bir te talık” diye konuştu. Toplan davi yok. Bu toplantıda yeni tıya çeşitli ülkelerden çok sayıda has ve henüz sonuca ulaşmayan 56 tedavi ta çocuklar ile annebabalar, bakım hiz çalışması tartışıldı.” Müjdat Gezen’i ‘kundaklamak’ zordur! Müjdat Gezen’i “kundaklamak” kolay değildir... Bir efsane gibi anlatıldığına göre: “Özgürlüğüne o denli düşkündür ki”, doğduğunda annesi bile onu “kundaklayamamıştır...” Çünkü Müjdat elini ayağını özgürce oynatmaya, mimik ve jestleriyle mesajlar vermeye daha doğar doğmaz başlamış ve özgürlüğünden ödün vermediği için “kundaklanamamıştır”! HHH Büyük sanatçıdır... Ama büyük sanatçı almaktan da öte “Büyük İnsan”dır! Bütün yaşamını, sadece sanata değil, sanat eğitimine de vakfetmiştir... Çağdaş Türkiye’nin ancak eğitimle ve sanatla ilerleyeceğine inanır... Varını yoğunu yatırdığı Müjdat Gezen Sanat Merkezi MSM’de, yetenekli çocuklara bedava sanat eğitimi vermekle yetinmez... Kimsenin bilmediği bir yerde, kimsenin bilmediği bir biçimde, sayıları da bilinmeyen yaşlı ve muhtaç sanatçılar için bakımevi yönetir. HHH Yurtseverdir, tam bir barışçıdır: Teröristlerin son İzmir Adalet Sarayı saldırısında şehit ettikleri Polis Memuru Fethi Sekin’in çocuklarına ömür boyu eğitim bursu vermiştir. HHH Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne, benzin dökerek yapılan “Kundaklama” girişimi, bir bireyin alçakça bir münferit eylemi değildir: Arkasında onu azmettiren bir medya ve bir siyasal görüş vardır; bir siyasal eylemdir! Güvenlik güçlerinin, saniye saniye kamera tarafından kaydedilmiş olan bu saldırının faillerini ve azmettiricilerini bir an önce yakalamasını ve adalet önüne çıkarmasını bekliyoruz. HHH Müjdat Gezen, o gün katıldığı bir televizyon programında, Cumhurbaşkanı’nın, Genelkurmay Başkanı’nın ve Belediye Başkanı’nın kendisini arayarak “Geçmiş olsun” dediklerini söylemiş, bu dayanışmaya teşekkür ederek, “bir yanlış anlama olmasın diye” arayanların isimlerini de belirtmiştir: Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu. HHH MSM’ye düzenlenen bu “kundaklama” girişiminin Referandum süreciyle ilgili olarak, iktidar tarafından sürdürülen çatışmacı atmosferin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve Belediye Başkanı tarafından MSM ile gösterilen dayanışmayı ise toplumun Demokrasiye sahip çıkmasının bir işareti olarak algılıyorum. ‘Hiperaktivite şımarıklık değil’ Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklar, genellikle aile içinde yaramaz, duygu ve davranış problemi olan, okulda ise şımarık ve söz dinlemez olarak tanımlanıyor. Hollanda Nijmegen’de Radboud Üniversitesi’nde yapılan araştırma, bunların çocukların tercih ettiği davranışlar olmadığını, beyinlerindeki olgunlaşma eksikliğine bağlı olarak istemsiz yapıldığına dikkat çekiyor. Araştırma, DEHB olan çocukları beyninin 5 bölgesinde yaşıtlarına göre olgunlaşma geriliği olduğunu gösteriyor. Tütün kontrolü alarm veriyor Türkiye’de 2015 yılında 103.2 milyon adet sigara tüketilirken, bu rakam 2016’da 105.5 milyar adede çıktı. Yani, satılan sigara miktarında yüzde 2,21 oranında artış oldu. Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, bu durumdan üzüntü duyduklarını belirterek “Mücadelemiz, 2009’da dumansız hava sahası uygulaması ile ivme kazanmıştı. 20092010 arasında yüzde 13 tüketim azalması oldu ancak 2012’den itibaren tüketim yeniden artmaya başladı. Aksaklıkların giderilmesi odaklı acil önlemlerin alınmasını talep ediyoruz” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle