Katalog

Salı 14 Şubat 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY haber 7 İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYENLER İÇİN ÖĞRENCİLER ‘HOCAMA DOKUNMA’ DEDİ Üniversiteler ayakta Çakırözer: Parti değil, ülke meselesi Tepebaşı Belediyesi tarafından Tepebaşı Gö nüllüleri için anayasa değişikliğine ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya CHP milletvekili Utku Çakırözer, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP İl Başkanı Sinan Özkar, BBP İl Başkanı Hamdi Salim Uzunoğlu, Odunpazarı Belediyesi’nin kurucu başkanı DP’li Ayhan Boyer, eski DP İl Başkanı Emre Demir, eski CHP İl Başkanı Ersen Yeniceli’nin yanı sıra çok sayıda gönüllü katıldı. ‘Mutlaka sandığa gidin’ Anayasa değişikliğinin parti meselesi değil, ülke meselesi olduğuna değinen CHP milletvekili Utku Çakırözer, “Herkesin umudu bu ülke barış içinde, bölünmeden yaşasın. Ben burada konuşurken CHP’li olarak değil, sizleri Meclis’te temsil eden kişi olarak konuşuyorum. Her şeyden önce hepimizin sandığa gitmesi lazım. Bugün canım istemiyor, ne de olsa sonuç belli diye düşünmeyin. Hepimiz sandıklara gideceğiz ve mücadele edeceğiz” dedi. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise “Evet demek için hiçbir neden yok. Onlar da zaten anlatamıyorlar. 15 yıldır iktidardalar, ne istediler de yapmadılar. Sen neyin başkanlığını istiyorsun. Referandumdan alnımızın akıyla çıkacağız. Bizim gocunacak bir şeyimiz yok. 16 Nisan akşamında el ele, kol kola yürüyerek mutluluğa ereceğiz” diye konuştu. Hayır Platformu’ndan forum Öte yandan Eskişehir’de 47 dernek, sendika ve sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Eskişehir Hayır Platformu, Odunpazarı Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde “Eskişehir Hayır’ı Tartışıyor” adlı bir forum düzenledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP İl Başkanı Sinan Özkar’ın katıldığı foruma Eskişehirliler büyük ilgi gösterdi. Gök: Hayır suç ise referandum neden? CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, referandum süreciyle ilgili, “Cumhurbaşkanı, Başbakan, hükümet sözcüleri Türkiye’yi bölen bir dil kullanıyorlar. Bu dili derhal ortadan kaldırmalılar. Hani milli irade? ‘Hayır’ diyenleri suçlayacaksanız bu referandumu niye yapıyorsunuz?” dedi. ‘Çaresizler’ Halkın neden ‘hayır’ diyece ğini anladığını söyleyen Gök, AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın niçin ‘evet’ denil Levent Gök mesi gerektiğini anlatamadığını kaydetti. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümet sözcülerinin Türkiye’yi bölen bir dil kullandığını ifade eden Gök, “Bu ‘Hayır’ diyenleri suçlayacaksanız bu referandu mu niye yapıyorsunuz? ‘Halkımıza soracağız, is ter kabul eder, ister etmez’ diyordunuz. Etme yenleri niye suçluyorsunuz? Çünkü çaresizler” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet Uysal: Deli gömleği giydirmek istiyorlar Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Trabzon’da düzenlediği basın toplan tısında anayasa değişikliğine neden hayır di yeceklerini anlattı. Uysal, “Milletimizin gerçek gündemini konuşmak gerekir ken şahsi meseleleri konuş maktayız. Parti devleti oluştur mak için OHAL ile ve MHP’nin desteği ile kişiye özel, bir ki şinin ihtiyacını gidermek için anayasa teklifini TBMM’ye sundular. Kuvvetler ayrılığı yoksa, orada anayasadan bah sedemeyiz denmektedir. Maa Gültekin Uysal lesef milletvekilliğinin şahsiyetinin sıfırlandığı bir seçim sis temi ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. ‘Çocuklarımızın kaderi oylanacak’ Türkiye’nin geleceğinin, doğmamış çocukların kaderinin oylanacağını belirten Uysal, “Böyle bir anayasa değişikliğinin üzerinde partimiz olarak hayır oyu verme kararı almış bulunmaktayız. Milli şefliğe itiraz edeceğiz. Bu deli gömleği giydirme teklifidir. Evet diyenler bir kişi için diyecek. Ama hayır diyenler Türkiye’nin hayrı için hayır diyecekler. Makul insanların makul çoğunluğun sesi olarak Demokrat Parti sahalarda olacak. Her noktada sesimizi haykıracağız” diye konuştu. Ülkenin dört bir yanında protesto eylemleri düzenlendi. Marmara Üniversitesi’ndeki eyleme ülkücü bir grup taş ve şişelerle saldırdı. Kocaeli’de polis 10 genci gözaltına aldı Kanun hükmünde kararname ile üniversitelerden ihraç edilen yüzlerce akademisyen için ülkenin dört bir yanındaki üniversite öğrencileri protesto eylemleri düzenledi. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere pek çok ilde gerçekleştirilen eylemlerde öğrenciler “Hocama Dokunma” pankartları açtı. Marmara Üniversitesi’ndeki eyleme ülkücü bir grup saldırırken, Kocaeli’ndeki protesto gösterisine de polis sert müdahale etti. Marmara’da saldırı Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi’nde bir grup öğrenci, görevden alınan akademisyenlere destek açıklaması yapmak için toplandı. Üniversiteden atılan Sosyoloji Bölümü öğretim görevlisi Funda Karapehlivan açıklama yaparken, eylemcilerin üzerine taş ve şişe atan bir grup ülkücü öğrenciye polis müdahale etti. Bu sırada polisle öğrenciler arasında da kısa süreli arbede yaşandı. Polisin araya girmesi ile basın açıklamasına devam edilirken, taş ve cam şişe atan 6 kişi gözaltına alındı. KHK ile 73 akademisyenin ihraç edildiği Ankara Üniversitesi’nde öğrenciler fakültelerde destek eylemleri düzenledi. İTÜDER’den açıklama İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği (İTÜDER) Yönetim Kurulu, ihraçlara tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, “Tarih, 686 Numaralı KHK’nin çıkartıldığı günü, Türk üniversite tarihinin en talihsiz günlerinden biri olarak not edecektir” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, “Üniversiteler, belli meslek ve zanaatların kuşaktan kuşağa aktarıldığı durağan kurslar olmayıp, insanlığın içinde yaşatılabileceği çağdaş koşulların sınırlarını her gün bizzat kendisi yeniden tanımlayan ve toplumu bu koşullarda yaşatmak için gereken uzmanları yetiştiren dinamik kuruluşlardır” denildi. Her fakültede direniş KHK ile 73 akademisyeni memuriyetten uzaklaştırılan Ankara Üniversitesi’nin neredeyse her fakültesinde ihraçlara karşı protesto gösterileri düzenlendi. Siyasal Bilgiler Fakültesi yeni döneme “Büyük ders” ile başladı. Eğitim Sen Ankara 5’Nolu Üniversiteler Şubesi’nin öncülüğünde düzenlenen derse katılımın yüksekliği dikkat çekti. Bir saat süren derse çok sayıda öğ renci ve ihraç edilen akademisyenler katıldı. Salona “Kahrolsun İstibdat Yaşasın Hürriyet” pankartı asıldı. Çok sayıda akademisyenin ihraç edildiği, Tiyatro bölümünde sadece dört akademisyenin kaldığı Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğrencileri, “Patron çıldırdı, kapatıyoruz” yazılı pankart astı. DTCF Tiyatro, Sosyoloji ve Psikoloji bölümlerinden öğretim görevlileri ve öğrencileri, akademisyen Sanat öğrencileri eylemde MUĞLA: Sıtkı Koçman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Öğrencileri ellerinde “Hocama Dokunma”, “Özgür Eğitim İstiyoruz”, “Sanat Özgürlük Tarafından Emzirildikçe Büyür” yazılı dövizler taşıdı. Eylemde, yazar Milan Kundera’nın “Jack ve Efendisi” isimli oyunundan bölümler okundu. Öğrenciler basın açıklamasında, “Suçlu varsayılan kişiler sadece tiyatro için sevgi, emek ve barış aşılayan akademisyenlerdir. Atılan hocalarımızın bize öğrettiği bir şey varsa o da ‘Tiyatro, direnmenin sahnedeki estetik adıdır’. Sesimiz bir fı sıltı kadar hızlı ve bir sel kadar güçlüdür” dedi. İZMİR: Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri, Barış İçin Akademisyenler’in bildirisinin akıllara kazınan başlığı “Bu suça ortak olmayacağız” yazılı dövizlerle eylem yaptı. BURSA: Uludağ Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri “Özgür sanat özgür tiyatro” pankartı açtı. ISPARTA: Süleyman Demirel Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri “Hocama dokunma” yazısıyla bir araya geldi. lerin ihraç edilmesine karşı fakülte önünde bir araya geldi. Okul önünde bekleyen çok sayıda polis, eyleme destek vermek isteyen öğrencilerin okula yaklaşmasına izin vermedi. İstifasını istediler Ankara Üniversitesi İletişim Fatültesi öğrencileri, fakültenin dekanını protesto etti. Öğrenciler, dekanın kapısına duvar görüntülü afiş asarken, ihraç edilen Prof. Dr. Nur Betül Çelik, “30 yıllık arkadaşını istifa etmeden sakın ola arama” notunu astı. “Dekan bey istifasını verene kadar direnişimiz devam edecek” açıklaması yapan öğrencilere birçok akademisyen de destek verdi. Ankara Tıp Fakültesi öğretim üyeleri, ihraçları protesto etmek için Ankara Tıp Fakültesi Morfoloji bölümü önünde toplandı. Geçtiğimiz hafta cüppelerin polisler tarafından çiğnenmesini protesto amacıyla eyleme cüppeleri ile katılan akademisyenler adına söz alan Prof. Dr. Özden Şener, “Akademik özgürlüğü temsil eden cüppelerin çiğnenmesi üniversiteye yapılan saldırının fotoğrafıdır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Kocaeli’de müdahale Kocaeli Üniversitesi Anıtpark Yerleşkesi’nde öğrenciler ve akademisyenler “Hayır susturulamaz, üniversite teslim olmaz” pankartıyla açıklama yapmak istedi. Polis, TOMA ile müdahale ederek 10 öğrenciyi gözaltına aldı. Basın açıklamasını takip eden 6 gazeteci de müdahale sırasında polislerce darp edildi. Eskişehir’de sessiz protesto Anadolu Üniversitesi öğrencileri de akademisyenlere destek için sessiz protesto eylemi yaptı. Ellerindeki dövizlerle Yunus Emre Kampüsü’ndeki Devlet Konservatuvarı önünde toplanan öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü öğrencisi Deniz İnci Yenilme, “Barışın ve sevginin dilini kullanarak bizi eğiten akademisyenlerin okullarımızdan uzaklaştırılması, bilime ve sanata vurulmuş bir baltadır” dedi. l Haber Merkezi Akademisyen kıyımı devam ediyor Barış bildirisine imza atan Mersin Üniversitesi öğretim üyesi Esra Ergüzeloğlu Kilim görevinden uzaklaştırıldı ABİDİN YAĞMUR Barış için Akademisyenler’in “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan Mersin Üniversitesi öğretim üyesi Yardımcı Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu Kilim’in sözleşmesinin uzatılması için gereken idari dosyayı ve akademik çalışmalarını eksiksiz olarak ve süresi içinde sunduğu halde dosyası 3 kez iade edildi. İlk jüri olumlu görüş belirtince rektörlük yeni jüri istedi. Başka üniversitelerden seçilen yeni jüri de olumlu görüş belirtti. Ancak Mersin Üniversitesi Rektörlüğü, herhangi bir gerekçe belirt meden, Esra Ergüzeloğlu lirten Kilim, “Benim iş ak Kilim’in görev süresinin di sözleşmemi sonlandırır uzatılmayacağını bildirdi. ken başka gerekçelerin üre Kilim, üniversiteden uzak tilmesi gereği ortaya çıktı. laştırılan 11. akademis Benim atılmam için gerek yen oldu. çe üretirken ellerinde ka Üniversitedeki görevi lan tek koz, akademik nite ne son verilmesine kadar liklerimin yeterli olmadığı uzanan süreci gazetemi nı, tembel olduğumu ispat ze değerlendiren Esra Er lamaları olabilirdi” dedi. güzeloğlu Kilim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imza Yrd. Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu Kilim Son bir yıldır davalar, yıldırma politikaları nedeniyle cıları hedef gösteren açıklamalar yap akademik çalışma yürütme koşulla masından sonra bildiriye imza verdi rının ortadan kalktığını, uluslararası ğini belirtti. Herhangi bir adli ya da konferanslara kabul edilen bildirisini idari soruşturmaya uğramadığını be sunmak için yurtdışına çıkışına izin verilmediğini anlatan Kilim, “Üniversite yönetimi bizleri kriminalize ederek, düşmanlaştırarak geri kalanları terbiye etme pratiklerini uygulamayı seçti. Bizim ülkemizde bir gelenek vardır, suç işleyen değil suça şahit olan ve tanıklık edenler cezalandırılır. Genetiğimize işlenmiş böylesi bir bilgi maalesef üniversite hocalarını da etkisi altına aldı. Yirmi yıldır deneyim ve aklın ürünü olarak ortaya çıkan birçok ilke ortadan kalktı. Akademik hayatın felç edileceğini, bilimsel niteliklerinin sorgulanacağını hisseden herkes kabuğuna çekildi” diye konuştu. l MERSİN C MY B