07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 13 Şubat 2017 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber/yorum 13 Hukuku asla! Anayasa değişikliğine ilişkin halkoylaması süreci görülmedik ölçüde ilginç düzenlemelere tanık oluyor. Anayasa değişikliğiyle devlet yönetiminin yasama, yargı ve yürütme erkleriyle birlikte bütçesinin hazırlanması yetkisi bir kişide toplanıyor. Belki o da yetmez diye olacak, mülkiyeti topluma ait olan ne varsa, bankalar, arsalar, ulaşım ve maden işletmeleri, kısaca her şeyin kullanımı da Varlık Fonu ile bir kişide toplanıyor. Yetmiyor; toplumsal beynimizi de yiyorlar! Beyin yiyicilik! Bir ülkenin hükümeti bilimle uğraşan insanlarını sistemli olarak işlerinden kovar, onları çalışamaz duruma getirirse bunun adı beyin yiyiciliktir. AKP iktidarı, önceki en karanlık dönemlerde, onların en yıkıcısı olan 12 Eylül 1980 sonrasının faşizan uygulamalarının yapıldığı dönemde bile görülmeyen ölçüde beyin yiyicilik yapıyor. Geçen temmuzdan bu yana uygulanan OHAL kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerKHK ile üniversitelerden uzaklaştırılan bilim insanı sayısı, 7 Şubat’taki son 330 ile birlikte 3300 dolayındadır . Yeni bir anayasa yapılırken anayasa konusunda en yetkin bilim insanlarından biri, geçmişte en özgürlükçü anayasa taslaklarından birini hazırlamış olan; ülke terör ve şiddet sarmalında, üstelik OHAL ile yönetiliyor, bu ortamda anayasa yapılamaz diyen, yine de halkoyuna sunulacak olan anayasayı bilim insanı titizliği ve sorumluluğuyla eleştiren Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu üniversitesinden kovuluyor; kovulabiliyor! Kabaoğlu bir simge; Türkiye’yi yönetenler, yetiştirilmeleri hiç de kolay olmayan büyük emek ürünü binlerce beyni yok ediyor; ülkeye çok büyük zararlar veriyor! Anayasa ile verilmek istenen Bağımsız ve tarafsız hukuk, çağımızda, insan haklarının en önemli güvencesidir. Bu ülkenin toplumsal yapısı “adalet mülkün (devletin) temelidir” kültüründen beslenir. Oysa halkoyuna sunulacak olan anayasa değişikliğiyle hiç olmayacak bir şey yapılıyor; ülkenin adalet sisteminin tüm yönetimi cumhurbaşkanına teslim ediliyor. Sistemi yönetecek olan Hâkimler ve Savcılar KuruluHSK 13 üyelidir; Adalet Bakanı, HSK Başkanı müsteşarı da üyesidir. Dört HSK üyesini cumhurbaşkanı atıyor; kalan yedi üyeyi de çoğunluğu cumhurbaşkanının partisinde olan Meclis seçiyor. Cumhurbaşkanı yargıyı yalnız yönetmekle yetinmiyor; yargı ya da mahkeme kararlarını veren kurulların en tepe noktalarını da elinde tutuyor. Şöyle ki, gerektiğinde yüce divan olarak cumhurbaşkanını yargılayacak olan Anayasa MahkemesiAYM’nin toplam 13 üyesinin 12’sini cumhurbaşkanı atıyor. Yargıtay Cumhuriyet başsavcısını ve vekilini cumhurbaşkanı atıyor; Yargıtay üyelerini de yine çoğunluğunu cumhurbaşkanının atadığı HSK atıyor. Devlet faaliyetlerini hukuka uygunluk açısından denetleyen ancak yetkileri AKP’li yıllarda iyice budanmış olan Danıştay’ın üye sayısı 90’a indiriliyor; bunların 23’ünü cumhurbaşkanı doğrudan atıyor; kalanını cumhurbaşkanının atadığı HSK atıyor. Sanırım bu kadar adalet dağıtma gücü mitolojideki Adalet Tanrıçası Themis’te bile yoktu. Burada söz yaklaşık 150 yıl öncesinin Osmanlı devlet adamı, şair Ziya Paşa’nın: Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet? Eğer bu değişiklik onaylanırsa, çağımızda hukukun temeli olan yurttaşların kanun önünde eşitliğinden hiçbir biçimde söz edilemez. Her şeyinizi verin, ancak, insanlık onurunuzu korumak istiyorsanız hukukunuzu asla vermeyin; bu anayasa değişikliğine var gücünüzle hayır deyin! Çünkü hukuku verirseniz, hiçbir şeyinizi, özellikle de beyninizi kurtarmazsınız! 13 ŞUBAT 2017 SAYI: 33367 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.13 05.57 06.20 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.53 13.28 16.21 07.35 13.13 16.08 07.56 13.36 16.33 Akşam 18.46 18.33 18.58 Yatsı 20.14 19.59 20.22 106 gündür özgürlüğünden yoksun... ‘Hedefimiz Rakka’ Erdoğan, Kurtulmuş’un ‘El Bab’tan sonra operasyon biter’ sözlerine karşılık ‘Orada bir iletişim sıkıntısı olabilir’ dedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “El Bab’dan sonra durmak; böyle bir şey yok. DEAŞ’ın asıl merkezi El Bab değil Rakka” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez ülkelerinin ilk durağı olan Bahreyn ziyareti öncesin de Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde açıklama yaptı. Ga zetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “El Bab operasyonuy la ilgili Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, ‘El Bab’tan sonra Fırat Kalkanı Operasyonu biter’ ifade sini kullandı. Acaba bitecek mi?” yönündeki soruyu şöyle yanıtladı: “El Bab’dan sonra durmak; böy le bir şey de yok. Orada bir iletişim sıkıntısı olabilir. Bir defa El Bab, bizim nihai hedefimiz değildir. Bizim nihai hedefimiz, DEAŞ’tan bu bölgenin temizlenmesidir. Kaldı ki biz şu anda biliyorsunuz, üç bini aşkın DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Fakat, DEAŞ’ın asıl merkezi El Bab değil, asıl merkezi Rakka ve Rakka temizlendiği andan itibaren özellikle bu bölge terörden arındı Şehit oğlunun mezarından ayrıLMIYOR Suriye El Bab’da Rus uçaklarının kazayla vurması sonucu şehit olan ve önceki gün 10 bin kişinin katıldığı törenle toprağa verilen sözleşmeli er Ömer Akkuş’un (23) babası Mahmut Akkuş, üzerinde asker kıyafetiyle oğlunun mezarının başından ayrılmadı. Oğlunun mezarının ayak ucuna koyduğu sandalyeye oturan ve üzerinde kamuflaj kaban olan Mahmut Akkuş, diğer aile fertleri dua edip mezarlıktan ayrılmalarına rağmen oğlu için dualar etti. Babanın fotoğrafı sosyal medyada “Kelimelerin tükendiği an. Şehidimizin babası Mahmut amcamız oğlunun mezarı başında bir an olsun ayrılmıyor. Söylenecek söz kalmadı” ifadeleriyle paylaşıldı. l DHA rılmış bir bölge haline gelmiş ola cak. Buradaki nihai hedef de 5 bin kilometrekarelik bir alanı temizlemektir. El Bab, tamamen oradan Ana yüreği dayanamadı DEAŞ gittiği zaman bitti demek değil. Oraya da gelecek El Bablı yerleşecek. Fakat bakın bir Mınbiç’te, El Bab’da şehit olan Piyade Uz Ayşe Güngör (35) ayakta durmakman Çavuş Emin Güngör’ün ta güçlük çekti. Şehidin babası Ali Mınbiç’in aslında yüzde 90 halkı cenazesi, askeri uçakla memleke Güngör’ün (82) tören alanında üşü Arap’tır ama şu anda oraya kendi ti Denizli’ye götürüldü. Karşılama mesi üzerine askeri personel bat halkı yerleşememiştir. Niye? PYD, töreninde şehidin kızları Miraç (9), taniye ile üzerini sardı. Bir yurttaş YPG orayı şu anda işgal etmiş va Ceylin (14) ile Sonay Güngör (15), da montunu vererek şehit babası ziyette. İşte şimdi DEAŞ’ı, YPG’yi babalarının naaşı uçaktan indiği sı nın üşümesini engellemeye çalıştı. ve PYD’yi buralardan boşalttık rada gözyaşları döktü. Şehidin eşi Şehidin annesi Menendi Güngör’ün tan sonra Rakka’dan da DEAŞ’ı bo (76), önceki akşam acı haberi aldık şalttığımız anda, oradan defettiğimiz anda oraya Araplar gelip, ken 1 şehit haberi daha tan sonra kalp krizi geçirdiği ve anjiyo olduğu öğrenildi. Şehidin ce di halkı gelip yerleşecektir. Bizim orada durma diye bir durumumuz da olmaz. Onun durumunu o gün değerlendirmek lazım. Şimdi bunları konuşmak çok da erken olur diye düşünüyorum.” Erdoğan, şu anda da merkeze gi Fırat Kalkanı harekâtının 173 gündür devam ettiği Suriye’nin El Bab bölgesinde IŞİD ile çıkan çatışmada Teğmen Furkan Yayla (25) şehit oldu, 1’i binbaşı 3 asker yaralandı. Fırat Kalkanı harekâtının 173. gününde şehit olan askerlerimizin sayısı 67’ye yükseldi. nazesi, bugün Acıpayam Merkez Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından toprağa verilecek. El Bab’da Rus savaş uçağının vurduğu binanın enkazında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede şehit olan Uzman Çavuş Sedat Atalay’ın rildiğini ve artık IŞİD güçlerinin tamamıyla ElBab’ı terk etme süreci içerisine girdiğini söyledi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Yayla’nın, 3 gün önce Suriye’ye geçici görevle gittiği öğrenildi. Şehidin cenazesi, memleketi Giresun’da toprağa verilecek. l DHA/İHA (26) cenazesi uçakla Erzurum’a getirildi. Şehidin cenazesi, bugün Aşkale’de son yolculuğuna uğurlanacak. l İHA/DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Kediler tekin değildir… Kedilerin yeri hemen bütün mitolojilerde farklıdır. Evet, şu her gün birlikte yaşadığımız, hemen her sokakta, meydanda, caddede, apartman girişlerinde, dükkân önlerinde rastladığımız o şirin varlıklardan söz ediyorum. Kediler, hiçbir mitolojide tekin değildir. Kedinin adı hep nanköre çıkmıştır. Köpekler ne zaman övülmek, yüceltilmek istense, kedi ile karşılaştırılır ve kedicikler, hemen “nankör” yaftasıyla ikinci, üçüncü, dördüncü sınıf hayvanlar arasına sürgün edilir. Çünkü köpekler sadıktır. Oysa kediler, nankördür. Gerçek ise çok farklıdır. Çünkü kediler, özgürdür. Üstelik bu, onların hayatlarının her noktasında açık ve seçik, hiç kimseden saklamaya gerek duymadan kullandıkları bir özgürlüktür. Başka deyişle, kediler sınırsız özgürdür. Hiçbir kediyi, o istemeden sevip okşayamazsınız. Size kendini okşatmaya başlamış olsa bile, bu eylem ancak onun çizdiği sınırlar içerisinde ve o istediği sürece gerçekleşebilir. Onun çizdiği sınırlar aşıldığında, kedi tırmalama ve ısırma gibi savunma yollarına başvurmaktan hiç çekinmez. Çünkü kediler, asla rüşvet almaz! Onlara dünyanın en leziz mamalarını bile sunsanız, kendilerini uygun gördüklerinden daha uzun süre sevip okşatmazlar. Kediler ve ‘sahipleri’... Görünüşte en tembel ve evden dışarıya adım atmayan kedilerin bile “sahipleri” yoktur. Evinize bir kedi mi aldınız, o andan başlayarak dört duvarınızın mutlak hâkimi artık odur. Görünüşte en cicili bicili minderleri bile hazırlasanız, evde oturacağı ve uyuyacağı yeri kediniz seçer. Bu konuda ısrarcı olduğunuz takdirde, işi evi terk etmeye kadar vardırabilir! Çünkü biraz önce de dediğim gibi, aslında bütün kediler sahipsizdir ve göze en çok ev kedisiymiş gibi gözüken kedi bile ruhunun derinliklerinde belli bir sahipsizliği, yani sokak kedisi olma özelliğini ölene kadar taşır. Bütün kediler, ‘sokak kedisi’dir… Bir başka deyişle, kedi her zaman ve her koşulda kediliğini sınırsız yaşar. Bu bakımdan kedilerin ruhu ile Gezi Ruhu arasında rahatça özdeşlik kurabilirsiniz. Çünkü ne kadar yaranmaya veya yaltaklanmaya çalışırsanız çalışın, kediden/kedinizden alacağınız karşılık hep aynıdır: Bana, benim uygun gördüğümden daha fazla karışma! Hele hele, kedinizin rengi bir de KIRMIZI ise, yandınız demektir. Çünkü günün birinde kedinizin dikbaşlılığı yüzünden onun için yaptığınız kedievinin camını çerçevesini kırsanız bile, bu eyleminiz onun çok daha kıpkırmızı kesilmesinden başka bir sonuç vermeyecektir. Ve kedilerin öfkeden kıpkırmızı kesilmeleri, hiç kimse için tekin değildir! Üstlerinden Karlov’un katilinin fotoğrafı çıktı Adana’nın Seyhan ilçesindeki bir otelde yakalanan IŞİD’liler Lübnan uyruklu Danimarka vatandaşı Mahamad Laban (45) ile Irak uyruklu İsveç vatandaşı Mohammed Tofik Saleh’in (38) 10 gün süren sorgusu tamamlandı. Şüphelilerin üzerinden çıkan görsel materyaller arasında idam edilen eski Irak lideri Saddam Hüseyin’in ve Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’u öldüren polis memuru Mevlüt Mert Altındaş’ın üzerinde Arapça “Biz cihat üzerine Muhammed’e biat ettik, beklentimiz kalmadı” yazılı fotoğrafı bulundu. Şüphelilerin IŞİD’e üye oldukları yönündeki suçlamaları kabul etmedikleri, siperde silahlı fotoğraflarının gösterilmesi üzerine de gezdikleri bölgelerde hatıra amaçlı çektirdiklerini iddia ettikleri öğrenildi. Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçmeyi planladıkları öğrenilen Saleh ve Laban’ın, Suriye’de son 3 ayda yoğun bir silah ve patlayıcı eğitiminden geçirildiği, Avrupa’da sansasyonel eylem hazırlığında oldukları öne sürüldü. l ADANA/İHA ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Mardin mahallelerinde sokağa çıkma yasağı Mardin’in Ömerli, Nusaybin ve merkez Artuklu ilçelerinin 9 mahallesinde PKK’ye yönelik operasyon nedeniye dünden itibaren ikinci duyuruya kadar sokağa çıkama yasağı ilan edildi. Valilikten yapılan açıklamada, Ömerli ilçesinin kırsal kesimdeki Sulakdere ve Aytepe, Nusaybin ilçesinin İlkadım, Yavruköy, Büyükkardeş, Küçükkardeş ve Akarsu, merkez Artuklu ilçesinin Yardere ve Ahmetli mahallelerinde operasyon yapıldığı belirtildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle