27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 28 Aralık 2017 10 haber TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN CEVAP VE DÜZELTME yönlendirmeye çalıştığı anla zetmeksizin yalnızca Türki rarlanmanın öncelikli krite da ve kamuoyu üzerindeki al >> baştarafı 1. sayfada şılmıştır. yayınlanan yazıda; kimliği be Bilhassa Müvekkilim Sn. Be ye Cumhuriyeti Hükümetini ri en azından görünür gerçek gı yönetiminin Cumhuriyet yıpratmak amacıyla yayın ya liğe uygunluktur. Fakat Cum Gazetesi’nde sistematik ola lirsiz kişi/kişilerce, kamu rat Albayrak’ın siyasi kim pan diğer sözde gazeteler, her huriyet Gazetesi’nin yalnız rak yayınlanan yazılar ile Mü oyuyla paylaşılan ve hangi liği nedeniyle maksatlı ha fırsatta Müvekkilim Sn. Berat ca internet üzerinden ‘sızdırı vekkilim Sn. Berat Albayrak amaca hizmet ettiği belli olma berlere konu edildiği, ağabe Albayrak’ı suçlamak, kamu lan’ ve hiçbir somut gerçekli aleyhine sürdürüldüğü görül yan, bu anlamda güvenirliliği yi ve bir dönem yetkilisi ol nezdinde itibarını sarsmak ğe dayanmayan iddiaları kay müştür. konusunda ciddi kuşkular ba duğu şirketin de Müvekkilim amaçlı bir yayın politikası güt nak edinip, Müvekkilimin adı Sonuç olarak yazı içeriğinde ‘İçerisi’ daha mı güvenli dersiniz? rındıran bilgiler eşliğinde söz gelimi bir takım kişi veya kuruluşların offshore şirketler ile ilişkili olduğu böylece vergi ödemeden haksız kazanç sağ üzerinden yapılan bu algı operasyonunda hedef haline getirildiği, aynı gün basına yansıyan çeşitli haberler için tercih edilen çarpıcı başlıklardan da tüğü için internete sızdırılan iddiaları da ahlak gözetmeyen yayın anlayışına uygun olarak Müvekkilimle ilişkilendirmek adına adeta ‘fırsat’ olarak kul geçmese dahi bir şekilde asılsız iddialarla irtibatlandırarak Müvekkilim aleyhine yayın yapması her bakımdan hukuka aykırıdır. anılan belgelerde Müvekkilim Sn. Berat Albayrak’ın adı geçmemektedir. Gazetenin sözde haberi yalan ve iftiradan ibarettir. Bu sebeple tekzibe ko 266 gündür Silivri’de volta attırılan bizim Emre İper, iki buçuk ay daha voltaya devam edeceği kararlaştırılan son duruşmadan çıkarılırken bencileyin tutuksuz sanık arkadaşlarına kara mizahın hası ile seslendi: Kendinize mukayyet olun abiler, biz içeride güvendeyiz... ladıkları iddia edilmektedir. Yayınlanan hayal ürünü, gerçek dışı yazı ile Cumhuriyet Gazetesi’nin Müvekkilimin şahsı üzerinden kasıtlı bir algı operasyonu yaptığı açık şekilde anlaşılmaktadır. Gazetecilik meslek ilkelerini çiğneyerek yayın yapan bu sözde (Hükümet’in başı vergiden kaçıyor ... ) anlaşılacağı üzere T.C. Hükümeti’nin de doğrudan hedef alındığı, gazetenin yalan haberlerle siyasi bir çıkarım elde etmeye çalıştığı ortadadır. Gazetenin sadece belirli kişiler aleyhine birtakım iddialar ortaya attığı ve bunları hiçbir lanmıştır. Vurgulamak gerekir ki, sözde haberde geçen tüm iddialar ve isnatlar tamamen gerçek dışıdır. Bu iddiaların kamuoyunun gündemine taşınmasına aracılık eden gazete ülke gündemini bir şekilde manipüle etmeye çalışmaktadır. Basın ahlakını gözeterek kamuoyunu aydınlatma noktasında bir kaygısı bulunmayan gazete tıpkı daha önceki gerçek dışı yazıları nedeniyle tarafımızca gönderilmiş olan tekzip metinlerini mahkeme kararları mecburiyetiyle usule uygun olmasa da yayınlamış nu yazı içeriğinde Müvekkilin adının kullanılması habercilik adına kamuoyunu gerçek bilgilerle aydınlatma noktasında hiçbir kaygısı olmayan gazetenin kasıtlı yayın anlayışını bir kere daha gözler önüne sermektedir. Ülkesini seven, görev bilinci ta Emre’nin yerden göğe haklı oldu gazete her ne kadar tarafımız şekilde ispatlayamadığı gibi Cumhuriyet Gazetesi ve yazar olduğu gibi, bu gerçek dışı id şıyan, tüm eylem ve işlemle ğunu daha o duruşmanın gecesinde ca muhatap alınmak istenme hukuki müeyyidelere de ma ları uzun süredir Müvekkilimi diaları nedeniyle de Müvekki rini hukuk dairesinde yapan, anladık. Bir herif gazeteye telefon etti: se de kamuoyunun yalanlar ruz kaldığı ancak bu hukuk hedef alan yazılarla gerçeğe li hedef alan 07.11.2017 tarih Müvekkilim Türkiye Cumhu Başkan kanunu da çıkardı işte. la meşgul olmaması ve gerçek suz uğraşına ara vermeden ay aykırı şekilde belirli bir ama li yazının neden olduğu kişilik riyeti Enerji Bakanı Sayın Be Geleceğiz ve hepinizin canına okuyacağız. Artık kanun bizi koruyor... Adam, telefonu küfür ve tehditleri birkaç kez yineleyip kapattı. Anlaşılan bir kulağı bizim telefonda olan İstanbul Emniyeti kısa sürede o tehdit telefonunun “15 Temmuz Şehitleri Derneği” üyesi bir “Başkan yiğidi”nden geldiğini saptamış. Koca otobüs dolusu çevik kuvvet polisi lerin kayda geçmesi adına bu tekzip metni hazırlanmıştır. Müvekkilimin günümüz itibariyle anılan şirketle hiçbir ilişiği bulunmamaktadır. Sözde haberde adı geçen Serhat Albayrak ve Çalık Holding de iddiaların tamamen gerçek dışı ve çarpıtılmış olduğu hu nı iddiaları başka şekillerde gündeme getirdiği böylece gazetecilik, kamuoyunu bilgilendirme namına herhangi bir uğraşının olmadığı yalnızca Müvekkilim gibi hedef aldıkları kişilerin itibarlarını sarsmaya çalıştıkları anlaşılmaktadır. Müvekkil Sayın Bakan Berat ca matuf iftira niteliğindeki iddialarını yayınlayarak hukuk dışı ve basın meslek ilkelerini açıkça ihlal anlamına gelen yayıncılık politikasını sürdürmektedir. Bu nedenle Cumhuriyet Gazetesi’nin çamur at izi kalsın stratejisine uygun ola hakları ihlalini cevap/düzeltme metnini yayınlayarak gidermelidir. İfade ve basın özgürlüğünün sınırlarını aşarak yayın yapan basın organları kamuoyunu, ortaya attıkları iddialarla yönlendirebilmekte ve bu anlamda hedef aldıkları kişilerin iti rat Albayrak bu karanlık odaklara karşı mücadelesini tüm kararlılığıyla sürdürecek, asılsız haber yapmayı kendine düstur edinmiş olan Cumhuriyet Gazetesi’nden hızlı ve etkin bir şekilde bu hukuk dışı eyleminin hesabı yargı önünde sorulacaktır. ve bir “TOMA” yollayıp Cumhuriyet susunda kamuoyunu bilgilen Albayrak’ın doğrudan ya da rak, kin ve nefret söylemleriy barlılarına zarar verebilmek Kamuoyuna saygılarımızla su gazetesini kuşattı, olası bir saldırıya dirmiştir. Bu şekilde gazete dolaylı olarak herhangi yaban le sürdürmekte olduğu ya tedirler. Gazete ile televizyon narız. karşı “bizi” korumaya aldı. nin belirli kişi ve kurumları cı menşeli şirketin sahibi ya yın anlayışı basın ve ifade ların propaganda ve algı yöne Herifin “kanun” dediği, son kanun hedef alarak ‘gazetecilik’ kis da ortağı da değildir. Hal böy özgürlüğü korumasından ya timinin en etkili enstrümanla T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar hükmünde kararname. Hani içinde “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir gö vesi altında kamuoyunu ken leyken Cumhuriyet Gazetesi rarlanamamaIıdır. Zira basın rından olduğu gerçeği yadsı Bakanı Sn. BERAT ALBAYRAK di menfaatleri doğrultusunda ve basın meslek ilkelerini gö özgürlüğü korumasından ya namaz. Bu anlamda propagan Vekili Av. AHMET ÖZEL revi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve Roboski hâlâ kanıyor cezai sorumluluğu doğmaz” yazan 696 sayılı KHK. Herif, Başkan’ından icazet almış, işleyeceği her türlü cinayet için fetvayı Bugün 6. yıldönümüne girecek acı, adaletin uğramadığı Roboski’de hâlâ kor KHK’de bulmuş. Artık kim tutar onu!.. gibi. Katliamda yakınlarını kaybeden aileler, “Kuru bir özrü bile esirgediler” diyor Palaysa pala, bıçaksa bıçak, taban caysa tabanca, Kalaşnikof ise Kalaşnikof. Ardından polis yakalasa, savcı sorgulasa ifade hazır: Yeni darbe teşebbüsüne girişeceklerini öğrendik. Onlar harekete geçmeden biz geçtik. Hayırlısıyla hallettik. Devletimizi, hükümetimizi, partimizi ve bilhassa Reisimizi olası bir darbeden koruduk. Oldu bitti... HHH Şırnak Uludere’ye bağlı Roboski’de 28 Aralık 2011 gecesi 19’u çocuk 34 kişi savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürüldü. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013 yılında görevsizlik kararıy gılanmayacak, siz de susun bunu kabul edin’ diyorlar” diye konuştu. ‘Hani adalet!’ Katliamda yakınlarını kaybedenlerden Narin Ant da, 6 yıllık süreçte sorumluların yargılanmadı İyi de bu hukuk rezaleti, bu dolaysız la dosyayı gönderdiği Ge ğını ancak adalet istedik iç savaş kışkırtıcılığına karşı ülkenin nelkurmay Askeri Savcı leri için kendilerine soruş bütün hukukçuları, hukuk devleti lığı da 2014 yılının Ocak turmalar ve davalar açıl kavramını kavramış siyasetçisi, gazetecisi, yazarı, yurttaş bilinci taşıyan yurttaşı, çizeri ayağa kalktı. Evet kalktı. Ne olacak şimdi? Valla, Reis’in Başbakanı sıcağı sıcağına bütün itirazların önünü kesti, “Hiçbir düzeltme yapılmayacak, dilinde falan da bir sorun yok” buyurdu. Ama Saray’ın hukuk başdanışmanı, solcu eskisi bir hukukçu “değişebilir” ayında takipsizlik kararı verirken, ailelerin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru da 2016 yılında “evrak eksikliği” gerekçesiyle reddedildi. Kısıtlama kalktı Roboski katliamının 6. yılında bugün yapılacak dığını belirtti. Ant, “Adalet istiyoruz ama karşımızdaki insanlar oralı bile olmuyor. Mahkeme salonunda ‘adalet mülkün temelidir’ yazıyor. Arkalarındaki yazıya da dönüp bakmıyorlar. Adaletin işlemediğini düşünüyorum. Aradan 100 yıl da 1000 yıl da sinyali verdi. Versiiiiin!.. Önemli olan Reis ne diyor, Reis? Hani şu Sudan’ın insanlığa karşı suç, savaş suçu ve soykırım suçu işlediği için ülkesinden dışarı adım atamayan diktatörü Ömer el Beşir’le “kardeş gibi” dostluğu olan Reis ne diyor? Ne yani, Başbakan’ın Reis’e danışmadan “Sorun yok, düzeltme filan yapılmayacak” dediğine inanmamız mı isteniyor?.. HHH Sözün kısası: bizim Emre İper’in duruşma çıkışındaki cümlesi çırılçıplak bir gerçeği yansıtıyor: Kendinize mukayyet olun abiler, biz içeride güvendeyiz... Acep bir yolunu bulup içeri mi girsek?.. 28 Aralık 2011 gecesi 19’u çocuk 34 kişi savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürüldü. Roboski’ye o geceden sonra neşe de uğramadı adalet de... anmalar öncesinde Valilik kararıyla OHAL gerekçesiyle her aileden bir kişinin katılması istendi. Milletvekillerinin girişimlerinin ardından kısıtlamanın kaldırıldığı belirtildi. Roboski’de bugün yapılacak anmaya, HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, HDP milletvekilleri Meraş Danış Beştaş, Leyla Birlik ve Aycan İrmez, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen ve avukatlar ile çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcisinin katılacağı belirtildi. ‘Unutun diyorlar’ geçse adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. Yasla geçen 6 yıl Mercan Encü de her günlerinin acıyla geçtiğini belirterek, “Biz çocuklarımızın parçalarını topladık bizi mahkemeye çağırıyorlar. 34 insanın failleri hâlâ yargılanmadı, ifadesi bile alınmadı. Olan hep bize oldu. 6 yılımızı mezarlıkta geçirdik. Perşembe günü gelsin de mezarlığa gidelim diye bekliyoruz. Kendi ellerimizle topladık parçalarını. Kim unutabilir bunu? 100 yıl da geçse unutmamız mümkün de DEMİRTAŞ’TAN ROBOSKİ MEKTUBU ‘O ÖLÜ çocuklara söz verdim’ KHK ile kapatılan Roboski Derneği Başkanı Veli Encü, şunları söyledi: “Adalet talebimiz 6 yıldır karşılığını bulmadı ama bizi her gün ifade için savcılığa, mahkemeye çağırıyorlar. ‘Herkes hukuk önünde eşittir’ ğil. Üzüntüyle geçti 6 senemiz, köyümüzde yas hiç dinmedi. Annelerin tülbentleri bile hep siyahtır. 6 yılda faillerin ifadeye çağrıldığını, görevden alındığını görmedik, bundan sonra da adaleti görmeyiz. Bizden özür bile di Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, Roboski katliamında yaşamını yitirenleri, Şişli’deki Kent Kültür Merkezi’nde önceki gece düzenlenen etkinlikte andı. HDP milletvekilleri Pervin Buldan, Hüda Kaya, Gülistan Koçyiğit, CHP eski milletvekili Binnaz Toprak, Roboski aileleri, Eğitim Sen, insan hakları savunucuları ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı etkinlik, yaşamını yitirenler anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Yazarımız, şair Ataol Behramoğlu da yaşamını yitirenler için sahnede şiir okudu. mış mazot kokan cenazelerine tek tek baktığını yazan Demirtaş, şöyle devam etti: “Battaniyeye sarılı ölü çocuklar sanki bana şunları söylediler ve sanki ben gerçekten onları duydum. Dediler ki, ‘Bizi öldürdüler başkan, geç kaldınız. Biz hep yoksulduk, hep çalışıyorduk. Vatanımızın tel örgülerle bölünmüş iki par şında ağladım. Bunun hesabını sormak için de bundan sonra katledilmememiz için de elimden gelenin fazlasını yapma sözünü orada o çocuklara verdim. Şimdi Edirne Hapishanesi’ndeyim. Sözümün arkasında olduğum için buradayım. Ant olsun ki, Roboski katillerinin hesap vermesi için canımızdan vazgeçe diyorlar bunun sözde kaldığını 6 yıllık süreçte gördük, yaşadık. Faillerin korunduğunu, aklandığını, onlara kol kanat gerildiğini anladık. Katliamın üzerini örtmek asıl amaç. 6 yıl önce Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, lemediler. Hata diyorlar ya; hatalarına sahip çıksınlar onu da yapmadılar” diye konuştu. ‘Meclis araştırSIN’ Lezgin Botan, Behramoğlu, kan dökücülüğün tari çası arasında ticaret için gidip gel ceğiz, ama bu mücadeleden vaz ‘Ankara’nın karanlık deh HDP Şırnak Milletvekili Aycan HDP eski milletvekili Hasip Kaplan, Halkların Demok ratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü hi yazıldığında Roboski’nin en üstte yazılacağını söyledi. Roboskili ailelerin mektubu okundu. ‘100 yıl geç kaldık’ Anmada HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden gönderdiği mektup okundu. Katledilen çocukların Uludere Devlet Hastanesi koridorlarında ve odalarında battaniyelere sarıl mekti tek suçumuz. Vatanımız paramparça, şimdi de biz paramparçayız. Geç kaldınız başkan, geç kaldınız başkan. Biz her zaman yoksulduk, hep öldürülüyorduk. Bak bu sorunları çözemediniz, yine ölen biz olduk. Hoş geldin ama geç kaldınız başkan, geç...’ Belki inanmayacaksınız, ama ben bu sözleri duydum. Mahcubiyetle, derin bir kederle Roboskili kardeşlerimin ba geçmeyeceğiz. Biliyorum geç kaldık çocuklar, haklısınız. Ne deseniz haklısınız. En az yüz yıl geç kaldık. Ama siz rahat uyuyun. Sizi katledip üstünü örtenlerden, hatıranız için dikilen anıtları sökenlerden, Roboski’nin sağ kalmış çocuklarından, Ferhat’ı zindana atanlardan hesap sormanın en etkili yolu eşit, onurlu ve adil bir barışı getirmektir. Biliyoruz, başaracağız.” lizlerinde kaybolmayacak’ dedi. Kendisiyle görüştük, eşini, bakanlarını taziyeye gönderdi. Verilen sözler nerede?” Hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini ifade eden Encü, “Kuru bir özrü bile esirgediler bizden. ‘Özür dilenmeyecek, failler yar İrmez, Roboski katliamı için Meclis araştırması istedi. İrmez önergede, “Verdiğimiz önergelerde ‘katliam’ sözcüğünün ‘kaba ve yaralayıcı’ bulunarak Meclis Başkanlığı’nca geri gönderilmesi, 34 yurttaşın katledildiği gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. Hukuk devletinin bir gereği olarak aydınlatılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.   C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle