04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 27 Kasım 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Evet’ten dönüş var haber 5 CHP’nin, 16 Nisan referandumu araştırmasının sonuçları, ‘Evet’ verenlerin umduklarını bulamadıklarını ve ‘Hayır’ verenlere yaklaştıklarını gösterdi CHP’nin, referandum sonrası evet ve hayır diyenlerin şifrelerini çözmek için yaptırdığı araştırmada çar pıcı sonuçlar ortaya çıktı. Buna göre; “evet” diyenlerde hayal kırıklığı, kaos, belirsiz lik, korku, gerileme ve durma duyguları öne çıkıyor. Sorun ların çözülmediği gibi arta rak devam ettiğini söylüyor lar. Erdoğan’ın halktan uzak laşmasından ve sürekli “alda İKLİM ÖNGEL tıldık, kandırıldık” demesinden şikâyetçiler. “Terör önle nemez algısı” hâkim. Evet di yen de hayır diyende terörün önlenmesi ko nusunda çaresizlik ve umutsuzluk hissi ta şıyor. Sihirli kelime ise “huzur”. CHP’nin seçmenin anlık tepkisi yerine psikolojisini ölçebilmek için referandum sonrası bir şirkete yaptırdığı araştırma so nuçlarının detayları ortaya çıktı. Araştırma dan çıkan çarpıcı sonuçlar şöyle: l ‘Hayır’ı bir araya getiren duygu den ge. Denge istiyorlar. Dengesiz bir yapıdan şikâyetçiler. Sistem değişikliğinin dengeyi bozacağından endişe ediyorlar ve parlamen ter sistemin devamını istiyorlar. l ‘Evet’ demedeki ortak duygu ise güç ve kontrol. “Güç olmazsa, kontrol elden çıkarsa ülke için, benim için, ailem için kötü olur” algısı içinde ‘evet’ diyorlar. ‘Evet’ diyenlerin önemli bölümü Erdoğan’a bağlı. CHP’nin araştırmadan çıkardıkları Yaptırılacak bu ve benzer araştırmaların sonuçlarına göre, önümüzdeki dönem siyasi yol haritisanı belirleyecek olan CHP’nin çıkardığı sonuçlar ise şöyle sıralanıyor: “l Toplum, kutuplaşma siyasetinden rahatsız. l Erdoğan’ın halkla bağı gün geçtikçe kopuyor. l Güçlü tek adam değil, güçlü ekip isteniyor. l Sorunları çözecek ortak dil aranıyor. l Sihirli kelime huzur. Herkes kaostan kurtulmak ve huzurlu yaşamak istiyor. Araştırmayla ortaya konan her sorunun çözümünün CHP’de karşılığı var. l CHP, sorunları teşhis etmiş, çözüm üretmiş ancak anlatamamış. Bu araştırmadan yola çıkarak yeni çözümler aramak değil, CHP’nin zaten var olan çözümlerini halka en net şekilde anlatabilmek gerekiyor.” Adalet YürüyüşüNÜN ETKİLERİ de ölçüldü Araştırmada Adalet Yürüyüşü de ölçüldü. Yürüyüşün her iki kesimde de umut ve cesareti artırdığı ortaya çıktı. Kutuplaşmaya ve çatışmaya karşı esaslı bir duruş sergilendiği görüşünde ortaklaşılıyor. “Evet” oyu kullanıp da “İnanamadım, adam çıktı yürüdü”, “Kılıçdaroğlu’ndan bunu beklemezdik”, “Bizim için yürüdü” diyenler var. Evet diyenlerin arasında nötr duranlar olduğu gibi büyük çoğunluk yürüyüşe olumlu bakıyor. Özellikle “adalet” kavramında kaygı anlatılmıyor ancak yürüyüşün etkisi büyük. Adalet kavramı salt yargılamalar, hukuksuz tutuklamalar olarak değil, iş, ekonomi olarak öne çıkıyor. ‘FETÖ nasıl aldattı?’ l Süreç ilerledikçe Erdoğan’a bağlılığın ciddi şekilde kopmaya başladığı görülüyor. Devamlı “Aldatıldık, kandırıldık” denmesinden dolayı rahatsızlık duyuluyor. “FETÖ ile mücadelede nasıl aldatıldı, FETÖ’yü Erdoğan getirdi” deniyor. Her geçen gün Erdoğan’ın halktan koptuğu belirtiliyor. l Kontrol düşüncesiyle ‘evet’ diyenler referandumdan sonra rahatsızlık duymaya başlıyor. Güç ve kontrolden beklediklerinin arzu ettikleri gibi iyi ve hayırlı bir şey olmadığını fark ediyorlar. Bu kesimde ciddi bir huzursuzluk ve korku hâkim. Kaos algısı var, “Her şey kötüye gidiyor, günü kurtarıyoruz” diyorlar. Hayal kırıklığı, belirsizlik duygusu, gerileme ve durma kaygısı öne çıkıyor. Bu kaygılara, gücün tek elde toplanması neden oluyor. l ‘Tek adam’ algısı daha önce ‘Sorunları çözer’ anlamındayken, propaganda sürecinde CHP’nin söylediği ‘tek adam rejimi’ şimdi yaşayarak tecrübe ediliyor. Süreçle birlikte “Her şey bir kişiyle olmuyor” düşüncesi gelişti. Her konunun bir kişiye sorulması, sorunların kaynağı olarak görülmeye başladı. Buna karşı güçlü bir ekip arayışı var. l Suriyeliler temel mesele. AKP’ye, MHP’ye oy verip ‘evet’ diyenler de, ‘hayır’ diyenler de, CHP’ye oy verenler de istisnasız Suriye konusunda Erdoğan’ı sorumlu tutuyor. “Kendi yurdumuzda ikinci sınıf vatandaş olduk” algısı var. l Sorunların başında işsizlik ve ekonomi geliyor. Dışa bağımlılıktan şikâyet ediliyor. ‘Evet’ diyen de ‘hayır’ diyen de “Tarımda kendi kendimize yetebilecekken her şeyi dışardan alır hale geldik” diyor. Ekonomide geçmişe özlem var. AKP’e oy verip ‘evet’ diyenler dahi “Torpil düzeni var”, “Adamı olan işe giriyor” ifadelerini kullanıyor. l Kadına şiddet öne çıkan sorunlardan biri. Güvenlik endişesinin çok ağır olduğu görülüyor. Güvenlik endişesinde kadın ve çocukların sokakta güvende olmadığından şikâyet ediliyor. l Eğitim konusunda “iyi” diyen yok. AKP’ye oy veren de ‘evet’ diyen de eğitim politikasından şikâyetçi. İmam hatipleşme doğru bulunmuyor. Tek tip okula karşılar. Seçenek istiyorlar. “Hedef yok, kalitesiz eğitim var. Okuyana iş yok” deniyor. l Terörün engelleneceği konusunda güçlü bir kanaat yok. “Terör önlenemez algısı” hâkim. ‘Evet’ diyen de ‘hayır’ diyen de terörün önlenmesi konusunda çaresizlik ve umutsuzluk duyuyor. Kaynakları konusunda farklı düşünüyorlar. Kimi dış güçler, kimi terör örgütleri, kimi ekonomik sorunlar diyor. Ama terörün önleneceği umudu yok. l “Sorunları dağıtmadan, birinin elindeki güçle çözebiliriz” denerek, ‘evet’ oyu verdiğini söyleyenler, referandum sonrası bu gücün kontrolsüz hale geldiğini görüyor. Bu gücün sorunları çözemeyip derinleşerek devam ettirdiği söyleniyor. Kontrol duygusuyla ‘evet’ diyenlerin pişmanlıklarının altında dengelerin bozulmuş olması algısı var. Dış politikadan rahatsızlık dile getiriliyor ve “Türkiye, her krizde savruluyor” deniyor. l HDP’li olup ‘evet’ diyenler var. Bu tutumlarını “Hayır diyen teröristtir” dendiği ve tetörist olmadığını göstermek için ‘evet’ dediği şeklinde açıklıyor. Ayrışma kayboldu Araştırmaya göre; referandumun ardından yaşananlar yakınlaştırdı. Referandumdaki ayrışma büyük oranda kayboldu. Ayrılıklar keskinleşmedi, ortaklaşma, “hayır”a yakın noktaya geldi. “Bizi Erdoğan kurtarır” diye düşünüp de “evet” diyenler, sorunların çözülmemesi yüzünden pişman. Daha önce “evet” diyenlerden bir daha referandum olsa “hayır” diyecekler var. l ANKARA h‘Yueztuerrisatrityıkoruz’ Kılıçdaroğlu, Türkiye’de kavga ve gerginliğin ülkeyi çıkmaza sürüklediğini ifade etti. CHP lideri 2019’da Türkiye tarihini değiştireceklerini söyledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de huzur içinde yaşamak istiyoruz. Gerginlik ve kavgalardan bıktık. Yeter artık. Bu ülkede hangi görüşte olursak olalım, bir arada kardeşçe yaşayabiliriz” dedi. 2019 yılında Türkiye’nin tarihini değiştireceklerini belirten Kılıçdaroğ zel vatanımızda huzur içinde yaşamak istiyoruz. Dertlerimiz de olabilir, afetler de yaşayabiliriz. Ama huzur olduğu zaman dayanışma içinde bütün sıkıntıları aşabiliriz” dedi. “Ben size sadece ve sadece huzur vaat ediyorum. Ben size güzel bir Türkiye vaat ediyorum” diyen Kılıçdaroğlu, lu, “O görev de ağırlıklı olarak bana “Birlikte huzur içinde yaşayacağız. Bu düşüyor, çalışacağım” dedi. nun mücadelesini elbirliğiyle verece Kılıçdaroğlu, Antalya programının ğiz. 2019’a az kaldı. Gerginlik ve kav ikinci gününde Kemer Belediye Başka galardan bıktık. Yeter artık. Bu ülkede nı Mustafa Gül’ü makamında ziyaret hangi görüşte olursak olalım, bir arada etti. Belediye çıkışında halka seslenen kardeşçe yaşayabiliriz. Bağırmak ve Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de huzur içinde çağırmakla ülkeler yönetilseydi, büyü yaşamak istiyoruz. İster doğu ister ba yebilseydik vallahi biz şu anda dünya tıda, ister güney ister kuzeyde yaşıyor nın en gelişmiş ülkesi olurduk. Demek sak huzur içinde olmalıyız. Görüşleri ki bu işler bağırmakla, kavga ederek miz farklı olabilir, kimliklerimiz fark olmuyor. Bu işler başka ülkelere kafa lı olabilir, yaşadığımız bölgeler farklı tutarak olmuyor. Barış içinde yaşamak olabilir ama bayrağımızın altında gü istiyoruz” diye konuştu. FelAket bölgesine ziyaret CHP lideri Kılıçdaroğlu 14 Kasım’da Antalya’nın Kumluca ile Finike ilçesinde oluşan hortum nedeniyle sera ve evleri zarar görenleri ziyaret etti. Sera ve bahçeleri inceleyen Kılıçdaroğlu, sorunları TBMM’ye taşıyacaklarını söyledi. Daha sonra Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler felaketin yaşandığı ikinci büyük adres Finike’ye geçti ve incelemelerde bulundu. Finike’de bir kafede partililerle buluşan Kılıçdaroğlu, 2019 yılında Türkiye’nin tarihini değiştireceklerini belirterek, “O görev de ağırlıklı olarak bana düşüyor, çalışacağım. Ben 80 milyona huzurlu bir ülke vaat ediyorum. Benim parayla da işim yok. Siyaseti vatandaşa hizmet etmek için yapıyoruz, bu anlayış ile yola çıktık” dedi. l DHA İspat et, istifa edeyim Erdoğan, yakınlarının yurtdışına milyonlarca dolar gönderdiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu’ndan iddiasını ispatlamasını istedi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Çocuklarının, dünürünün, enişte’nin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün, yurtdışında, vergi cennetinde bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiklerini biliyor muydun?” sözlerine “Tayyip Erdoğan’ın yurtdışında bir kuruş parası varsa herhangi bir bankada, çıksın bunu ispat etsin. İspat ettiği anda Cumhurbaşkanlığı makamında bir dakika durmayacağımın taahhüdünü veriyorum. Bunu ispat edemeyen Kemal acaba o makamında duracak mı?” diye yanıt verdi. ‘Hodri meydan’ Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde düzenlenen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na cevap veren Erdoğan, “İftiraları ardı ardına sıraladı. Neymiş efendim, çocuklarım, kardeşim, eniştem, dü ERDOĞAN ZATEN MİLYONER “Kılıçdaroğlu’ndan alacağım tazminatla milyoner olacağım” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Temmuz 2014’te Yüksek Seçim Kurulu’na sunduğu mal bildiriminde zaten milyoner olduğunu açıklamıştı. Resmi Gazete’de yayımlanan Erdoğan’ın mal varlığı bildiriminde, çeşitli banka hesaplarında yaklaşık 4.5 milyon TL’nin yanı sıra 200 bin doları bulunduğu, 500 bin TL alacaklı olduğu belirtiliyordu. Mal bildiriminde Erdoğan’ın Güneysu’da 2 bin metrekare arazisi ve 234 bin TL değerinde AUDİ A8 marka otomobili bulunduğu bilgisine de yer verilmişti. l Haber Merkezi nürüm, eski özel müdürüm.. Yurtdışına milyonlarca dolar para göndermiş. Daha önce de benim 3 milyar dolar param olduğunu iddia etmişti. Ben buradan ismini anmaya tenezzül etmediğim bu zata soruyorum. Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı? Varsa çıkart milletin önüne. Ben hemen gereğini yapayım. Aksi takdirde iftiracı konumuna düşeceksin. Tayyip Erdoğan’ın yurtdışında bir kuruş parası varsa herhangi bir bankada, çıksın bunu ispat etsin. İspat ettiği anda cumhurbaşkanlığı makamında bir da kika durmayacağımın taahhüdünü veriyorum. Bunu ispat edemeyen Kemal acaba o makamında duracak mı? O da bunun bana taahhüdünü versin” diye konuştu. “Avukatlarıma talimatları verdim” diyen Erdoğan “İşlemleri başlattılar. Bedelini ödetmek amacıyla manevi tazminat davasını 1.5 milyon lira olarak talep ediyoruz. Şu ana kadar zatın iddia ettiği gibi milyoner olamadık belki ama bu zattan alacağımız tazminatlar sayesinde herhalde olacağız. Hodri meydan” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ÜLKÜ OCAKLARI ANITKABİR’E YÜRÜDÜ Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz ve beraberindeki yüzlerce kişi “Doğumunun 100. yılında Başbuğumuz Alparslan Türkeş 3. Türk Gençlik Çalıştayı ve Kurultayı” etkinlikleri kapsamında Anıtkabir’i ziyaret ederek Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı ve saygı duruşunda bulundu. l ANKARA BAHÇELİ’DEN İYİ PARTİ’YE: Hesabımız acıklı olacaktır MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Merkezi tarafından düzenlenen ‘Doğumunun 100. Yılında Başbuğ Alparslan Türkeş 3. Türk Gençlik Çalıştayı ve Kurultayı’na katıldı. Ankara Spor Salonu’nda gerçekleşen Kurultay’da konuşan Bahçeli, isim vermeden Meral Akşener ve arkadaşlarının kurduğu İYİ Parti’yi eleştirdi. Bahçeli, amblemi güneş olan İYİ Parti’yi isim vermeden, “Güneşe bakmaya cesareti olmayan ama güneş iddiasında bulunanlar, gölgede kalmaya, gölgeyi ışık sanmaya mahkumdur. Ve bunlarla hesabımız acıklı olacaktır” sözleriyle hedef aldı. l ANKARA / Cumhuriyet İYİ PARTİ’Lİ ÇIRAY: Verilen silahlar ne olacak? İYİ Parti Genel Sekreteri ve Parti Söz cüsü İzmir Milletveki li Aytun Çıray, Cum hurbaşkanı Tayyip Er doğan ile ABD Başka nı Donald Trump ara sında gerçekleşen gö rüşmeye ilişkin yaptı ğı açıklamada “Neyin konuşulduğu kadar ne Aytun Çıray yin konuşulmadığı veya konuşulamadı ğı da önemlidir” dedi. Çıray, bundan son ra PKK’nin Suriye kolu YPG’ye silah veril meyecek olmasının değil, IŞID bölgeden neredeyse temizlendiğine göre bugüne kadar verilen silahların geri alınıp alın mayacağının önem taşıdığını belirtti. Çı ray, bugüne kadar pek çok olayda “kandı rıldık” açıklamasına sığınan Erdoğan’ın, bölgedeki gelişmelerle ilgili ABD’nin yak laşımına sorgulayıcı yaklaşamamasını eleştirdi. ErdoğanTrump görüşmesinin diğer başlığının Rıza Sarraf olduğunu, an cak içeriği konusunda bilgi verilmemesi nin dikkat çektiğini söyleyen Çıray şöy le konuştu: “İYİ Parti olarak ‘Reza’nın ötmesi’ne umut bağlayanlardan değiliz. Ancak bu tehdidin ortaya çıkmasının ne deni, onunla ‘ileri derecede’ ilişkilere gi ren, onu ‘namuslu ve hayırsever işadamı’ kabul ederek plâketle ‘onurlandıran’ ve onunla aynı yatağa giren AK Partili siya silerdir.” l ANKARA / Cumhuriyet DEMİRTAŞ’TAN SONRA Yüksekdağ’ın ifadesine dava! Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında, 4 Kasım 2016’da gözaltına alındıktan sonra verdiği ifade “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağıladığı” iddiasıyla 2 yıla kadar Figen Yüksekdağ hapis istemiyle yeni bir dava açıldı. Eski HDP Eş Genel Başkanı ve Van Milletvekili Yüksekdağ’ın 4 Kasım 2016’da Ankara’da gözaltına alınmasının ardından hakkındaki suçlamalara ilişkin yaptığı savunma hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Yüksekdağ’ın savunmasında kullandığı ifadelerin “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçunu oluşturduğu iddiasıyla 2 yıla kadar hapisle yargılanması talep edildi. Diyarbakır 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, Yüksekdağ’ın 5 Kasım 2016’da verdiği ifadesine dikkat çeken savcı, şüphelinin savunmalarının, Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesine göre suç oluşturduğunu savundu. Yüksekdağ’ın yargılanmasına, önümüzdeki günlerde başlanacağı belirtildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle