03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 25 Kasım 2017 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Dolar yurttaşı vurdu ekonomi 9 Hükümet ‘geçici’ diyor ancak dolardaki artış vatandaşı vurdu. Ekonomi gündemde ilk sıraya yerleşirken dolardaki artış her ürüne zam olarak yansıyor Hükümet yetkilileri “geçici” ve “spekülatif” diye önemsizleştirme ye çalışıyor ancak dolardaki ar tış vatandaşı vurdu. Eylül ayın da 3.40 seviyelerinde olan do lar/TL kuru, dün 3.95 seviye lerinden işlem gördü. Yıl so nu için ise 4.10 tahmini yapılı yor. TL, gelişmekte olan ülke ler arasında en fazla değer kay beden para biri mi oldu. Avro ise dün 4.69 lira ile yeni bir rekor da ha kırdı. Döviz kurlarındaki ar EMRE DEVECİ tış, enflasyonu da ekim ayında yüzde 11.9’a yükselt ti. Türkiye’de 10 yıllık tahville rin faizi de yüzde 13’ün üzeri ne çıkarak rekor kırdı. Dolar ve enflasyondaki artış da, benzin den mazota, gıda fiyatlarından vergilere kadar her alanda zam yapılmasına neden oluyor. Birinci sorun ekonomi Dolar ve enflasyondaki artış “Türkiye’nin en önemli sorunları” arasında “ekonomi”yi ilk sıraya yükseltti. Xsights Araştırma’nın Dünya Gazetesi için gerçekleştirdiği “Toplumsal Nabız Anketi”nin üçüncü çeyrek sonuçlarında vatandaşlar, “Bugün Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en önemli mesele sizce nedir” sorusuna yüzde 53 ile “ekonomi” yanıtını verdi. Bu oran yılın ilk çeyreğinde yüzde 39, ikinci çeyrekte ise yüzde 49 düzeyindeydi. Geleceğe ilişkin “iyimserlik” oranı da yüzde 46’dan yüzde 27’ye düştü. Ücretler eridi 1 Ocak’ta dolar kuru 3.54 TL seviyesindeydi. 1404 liralık asgari ücretin karşılığı yaklaşık 396.6 dolardı. Dün öğle saatlerinde dolar 3.95 seviyelerine çıktı. Asgari ücretin karşılığı 355.4 dolara düştü. Dünkü dolar kuru üzerinden hesaplandığında yıl başından bu yana as gari ücret dolar karşısında 162 lira eridi. Milli gelir düştü Dolardaki yükseliş, Türkiye’nin dolar cinsinden milli gelirinin de erimesine neden oldu. 2013’te 950.4 milyar dolar olan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), 2016’da 847.3 milyar dolara düştü. 2014 yılında 12 bin112 dolar olan kişi başına milli gelir de dolardaki yükselişle 2017’de 10 bin doların altına düşecek.. Benzin ve mazot uçtu Ocak 2017’de 5.17 TL olan 95 oktan benzin önceki gün yapılan zamla 5.65 TL’ye (İstanbul ortalama) yükseldi. Ocak 2017’de 4.56 TL olan mazot ise 5.05 TL’den satılıyor. Borçta alarm TCMB’nin eylül verilerine göre, özel sektörün 2016 yıl sonuna göre uzun vadeli kredi borcu 11.4 milyar dolar artarak 213.6 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) ise 2.3 milyar dolar artarak 16.6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Dolar ve Avro’daki artış, özel sektör için kabusa neden oluyor. Enflasyon artıyor Türkiye hem üretimde hem de tüketimde ithalata bağımlı olduğu için dolardaki yükselişin faturası katlanıyor. Türkiye’nin yaklaşık 220 milyar dolar olan yıllık ithalatının yüzde 73’ü sanayi üretiminde kullanılan hammadde ve ara mallardan oluşuyor. 2017 OcakEkim arasında Türkiye’nin enerji ithalatı da 29 milyar dolara çıkarak 2016’nın aynı dönemine kıyasla yüzde 37 artış kaydetti. Bu gelişmeler sonucunda, ekim ayı itibarıyla yurtiçi üretici fiyatları endeksi (YİÜFE) yıllık enflasyonu hammaddelerde (ara mallar) yıllık yüzde 24.3, ham petrol ve doğalgazda yüzde 42.8, metal cevherlerinde yüzde 16.8 seviyesine yükseldi. güven AzalDI Kasım ayı reel kesim güven endeksi, bir önceki aya kıyasla 3.2 puan azalarak 106.3 oldu. TCMB’ye göre; son üç aydaki toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, genel gidişat ve mevcut toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi. iyimserlik bitti Kasımda hizmet, perakende ve inşaat sektörü güven endeksleri düşüş trendini sürdürdü. Hizmet sektörü 99.7, perakende ticaret sektörü 99.9 ve inşaat sektörü 82.4 değerini aldı. Endeksin 100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100’den küçük olması ise kötümserliğini gösteriyor. Hamzabeyli, 150 milyonla yenilenecek Hamzabeyli Gümrük Kapısı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından 150 milyon liralık yatırımla yenilenerek, genişletilecek. Yenileme yatırımı ile Kapıkule Gümrük Kapısı’nın yükünün hafifletilmesi ve araç giriş çıkışlarının hızlandırılması hedeflenirken; 2019’un başında hizmete açılmasının beklendiği belirtildi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, halihazırda 64 dönüm alanda; toplam 14 peronda hizmet verildiğini, inşa bittikten sonra 150 dönümlük alanda toplam 18 peronda hizmet verileceğini aktarırken; TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise, mevcut haliyle 64 bin m2 olan alanın, 2.5 katına çıkartılacağını söyledi. Hisarcıklıoğlu, TOBB ve oda borsa camiası olarak gümrük kapılarına 880 milyon liralık yatırım yaptıklarını kaydederek, “Bu kapılardan elde edilen gelirlerden de devletimize 443 milyon lira vergi ödedik. Özel sektör navlun masraflarından da yıllık 410 milyon lira tasarruf etmeye başladı” dedi. l Ekonomi Servisi Tütün işçisine eylem yasak Adıyaman’da tütün yasağını protesto eden işçilere coplu, TOMA’lı, basınçlı suyla müdahale edildi. Protestoculardan yaralananlar olurken çok sayıda işçi de gözaltına alındı. Adıyaman Valiliği tarafından geçen hafta OHAL kapsamında alınan kararla, izinsiz her türlü basın açıklama sı 30 gün süreyle yasaklandı. Meclis’e sevk edilen torba yasa tasarısındaki, makaron veya yaprak sigara kâğıdına ticari amaçla sarmalık kıyılmış tütün doldurarak satanlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası uygulamasını protesto etmek amacıyla Tütün Pazarı önünde toplanan çok sayıda işçi ise valiliğe yü rümek istedi. Yürüyüşü engellemek isteyen polis ise TOMA’dan basınçlı su sıktı. Kısa süreli dağılmanın ardından kalabalık, gruplar halinde yeniden toplandı. Bu kez polis biber gazı ve coplarla işçileri engellemeye çalıştı. Bu sırada yaralanan işçiler, ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. l Ekonomi Servisi Kayıtlı çiftçi 2.2 milyon CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, köyden kente artan göç sorununu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na yönelttiği soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Önergeye yanıt veren Bakan Fakıbaba, ülke genelinde ÇKS’ye kayıtlı çiftçi sayısının 2 milyon 267 bin 176 olduğunu açıkladı. Gürer, Bakan Fakıbaba’ya yönelttiği soru önergesinde ülkemizdeki çiftçi sayısını, ÇKS’ye kayıtlı çiftçi sayısını ve Tarsim’e ürünlerine sigorta ettiren çiftçi sayısını da sordu. Fakıbaba, üreticilerin, tarımsal destekler ve benzeri uygulamalardan faydalanabilmek için kendi istekleriyle ÇKS’ye kayıt yaptırmakta olduğunu ve bu kaydını her yıl güncellemesi gerektiğini belirtti. Bakan Fakıbaba, “Tarsim ile uygulamanın başladığı 01 Haziran 2006 tarihinden 2017 yılı Kasım ayı itibarıyla Türkiye genelinde Devlet Destekli Tarım Sigortaları kapsamında toplam 8.795.039 adet poliçe düzenlenmiştir” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Şırnak’ta iş cinayeti Şırnak’ta madenler işçilere mezar olmaya devam ediyor. Silopi’de maden ocağında yükleme yaparken devrilen iş makinesinin altında kalan operatör Ferhat Kayaalp hayatını kaybetti. Silopi ilçesine bağlı Cudi Dağı eteklerinde bulunan Kösreli (Hesena) köyünde meydana gelen iş kazasında bir işçi hayatını kaybetti. Şırnak’taki maden ocakları ‘ölüm kuyuları’ olarak anılıyor. Kentin neredeyse tek istihdam alanı olan maden sahasında bölge halkının kendi imkân ve deneyimleriyle yaptığı ‘kuyu’ tarzı ocaklar bulunuyor. Büyük şirketler iş makineleri ile çalışırken, küçük işletmeler kazma ve kürekle kömür çıkarıyor. l Ekonomi Servisi 10 ayda 71 işçi intihar etti Başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere, mobbing ve çalışma koşullarının neden olduğu işçi intiharlarında büyük artış yaşandı. İş cinayetlerinde ilk sıralarda yer alan Türkiye’de, ekonomik sıkıntılar ve işsizlik nedeniyle intihar eden işçi sayısında da ürkütücü boyutlara ulaşıldı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, (İSİG) 2013, 2014 ve 2015 yıllarında gerçekleşen toplam 99 işçi intiharına karşın yalnızca bu yılın kasım ayına kadar geçen sürede ise 71 işçinin intihar ederek yaşamına son verdiğini açıkladı. 2016 yılında gerçekleşen işçi intiharı sayısının ise en az 90 olduğu kaydedildi. İntiharların dağılımına bakıldığında 23 intiharla ticaret, büro ve eğitim ilk sırada yer alırken 15 işçi intiharıyla savunma ve güvenliğin onu takip ettiği görüldü. İnşaat işkolunda 11 işçi intihar ederek yaşamına son verirken, sağlıkta da yedi işçinin canına kıydığı görüldü. l Ekonomi Servisi Kuralsız düzenin kaypak dengeleri Bu yazıyı artık yazmak zorunda olduğum zaman diliminde Trump’ın sosyal medya üzerinden Erdoğan’a telefon edeceği mesajı geldi. Irak işgali ile Ortadoğu’da üretilen bataklıkta, bölge halklarının yaşadığı onca travma, akıtılan kan, Amerika penceresinden ağırlıklı parasal kayıpların sorumluluğunda, yaraların hâlâ hiç sarılamamış olmasında topu Obama dönemi başarısızlıklarına attı. Suriye Irak politikalarına ilişkin Erdoğan’ın dillendirdiği Türkiye açısından kabul edilemeyeceği ilan edilmiş olmazların çözümünde zamana ihtiyaç olduğu vurgulamasını yaptı. Hemen arkasından gelen piyasacıların, dolar, altın ... üzerinden Türk parasının ağır tehditlerle orantılı dünya piyasaları içindeki en ağır değer kayıpları değerlendirmelerinde, bu olumlu gibi görünen mesajı yemedikleri anlaşıldı. Günümüz siyaset oyunlarının bütününde tek tek ne söylendiğine değil, somut neler yapılmakta olunduğuna bakmanın esas olduğu gerçeğinin altı çizildi. Amerika’nın açık açık PKK, PYD dahası IŞİD’i silahlandırma gerçeği, Türkiye’ye dönük tırmanan odakta FETÖ, PKK, IŞİD ve diğer terör örgütlerinin tehditleri, bölgede sınırların yeniden çizilmesi, yeni iç savaşlar türetilmesi oynak tuzaklarında olumlu atılmış hiçbir adımın olmadığı dillendirildi.. Irak’ta Amerika, Suriye’de Rusya ağırlıklı taşların yeniden oynatılmasında, Türkiye için yaşamsal tehditleri hafifletecek, nefes aldıracak uzun soluklu hiçbir gelişmenin gündemde olmadığı algısıyla, piyasaların ekonominin, kara cuma bağlantılı dünya piyasalarının uykuya yatmış olduğu bir günde bile aldatıcı olsa da kıpırdatamadığı vurgusu yapıldı... HHH En yandaş medya bilgi sızmalarının satır aralarından okunabilenler hiç bu kadar çelişkili olmamıştı. En güncel, Türkiye açısından en çarpıcı gelişmelerin olası sonuçları üzerinden çelişkiler, safların sıklaştırılmasında, atılmış yanlış adımlar, açılmış ağır yaralarla, ilkesellikten, insan hakları, demokratik çizgiden sapmalarla doğru orantılı olarak görünenden ne kadar daha ağır zorlu gerçekliklerle yüz yüze kalındığının göstergeleri... Sarraf üzerinden Amerika’dan gelecek siyasi tehditin boyutlarına ilişkin, İktidarlarının en yetkin ağızlarından dahi günübirlik yapılmış çelişkili açıklamaları, “kaygıpanik” olarak algılayıp yok saymış gibi yapmış olmaya çalışıp, sonucu beklemeyi seçsek bile, bankalar için söz konusu cezaları, ekonomiye yönelik sonuçlarını nereye oturtacağız? Şimdiden piyasalara dönük sonuçları ile doğrudan orantılı ekonomi, fiyatlar, yatırımlara dönük olumsuz sonuçları ile cenderenin içindeyiz. AB’nin vergi cennetleri incelemesinden de Türkiye’nin kara listeye alınabileceği yorumlarının şimdiden yapılmış olması cabası. Sağlıksız ekonomik gelişmelere ilişkin her gün sayısız haberle yüzleşiyoruz... Yazının satır aralarını toparlamaya çalışırken Mısır’da bir camiye düzenlenen saldırıda ilk verilerle 235 kişinin öldüğü katliamı geleceğe dönük nasıl okuyacağız? İlk yorumlarda, beklenen, bölgeden kaçmak sürecinde DAEŞ intihar eylemcilerinin en kolay ulaşabildikleri, Sofiler Camisi’ni hedef aldığı bilgisi ile, Türkiye’nin çıkarmak zorunda olduğu dersler üzerinde duruldu. Dün Öğretmenler Günü ile bağlantılı, öğretmenlerin ve de eğitimin sorunları ülke gündeminin haklı olarak odağına oturtulmuştu. İktidarlarının Cumhuriyetin eğitim seferberliği, başöğretmen Atatürk’ün yaptığı büyük devrimlerle çelişen o kadar ağır somut icraatlarının gerçeklerinin, bilgi yağmuru altında kaldık ki.. İçimiz karardı, nutkumuz tutuldu.. Umudumuz en olumsuz koşullarda bile öğretmenlerimizin, öğrencilerimiz, ailelerinin belleklerine kazınmış değerler, birikimlerle, bu çağdışı gidişe izin verilemeyeceğinde.. Dibe çekme politikalarının yaşamsal, gelecek kaygıları ile kırılması dinamiği öylesine güçlendi ki.. Bakanlık düzeninde yetkin kılınmış kadroların akıl almaz densiz, çağdışı olumsuz ataklarına isyan fışkırıyor. Bakanlık başöğretmen slogan çalışmasında dahi başöğretmen Atatürk’ü yok saymışken, ilgisiz bir özel sektör markasının reklamından en duyarlı, gerçekçi değerlendirmeler fışkırabiliyor... Öğretmenlerin en olumsuz koşullarda mucizeler yaratmalarının öyküleri, Sevgili Saylan Hoca’nın kardelenleri örneği, yeni Feride’lerin gelişlerini muştuluyor... Kapasite kullanımı 9 yıllık zirvede TCMB, kasım imalat sanayi kapasite kullanım oranını açıkladı. Kasımda imalat sanayi kapasite kullanımı, 2008 yılı Eylül ayından bu yana en yüksek seviyede. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kapasite kullanım oranı (KKO) verilerini açıkladı. Buna göre, mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanımı oranı ekimde 1 baz puan yükselerek yüzde 79.5 seviyesine, manşet ise 2 baz puan artışla 79.9’a çıktı. Bu da Eylül 2008’den bu yana görülen en yüksek kapasite kullanımına işaret etmeye devam ediyor. Kapasite kullanımı 3 aydan beri yükseliyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle