Katalog

Pazartesi 20 Kasım 2017 4 Anket AKP’yiHBGAEEKMTLİLERENMLEEENRDİİ kaygılandırdı Müftü nikahına ‘evet’ diyenler azınlıkta kaldı, TEOG’da kafalar karışık. Belediye başkanlarının istifa ettirilmesi seçmenin büyük bölümü tarafından yanlış bulundu Kararları ve uygulamalarında halkın nabzı fa kafaya olması dikkat çekiyor. Bu sonuçlar, toplumun TEOG sis nı tutma konusunda ka temini de yanlış bulmak muoyuna büyük önem la birlikte, yerine konu verdiği bilinen Cumhurbaşkanı Tayyip Er AYŞE SAYIN doğan ve AKP’ye ulaşan lacak sistem konusunda da yurttaşların kaygılarının giderilmediği şeklin son kamuoyu araştırmaların de yorumlanıyor. da, belediye başkanlarının is İstifa yanlış: Başta İs tifa ettirilmesinden, OHAL’in tanbul ve Ankara olmak üze uzatılması, müftü nikâhından re 6 il belediye başkanının is ekonomideki gidişata kadar tifa süreçlerinin tamamlan çıkan olumsuz sonuçlar kay masından sonra yapılan ilk gı verici bulunuyor. Yansıyan ölçümlerde, başkanların is bilgilere göre Erdoğan’ın ba tifa ettirilmesini kamuoyu zı yorumculara göre “risk ala olumsuz buluyor. Anketle rak” belediye başkanlarını is re göre toplumun yüzde 57’ye tifa ettirmesi sadece AKP seç yakını başkanların “istifa meni tarafından olumlanırken, ettirilmesi”nin doğru olmadı seçmenin büyük bölümü, bu ğı görüşünde. İl belediye baş yöntemi yanlış buluyor. kanlarının ardından İstanbul Gündemdeki son tartışmala ağırlıklı olmak üzere bazı ilçe ra ilişkin işaretleriyle AKP’nin belediye başkanlarının da is yol haritasını da şekillendiren tifa ettirileceği kulislerde ko partinin masasındaki kamu nuşulmuştu. oyu araştırmalarında dikkat çekici sonuçlar alındı. Bu sonuçlar çerçevesinde kulislerde öne çıkan değerlendirmeler şöyle: Bir numara ekonomi: Ekim ayı sonunda yaptırı Ancak AKP Genel Bakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, geçen hafta “gerekli görülmesi halinde” yine benzer yönteme başvurulabileceğini belirtmekle birlikte, “şimdilik” istifa ettirilme sürecinin sona er lan kamuoyu anketlerine göre diğini açıkladı. “İstifa ettiril Türkiye’nin “en önemli sorun me” sürecine ara verilmesin ları” kategorisinde, ekonomi de, her ne kadar AKP seçme başı çekiyor. Yurttaşların ezi nin büyük bölümü, görevden ci çoğunluğu ekonominin “kö almaları olumlasa da, kamu tü” olduğunu belirtirken, “iyi” oyunda oluşan olumsuz bakı diyenlerin oranı, kötü diyen şın etkili olduğu konuşuluyor. lerin ancak yarısını oluşturuyor. Erdoğan’ın, Merkez Bankası yönetimini hedef alan açıklamalarının altında da çıkan sonuçların etkili olduğu ifade ediliyor. OHAL uzamasın: 15 Tem Erken yerel seçim olmasın: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, belediye başkanlarının istifa ettirilmesi sürecinde yaptığı “erken yerel seçim” çağrısı AKP’de karşılık bulmadığı gibi seçmenin muz 2016’dan bu yana 6 ay büyük bölümü de buna karşı. da bir uzatılan OHAL’e AKP ve Seçmenlerin yüzde 60’a yakı MHP seçmeninin büyük bölü nının erken yerel seçime karşı mü destek verse de toplumun olduğu saptaması yapılıyor. yüzde 55’ten fazlası OHAL’in yeniden uzatılmasına karşı çıkıyor. AKP’li seçmenin yaklaşık 4’te biri de “uzatılmasın” diyen kesimde yer alıyor. Müftü nikÂhını ‘istemedi’: Cumhurbaşkanı Seçmenin 4’te biri kararsız: Kamuoyu anketlerinde, zaman zaman yüzde 2430’lara yükselen “kararsız” seçmen de AKP’yi düşündürüyor. Kamuoyun anketlerinde partilere eşit oranlı olarak Erdoğan’ın “isteseniz de iste dağıtılsa da, AKP’de bu sonuç meseniz de Meclis’ten geçe lar, seçmenin “yeni arayışla cek” resti sonrasında yasala ra yönelim arayışı” olarak de şan müftü nikâhı konusun ğerlendiriliyor. En son yapı da ise toplum adeta ikiye bö lan anketlerde bile karasızla lünmüş durumda. Ancak “iste rın oranı yüzde 2425 civarın meyenler”, nikâhı isteyenler da görünüyor. den en az 2 puan önde. Müftü nikâhını istemeyenlerde gençler ezici çoğunluğu oluşturuyor. Müftü nikâhını istemeyen kesimde sırasıyla işsizler, öğrenciler, emekliler ve ev kadınlarının yer alması dikkat çekici bulunuyor. TEOG’da kafalar karışık: Erdoğan’ın talimatıyla Kıl payı yüzde 51: Son yapılan araştırmalarda, her zaman olduğu gibi Erdoğan’ın “kişisel oyu” AKP’den 56 puan önde. Ancak Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı ipini göğüsleyebilmesi konusunda ise yine “kıl payı” dengesi var. Yüzde 25 kararsız seçmen dağıtılmadan önce yüzde 40’ın al altyapısı hazırlanmadan kaldı tında görünen Erdoğan’ın oyu, rılan TEOG konusunda da ka ancak karasızlar dağıtıldığında muoyunun kafasının karışık yüzde 51’e ulaşıyor. Erdoğan olduğu ortaya çıkıyor. Toplum en yakın rakibi görünen CHP bu konuda üçe bölünmüş gö lideri Kılıçdaroğlu’nun iki katı rünüyor. Zira katılımcıların oy oranına sahip görünürken, büyük bölümü kaldırılmasını cumhurbaşkanı adaylarının “kısmen” doğru bulduğunu be sorulduğu anketlerde Akşener lirtirken, tamamen doğru bu yüzde 10’larda üçüncü sırada lanlar ile yanlış bulanların ka tercih ediliyor. l ANKARA MHP baraj altıNDA Son dönemde “baraj düşürülsün” çıkışının ardından AKP’ye “ittifak” mesajı veren ve Erdoğan’dan da olumlu yanıt alan MHP, yapılan son dönemdeki anketlerde yüzde 10 barajının altında görünüyor. Ekim sonu yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Meral Akşener’in liderliğindeki İyi Parti yüzde 11’ler dolayındaki oy oranı ile parlamentodaki ikinci muhalefet partisi görünürken, HDP’nin de barajı aştığı tahminlerine yer veriliyor. gençlerde kayıp: Erdoğan’ın “istifa” düğmesine basmasında etkili olduğu belirtilen büyükşehirlerin “alarm” verdiği ifa de ediliyor. Zira olası bir yerel seçimde AKP’nin oy oranı, parti ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 1015 puan altında görünüyor ve yüzde 40’ın da altına düştüğü saptamasına yer veriliyor. AKP kulislerinde “gençlerden oy alamıyoruz” yakınmalarını da son dönemde yapılan kamuoyu anketlerinin doğruladığına dikkat çekiliyor. 16 Nisan’daki anayasa değişikliği ile milletvekili seçilme yaşının 18’e çekilmesinin, gençlerde karşılık bulmadığına işaret ediliyor. Anketlerde, AKP’nin en düşük oy aldığı kesim olarak 1824 yaş aralığı görünüyor ve oy oranının da yüzde 25’in altında olduğu tespiti yapılıyor. Hedefi yine gazetecilerdi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP Bayburt il kongresinde yaptığı konuşmada, “2019 yaklaştıkça Türkiye’ye çelme takmak isteyenlerin operasyonu artacaktır” dedi. 2019’a giderken sürecin parolasının değişim ve yenilenme olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazete köşelerini tutmuş, televizyon ekranlarına ipotek koymuş, kültür ve sanat dünyasını esir almış bir avuç millet düşmanının ülkemizin ortak değerlerini sömürmesine sessiz kalmayacağız” diye konuştu. “Demokrasi, millet, ezan, bayrak düşmanlığı yaptığınız günler so na ermiştir” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Bunlara ihtiyacı olan mühimmatı sağlayan Pensilvanya’daki şarlatan gibi ihanet şebekelerinin devri de kapanmıştır” dedi. Norveç’teki NATO tatbikatında yaşanan skandala da değinen Erdoğan, “İşin içine Atatürk’ü de dahil edince meselenin gerçek yüzünü anlamış olduklarını ümit ediyorum. Açıklamaları olumlu buluyorum. Hedef Türkiye’dir, Türk milletidir” diye konuştu. ‘Nice firavunlar...’ Partisinin Gümüşhane kongresinde de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı ülke ler tüm dünyayı kendi tapulu mülkleri gibi görüp istedikleri gibi kural koyma, kural çiğneme hakkına sahip olduklarını sanıyorlar. Halbuki tarihe şöyle bir baktığımızda nice tiranların, nice firavunların nice zalimlerin aynı hissiyatlarla hareket ederek hem kendilerinin hem bölgelerinin mahvına sebep olduklarını görüyoruz. Kadim medeniyetleri yıkan güçlerin hiçbiri de dünya tarihinde kalıcı olmamışlar, kısa sürede ya yok olup gitmişler ya da kendi kabuklarına çekilmişlerdir. Bugün de benzer bir hoyratlıkla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. l DHA/İHA TBMM Başkanlığı susmayı tercih etti! 26. dönemde MAHMUT LICALI Mcezaevleriyle ilgili verilen illetvekillerinin 26. dönemde TBMM yazılı ve sözlü soru Başkanlığı’na sundukları cezaevleriyle ilgili soru önergelerinin neredeyse tamamı yanıtsız önergelerinin kaldı. TBMM Başkanlığı verile yüzde 98.3’ü yanıtsız rine göre cezaevleriyle ilgili yazılı ve sözlü 453 önerge verilirken, önergelerden yalnızca 8’ine kaldı yanıt verildi. Başka bir deyişle cezaevleriyle ilgili önergelerin yüzde 98.3’ü yanıtsız kaldı. 26. dönemde iade edilen soru önergeleri ve araştırma önerge lerinde geçen dönemlere oran la büyük bir artış yaşanırken, bazı konularla ilgili önergeler de ise neredeyse ilgili bakanlık ların hiçbir yanıt vermemesi de dikkat çekti. HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp; 26. dönemde ce zaevlerinde yaşanan sıkıntılar ve gündeme gelen çeşitli iddia larla ilgili TBMM Başkanlığı’na verilen yazılı ve sözlü soru öner geleri ile Meclis araştırması açıl masına ilişkin önergelerin sa yısının ne olduğunu, ilgili öner gelerle ilgili ne işlem yapıldığı nı sordu. HDP’li Yiğitalp’in soru önerge sine TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın’ın imzasıyla verilen yanıtta, cezaevleriyle ilgili önergelerin neredeyse tamamının yanıtsız kaldığı ortaya çıktı. TBMM Başkanlığı’nın verilerine göre, 26. dönemde cezaevleriyle ilgili 10 sözlü soru önergesi verildi. Söz konusu sözlü önergelerin hiçbirine henüz yanıt verilmedi ve tamamı TBMM gündemde bulunuyor. Verilere göre, TBMM Başkanlığı 26. dönemde cezaevleriyle ilgili 443 yazılı soru önergesini işleme aldı. Söz konusu önergelerden yalnızca 8’i yasal süresi içinde yanıtlanırken, 353’üne ise süresi içinde yanıt verilmedi. 82 yazılı soru önergesi ise hala işlemde bulunuyor. Sözlü ve yazılı olarak verilen toplam 453 önergeden yalnızca 8’ine yanıt verilmesi, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıkların cezaevleriyle ilgili gündeme gelen iddialara yanıt vermekte isteksiz kaldığını da gösterdi. 26. dönemde TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na cezaevleriyle ilgili toplam 1992 başvuru yapılırken, başvuruların tamamına yanıt verildi. l ANKARA haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK Bir yetişkin yaratmak... Kitabın adı bu: Bir Yetişkin Yaratmak. Stanford Üniversitesi (ABD) Birinci Sınıflar ve Rehberlik Dekanı Julie Lythcott Haims, çocuklarımızı yetiştirirken hangi hatalara düştüğümüzü anlatıyor. Helikopter ebeveynlik. Aşırı korumacılık. Onlar yerine karar vermek. Önlerindeki engelleri temizlemek. Her isteklerini yerine getirmek. ‘Bunların nesi yanlış?’ diyenlere açık bir dille yanlışları gösteriyor. Yanlış ebeveyn tutumları nedeniyle günümüz çocuklarının; sorunlarını çözemediklerini, engeller karşısında bocaladıklarını, hep kendilerine yardım edecek birini aradıklarını, yaşam güçlüklerine karşı ürkek ve çekingen olduklarını, nedenleri ve sonuçlarıyla açıklıyor. Kitabı Kültür Üniversitesi Yayınevi yayımladı. (Ekim 2017). Kitabın orijinal yayım tarihi de 2015. Yeni bir kitap. Amerikalı çocukların içine sürüklendiği tüketim kültürüne özgü durum bütün dünya için geçerli. Artık çocuklar, elbette reklamların yoğun baskısının da etkisiyle ‘her şeyi istiyorlar’, ‘hemen istiyorlar’, ‘hepsini istiyorlar’. Dahası, bu isteklerinin hakları olduğuna da inanıyorlar. Hakları var ama görevleri yok. İstekleri var ama sabırları yok. Her şeyi istiyorlar ama kendi sorumluluklarını istemiyorlar. Günümüzün anne babaları da, bu istekleri görevleri bilerek çabalayıp duruyorlar. Günümüzün kısırdöngüsü bu. HHH Geçen haftalarda Gazi Üniversitesi’nin düzenlediği Erken Çocukluk Kongresi’nde yaptığım sunumda benzer konuları dile getirmiştim. Benim çocukluğumda bizim anne babamızı hoşnut etmek için çabaladığımızı ama günümüzde anne babaların çocuklarını hoşnut etmek için çabaladıklarını gördüğümü açıklamıştım. Tüketim kültürü de elbette kendi çocukluk tipini yaratıyor. Bu çocukluk, tüketime dönük her şeyi isteyen, ama kendini hiçbir şeyden sorumlu tutmayan bir tutum içinde. Ama yaşam bu değil. ‘Yaşam bana bir şey vermedi’ sözü, boşuna bir beklentidir. Yaşam, kimseye bir şey vermez. Yaşam, sizin ona verdiklerinizi size geri verir. Bir şey vermeden almayı bekleyenler boşuna beklerler. Elde etmek için hak etmek gerekir. Kazanmak için çalışmak gerekir. Bir yere ulaşmak için hedefinizin olması gerekir. Özgür olmak mı istiyorsunuz? Sorumluluk alacaksınız. Sorumluluğu olmayan özgürlük başıboşluktur. Yetişkin olmak mı? Elbette kolay değil. Yetişkin olmak zor ama sığınmacı olmak kolay. Aslında, erişkin yaştakilerin çoğu da ‘sığınmacı’dır. HHH SIĞINMACI KİŞİLİK; Yetişirken ana babaya sığınma. Sonra da sığınacak bir yer arama. Devlete sığınma. Partiye sığınma. Lidere sığınma. Allah’a sığınma. Dine sığınma. Tarikata sığınma. Cemaate sığınma. Sığınmacılık kolay iş. Düşünme, tasalanma, karar verme, söyleneni yap. Sığın gitsin. Özgür olup ne yapacaksın? Aklını sığındığına emanet et, rahat yaşa. İşte, toplumsal felaketimizin kaynağı budur. HHH Böyle bir toplum güdülmek ister. Böyle bir toplum başında bir ‘güdücü’ ister. Gerçeklere kapalı aklıyla her yalana inanmaya hazır yaşar. ‘Sığınmacı toplum’da sıkıntı çekenler ‘Yetişkin yurttaşlar’dır. Onlar, yetkin bireyler, uygar toplum için çalışırlar. Başarabilirler mi? Elbette başarırlar. Çünkü, dünyada hiçbir sığınmacı toplum özgür yaşayamaz. Özgür bir ülke için yetkin bireyler ve uygar bir toplum gerekir. Her zaman sonuçta onlar kazanırlar. Yeter ki ortak hedefleri bu olsun. Yeter ki, güçlerini birleştirsinler. Yeter ki, ortak hedefe yürüsünler. Elbette başaracaklardır. Kesinlikle... C MY B