02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 16 Kasım 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Mahpusun çilesi bitmek bilmiyor OHAL’le birlikte artan hak ihlallerinden en çok tutuklu ve hükümlüler etkileniyor. Disiplin cezalarına T utuklu Halkın Hukuk Bürosu avukatları Barkın Timtik ve Naciye Demir’e disiplin cezası yağı yapılan itirazların neredeyse tümü gerekçesiz olarak yor. Sayımda ayağa kalkmadıkları için şiddet gören r?e??d??dediliyor. Birçok mahpus, itiraz dilekçesinin infaz hâkimliğine ulaşmadan yok edilmesinden şikâyetçi. SEYHAN ???A??VŞAR avukatlara verilen ceza??la??r?, yıllarca sürecek görüş, mektuplaşma ve telefon yasağına neden olacak. Ailesini 9 sene GÖREMEYECEK CTBeoTzlaiupeivi Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın da avukatlığını yapan Barkın Timtik ve Naciye Demir, sayımlarda ayağa kalkmadıkları için şiddet görüyor. İletişim yasaklarına maruz kalıyor. Normalde sabahtan ak Anne hasretine kapasite engeli ‘Örgüt üyeliği’ ve ‘örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla toplam 10 yıl 10 ay ceza alan ve Tarsus Cezaevi’nde iki aydır tu TCKaearzpsauaeslıvi evladına kavuşması önündeki bu engelin kaldırılması bu kadar zor olmamalı” dedi. Gazel Bulut’un Muğla E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Tarsus Küflü ekmeği bir hafta yiyor KKCoFecTzaaiepelivi i ocaeli 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Görgü Demirpençe, çölyak hastası. Doktor raporuyla glütensiz ekmek yemesi zorunlu. Diyetine uyabilmek için uzun zamandır hukuk mücadele si veriyor. Cezaevi idaresi, mahpusa, şama kadar açık olan havalandırma tuklu bulunan Gazel Bulut’un, Kampüs Kadın Kapalı Cezaevi’ne dışardan glütensiz buğday ekmeğini kapısı sabah saat 08.00 10.00 arası 2 yaşındaki kızı Çiğdem Arjin’i gö kendi isteği dışında sevk edildiğini haftalık alabileceğini bildirdi. açık bırakılıyor. rebilmek için İstanbul ya da yakı hatırlatan Firaz Bulut, “Gazel, Muğ Demirpençe, son mektubunda, ken Avukatların ziyaretine giden avukat nındaki cezaevlerine sevk edilmek la’dayken Gebze ve Bakırköy ce disine verilen ekmeğin İstanbul Bü Zeycan Balcı, “6 yılı, 9 yılı bulan yasakları var şu anda. Cezalara itiraz etmişler, dilekçeleri infaz hâkimliğine ulaştırılmadan yok edilmiş. Bu nedenle de itiraz süresi geçti, cezalar kesinleşti. Havalandırmaya çıkıyorlar, robokoplar gelip darp ederek arkadaşlarımızı içeri sokuyor ve havalandırma kapısı kapatılıyor. Yaşananlar üzerine suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Özgürlükçü Hukukçular Platformu üyeleri de geçen haftalarda Bolu T Tipi Cezaevi’nde tutuklu avukatlarla görüştüler. ÖHP heyetinin açıklaması şöyle: “Cezaevinde ayakta sayım dayatması devam ediyor. Dayatmaya uymayanlara, ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası veriliyor. Timtik’in şimdiden 9 seneyi bulan aile görüş yasağı cezası var. Cezaevinde kısa bir süre önce 28 ?hys?iaüz?lki?anü?rımKnaılüyaslgmeercai’elyaneriınsnüabrimgrüyünasraeıadsdiılekmieşidşisitliem.lCeeekşzaevi idaresi, tutuklu ve hükümlülere yönelik provakatif tavrını sürdürüyor.” için yazdığı dilekçe, ‘Cezaevlerinin kapasitesi doludur’ denilerek reddedildi. Gazel Bulut’un kayınvalidesi Firaz Bulut, Tarsus’ta açık görüşlerin 2 ayda bir defa olduğuna dikkat çekerek, “Ekim ayında Gazel aylar sonra kızını görebildi. Çocuk annesini tanımakta zorlandı ve sürekli ağladı. Buna orada bulunan infaz koruma memurları bizzat şahit oldu. Bir dahaki açık görüş 26 Aralık’ta. Arjin’in annesine, Gazel’in zaevlerinden birine sevk istemişti. Fakat Adalet Bakanlığı Gazel’in talebini cevaplamadan bizlere, çocuğuna daha uzak bir cezaevine göndermeyi tercih etti. Gebze, Bakırköy ve Kandıra cezaevlerinden birine, tüm sevk masraflarını karşılayacağını belirterek yeni bir dilekçe verdi. Birkaç gün önce sevk talebinin reddedildiğine dair bir yazı verdiler. Gerekçe ise yoğunluk. Gazel’in şu an kaldığı Tarsus Kampüs Kadın Kapalı Cezaevi’nde bir yatakta 2 kişi kalıyor. Yerde yatan tutuklu ve hükümlüler var. Zaten şu anda mev cut durumu düşündüğümüzde boş cazaevi bulunmuyor. Tutuklu ve hükümlü sayısı mevcut kapasitenin çok üzerinde olduğunu en iyi Adalet Bakan lığı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bilmektedir” dedi. yükşehir Belediyesi tarafından üretildiğini ve ardından Kocaeli il sınırlarındaki dağıtım noktalarına gönderildiğini, tüketim süresi dört dün olan ekmeğin kendine sıklıkla ancak on gün sonra geldiğini, bu ekmeği bir hafta boyunca tüketmesi gerektiğini ve bu sebepten ekmeğin genelde küflü, bayat ve bozulmuş olduğunu, kullanmadığını belirtti. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, BİMER’e başvuru yaptı. Mahpusa, her yerde satılan glütensiz mısır ekmeğinin alınmasını veya küçük bir ekmek yapma makinesi ile mısır ununun kendisine verilmesi ve ekmeğini kendisinin yapması için olanak sağlanması talebinin incelenmesini istedi. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’ndan derneğe verilen yanıtta, konunun Adalet Bakanlığı’na sorulduğu bildirildi. Bakanlık ise komisyona şöyle yanıt verdi: “Kurumda sadece Görgü Demirpençe çölyak beslenme tercihinde bulun GARDİYANLAR du. Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumu bünyesindeki fırının çölyak hastaları için ekmek üretim koşulları yok. Ko KOLUNU KIRDI caeli’ndeki fırınlarda da glütensiz ekmek üretimi yapılamadığından, Halk Ekmek’in üretimi ekmek, Ekmeksan TCeekziradeavği Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatlarından Engin Gökoğlu, 30 Ekim’de, kaldığı ??Ac?e.?Şz?a. efivrimmausıtnfadkanbitreimmiinekedmileiğyiotre. mAçinık ve muhafaza noktasında ihtiyaçları gidermeye çalışıyor.” Tekirdağ Hapishanesin de, gardiyanların şiddetine maruz kaldı. HHB’den yapılan açıklama KADINLARA da, kolu kırılan Gökoğlu’nun giysileri çıkarılarak üzerine soğuk su sıkıldığı, tekerlekli sandalyeye oturtularak darp ERKEK GÖREVLİ edildiği, çıplak şekilde saatlerce bekletildiği belirtildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Çağırılan 112 Acil Servis’ten gelen sağlıkçılar Gökoğlu’nu bu şekilde gördükten sonra ‘Hayatı tehlikesi yok’ diyerek çekip gittiler. Gökoğlu şu AACLleaTznaiypeaivi lanya L Tipi Cezaevi’nde kadın mahpuslar koğuşlarına sayım yapmaya giren erkek infaz koruma me anda kirli bir koğuşta tutuluyor. Masa, murlarına, “Koğuşlara er sandalye, çarşaf, yastık, battaniye yok. ?Gla?ir?y?ks?ielnerdidseinheevneürzilvmeiryilomr.eHdia.pMisehkatnuepmüdürü ile yaptığımız görüşmelerde ????? kekler giremez. Derhal dışarı çıkın” diyerek tepki gösterdi. 18 kadın mahpusa disiplin soruşturması açıldı. Disiplin Kurulu Başkanlığı, dört kadına Gökoğlu’nun kolunu kıran kişinin kim 11 gün, bir kadına ise bir gün hücre olduğu sorularına cevap verilmedi.” cezası verdi. Kadınlar hakkında Alan Sohbet hakkı sınırlandırıldı CFBeoTzlaiupeivi Bolu F Tipi Cezaevi’nde gazetemize mektup yollayan Nevzat Öztürk, ce zaevinde hak ihlalleri nin her geçen gün arttığını belir terek, “Elimizde sadece beş kitap bı rakıldı. Para ile satın aldığımız radyo lar, ‘Yasak’ denilerek toplatıldı. Kantin den radyo almamız isteniyor. Yemek kaplarımız toplatıldı. Plastik tabak al mamız isteniyor. Haftalık 10 saat olan sohbet hakımız, ayda iki kez 2.5 saat olarak sınırlandırıldı. Bu da uygulan mıyor” dedi. Mektubunda telefon gö rüşmelerinde tekmil istendiğini akta ran Öztürk, “Telefonda konuşurken, ai lemin önce isim ve soyisimlerini söyle meleri isteniyor. Yapamayınca telefon kesiliyor. Havalandırma kapısı sabah çok geç açılıyor. Akşamları da gün bat madan iki saat önce kapatılıyor. Sürek li disiplin cezası alırsanız, şartlı tahli yeden yoksun bırakılırsınız denilerek tehdit ediliyoruz” diye yazdı. ‘Kan kusuyorum’ Silivri 6 No’lu Cezaevi’nden gazetemize mektup yollayan Yunus Paçin ise yaklaşık dört aydır hasta olduğunu ve sesini duyurabilecek bir ailesi olmadığını söyledi. Paçin, OHAL adı altında sağlık hak ??6SC?ie?Nl?izvoarh’elaiuvstianetdadgitEnemeanerny.fdeeeaMekkytitüeysrıkmaişykeatoa.tnhınlİk,dağtcdkınareaeeınlzpdlaaestılemrıotmivımnn.i.rnd1aTyea8eatgtkpaguörbıültatmunuürrdlrıdmcyüauaolnadhrem.üahdİmadils. larının gasp edildiğini yazdığı mektubunda, rarımı yaparken acı çekiyorumn. Şu an kan “Yumurtalığımdan olduğum ameliyat sonu kusuyorum. Tüm taleplerime rağmen has cu bir yumurtalığımı kaybettim. 2 gün has taneye sevk edilmiyorum” dedi. ‘Kışla uygulamaları’ Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) Cezaevi Komisyonu, Marmara Bölgesi’ndeki cezaevlerine yaptığı ziyaretler sonucunda hazırladığı Mar sağlığının risk altında olduğunun creÖazHpaPoervui aktarıldığı raporda, “Özellikle ağır hasta mahpuslar bakımından yaşama hakkı ihlalleri ile karşılaşılması muhtemeldir. Hapishane mara Bölge Cezaevleri Raporu’nu lerdeki doluluk oranları, kapasi geçen günlerde kamuoyuna açıkla te aşımı da her geçen gün bu sağlık risk dı. Raporda, “OHAL uygulamaları, açık lerini arttırmaktadır. ‘Hapishane yap, ça kışla uygulamalarıdır ve hapishaneler sonra hınca hınç doldur’ anlayışı insan açısından, ‘cezayı tüm topluma yayma’ hakları temelinde değil, güvenlik odaklı halini almıştır” denildi. Hastane sevkle yaklaşıldığının en önemli göstergesidir” rinin gecikmesi nedeniyle tutukluların ifadeleri yer aldı. ya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Kadınların itirazı ise “Koğuşlara erkek infaz koruma memurları girmiyor’ denilerek reddedildi. 15 Temmuz darbe girişimini önlenmesinin yıldönümü nedeniyle kadın infaz koruma memurlarının yetersiz olduğu belirtilen soruşturma evrakında, “Sayıma iştirak eden bayan koruma memurlarının sayısının yetersiz olması nedeniyle, herhangi bir olumsuzluğa sebebiyet vermemek için güvenlik ve tedbir amaçlı olarak vardiya baş memurlarının A11 koğuşu önüne gettikleri, bayan memurların koğuşa girdikleri” ifadeleri yer aldı. Ayrıca soruşturmada cezaevinde sayımın yapılacağının anons edilmesine karşın, sayım sırasında kadınların üst katta bulunan tuvalet ve banyoya çıktıkları ve sayımı zorlaştırdıkları iddia edildi. Disiplin Kurulu Başkanlığı, Sudan Güven, Nida Kutlu, Emetullah Akçara, Hatice Çakmak hakkında 11 gün, Nevin Gükçe’ye ise bir gün hücre cezası verdi. Emetullah Akçara’nın, vardiya baş memuruna, “Koğuşlara erkekler giremez. Derhal dışarı çıkın” sözleriyle tutuklu ve hükümlüleri memurlara karşı kışkırttığı öne sürüldü. haber 11 MHP’yle ittifak şaşırtmadı Devlet Bahçeli’nin salı günkü grup konuşmasında yaptığı çıkış, beni şaşırtmadı. Günün birinde iktidar partisi ve MHP arasında bir seçim ittifakı olacağı, belliydi. Sürpriz olan, sadece bu ittifakın bu kadar erken açıklanması. İki parti, neredeyse bir buçuk yıldır siyaseten aynı kulvarda, dirsek teması içinde, aynı ideolojide büyük bir sevgi yumağı olarak siyaset yapıyor. Referandumda sınanan bu ortaklığın 2019 seçimlerine “ortak liste” olarak yansımaması mümkün değildi. Diyorlar ki, her iki partinin de sayısal anlamda bu evliliğe ihtiyacı var. Doğru olabilir. Ancak ben hiçbir zaman Devlet Bahçeli’nin oy derdinde olduğunu düşünmedim. MHP lideri, tam bir misyon adamı ve hayatının ileri yaşında koskoca yüzde 50’lik bir sosyolojiyi kendi çizgisine çekmiş olmanın mutluluğunu yaşıyor. Kürt meselesinde çözüm sürecinden vazgeçen, AB’ye sırtını dönen, Batı’yla ipleri kopartan, demokrasi konusunda geri adım atan bir Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, özünde MHP’den çok büyük farkı kalmıyor. Neden seçime ortak listeyle girmesinler? İktidar açısından MHP ile ittifakın bir mantığı daha var; ki o da Tayyip Erdoğan’ın farkında olduğu, muhalefetin hâlâ tam anlamıyla kavrayamadığı bir durum: Bundan sonra artık “siyasi partilerin” hiçbir önemi yok. Türkiye 16 Nisan’da başkanlık sistemine geçti ve siyasi partiler bundan sonraki aşamada sadece başkan adayının belirlenmesinde rol oynayacak. Parlamenter sistemden çıkışımız ve 16 Nisan’da oylanan o tuhaf yeni yapıya geçişimizle, her siyasi partinin bir yıldız yaratması, sonra da o yıldızı da “O Ses Türkiye” benzeri siyasi bir tiyatroda oynatması ve oylatması gerekiyor. Olay ideoloji ve temsil değil; büyük ölçüde popülarite üzerinden şekillenecek. Bunu ilk anlayan Erdoğan, seçim listelerini, kamuoyu yoklamalarını almış önüne, harıl harıl 2019’da kendi markasını parlatacak bir siyasi oyun kurmaya çalışıyor. Muhalefet ise hâlâ parlamenter sistem mantığıyla yaklaşıyor 2019’a. Muhalefet etmeye, Meclis’i anlamlı kılmaya çalışıyor. Oysa yapması gereken, yüzde 50+1’e odaklanmak. Önümüzdeki süreçte CHP’ye büyük rol düşüyor. Mevcut oy oranıyla iktidara gelmesi mümkün değil ve 2019’a kadar da bu durum değişmeyecek. CHP’den asıl beklenen yüzde 50’lik muhalefet bloğunun oyun kurucu gücü olması. Net söyleyeyim. CHP’nin yapabileceği 2 önemli şey var. Bir, çatı aday bulmak. İki, İstanbul ve Ankara belediye seçimlerini almak. Gerisi fasa fiso demeyeceğim ama Türkiye’nin kaderi açısından bu iki temel hedef kadar belirleyici değil. Başa döneyim. Bahçeli’nin çıkışına bakıp, “MHP ve AKP oyları düşüşte” diye avunmanın anlamı yok. Asıl sorun, o cephede değil muhalefette. Henüz ortada ne 2 yıldır sivil toplumda gündem olan “demokrasi bloku” var, ne de yüzde 50’ye hitap edebilecek bir aday. Ayrıca 16 Nisan’da tescillenen yüzde 50 AKP karşıtı oyun yüzde 10’u, HDP seçmeni. Tüm baskılar ve tutuklama furyasına rağmen HDP oylarında bir milim düşüş yok. Ancak ne CHP, ne de Meral Akşener Kürtlere “dokunma” cesaretinde değil. “Nasılsa muhalefet adayına oy verirler” ya da “Seçimde iki Kürtçe şarkı attırırız” gibi büyük bir yanılsama içindeler. Bütün bunları yan yana koyunca kaygılanmadan edemiyorum. Baro: Seyit Rıza yeniden yargılansın Tunceli Barosu, 193738 yılında düzenlenen askeri harekât sonrası “Dersim isyanı” lideri olduğu gerekçesiyle yakalandıktan sonra oğlu ve 5 arkadaşıyla birlikte idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının yeniden yargılanmasını istedi. Barodan yapılan yazılı açıklamada, Bakanlar Kurulu tarafından Tunceli’de bir askeri harekâtın yapılmasına karar verildiği, sonrasında da adil bir yargılama yapılmadan Seyit Rıza’nın 15 Kasım 1937 tarihinde Elazığ Buğday Meydanı’nda, oğlu Resik Hüseyin ve 5 arkadaşıyla idam edildiği kaydedildi.  Tunceli ve İstanbul’da anma Seyit Rıza ve arkadaşları için Tunceli ve İstanbul’da anma programı gerçekleştirildi. Tunceli’de CHP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen anma etkinliği Seyit Rıza heykeli önünde yapıldı. CHP’li grup ellerinde katliam döneminin fotoğraflarını taşıdı. Akşam ise Dersim Araştırmalar Merkezi ve Demokratik Alevi Dernekleri Federasyonu tarafından Seyit Rıza heykeli önünde anma töreni düzenledi. HDP milletvekilleri Alican Önlü ve Müslüm Doğan ile sanatçı Ferhat Tunç’un da bulunduğu grup, yarım saatlik sessizlik eylemi yaptı. İstanbul Galatasaray Meydanı’nda da yüzlerce yurttaş Seyit Rıza ve arkadaşlarını mum yakarak andı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle