05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 31 Ekim 2017 14 Doğu, Batı ve siyasal İslam üçgeninde Türkiye Türkiye’de bugün bu üç faktör etkili olmaktadır; Batı’ya sıcak bakanlar: Bunları ikiye ayırmak gerekir. Büyük çoğunluğu Avrupa’nın son iki yüzyıldır ulaştığı aydınlanma, uygarlık ve demokrasi ölçütlerini esas alarak yaklaşanlar. Atatürkçüler buna dahildir. Aynı zamanda “antiemperyalist” çizgiyi benimsemişlerdir. “Atatürk devrimleri ve felsefesi, özünde buna dayanır.” “Batıcı” değil, varılan uygarlık kriterlerini ve hukukun üstünlüğünü kabullenmek esastır. Çağdaş ve laik yaşam tarzı başta olmak üzere. Dış ilişkilerde, ulusal, siyasi, iktisadi ve askeri çıkarların dengeli ve karşılıklı çıkarlara dayalı olarak yürütülmesi esastır. Bu bağlamda “bireysel çıkarlar ile toplumsal çıkarların örtüştürülmesi amaçtır.” Batılı değerler yerine “Batıcı” değerlere sahip olanlar ise 180 derece farklıdırlar. “Batı ile ilişkiler dengelenemiyorsa, tek yanlı siyasi, iktisadi ve askeri anlaşmalara evet derler.” Kimi diplomatlardan iş çevrelerine akademisyenlerden siyasilere kadar, bu konuda beni eleştirenler oldu. Ancak onlar, Türkiye’nin bugünkü noktaya sürüklenmesinin altyapısını hazırladılar. Kitaplarımda bunları tek tek yazdım. Asyacılar mı: Türkiye’nin Batı’dan koparılarak Asya büyüklerine bağlanmasını savunuyorlar. Bu grubun aslında siyasal İslam ile hiçbir ilişkisi yoktur. Asya büyüklerine tek yanlı bağlanmak ile ABD’ye ya da AB’ye tek yanlı bağlanmak arasında hiçbir fark yoktur. Her ikisi de Türkiye’nin Lozan’da Sevr’e sürüklenmesinin yolunu açar. Siyasal İslama gelirsek: Siyasal İslam ise ister ABD yardımı ister Moskova ve Pekin desteği ile olsun, Türkiye’de siyasal İslam yapılanmasını getirmeyi esas alır. Ancak geliştirmekte oldukları “İslamcıkapitalizm işbirliği sayesinde Batı’yı tercih ederler.” (Prof. Sabri Ülgener’in kulakları çınlamıştır.) Dün ABD ve AB idi, kavga çıktı. Bugün Moskova’ya dönüyorum, iktidarımı onun sayesinde yürütürüm diye düşünenler, “aynı eski tuzaklara sürüklendiklerini yakında anlayacaklardır.” Türkiye’yi Ortadoğu’daki çatışmaların bir tarafı yaparak ABD veya Rusya’nın stratejik ortağı(!) haline getirirseniz salıncak misali savrulmaktan kurtulamazsınız. Türkiye için esas olan, “Doğu ile Batı arasında dengeli ve ulusal çıkarları koruyan bir düzen kurmaktır.” Büyük Atatürk bunu başardı. Siyasal İslamı esas alarak: “Ulusal kurumlarımızı yok edip kendimiz olmaktan çıkarak bu ülkeyi ayakta tutamayız.” 57 İslam ülkesinin durumuna bakın: Atatürk Türkiye’si dışında hepsi de perişan vaziyetteler. Meral Akşener’in yeni partisi mi? Bahçeli’yi yaşadıktan sonra olumlu bir hareket olarak görüyorum. Bu arada Vefa’lı dostum sevgili Müjdat Gezen’in bir marifeti oldu: Tam da Meral Akşener’in “İyi Parti” genel başkan seçildiği gün “Yedi Kocalı Hürmüz”’ün görkemli galasını yapmaz mı? Doğu’ya, Batı’ya, Atatürkçülüğe, İslama açık bir başkanın 360 derecesini gösterircesine… “İyi” günlere diyerek Akşener’e başarılar diliyorum. 4 Kasım saat 15.00’te, İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti’ne bağışladığım kitaplarımı Taksim’deki lokalde imzalıyorum. Üç Boyutlu Türkiye’nin sohbetinde buluşmak üzere... 31 EKİM 2017 SAYI: 33627 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:59 05:43 06:05 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 07:27 12:55 15:42 18:11 07:09 12:39 15:29 17:57 07:29 13:02 15:54 18:22 Yatsı 19:31 19:16 19:40 yorum TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Dışişleri Bakanlığı, “diplomasi mesleğini” şöyle tanımlıyor: “Tarih boyunca devletlerin ulusal çıkarlarının korunmasında ve hatta ulusların kaderlerinin tayin edilmesinde belirleyici bir rol oynamıştır.” Bu nedenle bakanlığa alınan ÖzAgecanr büyükelçi olabilecek “meslek me murlarının” tanımlaması ise şöyle: “Dışişleri Bakanlığı’nın görevlerinin Kavşak yerine getirilmesinde, çeşitli kademelerde görev ve sorumluluk alarak diplomasi mesleğini icra İmparatorun Sultanın Elçileri!eden bakanlığın yönetici kadro me murlarıdır.” Bu nedenle, bakanlığa alınan getirildi. SBuülytüakneınlçileri Murat Mercan: Sultan, AKP’nin kurucularından, Dışişleri Mesleki kadrosu dışından Mercan’ı Tokyo’ya büyükelçi atadı. Mercan’ı tanıyalım: *Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de doktora yaptı. Cleveland ve “büyükelçi adayları” çeşitli alanlardaki yazılı sınavların her birinden 100 üzerinden 70 geçer not almaları yetmez, başarı sağlayanlar ayrıca sözlü sınavı da başarmak zorundadırlar. Adayların ve sınav kâğıtlarının nesnel ve önyargılı müdahaleden Akio Miyajima, geçen hafta AKP Reisi Umumisi olan Sultan’a güven mektubunu sunarak göreve başladı. Miyajima’yı biraz tanıyalım: l 1994’te Vaşington Bilkent üniversitelerinde ders verdi. *22 ve 23. dönem Eskişehir milletvekili idi. 22. dönemde Avrupa Konseyi Parlamenterler Birliği Türk Heyeti Başkanlığı’nı, 23. uzak bir biçimde değerlendirilmeleri Elçiliği’nde görevliyken “Dışişleri Bakanlığı’na, bulunduğu 30 eyaleti gezerek saygın noktada tutan en önemli Kongre ve Başkanlık Akio Miyajima dönemde Dışişleri Komisyonu Başkanlığı’nı yürüttü. öğe” özelliğini vermektedir. Aday meslek memurları, önce seçimlerini izledi. l 2001’de Nev York’ta 9 Eylül l 24. dönem seçiminde liste dışı kalınca 2012’de Enerji ve Tabii temel eğitim, sonra daha kapsamlı saldırısından sonra Bakanlığının Kaynaklar bakan yardımcılığına hazırlayıcı eğitim ile yurtiçi ve yurt Kuzey Amerika Bölümü Müdürü atandı, 2014’te istifa etti. dışı staj görürler. Bakanlık pirami oldu. Başbakan Junichiro Koizumi Abdulkadir Emin Önen: Yeni dinde yükselirken çeşitli sınavlar ile ABD Başkanı George Bush’u Pekin Büyükelçisi Önen, “Ata dan geçmenin yanı sıra, başarıları, ağırladı. İki yıl sonra Başbakan’la say Kıymetli Madenler Anonim mesleğe uyumları da dikkate alınır. birlikte Bush’un Teksas’taki çiftli Şirketi’ni” Cihan Kamer ile birlikte 40 yıllık meslek yaşamlarının so ğinde görüşmelere katıldı. kurdu. 2007 seçimlerinde AKP’den nunda herkes “büyükelçi” olamaz! l 2013’te Londra Büyükelçiliği Şanlıurfa milletvekili adayı olunca İmparatorun Büyükelçisi Müsteşarı oldu. l Hükümetin Uluslararası Ba şirketten ayrıldığını açıkladı. Sultan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Japonya’nın yeni Büyükelçisi rış İşbirliği Genel Müdürlüğü’ne Burak’tan gelini Sema’nın da Atagold’da ortak olduğu çeşitli kereler yazıldı. Atasay Kuyumculuk’un sahibi Kamer’in AKP’li milletvekilleri de ilginç bağlantıları bulunuyor. Özgen AcKamer, Sultan’ı ailesiyle birlikte Florya’daki konutunda sıkça ağırlıyordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sultan’a “Ekrem Tosun’u tanıyor musun?” diye sormuş, “Tanımıyorum!” yanıtını alınca “Oğlu Bilal’e sorsun. O da bilmiyorum derse, Cihan Kamer’e sorsun!” demişti. 23. ve 24. dönem AKP Şanlıurfa milletvekili olan Önen, Sultan’ın “başdanışmanlık” görevindeydi. Çin Halk Cumhuriyeti’nde “ithalat ve ihracat alanında faaliyet gösteren bir danışmanlık şirketinin kurucusu” Önen, şimdi Pekin’e büyükelçi yapıldı! Ayşe Hilal Sayan Koytak: Dışişleri bürokrasisi dışından ilk kez bir Arap ülkesine atanan kadın büyükelçi oldu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı iken, 36 yaşındaki ablası, Sultan’ın danışmanlığını da yapmış olan Fatma Betül Sayan Kaya’nın “bakan” olması üzerine görevinden istifa etti. Merve Kavakçı: Adı çok tartışılan, milletvekilliği iptal edilen ve aynı zamanda ABD vatandaşı da olan Kavakçı’nın Malezya’ya büyükelçi atanacağı temmuzda açıklanmıştı. Ancak son kararnamede yer almadı. Malezya’dan “kabul mektubunun” her nedense gelmediği anlaşıldı! Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN [email protected] Hukuk umudu ve inancı İBRAHİM Ö. KABOĞLU Prof. Dr., Anayasa Hukukçusu 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’i sürekli uzatma, 2019 seçimleri yolunda baskı ortamını yoğunlaştırma amacına yönelik. 2019 seçimlerini kazanması Tutukluluklarının 365. gününde “Cumhuriyet Gazetesi Davası Tutukluları Özgür Bırakılmalıdır” başlıklı, 365 imzalı bildirinin okunduğu toplantı, dayanışma adına anlamlı oldu. Ben de kısa konuşmama, sevgili Türkan Saylan’a (yargılandığımız bir dava vesilesi ile) ve Ahmet Şık’a (ortak kitap vesilesi ile) yollama yaparak başladım: “Sanık olarak gözüken kişilerin zaman ve emeklerini toplumsal çalışmalara karşılıksız adayan bu konudaki çalışmaları (nedeniyle) dava açılması, öncelikle kendilerinden çok bundan yararlanacak ihtiyaç sahiplerinin mağduriyetlerine neden olmaktadır” (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yöneticilerinin beraatlerine ilişkin karar gerekçesinden, Beyoğlu 1. Sulh Ceza Mahkeme durumunda ise, tek kişi ‘kalıcı OHAL’i olarak dördüncü evreye girilecek sı ve diğer gazetecilerin davaları bu çerçevede yer alıyor. Aralık 2017 başlayacak ve 2018’de sürdürülecek olan ağır ceza mahkemelerindeki Barış İçin Akademisyenlere karşı açılan davalar da bu çerçevede yer alıyor. Darbe girişimcilerinin davaları üzerinde yoğunlaşması gereken mahkemeler, düşünsel etkinlik dışında bir edimi olmayan muhaliflere yönlendirilerek, FETÖ’cülere karşı açılan davaları sulandırılırken, demokratik muhalefeti sindirme yolunda araçsallaştırılmış oluyor. Gazeteciler, toplumu bilgilendirme hak ve görevinden alıkonulurken mahkemeler de, dava konusu olmaması gereken işlerle meşgul edilerek, adil yargılanma hakkının tecellisi engelleniyor. si, 6. 6. 2002). “000Kitap”: 2011, Ahmet Şık hapiste. “000Kitap” ortak yayıncısı olmam için iHnuaknuckı umudu ve Cumhuriyet önemli ama BirGün’den gelen telefon görüşmemi duyan öğretmenlerin Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamayı hak edebilmek için, “in “Evet derseniz, siz de tutukla san haklarına dayanan demok nırsınız” şeklindeki uyarıla ratik hukuk devleti” (Any., md. rı, “kumpas dönemi”nin kor 2) ereğinde hukuka dönüş için ku ikliminden bir kesit. Ama mücadele gerekli. Bu süreçte, Ahmet Şık, bugün de tutuklu; anayasal kazanımların geniş hem de 305 gündür. anlamda (Avrupa Konseyi, Av Giriş niteliğindeki bu yolla rupa Mahkemesi ve BM belge maların ardından, konuşma leri) sürekli vurgulanması ve mı, öne çıkan yakıcı hukuki sorunlara değinerek sürdürdüm ve bir siyasal söylem tuzağına işaretle tamamladım. Gazetecilerin özgür bırakılması için imza veren 365 kişiden biri de Kaboğlu idi. sahiplenilmesi önem taşıyor. Hukuka dönüş, ancak bu şekilde mümkün olabilir. Bu yolda, hukukun etkililiğine olan inan Adil yargılanma hakkı: Tematik rapor Yargılama sürecinde tanık olunan avukatlar dahil ağır insan hakları ihlalleri nedeniyle Çanakkale Adalet Kurultayı sırasında “Savunma Hakları Çalıştayı”nda, “OHAL’de adil yargılanma hakkı” üzerine tematik rapor hazırlama gereğini vurgulamıştım. Bu görevin Türkiye Barolar Birliği’ne düştüğünü, ama Barolar Birliği yapmaz ise bunu İstanbul Barosu’nun mutlaka yapması gerektiğini belirtmiştim. Bu gereklilik, hâlâ devam ediyor ve acildir. İstanbul Barosu Başkanı’na öneriyorum buradan tekrar öneriyorum. OHAL’in 4 evresi Tematik rapor hazırlama gereği, OHAL’e geniş açıdan bakıldıkta daha iyi anlaşılır. Şöyle ki: OHAL fiilen 2015 başında Güneydoğu’da özel güvenlik bölgeleri kanununun uygulanması ve nisan ayında 20 Temmuz 2016’da, resmen OHAL anayasal düzenin yeniden tesisi amacıyla ilan edildiği halde, yürürlükteki anayasal düzenin ortadan kaldırılması için kullanıldı. Bu bakımdan 16 Nisan oylaması ile ilan edenler açısından OHAL, işlev ve amacını tamamlamış oldu. Buna karşılık, sürekli uzatma, 2019 seçimleri yolunda baskı ortamını yoğunlaştırma amacına yönelik. 2019 seçimlerini kazanması durumunda ise, tek kişi “kalıcı OHAL”i olarak dördüncü evreye girilecek. Üç boyutlu baskı/sindirme Türkiye ne denli büyük sorunlarla (hatta Ankara katliamı bile) karşılaşırsa karşılaşsın, iktidarın hız kesmediği üç alan var: “Ülke veya çevre tahribatı”, “Eğitimin dinselleştirilmesi”, “Demokratik muhalefetin genel olarak ve Kürtlere yönelik bastırıl yoğunlaşacak görünüyor. OHAL Komisyonu ve mahkemelerin araçsallaştırılması OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu (OHALİİK), hukuka ve ahlaka, hatta akla aykırı bir şekilde kotarılan OHAL KHK ek listelerinde adları yer alan ve kendileri için yargı yolu kapatılan mağdurların başvurabilecekleri başlıca birim olarak kuruldu. Çok gecikmeli olarak oluşturuldu ve henüz çalışmaya başlamadan başkanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı’na atandı. Bu tasarruf, zaten eğreti bir biçimde oluşturulan OHAL Komisyonu’na hükümetin bakış açısını bir kez daha göstermiş oldu. Bu şekilde OHAL KHK mağdurlarına yargı yolu kapatılırken, darbe girişimcilerini yargılama üzerinde yoğunlaşması cı yitirmemek gerekir. dDeeğviişrmtiremkedkeğil, el Hükümete ve Cumhurbaşkanı’na yöneltilen eleştiriler, genellikle “devirmek istiyorlar” biçiminde tepki ile karşılanıyor. Demokratik muhalefet hareketini “devirme” niyeti ile açıklamak veya suçlamak, bir hedef saptırmaktır. Oysa demokratik muhalefetin siyasal iktidarı elde etmek için çalışması, sadece hakkı değil, görevidir. Çünkü varlık nedeni de budur. Siyasal iktidarın el değiştirmesi (alternance politique) yerine devrilmesi vurgusu, yanlış ve tehlikeli olup demokratik muhalefeti sindirmek amacını taşıyor. İşte, 2019 yolunda, hukuk ve siyaset veya anayasa ve demokrasi diyalektiği, geniş açılı bir bakışla kurulmalı; hukuki mücadele, dayanışma halkaları genişletilerek yürütülmeli... Bugün Akın Atalay, Murat 6638 sayılı iç güvenlik yasasının ması”. 2019 seçimlerine giden gereken mahkemeler, “fikir su Sabuncu, Ahmet Şık ve Emre yürürlüğe konması ile bütün ül yolda baskı ve sindirmenin üç çu” ihdasına yönlendirildi. İş İper’in özgürlüklerine kavuşma kede uygulanmaya başladı. boyutu giderek genişleyecek ve te, Cumhuriyet gazetesi dava sı dileğiyle... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle