24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA ‘Amaç rejim değişikliği’ Katar Emiri Şeyh Tamim el Tani, Suudi Arabistan ve Arap müttefiklerini kendi hükümetini devirmeye çalışmakla itham etti. Suudi Arabistan ve Mısır’ın başını çektiği blok, Katar’a karşı beş aydır siyasi ve ekonomik ambargo uyguluyor. El Tani, CBS kanalına verdiği demeçte, “Rejim değişikliği istiyorlar. Bunu daha önce de istediler. 1996’da babam emir olduğunda da benzer girişimde bulundular. Bağımsız olmamızı hazmedemiyorlar. Biz bölgede insanların ifade özgürlüğünü savunuyoruz ve onlar bunu kendilerine karşı tehdit olarak algılıyor” dedi. Salı 31 Ekim 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 13 ran Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaş Trump’ı İkanı Hasan Ruhani’nin, ABD Başkanı Donald Trump’ın görüşme talebini reddettiğini açıkladı. İran resmi ajansı IRNA’nın aktar reddetmiş dığına göre bakanlık söz Öte yandan, geçen cuma ABD Temsilciler Meclisi’nin İran’ın balistik füze programı kapsamında yeni bir yaptırım tasarısını kabul etmesine karşın, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), İran’daki incelemelerin ardından Avrupa Birliği (AB) de Trump’ın itirazlarına karşın anlaşmanın devamı yönünde görüş bildirmişti. RiyadTahran gerilimi Bu arada Tahran, Riyad tarafından cüsü Behram Kasımi, med dün Birleşik Arap Emirlikleri’nin baş kendisine yöneltilen, “İran, isyancıları yada daha önce çıkan iddiaları kenti Abu Dabi’de yaptığı açıklamada, desteklediği için Yemen’de barış sağ doğrulayarak Ruhani’nin Eylül’de düzen 2015’te eski ABD Başkanı Obama dö lanamıyor” iddiasını reddetti. İran Dı lenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu neminde imzalanan uluslararası nükle şişleri Bakanlığı Sözcüsü Kasımi, suç (BMGK) sırasında Trump’ın görüşme ta er anlaşmanın kurallarına Tahran’ın uy lamaların “temelsiz ve gülünç olduğu” lebini geri çevirdiğini söyledi. BMGK’de duğunu bildirdi. UAEK Başkanı Yuki tepkisi vererek şu ifadeleri kullandı: iki lider de konuşmalarında birbirilerine ya Amano tarafından yapılan açıkla “Riyad önderliğindeki koalisyon okul karşı sert ifadeler kullanmıştı. ma, İran’ın nükleer silah geliştirmeye ları, hastaneleri bombalayarak ve ma İran medyasında yer alan haberlerde aynı devam ettiği iddiasıyla anlaşmayı rafa sum insanları kıtlık tehdidiyle başba zamanda Fransa Cumhurbaşkanı Emma kaldırmayı planlayan Trump’ı zor du şa bırakarak birçok savaş suçunu bir nuel Macron’un bu görüşmeyi organize rumda bıraktı. likte işledi.” Birleşmiş Milletler geçen etmek için aracı olduğu öne sürülmüştü. Anlaşmanın tarafları arasında yer alan eylül ayında Yemen’deki kıtlık tehli Erbil’de bilek güreşiRuhani Ancak Kasımi bu iddiayı reddetti. Britanya, Almanya, Fransa, Rusya, Çin ve kesine dikkat çekmişti. Bağımsızlık referandumunda umduğunu bulamayan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani’nin görevi bıraktığı açıklamasının ardından Erbil’de siyasi gerilim de alevlendi. Barzani’nin ABD ve Talabani cephesine atıfla üstü kapalı Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni (KYB) ihanetle suçladığı önceki geceki açıklamasının ardından destekçilerinin rakip siyasi parti binalarına saldırdığı haberi gündeme düştü. Halihazırda Haşdi Şabi’li merkezi ordunun peşmergeyi 2014 sınırlarına döndürmesiyle artan gerilim sonrasında Barzani, önceki gün 1 Kasım itibarıyla başkanlığı bırakacağını ve mücadeleye peşmerge olarak devam edeceğini meclise bildirmişti. Ardından Barzani yanlıları meclis binasını basmıştı. Dün ise IKBY’nin Duhok vilayetine bağlı Zaho ilçesinde KYB ile Goran (Değişim) Hareketi’nin parti binalarının basıldığı haberi geldi. Zaho Kaymakamı Botan Muhsin, saldırganlardan bazılarının yakalandığını açıkladı. Paylaşım kavgası Barzani’nin istifasının Bağdat ile Erbil arasındaki gerilimi yumuşatabileceği yorumları yapılıyor. Kimi analize göre ise Barzani’nin koltuğu bırakması liderliğini yaptığı Kürdistan Demokratik Partisi’ndeki (KDP) güç mücadelesinin yanısıra diğer partilerle paylaşım kavgası başlatabilir. Referandum kumarını kaybeden Barzani’nin Barzani’nin koltuğu bıraktığı açıklamasının ardından gözler IKBY içindeki siyasi mücadeleye çevrildi. Barzani’nin sahaya dönerek perde arkasından iktidarda kalma hesapları yaptığı savunuluyor Barzani yanlıları önceki gece Erbil’de sokaklara çıktı. Goran ve KYB ile kriz yaşanmasına yol açan, 2013’te dolan başkanlık süresini seçimsiz uzattırmasının ardından, görevi bırakma kararı, yaşanan başarısızlığın sorumluluğunu paylaştırma çabası olarak da görülüyor. Barzani’nin koltuğu için en güçlü aday olarak görülen yeğeni, IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani’yi ön plana geçirerek perde arkasından ülkeyi yönetmeye devam edeceği de iddialar arasında. Öte yandan Reuters’in ISNA ajansına dayandırdığı haberine göre Tahran hükümeti IKBY’ye yönelik sınır kapılarında uygulanan kısıtlamaları yakında kaldıraca ğını açıkladı. Bağdat ve Erbil’den askeri yetkililerin bölgedeki krizi görüşmek üzere ABD öncülüğünde dün bir kez daha bir araya geldiği de belirtildi. Görüşmelere yakın bir kaynak “anlaşmada sona gelinmek üzere” derken Türkiye’ye uzanan Fiş Habur Sınır Kapısı’nın peşmerge, Irak ve ABD’li bir güç tarafından ortak olarak yönetilmesinin kararlaştırıldığını savundu. Ayrıca, peşmerge denetimindeki Şeyhan, Mahmudiye, Sıhela, Elkuş, Gwer, Hazır bölgelerine de peşmerge ve Iraklılardan oluşan ortak bir gücün konuşlandırılmasının önerildiğini iddia etti. ABD MEMNUN ABD Dışişleri Bakanlığı, Washington yönetiminin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani’nin görevi bırakma kararı almasından memnuniyet duyduğunu açıkladı. Öte yandan Irak Başbakanı Haydar İbadi, Türkiye’ye ihraç edilen petrolün geçtiği sınır kapılarında kontrolü sağlamadıkları takdirde krizin derinleşeceğini belirtti. Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile telefonda görüşen İbadi’nin, “Kan akıtılmasını ve durumun kötüleşmesini istemediklerini” söylediği aktarıldı. Başbakanlık ofisinin açıklamasına göre İbadi, “IKBY hükümeti ve Erbil’deki bazı partizan basın organları Irak güçlerini öldürmeyi teşvik ediyor” suçlamasında bulundu. Johnson da İbadi hükümetinin adımlarını desteklediklerini bildirdi. Kameraman öldürüldü Bu ara da Kürdis tan TV ka merama nı Erkan Şerif’in, Kerkük’ün Şerif Dakuk ilçe sindeki evinin basıldığı, bıçakla narak öldürüldüğü bildirildi. Abbas’tan şart: ‘İsrail’i tanı kabineye gir’ Filistin’de El Fetih ile Hamas arasında uzlaşı hüküme ti anlaşmasının ardından gözler kabine çalışmalarında. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Gazze’de kontrolü elinde tutan Hamas ile yaptıkları görüşme lerle ilgili açıklamalarda bulun du. İsrail’in Haaretz gazetesinin haberinde Abbas’ın bir yandan Hamas’la ortak hü kümet kurma ça balarını sürdürür ken bir yandan da İsrail’le kesintiye uğrayan barış sü recini yeniden can Abbas landırmaya çalıştığı belirtildi. Haber de Abbas’ın, “İsrail’in meşru bir devlet olarak tanımayan bir Ha mas üyesinin kabinede yer al ması mümkün değil” görüşünü dile getirdiği aktarıldı. İsrailli sivil toplum örgütü “İs rail Barış Parlamentosu” heye tini Ramallah’ta kabul eden Ab bas, “Filistin, İsrail’le barış süre cinin canlandırılması için ulusla rarası platformda yürütülen tüm çabaların başarılı olması için ça lışmaktadır” dedi. Corbyn’den tarihi protesto Britanya İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, İsrail devletinin kuruluşunun yolunu açan Balfour Deklarasyonu’nun ilan edilişinin 100. yıldönümünde düzenlenecek olan yemeğe katılmayacağını açıkladı. Corbyn, Balfour Deklarasyonu’nun 100. Yıldönümü olan 2 Kasım tarihinde İsrail ve Britanya hükümetlerinin beraber düzenleyeceği yemeğe yönelik daveti reddeden ilk İşçi Partili politikacı oldu. IŞİD’in esaretinden kaçan 26 Suriyeli önceki gün Humus’ta gözyaşları içinde yakınlarıyla buluşarak hasret giderdi. Rusya İdlib için uyardı Suriye krizine çözüm çabaları çerçevesinde Rusya, Türkiye ve İran’ın inisiyatifiyle yaşama geçirilen Astana görüşmelerinde dün yeni tur başladı. Şam yönetimi ve muhalif cepheden heyetlerin katıldığı 7. tur görüşmeleri, daha önce süreçte varılan dört “çatışmasızlık bölgesinin” ilanı, Türkiye’nin bu çerçevede İdlib’e yönelik askeri yapılanmasının yanı sıra ABD destekli SDG’nin IŞİD’i Rakka’dan çıkarmasıyla sahada ciddi gelişmeler eşliğinde gerçekleşiyor. İki gün sürmesi beklenen toplantı öncesinde ise Astana’daki Rusya heyetinin başkanlığını yapan Aleksandr Lavrentyev’in, İdlib’de hâlâ teröristler tarafından bir saldırı gerçekleşme olasılığının bulunduğu sözleri dikkat çekti. Rus basınına demeç veren Lavrentyev, “Türk meslektaşlarımızın henüz denetim noktalarının tamamını kurmadığı İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesinde bazı zorlu durumlar hâlâ mevcut. Dolayısıyla bölgedeki gerginlik çok yüksek ve daha önceki gibi radikal örgütler tarafından bir saldırı gerçekleştirilme tehlikesi de devam ediyor. Ancak Türk partnerlerimizin bir şekilde İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesi ile ilgili sorumluluklarını yerine getirip durumu istikrara kavuşturmasını umuyoruz” ifadesini kullandı. ‘Kürtler katkı sundu’ Rusya’nın Suriye özel temsilcisi Lavrentyev, Astana’daki bu turda, tutsaklar, mahkumların iadesi konusunda bir ilerleme kaydedilmesini umduklarını da ekledi. Ay rıca Suriyeli Kürtlerin siyasi çözüm sürecine dahil edilmesi konusunu da ele alacaklarını kaydederek “Kürtler, Suriye topraklarının önemli bölümünü kontrol ediyor ve başta IŞİD olmak üzere ülkedeki terör örgütlerinin yok edilmesine önemli katkı sundu” dedi. Sputnik’in haberine göre, önümüzdeki haftalarda Suriye topraklarının IŞİD’den tamamen temizleneceğini düşündüğünü kaydeden Lavrentyev, bunun ardından “Kürtlerin savaş sonrası düzene ve siyasi çözüm sürecine daha aktif şekilde dahil etme konusunu ele alacaklarını” savundu. MOSKOVA’NIN ÇEKİLME PLANLARI... Rus Kommersant gazetesi Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını azaltmaya hazırlandığını iddia etti. Habere göre söz konusu plan, Hmeymim Üssü’ndeki uçakların bir kısmı ile buradaki mühendis ve teknik personelin bir bölümünün geri çağrılmasını içeriyor. Rusya parlamentonun üst kanadı savunma ve güvenlik komitesi başkanı, milletvekili Victor Bondarev ise “bu yıl sonuna kadar Suriye’deki tüm teröristlerin yok edileceğinin umulduğunu, ardından da yeni bir çatışmanın çıkmasını engellemeye yetecek ölçüde sınırlı bir askeri konuşlanma dışında geri kalan birliklerin Suriye’den çıkacağını” savundu. ABD’de Manafort depremi Trump’ın eski kampanya şefine kara para aklama da dahil 12 suçlama yöneltildi. ABD seçimlerine Rusya’nın müdahil olduğu iddialarına yönelik soruşturmayla göreve geldiğinden bu yana başı ağrıyan Başkan Donald Trump’ın eski kampanya şefi Paul Manafort gözaltına alındı. Soruşturmayı yürüten Özel Savcı Robert Mueller’in hazırladığı iddianamenin jüri tarafından onaylanması sonrasında şüphelilere yönelik ilk suçlamaların dün yapılmaya başlayacağı haberleri hafta sonunda ABD basınına yansımış ancak isim verilmemişti. Manafort’un avukatıyla birlikte Washington’daki Federal Soruşturma Bürosu (FBI) merkezine giderken görüntüleri objektiflere yansırken soruşturma kapsamında suçlanan bir diğer isim olan Manafort’un eski iş ortağı Rick Gates de teslim oldu. 12 maddelik iddianamede Manafort ve Gates hakkında ABD’ye karşı komplo kurmanın yanı sıra vergi kaçakçılığı, kara para aklama suçlamaları da yer alıyor. İddianamede Manafort ve Gates’in eski Ukray na Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in isteği üzerine ABD’de milyonlarca dolarlık lobi kampanyası yürüttükleri belirtildi. İkili, 20062016 arasında Ukrayna’dan gelen ödemeleri yetkililerden gizlemek amacıyla ABD’li ve yabancı kuruluşlar vasıtasıyla kara para aklamakla suçlandı. ‘Benden önce’ Trump, önceki gün Twitter üzerinden paylaştığı bir dizi mesajda kampanya ekibinin Rusya’yla işbirliği yapmadığını ısrarla vurgulamış ve asıl suçlu tarafın, başkanlık yarışındaki rakibi Hillary Clinton ve Demokrat Parti olduğu iddiasını yinelemişti. Gözaltı haberinin ardından ise Trump, “Suçlamaların Manafort’un kendi kampanyasına katılmasından yıllar öncesine ilişkin olduğunu” savundu. Manafort, Ukrayna’da Rusya yanlısı bir siyasi partiden kayıt dışı para aldığı yönündeki haberler basına yansıyınca geçen yıl ağustos ayında Trump’ın kampanyasından ayrılmıştı. Puigdemont’un Brüksel umudu Katalonya Özerk Yönetimi’nin bağımsızlık ilanı, İspanya hükümetinin kayyım atama kararı sonrasında Madrid’de başsavcı, Katalan liderliği için “isyana teşvik” suçlamasıyla dava açılması talebinde bulunurken dün Katalan liderliğinin Brüksel’e gittiği haberleri dikkat çekti. İspanya Senatosu’nun görevden aldığı, haklarında Madrid yönetimi tarafından gözaltı kararı alınabileceği yönünde iddiaların olduğu Katalan Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont ile diğer yöneticilerin Belçika’nın başkentinde siyasilerle ve avukatlarla görüşmeler yapacağı iddia edildi. ‘dAötkemşee’benzin Belçika’da Devlet Bakanı Theo Francken önceki gün Carles Puigdemont’a siyasi sığınma ve koruma hakkı verilebileceğini açıklamıştı. Ancak bu öneri Belçika federal hükümetinde çatlağa yol açtı. BBC’nin haberine göre Başbakan Charles Michel, Puigdemont’a sığınma hakkı konusunun gündemlerinde olmadığını belirterek Francken’e, “ateşe benzin dökmeme” uyarısında bulundu. Francken’in “kendisini siyasal açıdan risk altında hisseden bütün Katalanlar’ın Belçika’ya sığınma başvurusu yapabileceği” açıklaması, İspanya’da da tepkiy le karşılandı. Başbakan Mariano Rajoy’un liderliğindeki İspanya Halk Partisi, Francken’in sözlerini “kabul edilemez” diye değerlendirdi. ‘Seçime gireceğiz’ Puigdemont’un lideri olduğu Katalan Demokratik Partisi’nden (PdeCat) ise dün Madrid yönetiminin tarihini 21 Aralık olarak verdiği erken seçime katılınacağı açıklaması geldi. Daha önce bağımsızlık yanlısı Katalonya Cumhuriyetçi Solu Partisi seçime katılacağını duyurmuştu. Barselona’da meclis önünde bağımsızlık ve birlik yanlıları karşılıklı eylemdeydi. Bu arada İspanya Devlet Başsavcısı Jose Manuel Maza, Senato’nun bölgenin özerkliğini askıya alan anayasanın 155. maddesinin yürürlüğe konmasını onaylamasıyla görevden alınan Katalan yöneticiler hakkında “isyana teşvik, ayaklanma, kamu fonlarını suistimal” suçlamalarıyla dava açılması talebinde bulundu. İspanyol yargı sistemine göre dava açılıp açılmayacağına yargıç karar veriyor. Ayaklanmanın cezası 30 yıla kadar çıkabiliyor. ‘Doğalgaz yatağı bulundu’ Kıbrıs Rum Kesimi basını, Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin ada çevresinde yaptığı araştırmalar sonucunda İskenderun Körfezi ile Kuzey Kıbrıs’ın Karpaz Yarımadası arasında doğalgaz yatağı tespit ettiğini ileri sürdü. Fileleftheros gazetesi, son yıllarda Kıbrıs çevresindeki Doğu Akdeniz sularında sismik araştırmalar yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin ayrıntılı haritalar çıkardığını, sondaj gemi sinin doğalgaz bulunduğu tahmin edilen Karpaz Yarımadası açıklarına 2018’in ilk aylarında geleceğini yazdı. Öte yandan, Kıbrıs Rum Kesimi Enerji Bakanı George Lakkotrypis ülkesinin 2018’in sonuna kadar kıta sahanlığı içinde bulunan bütün doğalgaz rezervlerinin envanterini çıkarmış olacağını söyledi. Adanın etrafındaki gaz rezervleri, KKTC ile Rum Kesimi arasında gerginlik konusu olmayı sürdürüyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle