Katalog

Çarşamba 18 Ekim 2017 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL / ASLAN YILDIZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ OHAL 5. kez uzatıldı OHAL 3 ay daha uzatıldı. Genel kurul’da AKP ve CHP arasında FETÖ gerginliği yaşandı TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen tezkere ile OHAL uzatılırken görüşmelere “FETÖ tartışması” damga vurdu. Görüşmeler AKP’li Hamza Dağ, CHP’li Özgür Özel’in üzerine yürüyerek itti. Araya milletvekilleri girdi. sırasında CHP Grup Başkanvekili Öz gür Özel, “iktidarın FETÖ ile gereken mücadeleyi yapamadığı” eleştirisini getirince, AKP’li Hamza Dağ kürsüye NECATİ SAVAŞ gelirken, Özel’le tartıştı. İki isim bir birinin üzerine yürürken, Dağ, Özel’i itti. Özel de yumruğunu kaldırarak, Dağ’a vurmak istedi. OHAL tezkere si, 19 Ekim’den geçerli olmak üzere 5. kez üç ay daha uzatıldı. Dağ, Özel’i itti OHAL tezkeresinin görüşmelerinde genel kurulda tansiyon yükseldi. AKP ile CHP arasında “FETÖ” tartışması çıktı. Tartışmayı AKP’li Hamza Dağ’ın CHP’li Mahmut Tanal’a yönelik sözle ri başlattı. Dağ, Tanal ’a, “Sizin FETÖ yapılanmasıyla nasıl bir ilişkiniz ol duğunuzu dünya âlem biliyor” deyin ce, Tanal, “Paralel yükseldiniz, para vurmak için hamlede bulundu. Ancak lel düşünüyorsunuz” dedi. Tartışmaya yumruklar havada kaldı, araya milletgrup başkanvekilleri de dahil olurken, vekilleri girdi. Bunun üzerine genel rulda yaptığı konuşmada, “OHAL’in bir zorbalık olmadığını” söyleyerek “PKK, PYD, DAEŞ, FETÖ rahatsız ola CHP’nin OHAL’i desteklemediğini, bu sözlerle CHP’yi de “terör örgütleri ile iltisaklı göstermeye çalıştığını” Özel, “FETÖ mücadelesinin kahramanı gibi konuşunca, zülfiyare dokunu kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, görüşmelere ara verdi. bilir çünkü OHAL bunlara etkin uy söyleyerek, söz istedi. Kürsüye çıgulanıyor. Bunları destekleyenler de kan CHP milletvekili Necati Yılmaz, yor. Burası FETÖ şampuanıyla kendi Aranın ardından CHP, “Özel’e fiili sal rahatsız olabilir” dedi. Bu sözler de “Başbakan’ı, belediye başkanlarısini yıkayacağı hamam değil. Burası dırı olduğu gerekçesiyle Dağ’a genel AKP ile CHP ve HDP arasında tartış nı görevden almak yetmez, mücade Meclis kürsüsü” dedi. AKP’li Dağ ise kuruldan çıkarma cezası verilmesini” malara neden oldu. le ediyorsanız, hukuka soracaksınız. “Kimin elinde bilgi belge varsa, ilgili birimlere intikal ettirilmesini istiyo istedi. Sonrasında da Dağ yumruk için özür diledi. CHP de disiplin cezası ta Bozdağ’a tepki Hukuk karşısında da hesap verecekler. Terörle iltisaklı olan Enis Berbe ruz” karşılığını verdi. Tartışma alevlenirken, Dağ ile Özel birbirinin üzerine Kadınlar: I.taat etmiyoruzyürüdü.Dağ,Özel’iitti.ÖzeldeDağ’a lebinden vazgeçti. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ise genel ku CHP’li Özel, Bozdağ’ın “Terör örgütlerini destekleyenler rahatsız olabilir” sözlerine itiraz ederek, roğlu değil, sizsiniz. Cumhuriyet gazetesi değil, sizsiniz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Müftülüklere resmi nikâh yetkisi veren yasayı TBMM önünde protesto etmek isteyen kadınlara, polis biber gazı ve şiddetle müdahale etti. ANKARA’DA 11 GÖZALTI Kadıköy’de protesto Kadıköy Kalkedon Meydanı’nda dün akşam toplanan kadınlar, ‘Müftülere resmi nikâh yetkisi’ veren yasa tasarısını gerçekleştirdikleri oturma eylemiyle protesto etti. ‘Müftülük yasası geri çekilsin’, ‘Birlikte güçlü’ pankartları açarak sloganlar atan kadınlar, Meclis’ten geçirilmek istenen yasaya izin vermeyeceklerini belirterek, “Siz isteseniz de istemeseniz de itaat etmeyeceğiz” dediler. İSTANBUL Müftülere nikâh yetkisini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önünde protesto etmek isteyen kadınlar, sert müdahaleye maruz kaldı; 11’i gözaltına alındı. Müftülere nikâh yetkisi veren yasa tasarısını protesto etmek için TBMM önünde açıklama yapmak isteyen kadınlar, önce polis barikatıyla karşılaştı. “Açıklama yapamazsınız. Derhal dağılın” anonsunun ardından biber gazı ile zor kullanılarak Meclis’ten uzaklaştırılmaya çalışılan kadınlar “İtaat etmiyoruz” sloganları attı. Polisin çembere alarak kalkanlarla kapatıp ters kelepçe taktığı 11 kadın gözaltına alındı. Olayı duyan CHP’li milletvekilleri Meclis’in Dikmen Kapısı’na geldi. CHP Malatya milletvekili Veli Ağbaba, “Sizinle ilgili suç duyurusunda bulunacağız, senin vatandaşa böyle davranma hakkın yok. Her seferinde sizi görüyoruz. Bunun hesabını sizden soracağız” ifadelerini kullandı. Olay yerinde bulunan CHP Ankara milletvekili Şenal Sarıhan ise “Kadınlar, kazanımlarını yok eden bu tasarı hakkında kaygılar taşıyor ve bunları ifade etmek istiyor. Protesto hakkını barışçıl bir şekilde kullanmak isteyen arkadaşlarımıza reva görülen bu muameleyi ve Meclis yasağını kınıyoruz. Herkesin susturulduğu bir ortamda demokrasiden nasıl söz edilebilir” diye sordu. l ANKARA / Cumhuriyet Bahçeli: Mesud Barzani Binali Yıldırım: Sınavsız yakalanıp getirilmeli üniversite düşünülebilir MHP lideri Devlet Bahçeli, hükümete “Gelin üniversite sınavını tamamen kaldıralım” çağrısı yaptı. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, yeni üniversite sınav sistemi ni‘mezkur sistem’ olarak niteleyerek, hükümete şu çağrıda bulundu: “Bizim için sadakat ve cesaret sahibi olmak, li yakat sahibi olmaktan, masaya koyulan testlere doğru cevap vermekten bin kat daha değerlidir. Soruyorum, üniversi te sınavını kaldırmaya var mısınız? Ha di gelin, Türk gençliğinin ümüğünü sı kan üniversite sınavını tümden kaldırma ko nusunda da güç bir liği yapalım.” Kerkük’te PKK’nin konuş lanma teşebbüsü nün Türkiye için bir alarm olduğunu da söyleyen Bahçeli, “Ge rekirse Barzani yaka lanıp getirilmeli, gere kirse de PKK’nin Devlet Bahçelil Türkmeneli’nde alan hâkimiyeti kurma mücadelesine engel olunacak askeri girişim havadan ve karadan korkusuzca başlatılmalıdır” dedi. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı açıklamalara da sert tepki gösteren Bahçeli, “Stratejik derinlikte az kalsın Türkiye’yi boğmak üzere iken görevden el çektirilen bu zihniyet, şimdi kalkmış, sanki fikrin nedir diye sorulmuş gibi mesajlar verme gereği duymuştur. Eski Başbakan çıkıp müzakere tavsiyesinde bulunarak referandumun dondurulmasını öneriyor. Bir eski Başbakan’ın durumdan vazife çıkararak devletin politikalarına aykırı beyanat vermesi, Türkmenlerin haklarına kara çalması gafillik ve garabettir. Ve hükümetin politikalarını sabote etmektir. Sıfır sorun enkazı daha kaldırılmamışken, sana ne oluyor, sen hangi yüzle konuşuyorsun” dedi. Davutoğlu’nun Bahçeli’ye yanıtı ise gecikmedi. Davutoğlu “Partisinin birliğini koruyamamış olanların, bugün şark kurnazlığıyla güya partimiz içinde ihtilaf çıkarma çabaları başarısız olmaya mahkumdur” dedi. l ANKARA MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘üniversiteye giriş sınavını kaldıralım’ önerisine, Baş bakan Binali Yıldırım’dan yanıt gel di. Bahçeli’nin önerisinin üzerinde düşünülüp çalışılabileceğini belirten Yıldırım, ancak bu çalışmadan ön ce üniversite kapısında bekleyen 2.5 milyon öğrencinin sorunlarının çö zülmesi gerektiğini söyledi. Yıldırım, partisinin grup toplantısın da, OHAL’in uzatılmasıyla ilgili olarak, durup dururken OHAL ilan et mediklerini, her gün bir yerde bir olay patladığını, ülke nin bir yandan FE TÖ diğer yandan PKK’yle mücade le ettiğini söyle di. Yıldırım, Bahçeli’nin üniversi teye giriş sına vının Binali Yıldırım kaldı rılmasıyla ilgili öneriyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Sayın Bahçeli akademisyendir, bu işlerden anlar. Ancak bir şey söylemekte fayda var, AK Parti iktidarından önce Türkiye’de 76 üniversite vardı. Şu anda 185 üniversitemiz var. Burada bir sonuç var, üniversitelerin aldığı gençlerimizin sayısı 900 bin. Liselerden mezun olup da üniversiteye gitmek isteyen gençlerin sayısı da bir milyon 100 bin. Eskiden bu sayı arasında 10 kat fark vardı. Şimdi bu rakam hemen hemen birbirine yaklaştı. Sorun, geçmiş yıllardan gelen 2.5 milyon gencimiz var. Önce bu gençlerimizi üniversiteli yapmak. Ondan sonra zaten doğal olarak mezun olan öğrenci ile üniversitelerin alacağı sayı aynı olacağı için Sayın Bahçeli’nin önerisi üzerinde düşünülebilir, çalışılabilir.” TSK’nin İdlib’in etrafında konuşlandığını anlatan Yıldırım, bu şekilde bir yandan terörün önüne geçileceğini diğer yandan da olası çatışmada Türkiye’ye yönelik göç baskısının kontrol altına alınacağını dile getirdi. l ANKARA / Cumhuriyet IMF’nin Başına Taş mı Düştü? Yok hayır düşmemiştir. Yalnızca gerçekler, zorunluluklar kendini gösterince düşen taştan kendini sakınmak için refleksler devreye girer. Bu da öyle bir şey işte. Hani “hayati tehlikesi yok” diyorlar ya kimi ağır hastalar için, hayati tehlike var artık. Geçen günlerde açıklanan IMF’nin yıllık Mali İzleme Raporu’nun tanısı böyledir. Bir zamanlar “sıkılsın kemerler sıkılabildiği kadar, devir ekonomide mali politikalar devridir, yaşasın monetarizm” diyen eli sopalı kuruluş, “gelir dağılımındaki eşitsizlikleri biraz azaltmak lazım, yoksa durum vahim” demekte. HHH Kuşkusuz buradan IMF denilen kapitalizmin yılmaz bekçisinin birdenbire hidayete erdiği sonucunu çıkarmıyoruz. Çare arıyor. Bulduğu çare; hükümetler üzerinde ne kadar etkili olur bilinmez, oldukça radikaldir: Gelire göre artan oranla vergi konulmasını, herkese belirli bir gelirin garanti edilmesini, eğitim ve sağlık sistemi için kamu harcamalarının artırılmasını öneriyor. Fena görünmüyor ve iki temel siyasi amaca hizmet etme niyeti seziliyor. HHH Birincisi; Trump karşıtı hareketin etkili olduğu, IMF’nin taraf tutmak zorunda kaldığı anlaşılıyor. İkincisi; bir ihtimal yükselen sağ popülist ırkçı tehlikeyi sezmiş, buna karşı kapitalizmin “bekası” için popülizme yelken açmaktan başka çıkar yol bulamamış olmasıdır. Ama her koşulda neoliberalizmin iflasının en sıkı savunucusu tarafından “ikrarıdır”, itirafıdır. Çok önemsiyor, şu sonucu çıkartıyoruz; artık yönetemiyorlar, politik ekonomide önemli bir dönüm noktasıdır, eksik olan yıkılması gerekeni yıkacak darbeyi vuracak gücün henüz olgunlaşmamış olmasıdır. HHH Bizim “değerli yalnızlık” içinde “kahramanlaşan”, hatta “antiemperyalist” bile olan, çıkış için her yolu deneyen, OHAL’den başka yol bulamayan hükümetimizin son vergi projesinin de bu kapsamda olduğunu düşünenler çıkabilir. Şimdiden söyleyelim, ilgisi yoktur. Bizim vergi “reformumuzun” tek, biricik amacı, tükenen kaynakların yenilenmesi, artan silahlanma harcamalarının finanse edilmesi, “itibarda tasarrufa” gitmemek için tedbir alınması ve işte bildiğiniz vesairelerdir. Şekli bir benzerlikten yola çıkarak AKP’nin bir tür “servet vergisi” uygulamasına giriştiğini düşünmek pek yanlış olur. Oğuz Oyan’ın Sol Haber sitesinde yazdığı gibi “bütün taşınır ve taşınmaz servet unsurlarını iyikötü içermesi ve belirli bir artan oranlılığa sahip olması gereken böyle bir değer esaslı vergiyi uygulama niyet ve iradesini sermaye iktidarlarından beklemek ham hayaldir.” Ham hayallere neden kapılalım. Sermayedarlar zaman zaman ekonomi politikaları ile çelişebilirler, uzlaşmaya yanaşmak istemeyecekleri temel konulardan birisi servetlerin gerçekten vergilendirilmesidir. HHH Peki, baştaki soruyu dönelim, IMF’nin başına taş düşmüş olabilir mi? Yoksa çözülüşü, fena gidişi gördüler, çöküşün sinyallerini aldılar da politikacıları önlem almaya mı çağırıyorlar? İhtimaldir. Neoliberal kalemlerde de IMF raporuna benzer cümleler, sessiz sitemsiz dönüşler, estetik kıvrılmalar görünce insanın “galiba anladılar sonunda” diyesi geliyor. HHH Anladılar mı? Bu abes soruya yazı hakkımızın son satırlarını feda etmeyelim, okurun sabrını zorlamayalım. Çünkü son satırları değerli bir arkadaşıma, gazetecilikte ve yazında 60 yılını doldurmuş, hayatı mücadelelerle geçmiş, yılmamış, yıkılmamış dostum Attila Aşut’a, onu kutlamaya ayırmak istiyorum. “Yaptığım işleri aşkla yaptım” diyor Attila. Tanığı ve hayranıyım. Aşkla yaptı her yaptığını ve daha bitmedi yapacakları... İPEK GÖREVDEN ALINDI OHAL Komisyonu Başkanı değişebilir Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in görevinden alındığı belirtildi. İpek’in Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı’na atandığı ifade edilirken, İpek’in yerine Müsteşar Yardımcısı ve OHAL Komisyonu Başkanı Selahattin Menteş’in getirilmesi bekleniyor. Menteş’in bakanlığa dönüş yapması ile OHAL Komisyonu başkanlığı koltuğunun da değişebileceğine dikkat çekiliyor. 1 Ocak 2014’ten beri Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde bulunan İpek’in, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından görevden alındığı bildirildi. Gül ise İpek’in “kendi isteği ile görevinden ayrıldığı”nı ifade etti. İpek’in yerine kimin atanacağı sorusuna Gül, “Resmi Gazete’de yayınlanınca görürsünüz” karşılığını verdi. l ANKARA (Cumhuriyet) C MY B