03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 12 Ekim 2017 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: YALÇIN ERZAN ‘Krizin faturası Gün gelir, herkese adalet lazım olur Nasıl bir çözüme ulaşacağı konusunda şu anda elimizde herhangi bir ipucu bulunmayan vize bu ‘YYAAAPMNTAILR.I.ŞI.M’ 63 milyar lira!’ nalımı, TürkAmerikan ilişkileri tarihinin en büyük krizi olduğu gibi, aynı zamanda, birbirleriyle yakından ilişkili bir dizi gelişmenin sonuncusudur. ABD ile yaşanan vize krizinin maliyetini açıklayan CHP’li Bülent Tezcan, ‘AKP Tayyip Erdoğan ile ABD’nin ilişkileri hep inişli çıkışlı olmuştur. hükümeti her konuda olduğu gibi dış politikada da iflas etmiştir’ diye konuştu Daha yolun başında Washington, 1 Mart 2003 tezkeresinin TBMM’de zorunlu olan nitelikli çoğunluğu elde edememesi ve dolayısıyla ABD’nin taleplerinin reddedilmesini, sorumluluğunu Tay CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK’nin ardından yaptığı basın yip Bey’e değil de TSK’ye yükleyerek si toplantısında ABD ile “vize krizi”nin ma neye çekmişti. Ama aradan geçen zamanda durum değişmiş, 15 Temmuz 2016’daki, başarısız FETÖ’cü darbe girişimi birçok çevre tarafından ABD’nin Tayyip Erdoğan’ı tümüyle gözden çıkardığının kanıtı olarak kabul edilmiştir. Tayyip Erdoğan’ın, Fethullah Gülen’in iadesi yolundaki taleplerinin inatla geri çevrilmesi üzerine yaptığı konuşmalar, kendisinin de Gülen darbe liyetinin 63 milyar lira olduğunu söyledi. Tezcan’ın açıklamaları şöyle: Emeğin yolu Meclis’te kapatılıyor (TÜPRAŞ’taki patlama): Türkiye’de iş kazası değil iş cinayetleri vardır. İlk 9 ayda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren emekçi sayısı 1485. Bu, günde ortalama 56 işçimizin iş cinayetine kurban gittiği anlamında. Böyle bir utançta Türkiye, Avrupa’da sinin ardında ABD desteği bulunduğuna birinci, dünyada üçüncü durumda. inandığı izlenimini doğurmaktadır. ‘İstinaf’tan tokat gibi yanıt: İstinaf mah O zamandan bu yana Tayyip Bey’in kemesi bir kumpasın parçası olarak tutuk ABD ile ilişkilerinde ciddi krize yol aça lanan ve hakkında hüküm verilen Berberoğ cak nitelikte, bir dizi olay oldu. lu kararını bozdu. Başından beri kumpas ol HHH Beyaz Saray’ın Suriye politikasında zaman içinde meydana gelen değişikliklere anında ayak uydurmayı beceremeyerek bölgedeki Amerikan çıkarlarının gerektirdiği adımları atamayacağı konusunda, Washington’da ciddi kanının yerleşmesine yol açan Tayyip Bey ile ABD arasındaki ilişkileri tehdit eder duğunu iddia ediyorduk. Mahkumiyet ve tutuklamanın hukuksuz olduğunu söylüyorduk. Bu karar sevindiricidir, haklı olduğumuzu gösteren bir karardır. Ne demiştir, bir; Berberoğlu casus değildir. İki; daha önceden açıklanan bilgi sır olmaz. Üç; Tokat gibi bir şey söylemiştir; ‘bir siyasi partinin oylarını azaltarak seçimi kaybetmesine neden ol gelişmeler arasında, AKP’li bakanlar mak nasıl olur da casusluk olarak değerlen dan daha yukarılara da tırmanma emareleri gösteren Rıza Sarraf davası var CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, Berberoğlu konusunda istinaf mahkemesinin ‘tokat’ gibi karar verdiğini söyledi. dirilir’ diye sormuştur. Bu bize Türkiye’deki yargı sisteminin ne hale geldiğini gösteri dır. Tayyip Bey’in korumaları hakkında ABD’de verilen gözaltı kararı da bu gelişmelerin bir diğeridir. Fethullah Gülen’in iadesi talebinden vazgeçmeyen Erdoğan önderliğindeki Türkiye’nin diplomatik dokunulmazlığı olmamakla birlikte, Amerikan misyonunda görevli iki kişiyi Gülen soruşturmasıyla ilgili olarak tutuklaması, sonunda bardağı taşırıp büyük vize krizinin patlak vermesine yol açan olay oldu. Kriz şu anda, bir yanda Ankara Büyükelçisi’ne sahip çıkan Beyaz Saray’ın açıklamaları, öte yandan Tayyip Erdoğan’ın sert çıkışlarıyla tırmanışını sürdürmektedir. Washington, Ankara’yı kendi misyonunda çalışan adamları ve kimi Amerikan uyruklu kişileri içeri alarak, kaba bir rehine ve tehdit politikası gütmekle suçlamaktadır. Tam bu noktada, Ankara’ya aynı suçlamanın Berlin tarafından da yöneltildiğini anımsatmak ve Türkiye Cumhurbaşkanı’nın “ver papazı – al papazı” yollu sözlerinin bu konuda Washington’a haklı gösteren talihsiz bir açıklama olduğunu belirtmekte yarar var. Bu arada Washington, tutuklu bulunan elemanlarının ne ile suçlandıkları konusunda bilgilendirilmediklerini, bu kişilerin avukatları ile görüştürülmediklerini de ileri sürmektedir. HHH Türkiye ise bu suçlamalar karşısında, darbe girişimiyle ilgili bir soruşturmada yürütmenin yargının tutuklama kararlarına karışamayacağını, bu konuda ittifak ‘Amaç, Sarraf’ı kurtarmak’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu MYK’de, Darbe Komisyonu Raporu’nda yer almayan ek muhalefet şerhinin kitaplaştırılması talimatını verdi. Rıza Sarraf konusunun konuşulduğu toplantıda Kılıçdaroğlu’nun, “ABD bu konuda ciddiyetli bir tutum sergiliyor. Hükümet Sarraf’ın onların elinde tutuklu olmasının karşılığında bazı adımları atıyor. Gelinen süreçte adam takası yapmaya çalışan bir hükümet var. Amaçları da Türkiye’nin iyiliği değil Sarraf’ı kurtarmak” görüşünü dile getirdiği öğrenildi. CHP MYK Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Basına kapalı gerçekleşeşen toplantıda, tütün üreticilerinin sorunları, ekonomi, eğitim sistemi, Darbe Komisyonu Raporu’na dahil edilmeyen ek muhalefet şerhi ve İdlib operasyonu masaya yatırıldı. Edinilen bilgiye göre Darbe Komisyonu Raporu’nda CHP’nin hazırladığı ek muhalefet şerhinin rapora sokulamaması eleştirildi. Kılıçdaroğlu kurmaylarına raporda yer almayanların kitaplaştırılması ve gidilen her yerde anlatılması talimatını verdi. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu için İstinaf mahkemesi kararının önemine dikkat çekilen toplantıda, davanın tüm süreçlerinin yakından takip edilmesi kararı alındı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger’in ABD’de takip ettiği Sarraf davasına ilişkin bilgi vermesi ve ‘vize krizi’yle il gili Kılıçdaroğlu, “ABD bu konuda ciddiyetli bir tutum sergiliyor. Hükümet Sarraf’ın onların elinde tutuklu olmasının karşılığında bazı adımları atıyor. Gelinen süreçte adam takası yapmaya çalışan bir hükümet var. Amaçları da Türkiye’nin iyiliği değil Sarraf’ı kurtarmak” ifadelerini kullandı. ‘Bu dram bitsin’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, açlık grevindeki Nuriye Gülmen ile hastanede yaptığı görüşmeyi anlattı. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “Bir an önce komisyon karar versin ve bu dramı bitirsin. Mahkeme olacaksa ve suçlu varsa ondan sonra hukuk önünde ortaya çıksın. Açlık grevine kadar haklarında dava yoktu. O çocuklar için çok üzülüyorum ve rahatsız oluyorum, yapılanı aklım, vicdanım almıyor” dedi. l ANKARA BAYDEMİR’DEN MUĞLA SORULARI: yor. Her hafta buna benzer bir ibret vesikasıyla milletin karşısına çıkmaktan sıkılır olduk. Türkiye’ye böyle bir tablo yakışmıyor. İddianamede suç yok: Büyükada iddianamesi ortaya çıktı. Ne diyorlardı insan hakları aktivistleri için? “Casus” diyorlardı. İddianamede nerede yazıyor casusluk? Hiçbir yerinde. Savcılıkların hazırladıkları iddianame değil iddia kuponu, ya tutarsa. Atalım ortaya bir şey, ya tutarsa. Ama bunun mağduru var. İddiaya meraklıysanız gidin iddia oynayın. Vatandaşın hürriyeti üzerinden kimsenin oyun oynamaya hakkı yoktur. Maliyeti 63 milyar TL: ABD’nin Türkiye’ye yönelik haksız vize yaptırımı kabul edilebilir değil. Yaptırım yanlıştır, yaptırıma karşı missilleme uygulaması doğrudur. Ne yazık ki AK Parti Hükümeti, her konuda olduğu gibi dış politika konusunda da iflas etmiştir. Bu vize krizinden kaynaklanan yük, 63 milyar TL’dir, ekonomiye maliyeti bu. Şirketlerimizin, iş adamlarımınız, çalışanımızın sırtındaki yük bu. Uluslararası ilişkilerde ülkenizin içinde hukuku yok eden bir tablo çizerseniz, dünya ile çok farklı noktalarda kapışma, efelenme örnekleriyle ilişkilerinizi sıkıntıya sokacak pozisyona girerseniz hak etmediğimiz muamelelerle karşı karşıya kalırız. Erdoğan, bir büyükelçinin işlemiyle sanki vize uygulaması ortaya çıkmış gibi esti kükredi. Bugün ABD Hükümeti “Biz yaptık bunu” dedi. Böyle ciddiyetsiz tutum olmaz. Başkanlar da yargı da töhmet altında: Belediye Başkanlarıyla ilgili istifa tartışmaları gündemi doldurdu. Kim kimin istifası ilişkileriyle bağdaşmayan kaba baskılara nı istemiş, o onların meselesi ama Sayın Er boyun eğmeyeceğini açıklamaktadır. Bu noktada kimin haklı olduğu tartışı labilirdi, eğer Türkiye’de gerçekten ba Çıplak gözaltının fotoğrafları neden yayımlandı? ğımsız bir yargı olmuş olsaydı. Yok, eğer bağımsız ve adil bir yargının varlığından söz etmek mümkün değilse Ankara’nın savlarını ciddiye almanın da imkânı yoktur. Bağımsız ve adil bir yargının varlığından söz edebilmek için bunun yalnız olgu değil, ama aynı zamanda algı temelinde de yerleşmiş olması zorunludur. Oysa şu anda Türk ve dünya kamuoyunda Türkiye’de bağımsız ve adil bir yargı olmadığı yolunda çok güçlü ve haklı bir algı yerleşmiştir. Bu durumda, iktidar kendi savını inandırıcı biçimde savunma imkânını bulamamaktadır. Bunca zaman boşuna demedik, “gün gelir adalet herkese lazım olur” diye. HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle Muğla’da 7 kişinin çıplak ve elleri ters kelepçeli bir şekilde gözaltına alınıp görüntülerinin sosyal medyaya servis edilmesini TBMM gündemine taşıdı. Baydemir, önergesinde Başbakan Yıldırım’a şu soruları yöneltti: l İlgili şahıslar hangi zanla ve neye dayanarak gözaltına alınmıştır? İlgili operasyon hangi gerekçe ile yapılmıştır? l Bahsi geçen 7 kişinin açık alanda çırılçıplak soyulmasının gerekçesi nedir? l 7 kişinin kıyafetlerinin tamamıyla çıkarılması, yere yatırılması, ters kelepçe takılması ve bu şekilde bekletilmesinin amacı nedir? l 7 kişinin infial yaratan fotoğrafları kim tarafından, ne amaçla çekilmiştir? l Bu fotoğrafları sosyal medyaya servis eden kişiler hakkında inceleme, soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmamış ise gerekçesi nedir? l Bu kişilerin inşaat işçisi oldukları, ücretlerini ödemek istemeyen işverenlerinin yalan ihbarı ile gözaltına alındıkları iddiaları doğru mudur? Doğru ise bahsedilen işveren kimdir? Hakkında adli işlem başlatılmış mıdır? HEPSİ TUTUKLANDI Muğla’nın Seydikemer ilçesinde terör örgütü PKK üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alınan 7 şüpheliden geçen pazartesi günü adliyeye sevk edilen ilk gruptaki 4 kişi tutuklandı. Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlanan diğer şüpheliler A.Y., M.Y. ve İ.B. de dün adliyeye sevk edildi. Daha önce tutuklanan 4 kişiye “yardım ve yataklık” yaptığı iddia edilen 3 kişi de dün tutuklandı. l DHA Gökçek’e Meclis’te anıt vetosu doğan iki yol söyledi. “Ya istifa ya yargıya gidersin’’ dedi. Bu şantaj ne demek?” İstifa etmezsen; ya görevi ihmal ya görevi suiistimal suçu var’’ diyor. “İstifa edersen suçunu örterim’’ diyor. Türkiye bir kabile devleti düzeyine düşürüldü. Şef talimat veriyor, hâkimler ona göre hareket ediyor. Bu tek adam rejiminin fotoğrafıdır. TBMM Başkanı acz içerisinde: Darbe komisyonu raporu... Şimdi de komisyon üyesi arkadaşlarımız çok kaliteli bir muhalefet şerhi yazdılar, verdiler. Arkasından komisyon korsan rapor düzenledi. Bunun üzerine CHP’yi itham eden yalan ve iftiralarla dolu korsan ek yaptı rapora. Buna karşı arkadaşlarımız ek muhalefet şerhi verdiler. Şimdi anlıyoruz ki TBMM Başkanı acz içerisinde. Bunu rapora ekletmek istemiyor, “Yetkim yok’’ diyormuş. Kimin yetkisi var Sayın Kahraman? Yetkin yoksa nasıl Meclis Başkanısın, böyle Meclis Başkanlığı olur mu Sayın İsmail Kahraman? Bu rapora CHP’nin ek muhalefet şerhinin konmaması demek; bu raporun korsan olduğunun bizzat komisyon ve Meclis Başkanlığı tarafından tescil edil mesi demektir. Töhmet altındasınız, kurtul MAHMUT LICALI Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in istifa edip etmeyeceği tartışılırken, TBMM Başkan tına yönelik veto geldi. Başkanlık Divanı’nın AKP’li üyeleri, yapılması planlanan anıtın doğrudan TBMM tarafından yapılacağını vurguladı. TBMM Başkanlık Divanı yeni yasama yılında ilk toplantısını dün gerçekleştirirken; toplantıda 15 Temmuz darbe girişiminde darbecilerin van üyelerinin beğenisine sunuldu. Edinilen bilgiye göre 3 proje de divan üyeleri tarafından beğenilmedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek daha önce Cumhurbaşkanlığı önüne yapılan anıtın açılışının ardından benzer bir anıtın TBMM’ye de yapılacağını açıklamış İstifa için topbaş modeli 25.yılını tamamlamadan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden istifa etmesi beklenen Melih Gökçek için de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden istifa eden Kadir Topbaş modelinin uygulanacağı öğrenildi. Kulislere yansıyan manın yolu bunu rapora eklemektir. İmam öğretmenler: Laiklikten sapmaya dönük sistemli uygulamalarla karşı karşıyayız. Laiklikten sapmak, akıldan sapmaktır. Aklın yerine taassubu sokma çabası var. Tüm okulları imam hatip yapmak zorunda mısınız, tüm öğretmenleri imam yapmak zorunda mısınız? Herkes çocuk lık Divanı’nın dünkü toplantısında Melih Gökçek’in TBMM’ye yapacağını açıkladığı 15 Temmuz anı Melih Gökçek hedefi olan TBMM yerleşkesi içine yapılması planlanan 15 Temmuz anıtıyla ilgili hazırlanan bazı projeler ele alındı. Toplantıda Meclis’e yapılacak 15 Temmuz anıtına ilişkin 3 farklı proje di tı. Gökçek’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçtiğimiz hafta yaptığı görüşmenin ardından kamuoyunda görevinden istifa edip etmeyeceği konusunda tartışmalar hâlâ sürüyor. l ANKARA /Cumhuriyet bilgilere göre Gökçek, fazla uzun olmayan bir sürede görevinden istifa edecek ve yerine bir ilçe belediye başkanı getirilecek. Ayrıca istifa beklentisi nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde birçok işin durma noktasına geldiği dile getirildi. l SERTAÇ EŞ/ANKARA larının rızasına aykırı olarak imam hatibe mahkum edilmesine karşı. Okul kantinlerini harem selamlık yapmaya başlamışlar. Çocuklarımızı okul çağlarında birbirine düşman cinsiyetler olarak yetiştirip nasıl bir sakat kuşak yaratma peşindesiniz? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle