27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 12 Ekim 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ yorum/haber 13 Dünyayı kurtaran madam Economist dergisi, mayıs ayında ölmüş olan Stanislas Petrov’un dünyayı kurtaran adam olduğunu yazdı. Petrov, dünyayı 1983 sonbaharında kurtarmış! Moskova  yakınlarında bir merkezde çalışan bu adamın görevi Rusya’yı vuracak ABD füzeleri yola çıkınca yanacak uyarı işaretlerini ABD’yi bombalayacak Sovyet makamlarına bildirmekmiş. O gün  ABD’den füzelerin geldiğini bildiren uyarı lambası yanıvermiş. Petrov, bunun bir uyarı hatası olduğunu kavrayarak emrinde çalışanlara “Korkacak bir şey yok, oturun yerinize!” demiş. Dergi, “O gün nöbette başkası olsaydı savaş çıkar, milyonlarca insan yaşamını yitirirdi” diyor.   Bu vahim yanlış hemen düzeltilmelidir: Dünyayı kurtaran Petrov değil Agavni Topçuyan’dır! Açıklayalım: Zapistan Başkanı ile Trump bundan beş ay önce bir saat kadar görüşmüşlerdi. Biz üçüncü bir savaşın kurbanı olmamamızı, bu görüşmede çevirmenlik yapmış olan Agavni Hanım’a borçluyuz.   Zapistan Başkanı son yıllarda ABD’yi günaşırı kınamakta ve suçlamaktaydı. Onun şimdiye kadar birçok ülkeyi böyle tehdit ettiğine, sonra da pek bir şey yapmadığına bakarak “Boş ver, bir şey olmaz”  diyen çoktu ama “Belli olmaz!” diyen de vardı. Trump’ı iyi bilenler onun bu başkandan Kim Jong Un’dan ve Ebu Bekir el Bağdadi’den fazla tiksindiğini söylüyorlardı.  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin araya girmesiyle düzenlenen bu görüşmenin tutanakları yeni yayımlandı:  Trump, tercümanı Agavni Hanım’a, “Sor bakalım” demiş, “zoru neymiş?”   Agavni Hanım, Başkan’ın sözlerini çevirmiş: Zapistan’dan kaçan devesini geriye yollamanızı istiyor! Ne yapacakmış deveyi? Binip gezecekmiş! Ülkesinde deve çoktur. Başkasına binip gezsin.  Eskiden çoktu ama şimdi hangisine sorsan “Ben deve değilim” diyor! Deveyi geri yollasak kestirir, yahni yaptırır, yersin. Agavni Hanım bu söze Başkan’ın gergin bakışlarla verdiği yanıtı çevirmiş: Bu, iç işlerimize karışmaktır. Tell him to... Agavni Hanım, bu ağır ve ayıp sözü olduğu gibi çevireceğine “Sayın Trump size sabır ve iyilikler diliyor!” diye aktararak Zapistan Başkanı’nın tepesinin atmasını ve ABD’ye savaş ilan etmesini, böylece Üçüncü Dünya Savaşı’nın çıkmasını engellemiştir.  Olup bitenin pek farkında olmayan Trump konuşmanın sonunda gazetecilerin önünde başkanla tokalaşmış, Başkan da “ABD’nin sayın başkanıyla ele aldığımız her konuda fikir birliğine varmış bulunuyoruz” deyip  saraydan ayrılmıştı. Yunanistan’a kaçarken sınırda yakalandılar Edirne’nin Keşan İlçesinde Jandarma Komutanlığı ekipleri, Şabanmera Köyü yol ayrımında durumundan şüphelendikleri N.Ç. yönetimindeki aracı durdurdu. Araçta yasa dışı yollarla Yunanistan’a çıkış hazırlığında olan 5’i Türk, 1’i Irak uyruklu 6 kişi yakalandı. Araçta yapılan aramada gizli bölümde 2 polis gömleği bulundu. Şüphelilerden A.Y.’nin terör örgütü PKK’nin Ağrı bölge sorumlusu olduğu, H.K.’nın ise bomba eğitimi aldığı “terör örgütü PKK’ye üye olmak” suçundan arandıkları öne sürüldü.K.C.’nin, “terör örgütüne katılmak‘ suçundan Şanlıurfa F Tipi Cezaevi’nde 8 ay tutuklu kaldığı, V.D.’nin Metris Ceza İnfaz Kurumu’nda 1 yıl tutuklu kaldığı, Irak uyruklu şüphelinin ise, Çukurca İlçe Jandarma Komutanlığı’nda F.F. adına parmak izi kaydının bulunduğu bildirildi. Şüpheliler tutuklandı. l DHA 12 EKİM 2017 SAYI: 33608 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.40 05.25 05.49 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.05 12.58 16.03 06.49 12.42 15.49 07.10 13.05 16.13 Akşam 18.37 18.23 18.47 Yatsı 19.56 19.40 20.02 “Geçenlerde bazı internet sitelerinde oğluma IŞİD çeteleri tarafından tulum giydirileceği yönünde haberler okudum. Tulumun anlamı nedir? Size soruyorum.”   Askere gönderdiği oğlunun akıbetini merak eden bir annenin sözleriydi bunlar. Neredeyse bir yıl önce söylüyordu bu sözleri. Bugün artık oğluna giydirilen tulumun ne anlama geldiğini ne yazık ki öğrendi.   Sefter Taş, 1 Eylül 2015 tarihinde Suriye sınırındaki Kilis sınır karakolunda IŞİD’le çıkan çatışmada kaybolmuştu. IŞİD’in elinde olduğu biliniyordu ama devlet yetkilileri bunu resmen açıklamadıkları için haberlerde hep “IŞİD’in kaçırdığı düşünülen” deniliyordu.   Henüz 21 yaşındaydı Sefer Taş, vatani görevini yapıyordu.   Kendisinden haber alınamayan koca bir 15 ay geçti. 22 Aralık 2016 akşamı sosyal medyaya tam 19 dakikalık bir dehşet videosu düştü. Asker kıyafetli iki gencin yakılma görüntüleriydi. İki asker de Türkçe konuşuyordu.   Biri artık 23 yaşına gelmiş Sefter Taş idi. IŞİD zaten Sefter Taş’ın ellerinde olduğunu daha önce açıklamıştı.   gece interneti yavaşlat mış, ertesi gün görün tülerin gerçek olup ol madığının tespit edil mediğini söylemişler di. O dönem Başbakan Yardımcısı olan Numan Kurtulmuş ise medyayı tehdit etmişti: “Kusura bakmasınlar, medyadaki bazı arka Fethi Şahin daşlar da ayaklarını denk alsınlar. Uyduruk istihbaratçı mı, IŞİD’ci mi? görüntülerle halkı galeyana getirmesinler.”   Neyse ki bu ülkede Taş’ın ailesinin o güne dek yaptı ayağını denk almayan ğı tüm başvurular, oğlumuzu bulun, öldü mü sağ mı yalvarışları karşılık gazeteciler vardı. Onlardan biri olan Journo’dan Fırat Yeşilçınar’ın yap sız kalmıştı. O görüntülerden son tığı haberler sayesinde ailenin gaip ra da karşılıksız kalmaya devam etti. lik davasını ve devlet yetkililerinin o Ta ki geçen pazartesiye kadar. Baba görüntüleri kabul ettiğini öğrendik.  Taş’ın açtığı gaiplik davasında karar verileceği gün “devlet yetkilileri” sessiz sedasız aileye gitti ve oğullarının “şehit” olduğunu söyledi. Bu kadar yıllık sessizliğin karşılığında da Sefter Taş için bir anıtmezar yapacaklarını müjdelediler!   Ne bir özür ne başka bir açıklamaya gerek bile duymadan...  Evet, devlet Sefer Taş’ı IŞİD’in yakarak katlettiğini kabul etti. Ancak o görüntülerde Sefter Taş ile birlikte yakılan bir asker daha vardı; Fethi Şahin...  “Yaşım 26... Konyalıyım. Jandarma istihbaratta görev yapmaktayım. Görev yerim Tekirdağ” diyordu.   Kurtulmuş’un medyayı tehdit ettiği Oysa o görüntüler ortaya çıktığı günlerde hükümete en büyük deste ği ise Aydınlık gazetesi veriyordu.   IŞİD’in yayımladığı görüntülerin AKP’ye darbe vurmak için yapılmış bir algı operasyonu olduğunu yazıyordu Aydınlık. “Jandarma istihbaratta” görevli olduğunu söyleyen Fethi Şahin adlı askeri ise “IŞİD’li” ilan ediyordu.   Şahin’in askerlik görevini yaparken kaçtığını ve IŞİD’e katıldığını iddia ediyordu. Arkadaşlarının iddialarını, Şahin’in Facebook paylaşımlarını da haberine dayanak yapıyordu. Oysa Şahin’in babası ya da ailesinden kimse bugüne dek konuşmadı. Baba Şahin, görüntülerin ortaya çıkmasından sonra gittiği Jandarma Karakolu’na ifade verdi ve başka bir ayrıntı vermeyeceğini söyledi.   Şimdi ortada bir insanın hayatını ilgilendiren bir soru duruyor. Fethi Şahin kimdi? Devlet yetkilileri o görüntüleri kabul ettiğine göre Fethi Şahin’in ailesine ne dediler? Şahin, IŞİD’e katılan biri miydi yoksa IŞİD’e sızması istenilen jandarma istihbarat görevlisi miydi?   Medyadan ayağını denk almasını isteyen Numan Kurtulmuş’un da belki bu konuda söyleyeceği bir iki sözü olacaktır. Sadece sanıklar değiştiErgenekon’dan 15 Temmuz’a kapı önündeki FETÖ mağdurları Silivri Cezaevi’nin ün kazanması Ergenekon ve Balyoz davaları ile iki muhalif gazete dışında asla yer almıyordu. Ergenekon ve Balyoz du oldu. Tutuklu olarak Silivri ruşmalarında henüz bin ki Cezaevi’nde kalan Ergenekon şilik duruşma salonu ya sanıklarının yargılamaları da pılmamıştı. Küçük salon cezaevi kampusu içindeki du da yer sorunu nedeniyle iz ruşma salonlarında yapılmış leyicilerin büyük bir kıs tı. Yargılayanlar FETÖ men mı içeri giremiyor, cezaevi subu hakim ve savcılar, yar önündeki tarlalarda yazın gılananlar ise FETÖ’nün ve güneş altında, kışın kar ve ABD’nin ve dahi AKP’nin ül yağmur altında içeriden ge kenin ve bölgenin geleceği lecek haberleri beklemek ni planlamada önlerine engel zorunda kalıyordu. “Vardi olacak kurum ve isimlerdi. ya Bizde” Platformu üye Dün de Silivri Cezaevi’nde lerinin tarlalarda kurdu ki duruşma salonlarında iki ğu küçük ve ilkel çadırda ayrı dava görüldü. Birinde 15 su, çay ve simit ihtiyacı da Temmuz’da Boğaziçi Köprüsü seyyar satıcılardan temin üzerinde 35 insanı katleden edilebiliyordu. FETÖ’cü komutan ve askerler ile ETA Haber Ajansı çalışanı Meşale Tolu’nun yargılama Su, çay, kahve, sandviç, çorba, sıcak yemek, transfer için araç gibi her ihtiyaç düşünülmüş. Mobil büfeleri ilçe belediyeleri, öğlen yemeği işini İstanbul Büyükşehir Belediyesi üstlenmiş. Sevindirici fark duruşmada sanık sandalyelerinde bu kez FETÖ mağdurla sı vardı. 15 Temmuz Davası’nın rının değil, FETÖ’cülerin üçüncü günün FETÖ mensubuydu. Bugün durum tanbul Büyükşehir Belediyesi üstlen olmasıydı. Ancak unutma de şehitlerin ailele farklı. Duruşmadaki hakim ve savcı mişti. Prefabrik lokantada servis gö mak gerekir ki o gün köprüde görev ri ile Üsküdar, San lar, en azından FETÖ mensubu değil revlileri de Aile ve Sosyal Politikalar yapar erleri, halkın üzerine ateş caktepe ve Üsküdar ler. Hatta 15 Temmuz darbe girişimi Bakanlığı personelinden seçilmişti. emri veren komutanlardan ayır Belediyeleri’nin oto nin hedef aldığı hükümetin tarafın Kalabalık basın ordusunun bir mak lazım. Ancak Sancaktepe Be büsleriyle gelen kala da olduğunu söylemek mümkün. Zi kısmı duruşma salonunda görev ya lediye Başkanı İsmail Erdem bizim balık bir izleyici top ra mahkeme heyetinin Başkanı Ta parken bir kısmı da salonun karşı le aynı görüşte değil. Duruşma çı MİYASE İLKNUR luluğu vardı. Cezaevi ner Akıncı önceki günkü duruşma sındaki alanda konuşlanmıştı. Erge kışında yaptığı açıklamada, erlerin önünde toplanan FE da sanıklardan birinin arabada uyu nekon ve Balyoz davalarında bu ka de birinci derecede suçlu olduğu TÖ mağdurları, sanık duğunu söylemesi üzerine “O gece dar kalabalık basın ordusunu karar nu, ateş emrini yerine getirerek su asker ve komutanların yargılamala kimse uyumadı. Buradaki kahra duruşması hariç görmemiştik. Sa ça ortak olduklarını söyledi. rı için erken saatte geldiler Silivri Ce manlar uyumadı, bazı kişiler kah nıklar için TV ekranlarında manşet 15 Temmuz’da köprü üzerinde vu zaevi önüne. Gelenler arasında mil ve içerek televizyon izledi ama on lerinde yargılamalar çoktan yapıl rulanlardan biri de AKP’nin seçim letvekilleri, belediye başkanları ve lar da uyumuyorlardı. Sen uyudun mış, darağaçları kurulmuştu. Gaze ve propaganda işlerinden sorumlu AKP yöneticileri ile çok sayıda gaze öyle mi?” diyerek CHP Genel Baş telerde, ekranlarda FETÖ’cü polis Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip teci vardı. Belediyeler sabahın erken kanı Kemal Kılıçdaroğlu’na gön şeflerinin servis ettiği sahte dijital Olçok’tu. Fakülte’den arkadaşımız saatlerinde alanda mobil büfeler, pre dermede bile bulundu. Bir mahke verilerle sanıklar adeta linç edilmiş olan Erol Olçok’un katledildiği o me fabrik binada yemek organizasyonu me başkanı siyasi bir partinin ge ti. Sanık yakınları, bir avuç dost ve şum gece de katledilen başka mağ için çalışmalara başladı. nel başkanını hedef alır mı? E alı meslektaş grubu dışında duruşmala durlar da vardı. Ama onları katleden 2010 yılından 2014 yılına kadar yor bu dönemde. Danıştay Başkanı ra gelen yoktu. Pehlivan tefrikası gi lerin yargılandığı bir dava yok. Köp Silivri’de yargılananlar ve kapı önün Zerrin Güngör alıyorsa bir mahke bi sanıklar aleyhine yayın yapanlar rü üzerinde linç edilen erleri kastedi de bekleyen aileleri FETÖ’nün ilk me başkanının da alması doğal. “bu suçlamalara ne yanıt verecekler yorum. Onların davaları görülmedi mağdurlarıydı. Dün toplananlar ise Sanık yakınları ve izleyicilerin ih acaba?” diye düşünüp duruşmala ği gibi kamuoyunda isimleri bile bi son mağdurları. Ancak yine de arala tiyaçları için her önlem alınmıştı. Su, ra bir kez olsun gelmemişti. Aslında linmiyor. Zülfü Livaneli’nin şiirinde rında önemli farklar vardı. O dönem çay, kahve, sandviç, çorba, sıcak ye gelmelerine gerek de yoktu. Nasılsa söylediği gibi “Ne gören var ne de du de sanıkların güvenebileceği adil bir mek, transfer için araç gibi her ihti özel görevli savcılar, gizli tanıklar ve yan/ kimlikleri ayan beyan/ kimli mahkeme yoktu. FETÖ mağdurları yaç düşünülmüştü. Mobil büfeleri il polis şefleri, on line yayın yapıyor ği bilinmeyenler”den. Onların davası nı yargılayan hakim ve savcılar da çe belediyeleri, öğlen yemeği işini İs lardı. Tabii sanıkların ne dediği bir ulu divana kaldı anlaşılan. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ‘139 bin 141 eser inceleniyor Kütüphanelere FETÖ tahkikatı ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr SELDA GÜNEYSU Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, bakanlığa bağlı 1142 kütüphaneye yıllar içerisinde devir, hibe, bağış, derleme ve satın alma yoluyla koleksiyona dahil edilmiş “FETÖ/PYD’ye ait yayınlar olduğunu” belirterek, şu an itibarıyla “139 bin 141 eser hakkında tahkikat sürecinin devam ettiğini” söyledi. TBMM Genel Kurulu’da, önceki gün milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Numan Kurtulmuş’un verdiği bilgiler, “bir dönem kütüphanelerin nasıl FETÖ yayınlarıyla doldurulduğunu” gözler önüne serdi. Kurtulmuş, “Bakanlığımıza bağlı 1142 kütüphaneye yıllar içerisinde devir, hibe, bağış, değerleme ve satın alma yoluyla koleksiyona dahil edilmiş bulunan FETÖ/PDY, Fetullah Gülen ve müstear isimlerine ait yayınlar ile ilgili kanun hükmünde kararnameler kapsamında kapatılan yayınevlerine ait olduğu tespit edilen yayınlar ivedi olarak okuyucu hizmetlerinden çekilmiştir. Kütüphanelerimizde mevcut olan ve okuyucu hizmetinden çekilip tahkikat süreci devam eden yayın sayısı şu an itibarıyla 139 bin 141’dir. Bunlar farklı farklı yayınlar değil, mükerrer adetler olarak söylüyorum. Bakanlığımızda, 2014 yılında 5 bin 45 çeşit kitaptan 1 milyon 185 bin 200 adet, 2015 yılında 5 bin 421 çeşit kitaptan 1 milyon 220 bin 889 adet satın alınmıştır” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle