27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 12 Ekim 2017 2 Milyon dolarlık proje de kaçak Devlet malına gecekondu Taş Yapı’nın Fenerbahçe’deki deniz manzaralı projesinde yer alan 4 bloktan birinde çatı genişletildi, asansör yapıldı, bazı katlarda balkon oluşturuldu. Birçok projesi tartışma yaratan Taş Yapı’nın Kadıköy Fenerbahçe’deki deniz manzaralı projesinde de kaçaklar olduğu ortaya çıktı. Projede yer alan 4 bloktan birinde çatı genişletildi, asansör yapıldı, bazı katlarda balkon oluşturuldu. Kadıköy Belediyesi de blok hakkında yapı tatil tutanağı tuttu. Emlak sitelerinde projede yer alan 4 + 1 bahçe dubleksi bir daire 3 milyon 300 bin dolara (yaklaşık 12 Milyon TL) satılıyor. Taş Yapı Kadıköy Fenerbahçe Mahallesi Kuşlu Sokak’taki projesi için 2008 yılında sözleşme imzaladı. 2010 yılında da projesi için ruhsat aldı. 2011 yılında projeyi tamamladı. Taş Yapı 4 bloktan oluşan projesinin 1 bloğuna kaçak eklentiler yaptı. l HAZAL OCAK/ İSTANBUL Üsküdar Salacak sahilinde Kız Kulesi manza rasına sahip Dev let Su İşleri (DSİ) arazisinin etrafı, HAZAL OCAK herhangi bir şan tiye ya da bilgilendirme levha sı konulmadan çevrilerek 2 kat lı inşaat yapılmaya başlanması nın ardından Üsküdar Belediye si yapı tatil tutanağı tuttu. Böy lece inşaatın kaçak olduğu bel gelendi. Yapının kaçak bölümü nün de yıkıldığı belirtildi. İBB ve Üsküdar Belediyesi Meclisi nin CHP’li üyesi Nezih Küçü kerden yaptığı inceleme sonucu kaçak yapının aynen durduğu nu belirterek, “Devlet malı üze rine yapılan gecekondu yerini koruyor” dedi. Kız Kulesi manzarasının izle nebildiği Salacak sahil yolu üze rinde Devlet Su İşleri’ne ait ara ziye 2 katlı çelik konstrüksiyon bir yapının yapımına geçen ay larda başlandı. Etrafı tahta per deyle kapatılan inşaat üzerin de, inşaatın kim tarafından ve ne yapılacağına yönelik herhan gi bir şantiye levhası konulma mıştı. Salacak Mahallesi’nde ki arazinin bir kısmı sahil yo lu üzerinde kalırken, bu parsel lerin hemen gerisinde yaklaşık 100 metrekarelik bir şahıs par Üsküdar Salacak’ta DSİ arazisinin etrafı çevrilerek inşaat yapılmaya başlandı seli de yer alıyor. Belediye tutanak tuttu İnşaat Mühendisi Nezih Küçükerden, temmuz ayı meclis oturumlarında, Salacak sahiline yapılan inşaatla ilgili soru önergesi verdi. Önergenin ardından İBB’ye bağlı Beyazmasa’ya da şikâyetini ileten Küçükerden’e önceki gün cevap geldi. Beyazmasa yanıtında alanın bir kısmının tapulu olduğu, 130 metrekarelik kısmının da Milli Emlak Daire Başkanlığı tarafından lokanta giriş ve bahçe olarak kiralandığı belirtildi. Üsküdar Belediyesi’nin 28 Temmuz’da alana giderek yapı tatil tutanağı tuttuğu belirilen yanıtta daha sonradan kaçak bölümlerin de kaldırıldığı anlatıldı. Alanın 180 derece deniz manzarasına sahip, Üsküdar’ın en güzel yerlerinden biri olduğunu vurgulayan Küçükerden de dün alana giderek incelemelerde bulundu. Kaçak bölümün durduğunu belirten Küçükerden ‘Gecekondu yerini koruyor” dedi. Küçükerden ayrıca alanın lokanta girişi ve bahçe olarak da kiralanmasının yönetmeliğe uygun olmadığına dikkat çekti.l İSTANBUL Yolunuz açık olsun gençler. Hayatınızın baharında, okul sıralarında, kütüphanelerde geleceğiniz için çalıştınız. Biliyoruz ki elinizden gelenin en iyisini yapmak için uğraştınız. Bazılarınız karşılığını bugün aldı, bazılarınız yarın alacak. Ama unutmayın ki Türkiye İş Bankası hep yanınızda olacak. 93. kuruluş yıldönümümüzde de Altın Gençler geleneğimizi sürdürerek 2017 LYS’de dereceye giren 93 öğrencimizi ödüllendiriyoruz. haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK Türkiye bir kabile devleti değildir! AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı vize sınırlaması konusunda Kiev’deki basın toplantısında şunları söylemiş: “Bu karar her şeyden önce çok çok üzüntü verici. Yani Ankara’da büyükelçinin böyle bir kararı alarak uygulamaya sokması üzüntü verici. Dışişleri Bakanlığımız yetkilileri konuyla ilgili bunu duydukları anda gerekli girişimlerde bulunmak suretiyle muhataplarını aramışlardır. Tabii bakanımız bana bu konuyu ilettiği anda da kendilerine ben sadece şunu söyledim: ‘Türkiye bir hukuk devletidir. Her şeyden önce biz bir kabile değiliz. Bir kabile devleti de değiliz. Onların açıkladığı metin neyse mütekabiliyet esasına dayalı olarak o metnin karşı metnini aynen bizim de Amerika’da yine büyükelçimiz anında açıklasın.’ Süreç bundan ibarettir.” HHH İnsanlık tarihi kabaca dört aşamaya ayrılır: 1) Toplayıcı/Avcı dönem: İnanç totemizmdir. Yaşam göçebeliktir. Örgütlenme biçimi kabile/aşirettir. Savaşlar kabile/aşiret adına, günlük yaşamın gereksinmelerini karşılamak için yapılır. Yönetici, kabilenin/aşiretin reisidir, yanında büyücü/şaman vardır. Hukuk ve adalet, reisin iki dudağı arasındadır. 2) Tarım dönemi: İnanç, Tek Tanrılı dinlerdir. Yaşam yerleşiktir. Toprak ağaları ve köle köylüler oluşmuştur. Örgütlenme biçimi, krallık, sultanlık, imparatorluk, şahlık, padişahlıktır. Savaşlar toprak için, din (Allah) adına yapılır. Yönetici kral, imparator, şah, padişahtır. Yanında haham, papaz, rahip, imam, molla vardır. Dinden kaynaklanan hukuk ve adalet, kral, imparator, şah ve padişahın emrindedir; yöneticinin yanındaki din adamları ona yardımcı olur. 3) Kentsel/Endüstriyel dönem: İnanç Tek Tanrılı Dinlerin üzerine gelen Milliyetçiliktir. Sermaye ve işçi sınıfları oluşmuştur. Örgütlenme biçimi, ulusal devlet/ demokrasidir. Savaşlar ham madde ve pazar için, milliyetçilik (ve din) adına yapılır. Yönetici, seçilmiş başkan/başbakandır. Hukuk ve adalet, yöneticiden ve din adamlarından bağımsızlaşmıştır. 4) Bilişim dönemi: İnanç, din, milliyet ve sınıflar üzerine gelen, bütün kimlikleri eşit gören Temel İnsan Hak ve Özgürlükleri ve Demokrasi ideolojisidir. Savaşlar enerji ve ekonomik/stratejik üstünlük için (sözde) demokrasi adına yapılır. Yönetici, seçilmiş başkan/başbakandır. Hukuk ve adalet, evrensel insan hakları ve özgürlükleri ekseninde, yönetimden ve dinden bağımsızlaşmıştır. HHH ABD’nin vize sınırlaması kararının, buradaki büyükelçinin değil, Dışişleri (Devlet) Bakanlığı’nın bir başka deyişle, Trump Yönetiminin, bir kararı olduğu açık... Bizim bir kabile olmadığımız ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de bir kabile devleti olmadığı, olmaması gerektiği de öyle! Biz bir kabile olsaydık, Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti olsaydı: Hukuk ve yargı bağımsız olmayacak... Adalet mekanizması evrensel insan hakları ve özgürlükleri ekseninde işlemeyecek... Savcılar ve yargıçlar reisin emriyle karar verecek... İnsanların kaderleri, reisin iki dudağı arasında olacaktı! HHH İYİ Kİ BİR KABİLE DEVLETİ DEĞİLİZ: YAŞASIN DEMOKRASİ... YAŞASIN BAĞIMSIZ ADALET! EN BÜYÜK YATIRIMIMIZ GELECEĞE: ALTIN GENÇLERE... Ödül almaya hak kazanan öğrenciler, MF1, MF2, MF3, MF4, TM1, TM2, TM3, TS1, TS2, DİL1, DİL2, DİL3 2017 LYS ham puan türlerinde, ÖSYM’den temin edilen veriler üzerinden belirlenmiştir. Ödül almaya hak kazanan öğrencilerimize 5.000’er TL tutarında para ödülü, Avrupa ülkelerinde seyahat olanağı sağlayan Interrail Global Pass bileti ve başarı plaketi armağan edilecektir. ÖSYM Başkanlığı’nın belirlemiş olduğu prensipler çerçevesinde, ödül almaya hak kazanan öğrencilerin isimleri yayımlanmamaktadır, kendileriyle Bankamızca iletişime geçilmiştir. Bu ödül bir kereye mahsus verilmektedir. Daha önce ödül kazanmış olanlar bir kez daha alamaz. Bir kişi birden fazla puan türünde dereceye girse dahi kendisine bir kez ödül verilir. 506 yıllık camiye klima Edirne’nin Keşan ilçesinde 1511 yılında inşa edilen Hersekzade Ahmet Paşa Camii’ne takılan 2 klima ünitesi tepkilere neden oldu. Klima ünitelerinin, tarihi dokuya zarar verdiği ve görüntü kirliliğine neden ol duğu yönündeki şikâyetler üzerine camide Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkililerince inceleme yapıldı. Yapılan incelemede klima ünitelerinin caminin tarihi dokusuna zarar vermediği yönünde karar alındı. l DHA Her yerimiz HES Türkiye genelinde mayıs 2016 itibarıyla 570 adet HES projesi tamamlandı CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, 3 Ekim’de, TBMM Başkanlığı’na Türkiye genelindeki HES projelerini sordu. Bekaroğlu, öngergesinde, “Ülke genelinde kaç adet HES projesi mevcuttur? Doğu Karadeniz dereleri üzerinde planlanan projelerin bölgedeki ekolojik dengeyi değiştireceği, vadileri bozacağı, yaşam alanlarını tahrip edeceği bilinmektedir. Gerçekten HES’lerle elde edeceğimiz enerji feda ettiğimiz değerleri karşılayacak mı?” sorularını yöneltti. Bekaroğlu’na gelen yanıtta, 113 tanesi barajlı, 457 tanesi kanal tipi olmak üzere 570 adet HES’in tamamlandığı belirtil di. Yazıda, “2015 yılı sonu itibarıyla hidrolik üretimi 66.903,2 GWh olarak gerçekleşmiştir. Barajlı santralların toplam kurulu gücü 19077,2 MW ve Türkiye kurulu gücüne katkısı yüzde 26,1 iken, akarsu santrallarının toplam kurulu gücü 6790,6 MW ve Türkiye kurulu gücüne katkısı yüzde 9,3’tür” denildi. HES’lerden üretilen elektrik enerjisinin de uygulama fiyatları üzerinden 10 yıl sürecek alım garantisiyle desteklendiği ifade edildi. Enerji yatırımları gerçekleştirilirken çevreye etkisinin en az seviyede tutulmasına azami önem gösterildiği de belirtildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle