02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 10 Ekim 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ekonomi 9 Piyasaya vize darbesi ABD ile Türkiye arasında yaşanan vize restleşmesine piyasaların ilk tepkisi sert oldu. Dolar/TL 3.85’i aştı, Avro 4.46’yı test etti, borsa yüzde 5 düştü ABD ve Türkiye’nin vize vermeyi rıyla hisse senetleri ortalama yüzde 3.66 oranında değer kaybet karşılıklı askıya alması ti. Satışların hızlan ardından TL varlıklar masıyla endeks, yüzde da önemli kayıplar yaşandı. Dolar/TL, ABD Şehriban Kıraç 4.6 kayıpla 99.210 puana kadar geriledi. Fi ile ilişkilerin gerileme ilen seyahat sınırlama siyle dün gece sığ piyasada 1 sı anlamına gelen adımın ar Ocak 2017’den beri en yük dından havayolu şirketlerinin sek olan 3.9223’e kadar yük hisseleri yüzde 10’un üzerin seldi. Böylece TL’nin dolar de kayıpla açıldı. karşısında günlük bazda de Dolardaki yükselişe bağlı ğer kaybı yüzde 8’e yaklaştı. olarak gram altın da 155.7 li TL’de yaşanan düşüş 15 Tem ra ile tüm zamanların en yük muz darbe girişiminden bu sek seviyesini gördü. yanaki en sert gerileme oldu. Önceki gece yaşanan bu Merkez: Sıkıntı yok tepkinin ardından gözler Merkez Bankası Başkan dün bankalar arası işlemle Yardımcısı Murat Uysal, rin hangi seviyeden başla TL’deki sert değer kaybı ar yacağına çevrildi. Yeni güne dından sistemde döviz likidi 3.80 seviyesinde başlayan tesi anlamında bir sıkıntı ol kur, gün içinde 3.70’in üze madığını, piyasaları yakından rinde devam etti. takip ettiklerini söyledi. Döviz tarafında yaşanan yükselişin ardından hisse senedi piyasası da ciddi kayıplarla haftaya başladı. Borsa Biriken tansiyon Analistler ABD gibi önem Ticaret olumsuz etkilenecekli bir müttefik ile böyle bir İstanbul’da BIST 100 endeksi, kriz yaşanmasının sade 3813 puan düşüşle 100.324 ce ticari değil birçok açıdan ABD ile Türkiye arasında demir ve çelik çubuklar ihraç vunma, tütün, hazır giyim puandan açıldı. Açılış itiba risk yaratacağına dikkat çe ki vize restleşmesinin ardın ettiği görülüyor. ve konfeksiyon sektörleri kerek, kriz çözülene kadar dan gözler ABDTürkiye ara 2010’da 4 milyar 207 mil katkı sağladı. Türkiye’nin Türk Lirası’nda piyasalarda haber akışı ve sındaki ticari ilişkilere çevril yon dolar olan Türkiye’nin karşılıklı açıklamalara bağ di. Yılın ilk 8 ayında iki ülke ABD’ye ihracatı, geçen yıl ABD’nin ihracatındaki payı da bu dönemde ikiye katlan kayıp artacak lı olarak oynaklığın sürme arasında toplam ticaret hacmi 8 milyar 64 milyon dolara sini bekliyor. 13.7 milyar dolara ulaştı. çıktı. Yüzde 90’ı aşan artı dı. En çok ürün alınan ülkeler sıralamasında Türkiye, Kurdaki yukarı yönlü hareket, Asya’daki işlemlerde görülen düşük likiditenin etkisiyle arttı. Londra’daki işlemlerde ise TL kayıplarının bir kısmını geri aldı. Buna karşın bazı analistler ve fon yöneticileri, liranın önümüzdeki günlerde kayıplarını artırmasını bekliyor. n AMP Capital Investors Ltd. ve Eurasia Group: Türk Lirası’nda, dolar karşısında Uzmanlara göre vize krizinin yanında Türkiye piyasalarında biriken bir tansiyon söz konusu. ABD/FETÖ/ Irak Kürdistan Bölgel Yönetimi’ndeki Referandum/ PYD/İdlib/Almanya AB ilişkileri, bu tarz diplomatik gerginliklerin hepsi piyasayı olumsuz etkiliyor. Vize krizi bir şekilde kısa vadede atlatılsa dahi, piyasaları sakin günler beklemiyor. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre yılın ilk 8 ayında ABD’ye, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artışla 5.7 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Aynı dönemde ABD’den 7.9 milyar dolarlık ithalat yapıldı. ABD’ye yapılan ihracatta artış olmasına karşın toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 5.5 seviyesinde. ABD ile ikili ticarete bakıldığında Türkiye’nin en çok şa demirçelik, otomotiv, sa 47’den 29’a yükseldi. ‘Şoklara dirençliyiz’ Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Ekonomimiz spekü latif operasyonlardan etkilenmeyecek büyüklük ve sağlamlıkta olduğunu defalarca ispat etti. Türkiye, güvenenleri kazandırır” derken Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de “Ülkemiz son 10 yılda birçok badireyi atlattı. Ekonomimiz de şoklara karşı dirençli olduğunu kanıtladı. Makroekonomik istikrarı koruyacağız” açıklamasını yaptı. hâlâ önemli miktarda düşüş beklentimiz var. Her şey hesaba katıldığında, gelişen piyasalarında risk gelecek birkaç ayda aşağı yönlü. Fırtına bulutları İş dünyası endişeli n Eurasia Group’tan Callum Henderson: Türk Lirası son Fed toplantısının ardından zaten baskı altındaydı. Fakat dünkü olaylar, Fed’in gelişen piyasalara yönelik tek risk olmadığının hatırlatıcısı oldu. n Commerzbank AG: Erdoğan pes etmezse, ABD yönetiminin adımı, Türkiye için rahatsızlık verebilecek bir gelişmenin başlangıcı olabilir. Kur hedefleri revize ediliyor ABD Doları’nın Türk Lirası karşısındaki keskin yükselişinin, lira için zaten var olan olumsuz senaryo ortamında, Dolar/TL’deki yukarı eğilimi güçlendirdiğini kaydetti. Rabobank, Dolar/TL’de yıl sonu tahminini 3.35’ten yukarı revize etmekte olduklarını kaydetti. YASED: İLİŞKİLER NORMALE DÖNMELİ Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, uluslararası doğrudan yatırımcı şirketlerin, Türkiye ile ABD arasındaki siyasi sorunların diplomasi yoluyla çözülmesi ve ikili ilişkilerin kısa süre içinde normale dönmesi beklentisinde olduğunu söyledi. GİYAD, TürkABD İşadamları Derneği ve İKV de birer açıklama yaparak ticari ilişkilerin zarar görmemesi için bir an önce sorunun çözülmesini istediler. ABD ve Türkiye’nin karşılıklı vize hizmetlerini askıya almasının ardından, iş dünyası krizin yapıcı diyalog eşliğinde çözülmesi gerektiği vurgulandı Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, “ABD ile gerilim endişe verici, ilişkiler normalleşmeli” dedi. Özilhan, Bloomberg’e yaptığı açıklamada ABD ile Türkiye ara sında uzun zamandır biriken sorunlar olduğunu ifade etti. TÜSİAD’dan da yapılan yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi: n ABD’nin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik seyahat vizesi işlemlerini durdurması kara Tuncay Özilhan rı, son derece talihsiz bir gelişmedir. Türkiye ile ABD, siyasal, ekonomik ve tarihi açıdan güçlü ve köklü bağlara sahip. NATO müttefikliği çerçevesinde bölgesel ve küresel istikrar açısından iki ülke ilişkileri belirleyicidir. n Vize krizini itidal içinde çözecek diplomatik süreçler bir an evvel başlatılmalı. Anlaşmazlık ve farklılıklar, sağduyulu diplomasi ile çözüme kavuşturulmalı. n İki ülke arasındaki anlaşmazlıkların esas sorumlusu olmayan vatandaşlar ve de ülkeler arasındaki ekonomik, kültürel ve akademik ilişkiler zarar görecek. Bu krizin, karşılıklı güven ve yapıcı diyalog eşliğinde hafifletilmesi, akabinde de yaşanan anlaşmazlıkların hızlı bir şekilde çözülmesi öncelikli beklentimiz. TÜRKONFED: Telafisi zor olur Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, stratejik, siyasi ve ekonomik ilişkilerin zarar göreceğini ifade ederken, her iki ülke vatandaşları arasında seyahat özgürlüğü noktasında da telafi edilmesi zor sıkıntılar doğuracağını söyledi. Kadooğlu, “Diplomasiye şans tanımalıyız. İletişim kanallarını açık bırakmak da büyük yarar görüyoruz” dedi. Tarkan Kadooğlu Vazgeçilmez ticari partner İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye 60 yılı aşan bir süreden beri stratejik ortak olmanın yanı sıra vazgeçilmez bir ticari partneri olduğunu söyledi. Akyüz, “Anlaşmazlık durumunda her iki ülke de zararlı çıkacaktır. Bir an önce diyalog yollarının açılmasını diliyoruz” dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Sorunun diplomatik süreçlerle kısa sürede aşılacağına inanıyoruz” dedi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) TürkiyeABD İş Konseyi Başkanı Kamil Ekim Alptekin, “Sorunların ekonomik ilişkileri etkilemeyecek şekilde çözülmesini arzu ediyoruz” ifadesini kullandı. THY biletleri iade edecek ABD ve Türkiye arasında vize başvuruları karşılıklı olarak askıya alınırken henüz vize almamış ancak bilet satın almış yolcular için merak edilen soruya Türk Hava Yolları (THY) tarafından yanıt geldi. THY, hiç kullanılmamış biletlerin ücret iadeleri nin 31 Ekim 2017 tarihine kadar işlem yaptırmaları halinde yapılabileceğini açıkladı. Rezervasyon değişiklikleri de ücretsiz yapılacak. THY’nin bu açıklaması hem Türkiye Cumhuriyeti hem de ABD pasaportlu yolcular için geçerli. Değişiklik İstanbul aktarmalı yolcuları etkilemeyecek. Yugoslavya’dan Ortadoğu’ya... Taksim’de barış güvercinleri uçurularak seçilen Bülent Ecevit insandan yana bir düzen için umut olmuştu. 1977 ilk yurtdışı gezisini Tito Yugoslavya’sına yapmış, Tito ile Bosna dağları kaplıcalarındaki özel buluşmasında saatler süren ikili görüşme yapılmıştı. Dönemin Türkiye Büyükelçi’si Arnavut Kosova kökenli Ramadan, bu anlamlı ikili görüşmenin özetini aktarmakta sakınca görmemişti. Gazetemizde yayımlanan özetin özetinde, Tito iki kuktuplu dünyanın zorlu koşullarında çok önemli işlevler yapan 3. dünya liderliği içindeki anılarını, siyasal dönemeç taşları anılarını Ecevit’le paylaşmıştı. Başta Nasır İslam dünyası içinden 3. dünya liderlerinden çok destek gördüğünü, ancak laik rejim ortakları olmadığı için zorlandıklarını aktarmış, “Aramızda Türkiye olsaydı 3. dünya grubu kolay dağılmaz, iki kutuplu dünyanın sorunları bu kadar ağır yaşanmazdı...” görüşünü paylaşmıştı. Derdi kuşkusuz Yugoslavya’nın çokkültürlü ülke olarak parçalanmaması, Balkanlar için olası kanlı çatışmaların yaşanmamasıydı. Balkanlar’da kan akıtılmaması için Ecevit liderliğinde Türkiye ile işbirliğini çok önemsiyor, sırt sırta karşılıklı sorunların aşılmasının olasılığından söz ediyordu.. Olamadı... Tito’nun ölümünün ardından, AB’nin kimi ülkeleri ağırlıklı hemen harekete geçilmesi, kuşkusuz Amerika başrollerde, Avrupa toprakları içinde, 7 federasyondan oluşan çokkültürlü Yugoslavya’nın dinsel ve ırksal kimlik ayrımcılıkları kullanılarak kanlı çatışmalarla parçalanması projesi gündemdeydi... Yaşanmışlıklarda, akıtılan kan, vahşete ilişkin anılarda, aynı ırktan Sırpların Müslüman oldukları için acımasızca katlettikleri Boşnaklara yaşatılanlar var. Travmatik yaşanmışlıklarda her yıl yeni mezarların çıkması ile bitmeyen katliamlar ile Bosnalı kadınlara, Miloşeviç’in Sırp tetikçilerinin sistematik tecavüzleri ile çocuk doğurtmaları da var. Daha sonraki yıllarda Makedonya hele Kosova’da Müslüman Arnavutlar ile Türkleri hedef alan çatışmalarda, Amerika ve AB’nin oynadıkları kirli rolleri, yakından izlenmiş halleriyle bu yazıya sığdırmanın olanağı yok... HHH Sonuçta bugün saldırganı, mağduru ile hepsi bir arada ırklar, mezhepler, dinler üzerinden paramparça 24 milyonluk devletçiklerde gettolaşmanın da travmasını yaşayanların, 9 ayrı devletçik, yoksul ve çaresiz olarak umutlarını AB aday adayı olabilmelerine bağladıkları gerçeği üzerinden “Neden” sorusuna yanıt arayalım. Ne acı değil mi? AB çokkültürlü birlik olabilmenin savında 1983’te çokkültürlülüğü tartışırken AB parlamentosu üyesi sosyalist milletvekilinin benden önceki konuşmacı olarak, “Çokkültürlülüğün dünyadaki en gelişmiş modeli AB’dir” demesine itirazımı paylaşmalıyım; “Ne zamandan beri çokkültürlülük gelişmiş kültürlerin çıkar ittifakı oldu” soruma dürüst yanıtı, düşünmesi gerektiği olmuştu? Çokkültürlülüğün dünyadaki en gelişmiş örneği olan Tito Yugoslavyası kan akıtılarak parçalanmasaydı, toprak, nüfus büyüklüğü, bütünlüğü ile AB üyesi olabilseydi, bugünün AB ve dünya dengeleri nasıl bir noktada olabilirdi? Ortadoğu’da yalanlar üzerinden, çok daha kirli, büyük çıkarlar adına, çok zengin enerji kaynakları üzerinde, kültürel, hele de en gerisinden siyasal İslamın mezhepleri, şeriat üzerinden, aşiretler, ağalık düzenlerine oturtulmuş ırkçılıklar üzerinden, çok daha ilkel koşullarda çatıştırılmaları kolay ırklar, dinler, mezhepler, aynı ırkın tarafları arasında bile, oynanan oyunlar sonrasında yüz binler, milyonların akan kanları, ödedikleri bedellerle yıllar süren, nereye kadar uzanabileceği de öngörülemeyen iç savaşlar bataklığının, kaosun yaşanıyor olması sürpriz sayılabilir mi? Türkiye ya kurtuluş, kuruluş savaşları destanlarının yaratılması, Atatürk devrimleri üzerinden kurulu laik Cumhuriyetin kimlik ve değerlerinin savaşımını vererek, anayasal parlamenter rejim, demokratik, hukuk devleti düzenini koruyarak ayakta kalacak; ya da emperyal çıkarlar belirleyiciliğinde kirli oyunlar üzerinden öngörülen Ortadoğu bataklığına çekilmede, tek adam rejimi uğruna çıkış arayışları yalpalamalarında öngörülemeyen bedeller ödemeyi sürdürecek... İşsizlik fonu 113 milyar liraya yaklaştı İşsizlik Sigortası Fonu’nun toplam varlığı eylül sonu itibarıyla 112 milyar 847.4 milyon liraya ulaştı. Bir önceki ayda rakam 111 milyar 807.7 milyon lira seviyesinde bulunuyordu. Fon’dan yapılan açıklamaya göre, aylık getiri yüzde 0.71, yıllık getiri ise yüzde 8.46 oldu. Aynı dönem itibarıyla toplam fon varlığının, yüzde 88.05’1 kuponlu tahvil, yüzde 10.18’i mevduat, yüzde 1.77’si kuponsuz tahvilden oluştu. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle