02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 10 Ekim 2017 14 ‘Siyasal İslam’ Rusya ve Çin’le yakınlaşabilir mi? ABD (ve Batı) soğuk savaş sonrası “Yeni Türkiye” olarak desteklediği “siyasal İslamcılar yapılanmasını” 15 Temmuz 2016’da devirmeye çalışınca işler AKP’de değişti. ABD (ve Avrupa) AKP öncesi iktidarları yerine “daha asli bir ortak” düzenlemesini öne alarak Türkiye’de ve bölgede (BOP) hedeflerine ulaşma tercihini yaptı. Atatürkçü, çağdaş ve demokratik bir yapı istenmiyordu. Kendi desteklediği “siyasal İslamcılar” yanında ve paralelinde “FETÖ’cü İslamcıları” da “has örgütü” olarak avucunda tuttu. 15 Temmuz 2016’da, başlangıçta kendi desteklediği AKP iktidarını, cebinde tuttuğu FETÖ ile devirip kısa yoldan devleti ele geçirmeyi tercih edince Ankara’da işler karıştı. ABD (ve Batı) çıkarları açısından daha iyi olur diye düşündüğü operasyon başarısız kalınca, iş kontrolden çıktı. Ankara (ve Erdoğan) Batı’nın siyasal İslam üzerinden ısmarlama ürettiği FETÖ ile saldırıya uğradığını görünce Rusya ve Çin’e yaklaşmak zorunda bırakıldı. İran ile de “mecburen” işbirliğini artırdı. Ankara’nın (ve Erdoğan’ın) bu değişimi, ABD’nin FETÖ kanalı ile kendisine (ve hükümete) yaptığı girişimden kaynaklanıyor. Yoksa TBMM’de belirlenmiş kararlar sonucu değildir. Ancak genelde destek gördü. Türkiye’de aklı başında düşünürlerin yıllardır öne sürdükleri “Türkiye Batı ile ilişkilerini karşılıklı çıkarlara göre dengelemeli: bu dengeyi ancak, Rusya, İran ve diğer Asya ülkeleri ile de ilişkilerini geliştirerek sağlayabilir” tezinin ne kadar doğru olduğu, tek yanlı ilişkiler yüzünden 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinin yaşandığı hep söylendi, yazıldı. Ben de bunlardan biri olarak birçok kitap ve yüzlerce makalede bu görüşlerimi dile getirdim. Ayrıca son 40 yıl içinde aynı masada baş başa görüştüğüm ve tartıştığım Ecevit, Demirel, Özal, Çiller, Yılmaz, Gül ve Erdoğan’a bu konudaki düşüncelerimi aktardım. (*) Türkiye bu “denge ve karşılıklı çıkar meselesini demokratik yöntemlerle, TBMM’nin iradesi sonucu yapmalıdır”. Bugünkü durum FETÖAKP iktidar kavgasının ve ABD’ye FETÖ kızgınlığının bir sonucudur. İslamcı yapı kabul görmez Türkiye İslamcı bir yapılanma üzerinden, Rusya ve Çin ile ilişkilerini uzun vadeli geliştiremez. Çünkü siyasal İslamın dokusu buna uygun değildir. Daha da önemlisi Rusya ve Çin’e karşı, “İslami örgütler” bir silah olarak uzun yıllardan beri kullanılagelmektedir. Ünlü (!) “Yeşil Kuşak”, bu araçların koçbaşı oldu ve halen de sürüyor. Yarın siyasal İslamın içine sokulmuş bir Türkiye’de bu tür örgütler, Çin ve Rusya’da ABD tarafından daha etkili silahlar olarak kullanılabilme pozisyonuna gireceklerdir. Rusya’da Çeçenlerden Özbeklere, Çin’de Uygurlara kadar ABD’nin eline, “Türkiye üzerinden yeni olanaklar yaratılmış olacaktır”. ABD zaten FETÖ’nün Asya’da da örgütlenmesinin etkinliği için son 40 yıldır olağanüstü çaba göstermiştir. Türkiye’de bu konuda yalnız “Türkici” düşünürlerin değil, “Batıcı ve Amerikancı elitin de büyük çabaları oldu”. Bu gerçekler göz önüne alındığında, “Ankara’da siyasal İslama odaklı bir iktidarın” orta ve uzun dönemde, Türkiye’nin Rusya ve Çin ile stratejik ortaklıklar oluşturma şansları bulunmayacaktır. Ancak, konjonktürel olarak, ABD’ye kızan Ankara’da bir siyasal İslam iktidarı Rusya ve Çin ile kısa ve orta vadeli geçişler yapabilir. Hele ABD’nin FETÖ üzerinden bölgede halen devam eden etkinliği göz önüne alındığında. Askıya alınmış bir demokrasi ve siyasal İslam yerine, Atatürkçü Türkiye’nin “DoğuBatı sentezi” ve denge politikasını yürüten iktidarları (ve düzeni) geldiğinde hem Batı hem de Asya büyükleri ile karşılıklı ulusal çıkarlara dayalı ilişkiler kurulabilir. İçerde demokratik ve çağdaş Türkiye: dış ilişkilerde karşılıklı ulusal çıkarların dengelenmesi ile birlikte yürüyebilir. Pazar günü tam bu yazıma noktayı koyarken Genco Erkal’ın sesini duyuyorum. Genco Erkal ve Fazıl Say, Güneri Cıvaoğlu ile sohbetteler. Bu kadar karanlık şeyler yazarken Türkiye’nin aydınlık yüzü ile bir an olsun karşılaşmak insanı mutlu ediyor, karanlıkta bir ışık görmek gibi… (*) E. Manisalı, “Yolumun Kesiştiği Ünlüler”, Kırmızı Kedi, 2017 10 EKİM 2017 SAYI: 33606 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.38 05.23 05.47 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 07.03 12.58 16.05 18.40 06.47 12.43 15.51 18.26 07.08 13.06 16.16 18.50 Yatsı 19.59 19.43 21.51 haber TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Tektanrılı dinlerde, Âdem’in topraktan, Havva’nın ise Adem’in kaburgasından yaratıldığına inanılır. Hıristiyanların İncil kitabında “yaratılışın” günümüzden 6 bin yıl önce olduğu belirtilmiştir. Arkeologlar, insanların dünyada 2.5 milyon yıl önce var olduğunu saptadılar. Anadolu’da ise Denizli Kocabaş köyünde 1 milyon yıl önce yaşayan insan fosilleri bulundu. 19. yüzyılda yaşayan İngiliz biyolog Charles Darvin, “İnsan dahil tüm canlı türlerinin doğal seçilim yoluyla bir ya da birkaç ortak atadan evrildiğini” çeşitli kanıtlarla “Evrim Teorisinde” yazdı. “Evrim Teorisi”, günümüzde biyoloji biliminin temeli ve birleştirici öğesi oldu, 1930’larda bilim dünyasında kabul gördü. HHH ABD’de bazı eyaletlerde 1910’larda “Evrim Teorisinin” öğretilmesi yasaklandı. Tennessee kongresi, 1925’te valinin de onayladığı, “Butler Yasasıyla” eyaletteki üniversite ve kamu okullarında “Evrim Teorisi”nin okutulması yasaklandı, uymayanlara hapis ve para cezası uygulandı. “Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği’nin (ACLU)” yasayı dava etmek için “cesur bir öğretmene” gereksinimi vardı. Biyoloji öğretmeni John Scopes (24) hapse girmeyi göze aldı ve derste teoriyi anlattı. Üç öğrencinin tanıklığı ile Scopes tutuklandı. “Butler Yasası”, maymun, şempanze, gorillerin ve öteki hayvanların evriminin anlatılmasını yasaklamıyor, ancak insanın gezegen üzerindeki öteki biyolojik canlılar gibi belli bir evrimden geçmiş olduğu fikri fundamentalist” tartış masına yol açtı. Mo ÖzAgecanr dernistler, evrimin dine karşıt bir bilimsel teori olmadığını savunurken, fundamentalistler ise insanların sözünün İncil’de yazandan daha değerli olmaya Kavşak cağını savunuyorlardı. Scopes’ın Türkiye Rabia avukatlığını Clarence Darrov Cumhuriyeti’ne Doğru! (7) yüklendi. Sekiz gün süren davada jüri, öğretmen Scopes’i suçlu buldu. Ancak yargıç hapis yerine, para cezası na çarptırdı. Bu eyaletlerin biyoloji kitap larında, bilimsel veriler yerine, sadece İncil’den pasajlar yer aldı. Bütün ülkede bilim eğitimi geri ledi, bunun yerine okullarda din eğitimi arttı. Rusya’nın uzaya gönderdiği “Sputnik” uydusunun yörünge de dolaştığı gece, ABD “şok” Avukat Darrov’un heykeli ve İncil’i oku afişi geçirdi. Bilimsel eğitim neden gerilediği sorgulanır oldu. Bilim ne karşı çıkıyordu. sel eğitimin artırmayı hedefleyen Darvin’in teorisinde yer alan, “insan, “Ulusal Eğitim Yasası” kabul edildi, goril, şempanzelerin aynı ortak atadan NASA kuruldu. evrimleştiği” görüşü, duruşmalarda Temyizde, Eyalet Yüksek Mahke “insanın maymundan geldiği iddia mesi, kararın, ABD anayasasına uy ediliyor” biçiminde saptırıldı. gun olduğunu savununca dava, ABD Yobaz bir Hıristiyan olan yargıç Yüksek Mahkemesi’nin önüne geldi. duruşmaları dua ile başlatıyordu. Sa Yüksek Mahkeme, 1968’de, herhangi vunmanın önerdiği bilim insanlarının bir dinin inancına uymadığı gerekçe tanıklığını kabul etmedi. siyle bilimsel eğitimin devlet okulların Dava, kiliseler içinde “modernist da yasaklamasının ABD anayasasına aykırılığına karar verdi, yasağı kaldırdı. Yüksek Mahkeme’nin kararında, “devletin, herhangi bir dini inancı ya da bütün dini inançları, hoşlanmadık Özgen Acları bir görüşten koruma görevi yok tur” denildi. 1960’ta Stanley Kramer’in yönet tiği “Scopes Maymun Davasını” konu alan “Inherit The Vind (Rüzgârın Mirası)” adlı filim çekildi. Avukat rolündeki Spencer Tracy’nin tiradı çok yankı uyandırdı. Filmin Türkçe altyazılı bu bölümünü, lütfen internette https:// www.ilesene.com/video/inheritthewindspencertracyninevrimtradi/10042438 adresinden izleyiniz. HHH AKP Hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı “Evrim Teorisi”nin okutulmasını yasakladı. Talim ve Terbiye Kurul Başkanı İlahiyat Fakültesi mezunu Alparslan Durmuş, “Evrim Teorisinin tartışmalı ve anlaşılması zor olduğu için çıkarıldığını” açıkladı! Durmuş’un açıklamaları CNN, Nevseek ve Nev York Times’ın yayınlarında AKP Reisi Umumisi’nin “dindar kuşak” istemi ile birlikte alay konusu oldu. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz “Bilim ne söylüyorsa biz onu takip edeceğiz. İlim midir, varsayım mıdır, kuramsal mıdır…” diye konuştu! 2011’de yapılan “Evrim Teorisi karşıtlığıyla” ilgili araştırmada, yüzde 75 oranla Suudi Arabistan, yüzde 60 oranla Türkiye’nin karşıtlığı saptandı! HHH Amerika’daki davada “Evrim Teorisi”ni anlattığı için ceza alan öğretmenin avukatı Darrov’un heykeli, 92 yıl sonra, geçen hafta cezayı veren mahkemenin karşısına dikildi... Keşif aşaması tamamlandıktan sonra İdlib çevresinde belirlenen noktalara doğru ilerleyecek olan zırhlı birliklerin namluları ve yanlarındaki füze rampaları, Suriye yönüne çevrili olarak bekliyor. İdlib’de ilk aşama İdlib harekâtı, dün eşik atladı. Sınırı geçen TSK tankları, birliklerin konuşlanacağı noktaların tespiti için keşfe başladı Rusya, İran ve Türkiye’nin garantörlüğündeki Astana sürecinde varılan re konuşlanması bekleniyor. bilinmiyor. Bu işlemlerin aşama Günlerdir yapılan sevkıyatla sı lı olarak gerçekleştirileceği, hızlı nırda oluşturulan kalabalık birlik bir hareketliliğin ise beklenmedi Suriye’de çatışmasızlık (Rus lerin de, keşif süreci tamamlan ği öğrenildi. ların ifadesiyle gerilimi azaltma) bölgeleri anlaşması uyarın dıktan sonra Suriye’ye İdlib bölgesinden girişi için tüm hazırlık Sınırdaki durum ca İdlib vilayetine yönelik ope rasyon, üçüncü gü nünde eşik atla dı. Kaide’nin Su riye kolu Nusra Cephesi’nin lider liğindeki grupların SERTAÇ EŞ oluşturduğu şemsiye örgüt Heyet Tah rir eş Şam’ın (HTŞ) kontrolündeki İdlib’de çevresinde dün hareketlilik vardı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) zırhlı birlikleri, dün sınırı geçerek İdlib çevresinde keşif fa aliyetlerine başladı. Bu kapsam da Türk birliklerinin bölgede ne relere konuşlanacağını belirlemek için keşif faaliyetleri yürütülüyor. Daha sonraki aşamada ise sınırda bekletilen birliklerin tüm ağırlık larıyla birlikte belirlenen bölgele lar da tamamlandı. Tarih hâlâ belirsiz TSK’den yapılan açıklamada, “Süreç kapsamında, ateşkes rejiminin etkinliğinin artırılması, çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşü için uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulmasına destek sağlamak maksadıyla, Suriye’de “Gerginliği Azaltma Bölgeleri / Çatışmasızlık Bölgeleri” ifadeleri kullanıldı. Keşif unsularının görevlerini tamamlamasının ardından birliğin ağırlıkları ve tam teçhizatlarıyla İdlib bölgesine ne zaman konuşlanacağı ise şu an net olarak İdlib bölgesinde görevlendirilecek askeri unsurlar, Hatay Reyhanlı ilçesinin sınır bölgesinde konuşlanmasını tamamladı. Suriye topraklarına giriş için, Bükülmez ve Oğulpınar köylerinin olduğu bölgede sınıra yerleştirilen beton bloklar kaldırıldı. Bunların yerine akordion engel sistemleri geçici olarak yerleştirildi ve mevziler oluşturuldu. Zırhlı birliklerin özellikle Suriye’deki iç çatışmalar sırasında öne çıkan Atme köyü üzerinden girilmesi bekleniyor. Oğulpınar ve Bükülmez köylerinde yığınaklanın zırhlı birlikler ülkenin batısındaki birliklerden bu bölgeye kaydırılmıştı. Piyade unsuru olarak da bölgeye önce Kayseri Komando Tugayı’ndan ardından Denizli Komando Tugayı’ndan askerler görevlendirilmişti. l ANKARA HTŞ, gözdağı vermişti Bu yıl Ankara destekli silahlı gruplardan Ahraruş Şam’ı İdlib’den atıp vilayetin tek hâkimi konumuna gelen, 11 Eylül sonrası ilk kez Türkiye sınırında kendine üslenme imkânı bulan HTŞ, TSKÖSO operasyonuna “Onlar için piknik gibi geçmeyecek. Her türlü dış müdahaleye karşı ölümüne savaşacağız” tepkisini göstermişti. TSK konvoyuna ÖSO güvenliği TSK konvoyu İdlib bölgesine giderken, güvenliğin yol kenarındaki Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı birlikler tarafından sağlandığı fotoğraflara yansıdı. Sivil konvoyun önünde bulunan başka bir aracın üzerindeki ÖSO bayrağı dikkat çekti. l DHA Devlet kabul etti IŞİD tarafından kaçırılan ve yakılarak öldürüldüğü görüntüler yayımlanan er Sefter Taş’ın şehit olduğu dün aileye bildirildi Kilis Şehit Mehmet Hudut Karakolu’nda vatani gö revini yaparken terör örgütü IŞİD tarafından 1 Eylül 2015’te kaçırılan er Sefter Taş’ın şehit ol duğu dün aileye bildiril Sefter Taş di. Gazetemize konuşan baba Aydın Taş, Garnizon Komu tanı ve Aralık Kaymakamı’nın dün sabah kendisini ziyaret etti ğini belirterek, “Çocuğu’nun şe hit olduğunu söylediler ve şehit lik belgesini verdiler. Vatan sağolsun demekten başka birşey Gazetemize konuşan baba Aydın Taş, görüntülere ilişkin bir açıkla diyemedik. Görüntülere ilişkin ma yapılmadığını söyledi. bir açıklama yapılmadı. Şehit ol tanlığı tarafından oğlu için köy duğu kısa süre önce teyit edil mezarlığında anıt mezar yapıla miş. Gaiplik davasına gitmedik, cağını söyledi. gerek kalmadı” dedi. Baba Taş, Suriye sınırındaki Kilis Şe Iğdır’ın Aralık ilçesindeki Aşa hit Mehmet Hudut Karakolu’nda ğı Aratan Köyü’nde taziye çadırı görevli er Sefter Taş’ın 1 Eylül kurduklarını ve garnizon komu 2015’te terör örgütü IŞİD tarafın dan kaçırılmasının ardından, 22 Aralık 2016’da Taş’ın yakılarak şehit edildiği iddiasıyla görüntüler yayımlanmış, Genelkurmay Başkanlığı, görüntülerin incelendiğini söylemiş, Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri ise görüntülerin gerçek olup olmadığına ilişkin bir tespit yapılmasının ardından konuyla ilgili bir açıklama yapılacağını ifade etmişti. Dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Bu video görüntüleri ile ilgili TSK’dan teyit edilmiş bir bilgi yoktur. Kusura bakmasınlar, medyadaki bazı arkadaşlar da ayaklarını denk alsınlar. Uyduruk görüntülerle halkı galeyana sürükleyemezler” demişti. Baba Taş, yetkililerden yanıt alamadığını belirterek gaiplik davası açacağını söylemişti. l Yurt Haberler Kaymakama darp davası için manidar takvim Roboski katliamının ardından taziyeye giden dönemin Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’un darp edilmesiyle ilgili HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü’nün de aralarında bulunduğu 31 kişi hakkında “Öldürmeye teşebbüs” ve “Basit yaralama” suçundan açılan ve güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne alınan davanın 2. duruşması görüldü. Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ferhat Encü duruşmaya katılmazken, 12 kişi ise SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Ali Ağral, “Ben hiçbir şekilde taş atmadım. Kim söylemişse iftiradır. Kaymakam devlettir, ben manyak mıyım taş atayım?” dedi. Bedel Encü ise “Psikolojimiz bozuk, çökmüş vaziyetteydik. O sırada olay yerinde değildim. Bizde taziyeye gelen kişiye saldırılmaz” diye konuştu. Erşet Ediş de, “Kaymakam Bey’i karşıladım birlikte taziye çadırına gittik sonra ayrıldım. Daha sonra kargaşa çıktığını duydum. Azmettirici olduğum iftiradır” dedi. Duruşma Roboski katliamının yıldönümünden bir sonraki gün olan 29 Aralık’a ertelendi. l Yurt Haberler Mimar Sinan Üniversitesi öğrenci kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. İdil Renkver C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle