27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Pazar 1 Ekim 2017 ELN ile ateşkes süreci başlıyor Kolombiya’da Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) hükümet ile 4 Eylül’de imzalanan ve bugünden itibaren geçerli olacak olan çift taraflı ateşkes anlaşmasına uyacağını açıkladı. Örgütün silahlı kanat sorumlularından Nicolas Rodriguez, ateşkes anlaşmasının ilk etapta ocak ayı ortalarına kadar devam edeceğini duyurdu. Kolombiya Devlet Baş kanı Juan Manuel Santos da önceki gün imzaladığı kararname ile orduya ELN üyelerine saldırıda bulunmamaları talimatını verdi. Santos, ateşkesin, ELN’nin imzaladığı ilk iki taraflı ateşkes olacağını dile getirdi. Kolombiya hükümeti daha önce Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile barış anlaşması inzalamıştı. Hükümet ve ELN, 24 Temmuz’da Ekvador’un başkenti Quito’da üçüncü tur görüşmelere başlamıştı. dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 7 nilgun@cumhuriyet.com.tr Bağımsızlık yanlıları cuma günü düzenlenen mitingde bir araya gelir Bağımsızlık düellosukenreferandumkarşıtlarıdadünsokaklaraçıktı. Madrid hükümetinin yaptırımlarına rağmen Katalanların geri adım atmadığı bağımsızlık referandumu öncesi polis oy verme noktalarının yarısından fazlasını erişime kapattı Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) hafta başındaki tartışmalı bağımsızlık refe pılmalı çünkü işler yürümüyor” dedi. Arabuluculuk için Avrupa Birliği’nin Kemer sıkmaya tepki randumunun ardından dikkatler Katalonya Özerk Yönetimi’nin bugün düzenlemeyi planladığı referanduma yöneltildi. Madrid hükümetinin yaptı devreye girebileceğini aktaran ve referandumda kararlı olduklarının bir kez daha altını çizen Puigde 7.5 milyon nüfus ile Katalonlar, İspanya nüfusunun yüzde 16’sını oluşturuyor. İspanya’nın en zengin bölgelerinden biri olan Katalonya, rımlarına ve Anayasa Mahkemesi’nin mont, Katalanlara “barışçıl güçlü sanayi ve turizm geliri saye yasadışı olduğu yönündeki kararı tutum” çağrısı yaptı. sinde ülke bütçesine her yıl 12 milyar na rağmen Katalanların geri adım atmadığı bağımsızlık referandumu için Avrupa’dan en güçlü destek, Britanya’dan ayrılmak için 2014’te referanduma giden ve yüzde 55’lik oy Dün ayrıca ayrılık karşıtları, “İspanya’nın birliği”, “Bizi kandırmayınKa dolar katkı sağlıyor, gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 19’unu oluşturuyor. İspanyol ekonomisinin lokomotifi niteliğindeki Katalonya’nın bağımsızlık talebinde, ekonomik olarak güçlü olması önemli bir rol oynuyor. la kalma kararı alan İskoçya’dan gel talonya Madrid’in kemer sıkma politikalarına di. Katalanların, ayrılık rüzgârlarının estiği Avrupa’da domino etkisi yaratmasından endişe edilen, İspanya’nın Brexit’i (Britanya’nın referandumda AB’den ayrılma kararı alması) olarak da nitelendirilen referandum süreci 2015’te ayrılıkçıların iktidara gelmesi İspanya’dır” sloganları ile Barselona sokaklarındaydı, balkonlara İspanya İspanya hükümeti yasadışı ilan ettiği referandum için bölgeye takviye güvenlik gücü gönderdi. ve artan işsizliğe tepki, Katalanların bağımsızlık talebini gündeme taşımasında etkili oldu. Genel kanı merkezi hükümetin bölgeye aldığından daha azını verdiği yönünde. 2014 yılının verilerine göre Katalonya’nın İspanya ekonomisine vergilerle yaptığı katkı, yatırımlarla aldığından 9.89 ile başlamıştı. bayrakları asıldı. talan yerel polisinin bölgedeki 2.315 oy milyar Avro daha fazla. Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont, Barselona’da ön 4 bin ek polis kullanma merkezinden yarısından faz lasını mühürlediği ifade edildi. kezlerinden çıkaracağını ancak bu ceki gün binlerce kişinin katılımı ile düzenlenen mitingde yaptığı konuş Yerel saat ile 09.00’da başlayıp 20.00’de sona ereceği açıklanan refe Oy merkezleri mühürlendi nun nasıl yapılacağına yine polisin karar vereceğini” söyledi. Aynı kaynak mada, “Baskılara, korkutmalara, ya randum için oy kullanma yeri olarak İspanyol hükümetinin Katalonya bu merkezlerde görev yapacak olan gö lanlara, tehditlere ve bizim buraya ka açıklanan okulların kapatılmasını önle temsilcisi Enric Millo, mühürlenen nüllülere 300 bin Avro’ya varan pa dar gelmemizi engellemeye çalışan meye çalışan bağımsızlık isteyen grup merkezlerin sayısını 1.300 olarak ver ra cezalarının verilebileceğini aktar otoriter devlete karşı kazandık. Ar lar, yanlarına çocuklarını da alarak di, mühürlenen yerler arasında bağım dı. Öte yandan Barselona’daki Haber tık buradayız ve geri dönmemek üze okullarda sabahladı. Yerel polisin ka sızlık yanlıları tarafından işgal edilen leşme Teknolojisi ve Telekomünikas re geldik” ifadelerini kullandı. AFP’ye mu düzenini riske atmamak için aile 163 okulun da bulunduğunu kaydet yon Merkezi ile Katalonya Haberleşme dün verdiği demeçte ise “arabulucu lerin birkaç okulda içeriye girmesine ti. Millo, isteyenlerin okullardan ayrı Güvenlik Merkezi’nin binalarına giren luk” çağrısı yapan Puigdemont, “Evet izin verdiği belirtildi. Bölgeye gemiler labileceğini aktardı. Reuters’e konuşan yerel polisin internette oluşturulan oy ya da hayırın kazanması durumunda, le en az 4 bin ek polis gönderen Madrid merkezi hükümetten bir kaynak “po kullanma sitelerinin yarına kadar ka her türlü senaryoda arabuluculuk ya hükümetinden yapılan açıklamada, Ka lisin oy kullanmak isteyenleri oy mer palı tutulmasını garantilediği bildirildi. Trump kabinesi ilk firesini verdi ABD’de Trump yönetiminde sular durulmuyor. Başkanlık seçimlerine Rusya’nın müdahil olduğu iddialarıyla yakın çevresine de uzanan soruşturmalarla karşı karşıya olan Donald Trump’ın kabinesi son dönemde resmi iş seyahatlerinde gerekmediği halde özel charter uçakları kiraladığı, kimi kişisel uçak seyahatlerini kamu bütçesinden karşıladığı suçlamalarının merkezindeki Sağlık Bakanı Tom Price’ın zorunlu istifasına sahne oldu. Trump’ın Price’a yönelik memnuniyetsizliğini sadece harcamaları konusunda değil, kampanya döneminden bu yana selefi Obama yönetiminin getirdiği sağlık sigortası sistemini değiştirme vaadini hâlâ kongreden geçirememesinden dolayı da dile getirdiği gündemdeydi. Price’ın yoğun programını gerekçe göstererek yurt içi gezilerde tarifeli uçaklar yerine özel jetlerle seyahat etmesi, göreve gelmesinden bu yana bu çerçevede 400 bin doları aşan harcama yapması hem yönetimin, hem de kamuoyunun tepkisine yol açmıştı. Konu kongrede ilgili komisyonda da soruşturmaya başlanmıştı. Kabineden ilk istifa Price tepkiler üzerine seyahat masraflarının bir kısmını Maliye Bakanlığı’na geri ödeyeceğini bildirse de, bu görevde kalması için yeterli olmadı, Beyaz Saray’ın görevden ayrılmasını isteyeceği iddialarının basında yer almasının ardından istifasını duyurdu. Böylelikle ocak ayında göreve gelen Trump kabinesinin istifa eden ilk üyesi oldu. Beyaz Saray’da daha önce çok sayıda üst düzey danışman görevinden ayrılmıştı. Göreve vekâleten Don J. Wright’ın atandığı kaydedildi. Tatbikatlı gözdağı Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) tartışmalı bağımsızlık referandumu adımının ardından Erbil’e yönelik hava ulaşımı ve petrol ablukası sıkılaşırken Türkiye ile ortak askeri tatbikat gerçekleştiren merkezi Irak yönetimi İran’la da benzer bir işbirliğine girişti. İran devlet televizyonunun haberine göre, Tahran ve Bağdat yönetimleri sınır yakınında ortak askeri tatbikat düzenlenmesi konusunda uzlaştı. Buna göre, iki ülke yetkilileri tatbikat yapılmasına karar verdikleri görüşmede sı nır güvenliği konusunda gerekli önlemlerin alınmasını da konuştu. Sınır noktalarına konuşlanacak Irak askerlerinin İran’a gideceği kaydedildi. Daha önce gündeme Bağdat’ın Erbil’e sınır kapılarının kontrolünü kendilerine devretme talebini masaya getirdiği, buna IKBY’den ret yanıtı geldiği iddiaları yansımıştı. Irak Savunma Bakanlığı’nın sınırlarda kontrollerin İran ve Türkiye ile koordinasyon içinde gerçekleşeceğini söylediği de savunulmuştu. Türkiye, İran’ın yanı sıra dün de ABD Dışişleri Bakanı Bağdat’ın uçuş yasağının ardından önceki gün Erbil’deki havaalanında toplanan Kürtler barış güvercinleri uçurdu. Rex Tillerson’ın “IKBY’nin tek taraflı bağımsızlık referandumunu tanımıyoruz” çıkışı dikkat çekmişti. Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un önceki gün telefonla konuştuğu Irak Başbakanı Haydar İbadi’ye Kürt halkının haklarının tanınması vurgusuyla birlikte ülkenin birlik ve bütünlüğünün korunması, gerilimi tırmandıracak faaliyetten kaçınılması, IŞİD’le mücadeleye odaklanılması çağrısında bulunduğu bildirildi. Macron cephesinden yapılan açıklamada, Fransa’nın Bağdat ile Erbil arasında gerilimin kalıcı hale gelmesini engellemek amacıyla destek vermeye hazır olduğu belirtilirken İbadi’nin 5 Ekim’de konuyla ilgili son gelişmeleri ve iki ülke arasındaki işbirliğini görüşmek amacıyla Paris’e davet edildiği duyuruldu. Paris’in davetine ilişkin olarak İbadi’nin ofisinden dün yapılan açıklamada ise bunun Erbil kriziyle bağlantılı olmadığı iddiası yükseldi. Paris ziyaretinde ana gündem maddelerinin ikili ilişkiler, bölgedeki törerle mücadele çabaları olacağı savunuldu. Stratejik hat Suriye ordusunun elinde Suriye ordusu ve müttefiklerinin Palmira’dan Deyr ez Zor’a doğru giden stratejik yolda kontrolü sağladığı savunuldu. IŞİD’e yönelik gerek Suriye ordusunun gerekse ABD’nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Deyr ez Zor’u farklı kollardan kuşatması sürerken taraflar arasında zengin enerji bölgesine yönelik toprak mücadelesi kızışıyor. IŞİD geçen perşembe günü PalmiraDeyr ez Zor hattında Suriye ordusuna yönelik saldırı başlatmıştı. Dün ise bölgeden ordunun saldırıları püskürttüğü haberi geldi. Önceki gün ise İtalya’da, Ankara’nın terör örgütü gördüğü YPG’nin ana bileşeni olduğu SDG’nin IŞİD’e yönelik operasyonlarını sürdürdüğü Rakka’ya ilişkin kurtarıldıktan sonra nasıl yönetileceğinin masaya yatırıldığı bir toplantının düzenlendiği belirtildi. ‘İdlib’e TSK konuşlanması’ Öte yandan Rus kaynaklara göre, RusyaTürkiyeİran’ın inisiyatifiyle düzenlenen Astana görüşmelerinde varılan Suriye’de “çatışmasızlık bölgelerinden” İdlib’e TSK’ye bağlı denetim güçleri yerleşmeye başladı. İPTAL YOK ÇIKIŞI IKBY Başkanı Mesud Barzani’nin danışmanlarından Hoşyar Zebari, referandum sonucunun iptal edilmeyeceğini ve hiç kimsenin de buna hakkı olmadığını savundu. Rudaw’a yaptığı açıklamada “Referandum kararı aldığımız gün, yaşanacak olanları öngörmüştük” diyen Zebari, sorunları çözmek için müzakereyle devam edeceklerini belirtti. Erbil yönetimi ayrıca Bağdat’ın uçuş yasağının toplumu cezalandırmak anlamına geldiğini savunarak, BM ve Irak’tan kararın bir an önce iptal edilmesi için çağrıda bulundu. Katalan referandumu, Barzani ve Alibaba Katalan referandumunda günlerdir hırsızpolis oynanıyor. Merkezi hükümet sandıklara el koyuyor. Sonra bir bakıyorsunuz yerel yöneticiler, dünya TV’lerinde birtakım yeni sandıklar sergiliyor... Bunlar nereden çıkmış? Acaba nereden temin edilmiş? “El Pais”deki bir haber, tanesi 45 Avro’ya satılan sandıkların “Çin”de yapıldığını söylüyor. Katalan referandumunda devreye giren plastik sandıkların aynıları meğer Kuzey Irak referandumunda da kullanılmış. Kenya, Çad, Papua, Gana, Nijerya gibi “ileri demokrasilere” ihraç edilen Çin yapımı bu sandıklar, “Smart Dragon Ballot Expert/ Oy Uzmanı Akıllı Ejderha” adındaki bir şirket tarafından üretilmekteymiş. “Akıllı Ejderha”, bu ürünlerini, gene bir başka Çin şirketi olan “Alibaba” isimli eticaret sitesinde pazarlıyormuş. Ülkelerin kaderlerini ilgilendiren bu uluslararası satranca böylelikle “Alibaba” da dahil olmuş oluyor. Kedifare oyunu İspanya halen kaosta. Yurtdışı programlarını iptal eden Kral VI. Felipe, ortalıkta görünmüyor. “Yasadışı oylamaya izin vermeyeceklerini” söylemekten öte bir şey yapmayan Başbakan Rajoy da keza sessizlik içinde. Madrid’in uyarılarına ve oylamayı yasaklayan Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen referandum ısrarını sürdüren Katalan yöneticiler ise “demokrasi şöleni” için halkı sokaklara dökmüş, konuyu siyasi gösteriye dönüştürmüş halde. Sandıklara el koymak çabası yanında, İspanya, okulların da referandum için kullanılmasına karşı çıkıyor. Ama Katalanlar bu yasağı da deliyor. Öğrencilerle okulları işgal eden seçmenler, bu vesileyle hem vakit geçirmek, hem olası polis baskınlarına ön almak amacıyla işgal ettikleri sınıflarda biçkidikiş kursları ve şan dersleri düzenliyorlar. Madrid’i çileden çıkaran referandum, Katalan “La Vanguardia” gazetesinde yer alan bir köşe yazısında ifade edildiği gibi, isyan bayrağını çeken özerk yönetim ile Madrid arasında “kedifare oyununa” dönüştü. Bu kedifare oyununda Katalanlar ne pahasına olursa olsun, merkeze meydan okuyarak “oy hakkına” sahip çıktıklarını gösteriyor. Madrid de buna karşın, ne pahasına olursa olsun; referandumun legal olmadığını ve meşruiyet taşımadığını, döne döne “yok hükmünde olduğunu” belirtiyor. Anayasa Mahkemesi kararları ötesinde; sandıklara el koymak ve okulların kullanımını yasaklamak falan hep aynı stratejinin parçası. Karambol altında yapılan bir oylamanın demokratik geçerliliği olmayacağı vurgulanıyor. “El Pais” gazetesi başyazısında bu yüzden “Bu oylama bir şakadır” diyor. Müzakere yolu açık Bu kötü şakanın arkası ne olacak? Taraflar “müzakere” ve “diyalog” faslına geçecek. Sandığa kan/şiddet bulaşmazsa; Madrid ile Barselona müzakere masasında bir araya gelecek. Katalonya’nın “tek taraflı bağımsızlık” ilan etmesi kolay değil. Katalonya yerel hükümetinin, Madrid’e 75 milyar Avro borcu var. Hiçbir Avrupa hükümeti ilaveten “Katalonya Cumhuriyeti”ni tanımayacak. Tallinn’de AB zirvesinde buluşan liderler, desteklerini Madrid’den yana koydular. Bu durumda tek çıkış yolu “pazarlık”. Zaten baştan Katalanların amacı, ölümü gösterip İspanya’yı sıtmaya razı etmekti. Ellerini yüksekten “referandumla” açarak, merkezi hükümeti başka şekilde yanaşmayacaklarını bildikleri federal reformlara zorlamak istediler. Katalan özerk yönetim başkanı Carles Puigdemont ve yardımcıları, “anayasayı ihlal” gerekçesiyle büyük olasılıkla yasal sürece takılacak olsa da, Katalanlar şimdiden Madrid’i “masaya zorlamak” konusundaki bahislerini kazandı. Gerek muhafazakâr hükümeti yöneten Rajoy, gerek muhalefette sosyalistler; İspanya’nın bu büyük devlet krizini son kertede “reformlarla” aşmayı düşünüyor. Bu bilek güreşinden alınacak çok ders var. Onlar da başka yazıya. Avrupa’ya anlaşma çağrısı İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Financial Times ve Guardian’a verdiği söyleşide Tahran ile nükleer anlaşmadan hoşnutsuzluğunu her fırsatta dile getiren ABD Başkanı Donald Trump’ın vazgeçmesi halinde Avrupa’ya anlaşmaya sahip çıkma çağrısı yaptı. Zarif, Avrupa ülkelerinin Washington’un izinden gitmeleri halinde anlaşmanın çökeceği ve İran’ın 2015 yılında Viyana’da varılan anlaşmanın öncesindeki halinden çok daha ileri bir nükleer teknoloji ile ortaya çıkacağı uyarısında bulundu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle