06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 4 Ocak 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ ‘Laiklik’e tutuklama haber 7 Dışkaya ve Başar cezaevine gönderildi İstanbul Okmeydanı’nda kahvehaneleri dola Hamit Dışkaya’nın eşi karara şarak laiklik için müca isyan etti. dele çağrısı yapan Hamit Dışkaya ve Halkevleri üyesi, gazetemiz stajyeri Ayşegül Başar, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettikleri iddiasıy la tutuklandı. Dışkaya ve Başar dün savcılık ifadelerinin ar dından halkı kin ve düş manlığa tahrik etmek suçundan İstan bul 14. Sulh Ceza Hâkimliği’ne tutuk lama istemiyle sevk edildiler. Başar ifa desinde, 39 kişinin yaşamını yitirdi ği Reina saldırısını anımsatarak, “Ar kadaşımızla konuştuk ve mahallemiz de bir farkındalık yaratmak için bu ve benzeri, insanlara dikkatli olunması na karşın bir konuşma gerçekleştirdik. Biz o mahallenin çocuklarıyız. Konuş manın metninde laiklik dışında kin ve öfkeye sebep olacak bir söz yoktur. La iklik anayasamızın en temel madde sidir” diye konuştu. Yargıç da kara rında, atılı suçun niteliği, mevcut de lil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ol duğunu öne sürdü. Sosyal medyadaki videonun içeriğini somut olgu kabul eden yargıç, adli kontrol hükümleri nin yetersiz kalacağını savunarak tu tuklanmalarına hükmetti. Dışkaya: Yine savunacağız Çağlayan Adliyesi önünde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Yarkadaş, “IŞİD karşıtı olmak, terörü lanetlemek ve halkı laikliğe davet etmek, suç değildir. Aksine her yurttaşın, tutuklama kararı verdirten savcı ve hâkimlerin de görevidir” dedi. Bu arada, tutuklamaya tepki gösteren ve kararı duyunca fenalık geçiren Hamit Dışkaya’nın eşi Ayşe Dışkaya, “Benim kocam yetimlere sahip çıktı. Suç işlemedi, laikliği savundu. Yine savunacağız” diye bağırdı. Metin, Meclis’te okundu CHP milletvekilleri Onursal Adıgüzel ve Ali Şeker, İçişleri Bakanlığı’nın “terör suçu” olarak nitelendirdiği laiklik metnini TBMM Genel Kurulu’nda okudu. CHP milletvekilleri Onursal Adıgüzel ve Ali Şeker, İçişleri Bakanlığı’nın sosyal medyada “terör suçu” olarak nitelendirdiği laiklik metnini Meclis kürsüsünden okudu. Metni “terör suçu” olarak nitelendiren İçişleri’ne tepki gösteren Adıgüzel ve Şeker, laik vurgusu ve başkanlık karşıtlığı dışında herhangi bir vurgu bulunmadığına dikkat çekti. CHP’li vekiller, kürsüden aynı metni okuyarak, “Laikliği savunan gençleri, sosyal medya üzerinden hedef gösteren İçişleri Bakanlığı’na bir çağrıda bulunuyorum. Ben bu ülkenin bir milletvekili olarak, gericiliğin değil laikliğin, cihatçıların değil katledilen masum insanların yanında duran bu metnin altına imzamı atıyorum” ifadelerini kullandı. CHP’li vekiller, laikliğe sahip çıkan gençleri kutladıklarını belirtti. l İSTANBULANKARA/Cumhuriyet Dumireuntişoinliaz cbaizke S evgili Murat, Sevgili Kadri, Sevgili tutuklu Cumhuriyetliler, Sevgili özgürlüğü elinden alınan bütün gazeteciler, Bugün Cumhuriyet’in tutuklu olduğu 61. gün. Sizin tutuklu olduğunuz her gün, ben de kendimi hep biraz eksik hissediyorum. Tam Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın serbest kalmalarına sevinmiştim ki, Ahmet Şık tutuklandı. Aslı Erdoğan’ın dışardan verdiği ilk mesaj gibi, ben de kendimi dışarda pek özgür hissetmiyorum. Tutuklandığınız ilk hafta bu saçmalığın uzun sürmeyeceğini düşündüm. Cumhuriyet’e atanacak olası bir kayyumu önlemek için gazetenin önünde nöbetler tuttuk. Benimcumhuriyetim adlı bir sosyal medya hesabı açtık, gençler #benimcumhuriyetim de gazeteciler tutuklanmaz diye yazdılar. Genco Erkal, Nâzım’ın şiirlerini okudu, Zülfü Livaneli, Kardeş Türküler, Kaan Tangöze şarkılar söylediler. Direnmenin insana umut veren, heyecan veren günlerini yaşadık. Sayenizde uzun zamandır aradığımız Gezi ruhunu bir nebze olsun yakaladık. Türkiye Gazeteciler Sendikası gazeteye “Bu işyerinde cesaret var” pankartı astılar. Yargımızdan beklediğim adalet sizlere henüz gelmedi. Biz hâlâ umut ediyoruz. Bugün hayal kırıklıklarımızı, acılarımızı, umutsuzluklarımızı 2016’da bırakıp, yeni bir yıl ile birlikte yeni bir döneme başlangıç yapabileceğimize inanıyorum. Sevgili arkadaşlar, Siz gerçeği merak eden, halka gerçeği aktarma endişesinde olan, özgür düşüncesinden ödün vermeyen, yapılan baskılara kulak asmayan, inandığını savunan, kim olduğuna bakmadan mağdurun, mazlumun yanında olan iyi gazeteciler, iyi insanlarsınız. Gurur duyuyorum Sizler kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimizi bize hatırlatıyor, bize umut oluyorsunuz. Bize cesaret veriyorsunuz. Türkiye’nin bir muz Cumhuriyeti olmadığını, özgürlüğünden ödün vermeyecek. entelektüellerinin olduğunu dünyaya gösteriyorsunuz. Gençlerimize örnek, çocuklarımıza anlatacağımız hikâyelerinin kahramanı oluyorsunuz. Hepiniz ile gurur duyuyorum. Yeni yılda demokratik, özgür, adil bir memleket, vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerine saygılı bir devlet kurmak üzere çalışacağız. Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunacağız. Sizin varlığınız ve direnişiniz bize ışık olacak. Daha güzel günler göreceğiz arkadaşlar, güneşli günler. Motorları maviliklere süreceğiz arkadaşlar, ışıklı maviliklere. İnanıyorum. The Economist karikatüristi Kevin Kallaugher, Silivri Cezaevinde tutuklu çizerimiz Musa Kart’a “Dünyanın hicivcileri ruhen senin yanında. Senin mücadelen bizim de mücadelemizdir. Her zaman yanındayız” mesajı yolladı. Kalem kâğıt için dilekçe Şenol Buran, Silivri’deki 8 gününü anlattı zehra özdilek ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten ifadesi alınmadan, önce Metris Cezaevi’ne ardından Silivri Cezaevi’ne gönderilen ve önceki gün tahliye edilen gazetemizin kantin işletmecisi Şenol Buran hücrede geçirdiği sekiz günü anlattı. Silivri Cezaevi’nde ilk iki gün geçici olarak tek başına bir koğuşta kaldığını belirten Buran, sabah gardiyanı çağırıp tek böbrekli olduğunu ve 13 saattir su içmediğini söylediğini dile getirerek, “Ameliyat yerimi göstermemi istedi. Dikişli yerlerimi görünce ikna oldu ve 5 litre su verdi. İlk getirdikleri yemeğin üzerinde yağlar donmuştu. Çatal, kaşık vermediler, onun için dilekçe yazmamı istediler. Ka lem kâğıt istedim onun için de dilekçe yazmamı istediler, absürd bir durumdu. Böylelikle iki gün elimle yemeğimi yedim. Bir tek tavanda ufak bir hoparlör de TRT radyo açıktı. İki saatte bir haber veriliyor o da 3 dakika sürüyordu. İlk 3 dakikada Erdoğan daha sonra Başbakan Yıldırım’ın konuşmaları veriliyordu” dedi. Yılbaşı günü kaloriferlerin arıza sebebiyle yanmadığını, hücre penceresinden gelen soğuk havayı engellemek için dört paket sakız çiğneyip hava gelen yerleri kapattığını belirten Buran, kelepçeli olarak revire götürülüp serum takılıp iğne yapıldığını söyledi. Buran, “Eve gidince 4 buçuk yaşındaki kızım bana 15 dakika sıkı sıkı sarıldı. Kızım bana sarılıp bırakmayınca bir şeyleri hissettiğini fark ettim” dedi. l İSTANBUL Şık 5 yıl sonra yine Silivri’de CANAN COŞKUN Haberleri ve Twitter paylaşımları gerekçe gösterilerek FETÖ/PDY ve PKK örgütlerinin propagandasını aynı anda yaptığı iddiasıyla tutuklanan gazetemiz muhabiri Ahmet Şık tutulduğu Metris Cezaevi’nden Silivri Cezaevi’ne nakledildi. Şık, önce Metris Cezaevi’ne gönderilmiş, burada sesli ve görüntülü kayıt düzeneği olmadığı gerekçesiyle avukatı Can Atalay ile görüştürülmemişti. Şık önceki gün de 5 yıl önce Gülen cemaati mensubu firari yargı mensuplarının yürüttüğü Oda TV soruşturması kapsamında 375 gün tutulduğu Silivri Cezaevi’nde nakledildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu’nun Şık’ın haberleri ve Twitter paylaşımlarına yönelik başlattığı soruşturma kapsamında İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği tutuklama kararı vermişti. Şık’ın 9 No’lu Cezaevi’nde kaldığı öğrenildi. Bu ne yaman çelişki? Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu yayınladığı yazılı açıklamada, Şık’ın 5 yıl önceki tutukluluğunu anımsatarak, “Her iki tutuklanmasında da aynı ülkenin, aynı yasaları uygulanıyorsa, aynı kişi hem bir örgütün propagandasını yapmaktan, hem de karşı olmaktan tutuklanıyorsa, bu ne yaman bir çelişki? Duruma, zamana ve kişilere göre uygulanan adaletin, toplumları aydınlığa götüreceğine inanmıyoruz. Ahmet Şık, hep gazetecilik yapmak için emek harcamıştır” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na hakaret Kanal A’ya para cezası RTÜK, Kanal A’da Cumhuriyet Halk Partisi ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan hakaretleri şikâyet eden CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş’ın başvurusunu sonuçlandırdı. Kanal A’ya para cezası verildi. CHP’li Yarkadaş’ın başvurusunu sonuçlandıran RTÜK, kanala 6112 sayılı kanunun 8. maddesinin 1/ (ç) ve (i) bendleri kapsamında yaptırım uygulanma kararı aldı. Böylece ‘KANAL A’ kanalının RTÜK’e para cezası ödemesi de kesinleşti. Yarkadaş, Cumhuriyetin kurucuları ve kurucu değerlerine olan sistematik saldırıların sürdüğünü anımsatarak “Bu iftira ve hakaretlere sessiz kalacağımızı düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Her hakarete ve iftiraya hukuki yollardan cevap vereceğiz. Ekranlar partimize ve kurucu değerlerine hakaret edenlere ne yazık ki sonuna kadar açılıyor. RTÜK, partimize ve genel başkanımıza, pervasızca iftiraların atıldığı programın yayımlandığı kanala yaptırım uygulama kararı verdi. CHP’yi terör örgütleriyle aynı cümlede kullanmak hiç kimsenin hadi değil” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Özgür Gündem imtiyaz sahibi tutuklandı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi’nin İmtiyaz Sahibi Kemal Sancılı, önceki gece saatlerinde Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde polisler tarafından “Bir ifadeniz var” denilerek gözaltına alındı. Sancılı, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Adliyeye sevk edilen SEGBİS ile İstanbul Nöbetçi Sorgu Hakimliği’ne ifade veren Sancılı, “örgüt üyesi olmak”, “devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddialarıyla tutuklandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle