06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 24 Ocak 2017 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Kamubankasını sorunlu krediden kurtarma yolu Yeni KHK ile kamu bankalarına sorunlu kredilerini satarak bilançolarını düzeltme hakkı tanındı. Kamuda takipteki krediler 15 milyarı buluyor, yüzde 16 satış bekleniyor Hükümetten bankaların bilançolarını rahatlatacak bir adım geldi. Ar tık kamu bankaları da sorun lu kredilerini satabilecek. Dün Resmi Gazete’de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu bankalarına da sorunlu varlık larını varlık yö netim şirketleri ne devretme hak PELİN ÜNKER kı tanındı. Daha önce sadece özel bankalar bu hak kı kullanabiliyordu. Satışta TMSF yetkili Bu varlıkların satışı için ise Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yetkilendirildi. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yer alan 684 nolu KHK’nin 5. maddesinde şu ifade yer aldı: “19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143’üncü maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Sermayesinin yarıdan fazlası doğrudan veya dolaylı olarak kamuya ait olan veya kamu tarafından kontrol edilen bankaların alacaklarının varlık yönetim şirketlerine satışında uygulanacak usul ve esasları belirlemeye Kurul yetkilidir.” Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre Kasım 2016 itibarıyla bankalardaki takipteki kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 3.24. Buna varlık yönetim şirketlerine devredilen krediler de eklendiğinde oran yüzde 4.6 olarak hesaplanıyor. Kamu 15 milyar borçlu Türkiye Bankalar Birliği konsolide bilanço verilerine göre kamu bankalarında takipteki krediler eylül ayı itibarıyla 14 milyar 845 milyon liraya ulaştı. Bu rakam, aynı dönemde 53 milyar 45 milyon lira olan sektör toplamının yüzde 27.8’ini oluşturuyor. Mevduat bankalarındaki 52 milyar 895 milyon TL’lik takipteki kredi miktarının ise yüzde 28’i kamu bankalarına ait. Vakıflar ilk sırada Kamu sermayeli bankalarda takipteki kredi oranı en yüksek banka ise 6 milyar 54 milyon TL ile Vakıflar Bankası. Bankadaki takipteki kredi miktarı sektörden yüzde 11.4 pay alıyor. Vakıflar Bankası, takipteki kredilerde tüm bankalar içinde ise Yapı Kredi’nin ardından ikinci sırada yer alıyor. Yapı Kredi’de 7 milyar 956 milyon liralık kredi takipte. Kamu bankalarında takipte ki krediler bakımından ikinci sırada 4 milyar 793 milyon TL ile Ziraat Bankası, üçüncü sırada 3 milyar 998 milyon TL ile Ziraat Bankası yer alıyor. Özel sermayeli bankalarda takipteki alacak miktarı ise 20 milyar 385 milyon lira. Özelde 1.5 puan düştü Kamu bankaları eyül itibarıyla kredilere ilişkin 12 milyar 241 milyon lira karşılık ayırmış durumda. Vakıflar Bankası’nda 4 milyar 948 milyon lira, Halk Bankası’nda 3 milyar 563 mil yon lira, Ziraat Bankası’nda 3 milyar 731 milyon liralık kredinin karşılığı var. Özel sermayeli bankalarda ise karşılıklar 15 milyar 685 milyon lira. Takipteki krediler, henüz tasfiye olunacak alacaklar hesabına alınmadığı için yasal karşılıkları da ayrılmıyor. Varlık yönetim şirketleri, bankalar, özel finans kurumları ve diğer mali kurumların tahsili gecikmiş alacaklarının satın alınması, yeniden yapılandırılarak tahsil edilmesi amacına yönelik faaliyet gösteriyor. Özel bankalar 2007 sonundan bu yana 25 milyar liralık sorunlu kredilerini satarak takipteki kredi oranlarını 1.5 puandan fazla düşürdü. Tüketiciye KHK 22.5 milyarlık alacak satılabilir Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Erol Gürcan, daha önce kamu bankaları için böyle bir imkân olmamasına rağmen, bu bankaların sektör ortalamasından sapmadığını belirterek “BDDK’ye göre sektörde takipteki kredi oranı yüzde 3.24. Varlık yönetim şirketlerine devredilenleri sayarsak oran yüzde 4.6’ya çıkıyor. Takipteki kredi oranı Halk Bankası’nda yüzde 3.2, Vakıflar Bankası’nda yüzde 4.2 olarak görünüyor” diye konuştu. Söz konusu imkânla kamu bankaları için rekabet dezavantajının ortadan kalkacağını aktaran Gürcan, bilançoları destekleneceği için kamu banka hisselerinin de olumlu etkilendiğine işaret etti. Sektörde takipteki kredilerin 5860 milyar lirayı bulduğunu ifade eden Gürcan, bunun 1015 milyarının bireysel kredi olabileceğini söyledi. Gürcan “Rakamlara göre sektörde çok büyük sıkıntı yok. 2016 boyunca özel bankalar 40 milyar TL civarındaki takipteki kredinin 6.5 milyarını varlık yönetim şirketlerine sattı. Bu satış toplam takipteki kredinin yüzde 16’sına denk geliyor. Kamu bankalarında 16 milyar liralık takipteki kredi olduğu, bunun en az yüzde 16’sını satacağı düşünülürse 22.5 milyar liralık satış olacak demektir” dedi. Geçen yıl üçüncü çeyrekten beri ekonomik aktivitenin zayıfladığını belirten Gürcan, bu nedenle 2017’de krediler ve takipteki kredilerde büyük bir patlama beklenmediğini vurguladı. golü ABD, ortaklıktan çekildi ABD Başkanı Donald Trump, AsyaPasifik bölgesinde toplam 12 ülkenin dahil olduğu TransPasifik Ortaklığı (TPP) ticaret anlaşmasından ABD’nin çekilmesi için başkanlık emri imzaladığını duyurdu. Trump Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında TPP’in “Kötü bir anlaşma” olduğunu savunarak, “Bunu uzun süredir konuşuyorduk. Az önce gerçekleştirdiğimiz icraat Amerikalı işçiler için önemli” ifadesini kullandı. TPP anlaşması iki yıl boyunca müzakere edilmiş, ancak ABD Kongresi tarafından onaylanmamıştı. 173 firmada iflas erteleme Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, iflas erteleme talebinde bulunan firmalara ilişkin soru önergesini yanıtladı. Tüfenkci, 201530 Eylül 2016 döneminde iflas erteleme talebinde bulunan1084 adet şirketten 173 adedinin iflasının ertelendiğini bildirdi. Öte yandan, geçen yılın son çeyreğinde 8.4 milyar liralık bireysel kredi kartı borcu ve tüketici kredisi yeniden yapılandırıldığı açıklandı. Konutta sözleşmeden dönme süresi 24 ayla sınırlandırıldı. Tutarın iade süresi ise uzadı. Tüketici parayı 90 değil 180 günde alabilecek MUSTAFA ÇAKIR Hükümet, tüketicilerin ön ödemeli konut satışında devir veya teslim tarihine kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkına sınırlama getirdi. 684 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile tüketicilerin sözleşmeden dönme hakkı en fazla 24 ay ile sınırlandırıldı. Ayrıca sözleşmeden dönülmesi halinde tutarın tüketiciye iade edilmesi gereken süre 90 günden 180 güne çıkarılırken, tüketicinin ödeyeceği tazminat miktarı da artırıldı. Sözleşmeden dönülmesi halinde satıcı, sözleşme tarihinden itibaren ilk 3 ay için de sözleşme bedelinin yüzde 2’sine, 36 ay arası için yüzde 4’üne, 612 ay arası için yüzde 6’sına ve 1224 ay arası için de yüzde 8’ine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilecek. Oysa eskiden satıcı sadece sözleşme bedelinin yüzde 2’sine kadar tazminat isteyebiliyordu. Hükümetin dün yayımladığı 683 ve 684 sayılı KHK’lerde ekonomiye yönelik düzenlemelerden bazıları şöyle: * Kamu idareleri, KİT’ler, özelleştirme kapsamında bulunan kamuya ait işletmeler yabancı para cinsinden yurtiçi ödeme yükümlülüğü olan alacaklarını TL olarak tahsil edebilecek. Ayrıca alacaklar 2 Ocak 2017 tarihindeki döviz alış kuru üzerinden hesaplanacak. O tarihte dolar kuru 3.59 seviyelerindeydi. Bu uygulama 31 Aralık 2017 tarihine kadar geçerli olacak. * Kayyımlar, genel kurul ya da yetkili kurulun kararı olmadan şirketin eski yöneticileri hakkında dava açabilecek. * Merkez Bankası’nın teknolojiye, güvenliğe yönelik mal ve hizmet alımları Kamu İhale Yasası’na tabi olmayacak. * MİT tarafından terör örgütleriyle irtibatlı olduğu bildirilen yurtdışı bağlantılı gerçek ve tüzelkişiler hiçbir şekilde ihalelere katılamayacak. Ancak bu hüküm, kayyımlık yet kisi TMSF’ye devredilen veya TMSF’nin kayyım olarak atandığı şirketler hakkında uygulanmayacak. * İktisadi devlet teşekküllerinden, devletin diğer iştiraklerindeki kamu paylarından ve Hazine’ye ait paylardan da Türkiye Varlık Fonu’na kaynak aktarılacak. l ANKARA Belediyelere kentsel dönüşüm desteği En az 1015 yıl içerisinde 56 milyon binanın dönüştürülmesi gerekiyor. İller Bankası (İLBANK) Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Demirtaş, Türkiye genelinde kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması için belediyelere ilk defa sıfıra yakın faiz oranında, uzun vadeli kredi desteği sağlanacağını açıkladı. Demirtaş, belediyelere sağlanacak kentsel dönüşüm kredisinin İLBANK üzerinden temin edileceğini bildirdi. Demirtaş, ayrıca bundan sonra içme suyu, arıtma, kanalizasyon gibi altyapı çalışmalarını tamamla mayan belediyelere de üstyapı çalışmaları için kredi verilmeyeceğini bildirdi. Demirtaş, yaptığı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı olan İLBANK’ın, terörle mücadeleden zarar gören Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki çalışmaların yanı sıra kentsel dönüşüme yönelik faaliyetler ve belediyeleri finanse etmek konusunda yeni projeleri hayata geçireceğini söyledi. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Güven ararken tek adam diktatörlüğüne.. Meclis’in kendi bindiği dalı kesme içerikli, AKPMHP milletvekillerinin, bal gibi de “havuçsopa” taktikli oy iradelerinin ellerinden alınması, “açık oylama” yöntemli karara dönüştürülebilmiş, ortaya çıkarılmış referandum metninin, Türkiye tipi tek adam diktatörlüğü içeriğine yönelik bugüne kadar söylenenlerle birlikte bundan sonra söyleneceklerin de kıymeti harbiyesi olmayacak.. Nasılsa siyasetin üst katlarına tırmanabilmiş yöneticiler, bakanlar da içinde oy kullanan milletvekilleri için, ölçü laik Cumhuriyet rejimi, hukuk devleti düzeni, demokratik kaygılar belirleyici olamıyor.. Şeytan hep ayrıntıda gizlendiği için gözlerimizin önünde yaşatılan sürecin, sözde milletin vekili olarak seçilmiş bireylerin oy kullanma iradelerinde güdüleyen ayrıntılara bakmak gerek.. Neden en yüzsüz boyutları ile, oy kullanırken uymak zorunda oldukları “gizli oy” hükmünü göstere göstere, kabadayılıkmış ya da Liderliğe, yer alınmasına gerek duyulan parti disiplinine bağlılık, sadakat, bir tür tersinden tutarlılık kanıtlanmasına dönüştürdüler? Kürsüden Meclis adına duyuru yapmak zorunda olan Meclis Başkanlığı’nın, AKPMHP sorumlu yöneticilerinin, sık sık yinelemek zorunda kaldıkları “oylama gizlidir, lütfen uyunuz..” uyarılarının sahnelenmesinde kara komediye ortam yarattılar?.. En çok da FETÖ’cü damgalanmasına hedef olabilecekler ya da Liderliğe sadakatlerinden kuşku duyulabileceklerin öncelik yapmak zorunda kaldıkları şovların ezikliği, öfke patlamalarında, kadın milletvekillerinin bile, ülkemizin Meclis’ine hiç yaraşmayan, çok kaba, çirkin kavgaların yaşatılmasına öncülük yaptılar? Oylamaların kritik süreçlerinden birinde Başbakan rahat rahat, sonra kurulacak hükümetlerde MHP’li kadroların önlerinin açılacağı sözünü açtı. HHH Havuçsopa yönteminde daha da etkili olabilecek, “Erken seçim yok, referandum var..” sözü verilip durulurdu. Dahası aynı zaman dilimleri içinde TSK, yargı, kamu kadrolaşmaları içinde FETÖ’cü operasyonlarının yeni şiddet dalgaları ile birlikte, yeni yargısız infaz içerikli tutuklamalar, hızla hazırlanan ürkütücü senaryolu iddianamelerin haberleri yoğunlaştı. Satır arası şeytani ayrıntılara bir başka örnek ise yakın tarihlerde siyaset ayağına sıranın gelemeyeceği üzerindendi.. Havuç ikram edilen milletin vekilleri, sopa cezasından kurtuldular mı? En azından seçildikleri dönemin milletvekilliğini sürdürebilme güvencesine kavuştular mı? Dikkatinizden kaçmamış olmalı.. Referanduma giden yolun açılmasında AKP ve MHP’li milletvekillerin oyları ile karar alınabilmesinin hemen ardından yapılan ilk duyurumların içinde, Cumhurbaşkanlığı eğilimi ile atılacak ilk adımın, referandum sonrası AKP’nin başına geçme icraatının olacağı bilgilendirmesiydi. Önceliğin parti başkanlığının olacağı duyurusunun, AKP örgütü içindeki anlamını biliyor musunuz? Bilmeyenler ya da aklına getirmeyenlere, pek çok AKP uzmanı, yandaş kişilerin yeri geldikçe altını çizip durdukları gerçeği anımsatalım.. Hangi konuyla ilişkili olursa olsun, Erdoğan Liderliğinin sırrı hep, “AKP örgütlenmesine bire bir, en alt kadrolara, üyelere, seçmene ulaşma becerisi, gücü..” olarak anlatılır. Özellikle de bilinçlere kazınması istenir. Zaten 15 yılına varmış İktidarları icraatlarının somut sonuçları ile sabittir. İlk akla gelen, biadı da çok çarpıcı açıklayabilen milletvekili, parti yöneticileri belirlenmesi çalışmalarını örnek alabiliriz. Teke tek isim belirlemesi, çıkarılması, ödüllendirmecezalandırmada mutlak iradeyi AKP’liler o kadar iyi bilirler ki.. Yandaş sermaye, medya gruplarında yaşananlara bizlerin bile uzaktan tanıklıkları yeterince öğretici.. Bu köşenin düzenli okurları özellikle AKP’nin 12 Eylül referandumu sonrası İktidarları icraatlarında “havuçsopa” yönteminin göstere göstere uygulanması gereksiniminin artması üzerine sayısız örneğe tanıklık etmişlerdir.. Sözün kısası bir sonraki seçimde Meclis’te olamayacaklar için kendi seçildikleri dönem için de olsa milletvekili kalabilmek, sonrasında çizildiklerinde özel yaşam, iş bulmada aforoz edilmemek çok ama çok önemli, yaşamsaldır. Liderliğin tek adam diktatörlüğüne acil gereksinimi ise belki de çok daha yaşamsal olabilir.. İpler elden ya kaçarsa? ‘Faizler tahminlerin altında artacak’ ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, bugün Merkez Bankası’nın piyasanın beklentisinin altında faiz artışına gideceğini öngördü. Goldman Sachs’a göre piyasa 100 baz puanlık faiz artışını fiyatlıyor ancak likidite tedbirlerine öncelik veren Merkez Bankası, faiz artışını beklentilerin aksine daha kademeli şekilde yapılabilir. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dün faiz kararıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur. Biz görüşlerimizin ana çerçevesini söyleriz. Merkez Bankası’nın nasıl bir karar alacağını sizler gibi bekleriz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle