06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 24 Ocak 2017 6 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN FETÖ’cü sanıp ihbar etmişler İstanbul’da geçen cuma AKP İl Başkanlığı ve Vatan Caddesi’ndeki İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne saldırı düzenleyen ve önceki gece Tekirdağ’ın Muratlı ilçesinde polisle girdiği çatışmada öldürülen DHKPC militanı Bilgehan Karpat ile sağ yakalanan DHKPC’li Şerif Turunç’un Tekirdağ’da biri Emniyet Müdürlüğü binası olmak üzere 3 noktada keşif yaptıkları belirlendi. Çatışmada öldürülen DHKPC’li Bilgehan Karpat’ın, İnanlı mesire alanındaki metruk binada alkol alan 3 kişi tarafından FETÖ’cü zannedilerek ihbar edildiği ortaya çıktı. Karpat’ın burada alkol alan 3 kişinin yanına gittiği ve sohbet etmeye çalıştığı belirlendi. Saldırıyı itiraf etti Sağ yakalanarak gözaltına alınan Şerif Turunç’un İstanbul’daki bir savcıya düzenlenen silahlı saldırıyı kabul ederek itiraf ettiği, bunun dışında ise susma hakkını kullandığı ifade edildi. Öldürülen DHKPC’li Karpat’ın cenazesi ise babası Zeynel Karpat tarafından teslim alınarak kamyonet kasasında Muratlı ilçesine bağlı Aydınlı Köyü’ne götürülerek toprağa verildi. l DHA İnfaz timi ortaya çıktı Suriye’de biri asker 2 Türk vatandaşının kaçırılması dahil, IŞİD’in propaganda görüntülerinde yer alan 3 Türk’ün, Hasan Aydın, Muhittin Büyükyangöz ve Talip Akkurt olduğu ortaya çıktı. IŞİD’e yakın internet sitelerindeki görüntülerde yer alan kişilerden Aydın’ın, Adana’da polisin 2012 yılında düzenlediği El Kaide terör örgütü operasyonunda gözaltına alınıp bırakıldığı, sonra da 2015’te Hatay’dan Suriye’ye geçmek isterken askeri malzemeler ve Drone ile birlikte yakalandığı ve yine serbest kaldığı ortaya çıkmıştı. Adana’da 31 Aralık’ta düzenlenen operasyonda Aydın’ın 3 ağabeyi yakalanmış, Remzi ve Recep Aydın tutuklanırken, Davut Aydın ise serbest bırakılmıştı. l DHA ByLock ve Eagle gözaltısı Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada FETÖ’nün haberleşme programı ByLock ve Eagle kullandıkları iddiasıyla Bolu Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından Bolu merkezli 9 ayrı ilde eşzamanlı operasyon başlatıldı. Operasyonda çok sayıda ev ve işyerine baskın düzenlendi. Aralarında asker ve öğretmenlerin olduğu 20 kişi gözaltına alındı. 17 kişi adliyeye sevk edildi. l İHA 18 ilde ‘sınav’ operasyonu Kahramanmaraş’ın Elbistan İlçesinde askeri lise sorularını çaldığı belirtilen 23 asker, 13 sivil, 5 askeri öğrenci, 1 polis ve 1 öğretmen olmak üzere toplam 43 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. 18 ilde 41 ayrı adrese düzenlenen operasyonda 20 kişi gözaltına alındı. l DHA Cezaevi Ziyaretinde anneye gözaltı 5 çocuk ortada kaldı! CHP İstanbul Milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Mahmut Tanal, kendisine ulaşan bir video görüntüsü üzerinden, Sincan Cezaevi’ne eşini ziyarete giden ve yanında 5 çocuğu bulunan bir kadının cezaevi önünde gözaltına alındığını ve çocukların ortada kaldığını iddia etti. Sincan Fatih Polis Merkezi yetkilileri ile görüştüğünü ifade eden CHP’li Tanal, çocukların polisin koruması altında, annelerinin yanında tutulması gerektiğini belirtti. CHP’li Tanal, yaptığı açıklamada, “Bu çocukların bu şekilde tek başlarına bırakılmaları Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi ve ilgili yasal hükümlere sığmamaktadır. Eşini cezaevinde ziyarete giden bir anneyi gözaltına almak ve bu nedenle içlerinden biri de hasta olan çocukları tek başlarına bırakmak ne vicdana ne hukuka ne insafa ne de ahlaka sığar” dedi. l DHA El Bab’da çıktılarİstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın ilk duruşması için Silivri’de yoğun güvenlik önlemi alındı. Sabiha Gökçen Havalimanı’nı işgal ettikleri gerekçesiyle tutuksuz yargılanan erlerin El Bab’da oldukları belirtildi Darbe girişimi gecesi Sabiha Gökçen Havalimanı’nı işgale gittikleri gerekçesi ile 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan 28’i tutuklu 34’ü tutuksuz toplam 62 asker dün Silivri Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda hâkim karşısına çıktı. Mahkeme Başkanı, tutuksuz yargılanan erler için görev yaptıkları Nurettin Baransel Kışlası 2. Zırhlı Tugayı’na tebligat çıkardıklarını, gelen yanıtta tebligat çıkarılan erlerin bazılarının El Bab operasyonuna katıldıkları için yurtdışına gittikleri, sınır dışına tebligat yapalamayacağı için duruşmaya gelmeyen tutuksuz sanıklara ikinci tebligatın yapılmadığını söyledi. 15’i katıldı İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu yargılanan 28 rütbeli asker ile tutuksuz yargılanan 34 erden 15’i katıldı. Mahkeme Başka nı Ali Öztürk’ün talebiyle duruşmada 2 saatte bir 15’er dakikalık ara verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe Nurettin Baransel Kışlaşı 2. Zırhlı Tugayı’nda görevli bir yüzbaşı, 7 subay ve 20 uzman çavuş ile 34 erin 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinin kullanma ihtimaline karşı Sabiha Gökçen Havalimanı’nı işgale gittikleri belirtiliyor. Rütbeli 28 askerin tutuklu, 34 erin tutuksuz yargılandığı iddianamede sanıkla rın tümü için 4 ayrı suçtan ceza isteniyor. Tüm sanıkların, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs”ten üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve “Silahlı terör örgütüne üye olmak”, “Üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etmek” suçlarından 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet YUNANİSTAN O DAVAYI ERTELEDİ Darbe girişiminden sonra Yunanistan’a kaçan askerlerin Türkiye’ye iade edilip edilmeyeceğine dair karar 26 Ocak Perşembe günü saat 15.00’e ertelendi. Yargıtay seviyesindeki Yüksek Mahkeme, bir hâkimin kaza geçirmesi ve hâkimlerin henüz kesin görüşlerini belirtmemeleri nedeniyle kararın üç gün için ertelendiğini açıkladı. Sekiz asker, darbe girişimi sonrası askeri bir helikopterle Yunanistan’a kaçmış, 3’ünün iade edilmesine karar verilmişti. Yunan Temyiz Mahkemeleri Başsavcısı Antonis Liogas, iade talebi reddedilen darbecilerle ilgili Yüksek Mahkeme’ye itirazda bulunmuş, mahkemenin Türkiye’ye iadeleri yönünde karar verdiği üç darbeci asker de temyiz başvurusu yapmıştı. Yüksek Mahkeme’nin vereceği karar, darbeci askerlerin iade süreçlerine ilişkin nihai karar olacak. l Haber Merkezi ‘Terör tehdidi var’ dediler TRT ve Digitürk baskını iddianamesi hazırlanırken şüpheliler hakkında ayrı ayrı 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi 15 Temmuz darbe girişiminde, İstanbul’da TRT, Digitürk ve Vodafone Arena Stadı’nın ele geçirilmeye çalışılmasıyla ilgili 56’sı tutuklu 94 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede tüm şüpheliler hakkında darbeye teşebbüs suçunda ayrı ayrı 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede, darbe girişimi kapsamında yapılan toplantılar sonucu TRT ve Digitürk’ün yayınının kesileceğinin kararlaştırıldığı, bunu gerçekleştirmesi için görevlendirilen darbeci askerlerin de Harp Akademileri Komutanlığı, Hava Harp Okulu ile Hasdal Kışlası’nda yer alan 23. Piyade Tugayı 6. Alay Komutanlığı’nda görevli subay, öğrenci subay, astsubay, er ve sivil teknik bilgi işlem personelinden oluştuğu belirtildi. Darbe girişimi kapsamında yayını kesmek için TRT Ulus bi nasına, biri binbaşı 5’i yüzbaşı, biri üsteğmen, bir astsubay, 35 er olmak üzere 43 darbeci askerin 4 askeri araçla birlikte saat 22.00 sıralarında gittikleri, kapıdaki görevli güvenlik görevlilerine, “Terör tehdidi var. Binayı süratle boşaltın” diyerek binayı boşalttıkları, 4 güvenlik görevlisinin tabancalarına el koyarak binada bıraktıkları belirtildi. Daha sonra 10 kişilik darbeci asker grubunun da helikopeterle TRT’ye gelerek darbeci askerlere katıldıkları ifade edildi. ‘Sivil kaçtılar’ TRT’nin işgali sırasında toplanan kalabalığın dağıtılması için darbeci askerlerin havaya ateş ettiklerinin belirtildiği iddianamede, darbeci askerlerin sabah 7.45’te gelen polis ekiplerine teslim oldukları anlatıldı. Bir havacı albay ile 5 askerin ise olay yerinde buldukla rı sivil kıyafetleri giyerek olay yerinden kaçtıkları belirtildi. İddianamede sivil kıyafet giyerek kaçan darbecilerin kaçma anına ilişkin fotoğraflar da yer aldı. Yine iddianamede, Digitürk binasını ele geçirip yayınını kesmesi için de 3’ü sivil teknik personel olmak üzere 43 darbeci askerin görevlendirildiği, bu kişilerin de helikopter pilotu Kerime Yıldırım’ın kullandığı helikopterle Vodafone Arena Stadı’na 3 kez iniş yaparak bırakıldıkları belirtildi. p‘PaKrKal’leı,lcbi’ir kısmı da İddianamede, statta Binbaşı Ali Akkaş önderliğinde toplanan şüphelilerin stad kapılarına zarar vererek dışarıya çıktıkları, kendilerini stattan Digitürk binasına götürmesi için bir İETT otobüsünü silah zoruyla durdurarak, Digitürk binasına gittikleri belirtildi. Yi ne sivil bir cipin de yoldan çevrildiği, bir üsteğmen ile 3 sivil teknik personelin de bu ciple Digitürk binasına gittikleri kaydedildi. Dijitürk binasına giden darbeci askerlerin, binayı ele geçirdiği, yayını durdurmaya çalıştıkları, Digitürk personeline yayının kesilmesi için baskı yaptıkları, yayın kesilemeyince darbecilerin başındaki Binbaşı tarafından içerideki cihazlara ateş edildiği anlatıldı. Şüphelilerin daha sonra gelen polis ekiplerinin yapmış olduğu yoğun müzakerelerden sonra teslim oldukları belirtildi. İddianamede şüphelilerden Burak Kükrek’in ifadesine göre, TRT ULUS önünde darbecilere karşı vatandaşların toplandığı, erlerin bir yüzbaşıya, toplanan halkın kim olduğunu sorduklarında yüzbaşının toplanan halk için, “Bunlar PKK’lı bir kısmı da paralelci” dediği belirtildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Bir insan neden tüm güçleri elinde toplamak ister? Harika bir şey! Kadınların sokağa dökülmesi! Trump’ın tam da başkanlığı devraldığı gün, Amerika’nın tüm önemli kentlerinde (ve Avrupa’da) kadınlar sel gibi caddelerde aktı. Aman ne protestolar! Ne renkli söylevler, pankartlar... Milyonlarca kadının tüm dünyada böylesine sahneye çıkması, gelecek için umut yaratıyor. Tepede, tüm erkek arkaik kültürü çeşitli derecelerde sepetinde taşıyan erkek siyasetçiler... Ve kullandıkları müthiş bir devlet gücü, ordu gücü, istihbarat gücü ve polis gücü ile birlikte! Ama caddeler alanlar kadınların gücü ile dolup taşıyor. Silahları pankartlar, danslar, sözler, konuşmalar.. Tam asimetrik bir durum. Hangisi güçlü? Demokratik haklar çöp sepetinde Kadınların her anlamda ve alanda sahip oldukları gücü kitlesel halde sergileyebildikleri zaman dünyada işler değişebilir. Tabii bizim Meclis’teki “erkek uzantılı güç gösterisi”nden bahsetmiyorum. Bu, siyasette kadın varlığının kanıtı değil, erkek gücünü katmerleştiren bir durum. Türkiye’de böyle bir protesto gösterisini kaldırabilecek, yasal koruma sağlayacak, barışçı geçmesini kolaylaştıracak iktidar mı var? Lider mi, polis örgütü mü var? Meclis çevresinde başkancı anayasa değişimi hakkında görüş belirtmek için Meclis çevresinde toplananların, CHP’liler dahil, gazla suyla, copla dağıtılmasını anımsayın! Ankara Valiliği’nin kentte gösterileri yasaklamasını.. Gösteri hakkı, protesto hakkı, yürüyüş hakkı, bildiri okuma görüş belirtme hakkı, toplanma hakkı... Tüm bunlar anayasa ve yasalarda var. Ama hepsi kullanılmaz kılınarak çöp sepetinde yerini almış durumda. Yüzde 75 geçer selamları Yasaklar, dayatılan totaliter nitelikli bir rejim değişikliğini kolayca geçirmek için. Uzun zamandır çeşitli düzeylerde yasaklar hep kullanıldığı için de sessiz, boyun eğer, güdülen bir toplum oluşturmak için. Niyet bu, ama sureti haktan görünen bazı köşelerde “yüzde 75 geçer” fetvası ile egemenlere kabul mesajlar verilmesine rağmen, bu milletin anayasası olmayacak. Doğal anayasa yapma sürecinin tamamen dışında kotarıldığı, toplumsal bir sözleşme niteliği taşımadığı, böyle olması gözetilmediği ve sadece bir kesimce dayatıldığı için. Anayasa mı? Hayır! Önce anayasal, demokratik hak ve özgürlükler! Bunların kısıtlandığı bir ülkede anayasa yapmak tam bir lükstür ve özgürlük kırıntılarının da yok edilmesi sonucu doğurur.. Kadınlar, çocuklar, erkekler, anayasa değişimlerine hayır demek için korkusuzca, güven içinde, yasaların ve anayasanın güvencesi altında caddelerden akabilecek, meydanları doldurabilecekler mi? Peki, ya sonrası? Millet iradesi palavrası Trump, halkın gücünü iktidara taşıdım, diyor ve gelmiş geçmiş en büyük demagojilerden birine imza atıyor. Sadece o mu?! Çağa uygun bir aldatma, posthakikat politikası. Trump, taşısa taşısa muhafazakâr milyarderlerin gücünü iktidara taşır. Ama bunların arasında halkın gücü olmayacak. Ayrıca “milletin gücü”, “milletin iradesi” nasıl oluyor da, iktidara taşınıyor? Seçmen kitlesinin, bugünkü yasal, anayasal güç kullanma olanakları dışında, bir başka kurumsal yapı mı oluşuyor da, millet bu araçlarla iktidara, kararlara ortak oluyor. Biri bunu açıklasa da öğrensek! Milletin gücüiradesi iktidara geldi, politik söylemi, demagog uydurmasıdır. Halkın, seçmenin aldatılmasıdır. Her türlü gücü elde toplamaya yöneliktir. Biraz demokratik sistem, tüm güçlerin tek kişide toplanmasını ebedi yasaklayacak sistemdir. Neden tüm güçleri istiyorsun? Bir siyasetçi, anayasal ve yasal kendisine tanınan iktidar olmaicraat yapma, güç kullanma olanakları ile yetinmiyorsa.. Doğrudan kendisinin denetleyemediği diğer kurumsal yapıları, özellikle de parlamento, yargı, parti organları, ülkedeki neredeyse tüm ana güç odaklarının karar verme süreçlerini kendine bağlamak istiyorsa, onlara kararlarını dikta ettirme yoluna girmişse, tüm ülke için tehlike kaynağı olup çıkar... Meclis’ten geçen anayasa değişikliğini cümle cümle inceleyin.. Bu ülkenin 150 yıllık tarihinde görülmeyen bir güç yığılmasının nasıl tek adamda toplandığını göreceksiniz. Ülke, tehlikeli bir dönemece girdi. Bütün güçleri isteyen yapı otoriterdir, tek kişilik oligarşidir, her türlü keyfi davranışa açıktır... Muhalefet nasıl karşı durabilecek iki ay içinde merak konusu.. HHH Bugün 24 Ocak, 1993’te Uğur Mumcu’nun alçakça katledilmesinin 24. yıldönümü. Demokrasi Haftası! Türkiye tüm bu acılardan yürüyerek bugünlere geldi ve hâlâ özgürlük ve demokrasi mücadelesi veriyor. O artık kaymakam değil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz gazisinin evraklarıyla ilgilenmediği için sert tepki gösterdiği Bahçelievler Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit’in görev yeri değişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhtarlarla yaptığı toplantıda ‘15 Temmuz gazisinin evraklarıyla ilgilenmediği’ iddiasıyla kendisini isim vermeden eleştirdiği Bahçelievler Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, İstanbul Vali Yardımcısı Vekili olarak görevlendirildi. A Haber’in haberine göre, İstanbul Vali Yardımcısı Osman Ateş ise Bahçelievler Kaymakamlığı’na vekâleten atandı. Kaymakam Mehmet Ali Özyiğit ile ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle