Katalog

Pazartesi 23 Ocak 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ekonomi 9 Yeğen de işbaşındaFadılAkgündüz Jet Fadıl, Bayrampaşa’daki Capricegold ile Maldivler’deki gayrimenkul projelerinde dolandırıcılık yapmak iddiasıyla yargılanıyor. Silivri’de Fadıl Akgündüz’le birlikte hapis yatan yeğen Mehmet Salih Obut’un da tıpkı dayısı gibi cezaevindeyken Capricetermal’in genel kurulunu topladığı ortaya çıktı Jet Fadıl lakaplı Fadıl Akgündüz’ün landırıldığı iddiasıyla yeğeni Mehmet Salih Obut’la birlikte tutuk cezaevinde lu yargılanıyor. Capricegold’un genel kurulunu toplamasının ardından yJeatpFmaıdşıtlı?ne Silivri’de birlikte hapis yattığı yeğeninin de ‘boş durmadığı’ or AKüyçküuktkaya Akgündüz’ün Silivri Cezaevi’ndeki tutukluluğu sürerken Tica taya çıktı. Didim’de ret Sicil Gazetesi’nde ki Capricetermal’in mağdurlar açısından genel kurul kararlarına gö tartışma yaratacak bir ayrın re Jet Fadıl’la birlikte yargı tı yer almıştı. Ticaret Sicil Ga lanan yeğen Mehmet Salih zetesi’ndeki ilana göre Caprice Obut, şirketin müdürlüğünü gold Otelcilik’in yönetim kuru cezaevinde bıraktı. Şirketteki lu üyeleri Memet Fadıl Akgün hisseler el değiştirirken; şir düz, kardeşi Birsen Akgündüz ket yönetimi ailenin başka bir ve annesi Zekiye Akgündüz üyesine devredildi. 16 Aralık 2016 tarihinde genel Avrupa’da ve Türkiye’de bin kurul toplantısı yapılmasına lerce mağdur yaratan Fadıl Ak karar verdi. Genel kurulla ilgi gündüz, Bayrampaşa’daki Cap li ilanda yer alan gündeme gö ricegold ile Maldivler’deki Cap re Akgündüz ailesi son iki yıl rice Maldivler adlı gayrimen la ilgili icraatlarını oyladı, iki kul projelerinde, devre mülk yıllık dönemi ibra ederek ak satışı yapılan 349 kişinin do ladı. Akgündüz’le birlikte ha pis yatan yeğen Mehmet Salih Obut’un da tıpkı dayısı gibi cezaevindeyken Capricetermal’in genel kurulunu topladığı ortaya çıktı. 8 Kasım 2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre genel kurulda 3 farklı karar alındı. Yeğen Obut’un ablası Nurdan Atağan şirketteki 4 bin adet hissesiyle, 100 bin TL’lik nakit sermayesini eşi Erdinç Atağan’a devretti. Hem Nurdan Atağan’ın hem Mehmet Salih Obut’un müdürlük görevleri sona erdirilirken şirketin tek ortağı ve müdürü Erdinç Atağan oldu. Jetkent’te oturuyor! Kararların alındığı tarihte halen Silivri Cezaevi’nde Jet Fadıl Akgündüz’le birlikte tutuklu olan Mehmet Salih Obut’un ikamet adresinin İstanbul’daki Jetkent Blokları olarak gösterilmesi dikkat çekti. ‘MAL VARLIĞINA TEDBİR KONULMALI’ Jetpa mağdurlarının avukatı Dr. Acun Papakçı şu değerlendirmeyi yaptı: “Mehmet Salih Obut hakkında Caprice şirketlerinde dolandırıcılık yapıldığı suçlaması ile dayısı Fadıl Akgündüz ile birlikte ceza davası açılmıştı. Şu an kendisi cezaevinde bulunuyor. Son günlerde Caprice şirketlerinin devirlerinin mal kaçırma amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Takip ettiğimiz davalarda Caprice şirketlerinin mal varlığı üzerinde ihtiyati tedbir kararı uygulanmasını talep etmemize rağmen taleplerimiz gerekçe gösterilmeden reddediliyor. Capricegold davasında mahkeme heyeti Akgündüz ve Obut’un tutukluluğuna yapılan itirazı reddetti. Mahkemenin son derece isabetli olarak suç işlendiğine somut delillerin var olduğuna kanaat getirdiği açık. Mahkemenin, işlendiği iddia edilen dolandırıcılık faaliyeti nedeniyle elde edilmiş mal varlıkları hakkında kanunlar uyarınca tedbir kararı vermesi gerekiyor.” Cumhuriyet, bir yıldır tutuklu olan Jet Fadıl lakaplı Fadıl Akgündüz’ün Capricegold’un genel kurulunu geçen ay cezaevinden topladığını kamuoyuna duyurmuştu. Jet Fadıl’la birlikte hapis yatan yeğeni, cezaevinde şirketin müdürlüğünü bıraktı, hisse devirleri yapıldı. Ticarette ‘takas’ dönemi Taksi ücreti yargı yolunda İstanbul’da taksimetreye getirilen 2.5 kilometreye kadar olan mesafede 8 lira 75 kuruş indibindi ücreti dün uygulanmaya başlarken, taksicilerin taksimetre ayarlarını değiştirmek için ayar ve muayene servisleri önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Kısa mesafe yolcu almak istemeyen taksiler için yapılan şikâyetler üzerine İstanbul Taksiciler Odası aralık ayında harekete geçmiş ve şikâyetleri ortadan kaldırmak için taksilerde kısa mesafe uygulaması fikrini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne sunmuştu. Taksimetre ayarlarını değiştirmek için kuyrukta bekleyen taksiciler, “Vatandaşlar indi bindi ücretinin zam olduğunu söylüyor ve tepki gösteriyor” dedi. Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz, taksilerde indi bindi ücretinin gizli bir zam olduğunu belirterek, konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi. Apple’dan 1 milyarlık dava Apple, akıllı telefon modeli iPhone’un içindeki çipleri üreten Qualcomm adlı Amerikalı şirketin, söz konusu çip teknolojisini sağlama karşılığında Apple’dan ‘haksız yere telif ücreti payı talebinde bulunduğu’ iddiasıyla 1 milyar dolarlık tazminat davası açtı. Açıklamada, Apple’ın anlaşması bulunan diğer teknoloji şirketlerinin patent ücretleriyle karşılaştırıldığında Qualcomm’un hepsinin toplamından 5 kat daha fazla lisans ücreti talep ettiği vurgulandı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, takas yoluyla ithalat ve ihracatta tüm ülkeler için KKDF kesintisinin kaldırıldığını söyledi Tarımda çalışan 5 milyon 305 bin kişinin yüzde 54.8’sini erkekler, yüzde 45.2’sini kadınlar oluşturuyor. ‘İşsizliğin ilacı tarımda’ Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sanayileşme ve ekonomik gelişme, köyden kente göç ve tarımda makineleşmenin bir sonucu olarak yıllar itibarıyla azalsa da tarımın istihdamdaki ağırlığını sürdürdüğünü belirterek, “Son bir yılda, aylara göre 4.8 milyon ile 5.8 milyon arasında istihdam sağlayan tarım, işsiz liğin en büyük ilacıdır” dedi. “Türkiye’de tarım sektörü yaz aylarında sağladığı istihdamla 242 bağımsız, yarı bağımlı ve bağımlı ülkeden 131’inin nüfusunu geride bıraktığı anlatan Bayraktar, “Tarımda ağustosta çalışan nüfus 5 milyon 760 bin iken, Danimarka’nın nüfusu 5.6, Finlandiya’nınki 5.5, İrlanda’nınki 4.6 milyonda kalıyor” diye konuştu. Sanayileşmenin, ekonomik gelişmenin artmasıyla, köyden kente göçün sürmesiyle, makineleşmenin tarımda yaygınlaşmasıyla tarımda istihdamın azalacağını, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yüzde 5’lerin altına düşeceğini ifade eden Bayraktar, “Tarımda azalacak istihdamı, kırsalda tutmanın yollarını bulmamız lazım” dedi. l Ekonomi Servisi EMİNE KAPLAN Hükümet, dövizdeki artış nedeniyle ithalat ve ihracatta yeni yöntem arayışlarına girdi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ithalat ve ihracatta uygulanan takas yönteminde tüm ülkeler için Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) kesintisinin kaldırıldığını söyledi. Tüfenkci, bu kararda dolardaki artışın da etkili olduğunu belirterek, firmalara, ithalatçı ve ihracatçılara yeni bir kapı açıldığını, yerel para birimini kullanmak isteyenlere alternatif sunulduğunu söyledi. Meclis’te bir grup gazeteciyle sohbet eden Tüfenkci, “Takas işlemlerine ilişkin izin ve takip süreci bakanlığımız tek pencere sistemi kapsamında gerçekleşecektir” diye konuştu. Bu kararda dolardaki artışın da etkili olduğunu kaydeden Tüfenkci, “İthalatçı ve ihracatçılara yeni bir kapı, yerel para birimini kullanmak için bir alternatif. Uygulama bir haftadır hayata geçti. Bir makine ithal ettiğiniz zaman yerel para birimini de kullanmıyorsunuz, karşılığında mal gönderiyorsunuz. Buralarda karşılıklı gümrükleme avantajlarıyla birlikte herkes kendi yerel para birimini kendi ülkesinde kullanmış oluyor. Bu uygulama ticaret hacmini genişletir” dedi. l ANKARA 38 bin hesap zamanaşımına uğrayacak Bireyler ve kuruluşlar, bankalardaki mevduat hesaplarının yanı sıra yatırım hesaplarını da unutuyor. Yatırım kuruluşları tarafından Yatırımcı Tazmin Merkezi’ne (YTM) yapılan bildirimler çerçevesinde, 2017 içerisinde toplam 38 bin 19 hesap zaman aşımına uğra yacak. En son talep, işlem veya yazılı talimat tarihi üzerinden 10 yıl geçtiği için zamanaşımına uğrayacak emanet ve alacakları olanlar arasında siyasi partiler, site yönetimleri, dernekler, okullar, kooperatifler, festivaller hatta savcılıklar bile bulunuyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, şu an itibarıyla nakitTL hesabı olup, 2017 içerisinde zamanaşımına uğrayacak tüzelkişi hesaplarının değerinin 3 bin 706 lira, gerçek kişilere ait hesapların toplam değerinin 788 bin 764 lira olduğunu anlattı. l Ekonomi Servisi ‘Bir köprüde iki keçi’ Biri “Davos” toplantısı başlarken, diğeri de ardından yapılan iki konuşmanın yarattığı iyimserlik ve kaygı, aklıma Amenábar’ın Los Otros (Ötekiler) filmini ve Shakespeare’in Jul Sezar yapıtını getirdi. Öldüğünü bilmeyenler “Ötekiler” filmi öldüğünü bilmeyen, etrafındaki canlıları hayalet sanarak dehşete düşen, hayaletlere ilişkindi. Aynı “Davos men” gibi. “Davos men” küreselleşmenin öznesiydi; iradesinin önünde ülkelerin sınırları eriyor, devletler gücünü yitiriyordu; artık yalnızca liberal demokratik model (genel seçimler ve piyasalar) geçerliydi. Her yıl on binlerce dolardanyüz binlerce dolara değişen faturaları ödemeyi kabul ederek bu tepede toplanıyorlar; dünyayı kendi arzularına göre nasıl şekillendirmekte olduklarını konuşuyorlardı. Gerçekteyse onlar, sermayenin bir kriz yönetme modeli olan küreselleşmenin ürünü, o modelin yalnızca taşıyıcılarıydılar. Model tükendi, bir mali kriz küreselleşmeye noktayı koydu. “Davos men” de, taşıyacak bir şey kalmayınca öldü. Ama, öldüğü bilmeden hâlâ “yaşamaya” devam diyor. Gerçek dünyada, küreselleşmenin yıkıntıları altında, yaşayan, acı çeken gerçek insanların sağ popülizm, Brexit ve Trump biçimini alan tepkilerini, korkutucu ama eskimiş düşüncelerin, hayaletleri sanmaya devam ediyor. Bu yıl, ana akım (hâlâ neoliberal) medya da, bu sanrıları, Davos’ta açış konuşmasını yapan Çin Devlet Başkanın Şi’nin küreselleşmeyi övdüğünü vurgulayarak güçlendiriyordu. ‘Sezar’ı gömmeye geldim...’ Gerçekteyse, Şi’nin konuşması Jul Sezar’da, Markus Antonius’un, “Ben Sezar’ı gömmeye geldim, övmeye değil” sözlerini anımsatıyordu. Antonius, bu sözlerle başladığı konuşmasında Sezar’ı eleştirirken aslında övüyor, katillerini de teşhir ediyordu. Şi de, konuşmasında, 27 kez değindiği küreselleşmeyi “övmeye geldim, gömmeye değil” derken aslında, adeta “Ben Davos’a küreselleşmeyi gömmeye geldim” diyordu. Şi’nin konuşmasında ne sınırların erimesi var, ne de devletin önemini yitirmesi. Liberal demokrasi de yok. Yalnızca istediği ekonomik siyasi modeli uygulama özgürlüğüne sahip egemen devletlerden oluşan bir “ekonomik küreselleşme” var. Geçen yıl, dünyanın en hızlı (tümü Çin malı) bilgisayarını, en büyük radyo teleskobunu, en uzun hızlı tren hattı ağını kuran; uzaya, ilk kuantum iletişim uydusunu gönderen, ekonomik büyüme hedeflerini tutturan, ekonomisini korumaya, planlamaya, sanayisini mali piyasalarını yönlendirmeye devam eden Çin, dünyanın tüm piyasalarının istediğini satmasına, yatırımı yapmasına, istediği şirketleri, teknolojiyi satın almasına açık olmasını istiyor. Şi, “Hiçbir ülke kendi modelini yüceltmemeli, başkasına dayatmamalı” derken de açıkça Davos men’i yaşatan ABD merkezli küreselleşmenin kurallarını hedef alıyordu. Davos bittikten bir gün sonra, ABD’de Donald Trump’ın yemin töreni vardı. Trump’ın törendeki konuşmasında küreselleşme sözcüğü yoktu. Aksine, Trump liberal (küreselleşmeci) eliti, salt kendi çıkarını korumakla, halkı unutmakla, ülkeyi fabrikalar mezarlığına çevirmekle suçladı. Trump, artık “yeni bir düzen var” dedikten sonra ekledi, “on yıllarca kendi, sanayimizi değil başka ülkeleri zengin ettik, kendi ordumuzu değil başka ülkelerin ordularını mali olarak destekledik.” Trump, ABD ekonomisini koruyacağını, “Amerikan malı al, Amerikan işçisi çalıştır kuralına uyacağını”, “korumanın refah ve güç getireceğini” söyledi. “Kendi yaşam tarzımızı kimseye dayatmayacağız” derken, ABD’nin dünyaya dayattığı “liberalküreselleştirmeci” politikaların bittiğini vurgulayan Trump, tam aksi yönden gelerek Şi ile karşılaşıyordu. Bu karşılaşma belki bir dönemi, “Davos men”i tarihe gömüyor, ama korkarım aynı zamanda da bir köprüde iki keçinin karşılaşmasına benziyor. İlk fuardan hüsran Geçen yıl 4 milyon 693 bin turist kaybı yaşayan Antalyalı turizmciler, HollandaUtrecht Turizm Fuarı’nda umduğunu bulamadı. Hollanda için rezervasyon akışının yüzde 25 ekside olduğu açıklandı. Antalya, 2017’de kayıpları telafi etmek için fuarlara ve tanıtım çalışmalarına hız verdi. C MY B