04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 2 Ocak 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Terörü demokrasi ve laik akılla yeneceğiz’ CHP lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul’u yılbaşı gecesi kana bulayan saldırının doğrudan günlük hayatı ve yaşam alışkanlıklarını hedef aldığını vurguladı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni yılın ilk saatlerinde İstanbul’u kana bulayan terör saldırısının doğrudan yaşam alışkanlıklarına yönelik olduğunu belirtirken; yetki sahiplerinin hesap vermemesi ve görevlerinden çekilmemelerinin terörle mücadelede zaaf yarattığını kaydetti. Yeni yılın ilk saatlerinde İstanbul’da bir eğlence merkezini kana bulayan saldırının ardından devlet erkânı ve siyaset dünyasından sert tepkiler geldi. AKP, CHP, HDP ve MHP’li milletvekilleri sosyal medya üzerinden terör saldırısını kınayan mesajlar yayımladı. Erdoğan’dan birlik vurgusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı yazılı açıklamada, saldırılarla Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması ve halkın moralinin bozularak kaos oluşturulmaya çalışıldığını belirtti. Erdoğan, “Ancak bizler milletçe soğukkanlılığımızı muhafaza etmek, birbirimizle daha fazla kenetlenmek suretiyle, bu tür kirli oyunlara asla geçit vermeyeceğiz” diye konuştu. Farklı terör örgütlerinin Türkiye’yi hedef aldığı saldırıların bölgede yaşanan hadiselerden bağımsız olmadığına işaret eden Erdoğan, “Bu süreçte kaybettiğimiz her bir can, yüreğimizi dağlamakla birlikte, mücadele azmimizi kamçılamakta, kararlılığımızı perçinlemektedir” dedi. ‘Saldırı gündelik hayata’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yaptığı yazılı açıklamada terör saldırısını kınadı. Saldırının doğrudan gündelik hayata ve yaşam alışkanlıklarına yönelik olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Ülkemize duyduğumuz sonsuz güven ve sevgiyi sarsmayı hedef alan terör örgütleri amaçlarına ulaşamayacaktır. Terör örgütlerini toplumsal dayanışmamız, köklü demokrasimiz ve laik aklın eşsiz birikimiyle bertaraf edeceğiz” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin uzun süredir terör örgütlerinin açık hedefi haline geldiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Terör saldırıları sonrasında ahlaki ve vicdani bir yükümlülük gereği yetki sahiplerinin hesap vermiyor, görevlerinden çekilmiyor oluşları da mücadelede zaaf yaratmaktadır” dedi. ‘Diyanet hutbesi’ HDP MYK tarafından yapılan yazılı açıklamada, 2017’nin ilk saatlerinde yapılan insanlık düşmanı saldırı kınandı. Açıklamada, “Yeni yıl kutlamalarını hedef gösteren cümleler sarf edebilen sorumsuz siyasetçilerin varlığı; veya yeni yıl kutlamalarını ‘değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayri meşru tutum ve davranışlar sergilemek’ olarak niteleyen Diyanet hutbesi geleceğe yönelik endişelerimizi büyüten tutumlardır” değerlendirmesi yapıldı. ‘Teröre karşı pres’ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de sosyal medya üzerinden saldırıyı kınadı. Bahçeli, “Artık teröre karşı kınama ve lanetleme yarışından daha fazlası yapılmalıdır. Teröre tam saha pres ve baskı kurulmalıdır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Başbakan brifing aldı Saldırının ardından Başbakan Binali Yıldırım dün yetkililerden bilgi aldı. Dolmabahçe’deki toplantıya Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan katıldı. ‘Asla ve asla teröre boyun eğmeyeceğiz’ Başbakan Binali Yıldırım, Dolmabahçe’deki toplantının ardından Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve İstanbul Valisi Vasip Şahin ile birlikte Liv Hos pital’daki yaralıları ziyaret etti, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Çıkışta gazetecilere konuşan Yıldırım, “Bunun bir karşılığının olacağını biliyoruz. Ama asla ve asla teröre boyun eğmeyeceğiz. Terörün kutsalı ve di ni olmaz. Terör her yerde terördür” dedi. Saldırganın kimliğinin sorulması üzerine ise Yıldırım, “İhtimaller şekillenmeye başladı. Gelişmeler daha sonra detaylı biçimde kamuoyuna aktarılacak” dedi. l İSTANBUL Feyzioğlu yine uyardı: ‘Aklınızı başınıza toplayın’ TBB Başkanı, ‘Atatürk’e ve laikliğe sahip çıkılmalı’ diye konuştu Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Ortaköy’deki terör saldırısına ilişkin, “Artık herkes aklını başına toplasın. Ülkeyi yönetenlerin işi, teröre karşı ülkeyi birleştirmek. 79 milyonun birliğini isteyenler, toplumu ayrıştırmayı bırakmalı, tamamını kucaklamalı, Atatürk’e ve laikliğe sahip çıkmalıdır” çağrısında bulundu. Feyzioğlu, saldırı sonrası “Lanetliyorum ve soruyorum” başlıklı yazılı bir açıklama yaptı. “Aşağılık katilleri, kutsal dinimizin adını kullanarak katliam yapanları lanetliyorum” diyen Feyzioğlu, şu soruları yöneltti: “İktidar ve güç için dini kullananlar tarafından uzun yıllar boyunca laik eğitime ve yaşam tarzına geniş çaplı saldırılar düzenlenmedi mi? Ülke radikal dinci terörün hedefi halindeyken, yeni yıl kutlaması yapanları hedef gösterecek şekilde sorumsuz açıklamalar, yasaklamalar yapılmadı mı? Türkiye’yi yönetenler Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için komşumuza destek olacağına Esad takıntısıyla Suriye yangınına benzin dökmedi mi? Farklı düşünmek, yazmak, konuşmak, sorgulamak büyük bir suça dönüştürülmeye çalışılmıyor mu?” Metin Feyzioğlu bir Tweet atarak, İstanbul saldırısını tahrik eden ve sonrasında öven tüm açıklama ve mesajlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağını belirtti. Ekran çıktılarını beklediklerini ifade etti. l ANKARA Yaşam tarzına saldırı CHP Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Reina’da incelemelerde bulundu. Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Hamzaçebi, “Bu yası hepimizin tutması gerekiyor. Tüm toplumu birleştirmesi gereken bu yası hepimiz tutarsak terörü yeneriz” dedi. Hamzaçebi, “Yaşam tarzını hedef alan bir terör saldırısı söz konusudur. Bu çok acı bir olaydır” dedi. Olay yerine karanfil bırakmak isteyen CHP’li heyete polis incelemelerin sürdüğü gerekçesiyle izin vermeyince, tartışma yaşandı. ‘DİNİ SİYASETE ALET EDENLER DE SORUMLU’ Ankara Barosu da saldırıyı kı sürükleyenler de sorumludur. Ganarken, “Bilinmelidir ki bu zetecileri ve iktidar karşıtlarını soskatliamdan, iktidar için dini siyase yal medyadaki paylaşımları nedete alet edenler; laiklik ilkesinin ve niyle tutuklayıp cezaevine koyanlalaik eğitim sisteminin altını oyanlar; rı, muhalif avından vazgeçip bu katcemaat ve tarikatların çocuklarımı liamın sorumlularını bulmaya; saldıza musallat olmasına göz yuman rı sonrası zafer çığlıkları atanlardan lar; Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına hesap sormaya çağırıyoruz” dedi. ‘sNooreuşl Btuarbma’ayayotek!hdide A2gösdysbllgei8ieıanlınöanöedntcAıhyyzniiİerkllrâalededa”Bkdylrdtidlmaaekabıdeıkanyrleşneiı’ştrrntaaktdpılrasOeo’eadıiianı.nnertpırBc.lYigıenıNdntkeAaaaBtmciaaalklliepneupe,nlzasoiıdrsreizlileaarN1olllai0idirıynkeonsNiüneulkçyYnrşyeeoğiaoeişMeadldueOinsşdksdemesliaiuncaedeBynbratudrüadtbl“ikbzoaerHbzaailçnealegianuışçAremrsrnı’iıriyıns’ulntnrkpAıtaiapekabeiy,nı , rakıldı. l AYDIN/ DHA Görmez: Vahşettir, katliamdır Diyanet İşleri Başkanlığı bütün camilerde okuttuğu Cuma hutbesinde yılbaşı kutlamalarını gayrimeşru ilan ederken Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ortaköy’deki terör saldırısıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Teröristlerin hedefi mekânlar değil, insandır, ülkedir, millettir, insanlıktır” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Görmez yazılı açıklamasında, “Yeni yılın ilk saatlerinde savunmasız insanlar üzerine hunharca yapılan silahlı saldırı bütün milletimizi derinden yaralamıştır. Bu bir vahşettir, dehşettir, cinayettir ve katliamdır” ifadesini kullandı. “Bu insanlık dışı katliamın bir pazarda ve bir mabette yapılmasıyla eğlence yerinde yapılmasının herhangi bir farkı yoktur” diyen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Teröristlerin hedefi mekânlar değil, insandır, ülkedir, millettir ve topyekun insanlıktır. Terör nerden, kimden ve kime gelirse gelsin asla kabul edilemez. Bu gece yapılan terörü diğer olaylardan ayıran tek fark toplumda fitne oluşturarak yaşam biçimlerine göre toplumu bölmek ve karşı karşıya getirmektir. Gün terörün her çeşidine karşı milletçe kenetlenme, günüdür” dedi. Anma sonrası gözaltı! RltsaBieönds3laüılie.lüiarığün1ynE5,kKrvGr.ceİakozioSeuşÇkaainleaüslieTlnitenkeştalurlkiaArihlniindlnke,nigödraaaNltgıaadeöniyavgi’n.kykföBidrrzuiGlöPşkaieazUKanTakaaozsaönaldwnaLmtlaıSllenlyztiı/ütelsniootıaadtlCnzar1saıtMs8’llnaentaaerueiyçıaıaıynneMnrEnamrailbnldıaarlzeylhnaidıkhesinalelkaeınraetenausndtanrlesztdnıPirınrbÜna.SinialaHı’byneağubeGnenrıseaenırltıriuznföivagalbilntiksialngdenlzkideiedbrHdaöıar,ülıUlveıdsrilunrAutrtyıilaçnntıteüığ.ekrndikeaılrruundaüairkil, haber 5 Kınıyoruz, hep kınıyoruz, nokta, nokta, nokta Sorumlusu “ülkeyi yönetenler dışında” herkesin olduğu ilan edilen bir facia daha yaşadık. Size bir şey söyleyeyim mi; ülkeyi yönetenlerin hiçbir durumda “sorumlu” olmadığı bir memleket her tür felakete açık demektir. Sadece “güvenlik tedbirleri” konusunda sorumluluktan söz etmiyorum; zira “güvenlik” de nihayetinde bir siyasal meseledir ve ne kadar güvenlik tedbiri alınırsa alınsın zaaf oluşabilir, asıl tedbir siyasal tedbirlerdir. O halde, siyaset konuşmayacaksak fazla söze hacet yok, hepimiz olanları kınıyoruz, nokta. Biz daha çok kınıyoruz, daha daha çok kınıyoruz ve hep birlikte ve tek tek kınıyoruz, yine kınıyoruz, yeniden kınıyoruz, hep kınadık, hep kınayacağız, nokta, nokta, nokta. Asıl mesele siyaset ise, bırakın konuşalım; “Ülkemiz ateş çemberinde, dört bir yandan saldırı altında mı?”, Peki neden? Bizi kıskandıkları için mi, neden herkes birdenbire bu ülkeye düşman kesildi? “Türkiye yükselen bir yıldız olduğu için, İslam dünyasının umudu” olduğu için önü mü kesilmek isteniyor? Başına gelenleri önleyemeyen bir ülke nasıl yedi düveli kıskandıran, husumetlerini çeken güçteydi de birdenbire bu hale düştü? Biz soralım iddia sahipleri doğru dürüst izah etsin. Velev ki tüm iddiaları doğru, öyle olsun, peki ne yapacağız bu şartlar altında? “Birlik ve beraberlik” içinde bu ülkenin düşmanları ile mücadele mi edeceğiz? Edelim elbette ama hangi birlik beraberlik? Ülkenin ana muhalefet partisinin teröre destekçilikle itham edildiği, yılın sonunun gazeteci arkadaşımız Ahmet Şık’ın tutuklanması ile lehimlendiği, iktidar çevresinin kendisi dışında herkesi tehdit ve hakarete boğduğu bir ülkede ne birliği, ne beraberliği? Terörü kınama konusunda birlik beraberlik içinde olmamak zaten mümkün değil, o insanlık görevi, peki bir adım ötesi? Anlaşabilmeyi bırakın, hangi asgari müşterekler etrafında, serbestçe tartışıp konuşabiliyoruz? İktidar çevresi, ülkenin selametinin Cumhurbaşkanlığı sistemi adı altında bir tek adam rejimi inşa etmek oluğunu, olmazsa bu ülke nin bölüneceğini, başının beladan kurtulmayacağını düşünüyor; düşünmekle kalmıyor dayatıyor. Demokratik muhalefet adına bizler ise tam tersini düşünüyoruz, ülkenin selametinin daha fazla demokrasi, daha demokratik bir sistem olduğuna inanıyoruz. Ne kadar tartışabiliyoruz, demokratik tepki verebiliyoruz, var mı böyle bir özgürlük alanı, zemini? İtiraz sesinin kısık çıkmasına ayarlı, kurmaca televizyon programlarını saymazsanız tabii. Ana muhalefet partisi demokrasi mücadelesinde etkisiz kalıyor, doğru da, daha etkili olsa ne olacak, Meclis’te çoğunlukçuluk prensibi işliyor, toplumsal barış adına müzakere ve uzlaşma çabası söz konusu bile değil. Uzlaşmadan anlaşılan, iktidar partisinin peşine takılan MHP örneği; gerisi hainlik, teröre el vermek sayılıyor, bu şekilde yıpratılıyor, zan altına alınıyor. En çok ihtiyacımız olan demokratik müzakere ve toplumsal barış çerçevesinde siyaset gündemde olmadığı sürece hiçbir meselemizi çözemeyeceğiz, mevcut iktidar ve çevresi bunu kavramadığı sürece olayların akışı içinde savrulup gideceğiz, asıl sorunumuz bu. Son olarak ve son saldırı hususunda küçük bir not düşelim; faile veya failleri kim olursa olsun, niyetleri ne olursa olsun, yılbaşı öncesi oluşturulan husumet tablosu ciddiye alınmaya değer. Başımızda bunca dert varken, bu ülkenin İslamcıları, muhafazakârları kafayı yılbaşı kutlamasına takmış vaziyetteydi. Siyaset, değer, kültür üretemeyen İslamcılık, dönüp dolaşıp Atatürk heykeli kaldırmak, Noel Baba’ya kafayı takmak gibi sığ öfke eşiklerini zorlayıp ortamı gerginleştiriyor, kendisine yabancı gördüğü fikirleri, hayat tarzlarını hedef haline getiriyor. Tekrar ediyorum, faili ve hedefi ne olursa olsun, son saldırı ve öncesinde hâkim olan ortam, ister istemez birbiri ile birleşiyor. “İşte tam da bu, birileri böylesi bir tablo yaratmak istiyor” diyorsanız, bırakın insanlar neyi nasıl kutlayacaklarına kendileri karar versin, kahramanlarını kendileri seçsin; yok edin dayatma ortamını, bakın düşmanlarınız istemediğiniz tabloları oluşturabiliyor mu? Nefret söylemiyle provokasyon İstanbul Ortaköy’deki eğlence mekânı Reina’da yılbaşı eğlencesindeki kişilere yönelik terör saldırısı, sosyal medyada tartışmalara neden oldu. Bazı hesaplardan, ‘iyi oldu geberdiler’ gibi mesajlar paylaşıldı. Avukat Celal Ülgen’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi, yeni yılı kutlayanlara yönelik nefret söylemine tepki gösterdi. Twitter’dan nefret söylemine yönelik tepkilerden bazıları şöyle: Avukat Celal Ülgen, Twitter’dan, “Terörü önleriz ama terör saldırısında yaşamını yitirenlere ‘geberdiler’ diyen zihniyeti nasıl değiştiririz? Bu ayıbı nasıl önleriz?” diye sordu. Ressam Bedri Baykam: “Twitter’da demokratsolcumuhalif avına çıkanlar: Bu geceden başlayarak bu saldırıya ‘oh olsun’ diyenler de şerefsizdir, alçaktır.” Şarkıcı Murat Dalkılıç: “Uyuyamıyorum sinirden, oh olsun diyenler, vah vah vah ki ne vah!” Şarkıcı Ceylan Ertem: “En çok kalbimi sıkıştıran, yitirdiğimiz insanları hayat tarzına, inancına, mezhebine göre ayıran, oh olsun diyebilen o dil, çirkinlik.” Diazepam: “Peki sadece IŞİD mi yapıyor bunu? Gözünüzü seveyim ya sabahtan beri oh olsun geberdiler diyenler üst akıl mı?” Kemal Özkiraz: “Önce Noel kutlayan kafirdir sonra içip geberdiler oh olsun diyen kaç kişiye, sosyal medya operasyonu yapılacak merakla bekliyoruz.” Latife Tunç: “Saldırıya sevinen, oh olsun diyen görürseniz bildirmek için adresler burada.” Bozdağ: Suç Öte yandan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sosyal medya üzerinden terör örgütlerini ve eylemlerini övmenin suç olduğunu belirterek, “Savcıların görevi, suçları soruşturmak, deliller suçun işlendiğine dair yeterli şüphe doğurduğunda kamu davası açmaktır” dedi. l İSTANBUL HEDEF GÖSTERDİ Yandaş Güneş gaze tesinin Yayın Yö netmeni Turgay Güler’in sosyal medya hesabın dan yaptığı açıklama tepki gördü. Güler Güneş Gazetesi Genel Yayın Yö netmeni Turgay Güler, Reina’ya düzenlenen terör saldırısına ilişkin olarak “Reina’nın faili Amerika’dır, Amberin Zaman ve Mehmet Ali Alabora da katlia mın planlayıcısı” diye yazdı. ‘PATLATSINLAR...’ Milat gazetesinin yaza rı Serdar Arseven, Kanal A televizyo runda yaptığı ko nuşmada Reina katliamına ilişkin skandal ifadeler Arseven kullandı. “Kitabın Ortasından” isimli programda konuşan Ar seven “Yılbaşına karşıyız. İste dikleri yeri patlatsınlar. Yılbaşı kutlanmasına, içki içilmesine sonuna kadar mücadele ede ceğiz” ifadelerini kullandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle