04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 2 Ocak 2017 haber AKP ‘perdeledi’10 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Yazsan ne yazar (mı)? Yılın son günü, yeni yılın ilk günü yayımlanacak yazıya “2017 iyi bir yıl olacak” diye başla ve öyle bitir. Sabahleyin 39 ölü, 65 yaralı ile uyan... İçini derin bir umutsuzluk, ürkütücü bir yanılmışlık duygusu kaplar. Kafanda “Artık şu lanet olası mesleği bıraksam mı”dan başlayıp “Yazsan ne yazar bu ülkede, bu dünyada? Yıllardır yazıp çiziyorsun, ne değişti, ne düzeldi” gibi umutsuzluk, karamsarlık fışkıran cümleler uçuşur. Sonra daha ürkütücü, daha yıkıcı bir soru gelir saplanır: Yenildik mi biz? Zehirli soru bir bıçak gibi saplanır yüreğine, beyninin derinliklerine, ilk gençliğinden başlayıp bugüne uzanıp bir “kendinle hesaplaşma” başlar. Kaçınmak istersin. Aman vermez, inatçı bir çengel gibi dolanır durur bilincinde, belleğinde, sende. Sosyalizm sözcüğünü ilk duyduğun gün, dün gibi canlanır belleğinde. Heyecanlandığını, “öğrenmeliyim, öğreneceğim” diye mırıldandığını bile hatırlarsın. Sonra Erzincan’ın kuzeyinde, karlarla kaplı bir yüksek vadideki bir dağ köyünde, 7 numara gaz lambası ışığında Jean Baby’nin Ekonomi Politiğin Temel Prensipleri kitabını önce pek anlamadan, sonra biraz daha anlayarak, sonra anlayarak, en sonunda iyi anlayarak okuduğun geceleri hatırlarsın. Genç, çok gençsindir. Askerlik biter bitmez gidip Türkiye İşçi Partisi’ne yazılmışsındır. Öğretmenlerinle bugün bile övündüğünü düşünürsün. Behice Boran, Cemal Hakkı Selek, Sadun Aren, Bomontili terzi Garo... İlle de Behice Boran’ın dudaklarını öne uzatıp “Sosyalizm fakirlere duyulan merhamet değildir. Marksizmi, tarihsel maddeciliği, diyalektik düşünmeyi öğrenmeden kalkıp ‘sosyalistim ben’ diye dolanmayın ortalıkta” diye azarlarken bile öğreten kalın, kısık sesi bugün de çınlar kulağında... Belleğin derinliklerinden kopup gelen anılar ilk gençliğinden bugüne atlaya sıçraya gelir dikilir önüne. Sonra “Yenildik mi biz” sorusuna varan bir yaşam yolcuğunu sorgulamaya başlarsın. Dinbazlığa, körleşmiş ve körleştirmiş inanca, varoluşunu, egemenliğini uzatacak çareler bulan, bulabilen kapitalizme yenildik mi biz? Kof cümleler gelip seni teselli etmek, yüreğini soğutmak, çengelli soruları uzaklaştırmak ister. Pabuç bırakmaz, kendinle, ilk gençliğinden bugüne yaşamınla, doğru bildiklerinle hesaplaşmaya çabalarsın. Paris Komünü’nden bu yana sosyalizm kuruculuğu denemelerinin birer birer sonuçsuz kaldığını, hedefe ulaşamadan silinip gittiğini düşünmeye başlarsın. Sımsıkı bağlandığın, hedefine ulaşacağından kuşku filan duymadığın Sovyetler Birliği’ndeki sosyalizm kuruculuğu deneyi, Tito’nun “özyönetim modeli”nin tohumunu attığı Yugoslavya toprağının bugünü, Komünist Parti önderliğinde kapitalizmi şaha kaldıran Çin’i, finans sermayesinin dünya jandarması IMF’nin kucağına oturmak zorunda kalan Vietnam’ı, “Hanedan sosyalizmi” denebilecek bir saçmalık içinde yol alan militarist Kuzey Kore’yi, dağılan sosyalist sistemin desteğinden yoksun kalmış, kapitalizm tarafından amansızca kuşatılmış Küba’yı düşünürsün. “Bir yenilgiler zinciri mi bu” sorusunu önüne koyar ve için acısa da gerilemeden cevaplar ararsın. Sonra... HHH Sonra kül rengi bulutların kapladığı iç karartıcı bir günün sabahında, yeni yılın ilk gününde o büyük öğretmenin bilinçler ışıtan cümlesi gelir elinden tutar: İnsanlık ırmağı ağır akar. Ama hep akar. Hep ileriye doğru akar... O cümleyi ilk Cemal Hakkı Selek’ten duyduğun günü hatırlarsın. Devrimi biz görecek miyiz Cemal Bey? Cevap dudağının kıyısındaki kederli bir gülücükle gelmişti: Marx der ki evlat, Marx der ki ‘İnsanlık ırmağı ağır akar. Ama hep akar’... Ağır akan ırmakla kendi kısacık ömrümüzü kıyaslamak yanlış olmaz mı? Silkinirsin. Gökyüzündekilere gücün yetmez ama beynindeki, bilincindeki, yüreğindeki kara bulutları dağıtırsın. Masaya oturur öfkenden keyif alarak yazarsın... İnatla, inançla tekrarlarsın: 2017 iyi bir yıl olacak. Daha özgür, daha adil bir yıl. Olmazsa 2018, olmazsa 2019... Bizler o ağır akan ırmakta kürek sallayan, yelken açanlarız. Irmağın mendereslerini geri dönüş, akışın ağırlığını yenilgi diye görmeyen çocuklarıyız... Herkese bir kez daha iyi bir yıl dilerim... 68 öğrenci lideri Aslan öldü 1968 döneminde Yıldız Teknik Üniversitesi’nin öğrenci liderlerinden Süleyman Aslan (69) kalp rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitirdi. Aslan bugün öğle namazının ardından İstanbul Erenköy Galip Paşa Camisi’nden uğurlanacak. Emniyet’e roketatarlı saldırı Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Emniyet Müdürlüğü’ne dün akşam 21.30 sıralarında PKK’liler tarafından roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırıda can kaybı ve yaralanan olmazken kısa süreli bir çatışma yaşandı. Anayasa önerisinde eleştirileri dikkate alıyor gibi görünüp değişiklik yapan AKP, tartışmalı hükümleri taşıma yöntemiyle diğer maddelerin içine gizledi 21 maddelik anayasa önerisindeki 3 maddeyi metinden çıkaran, 10 maddede ise değişiklik ya pan AKP, bu değişikliklerle ‘eleştirile ri dikkate alıyor’ gibi yaptı, ancak pek çok tartışmalı hükmü ta şıma yöntemiyle diğer maddelerin içinde düzen ledi. CHP’nin ‘federasyo na zemin hazırlayacağı”nı vurguladığı anayasanın EMİNE KAPLAN ‘merkezi idare’yle ilgili Cumhurbaşkanı’na ka rarname çıkarma yetki si veren 15. maddesi önerinden çıkarıldı. Ancak söz konusu maddedeki hüküm ler önerideki başka bir maddeye taşındı. HSYK üyelerinin yarısının Cumhurbaş kanı tarafından seçilmesini öngören dü zenlemeye yönelik yoğun eleştiriler üze rine, Cumhurbaşkanı’nın doğrudan belirleyeceği üye sayısı 5’ten 4’e düşürüle Komisyon çalışmaları sırasında zaman zaman sert tartışmalar yaşandı. rek, Meclis’in seçeceği üye sayısı bir ar ne göre, illere; iller de diğer kademeli bö ğü ve kamu tüzel kişiliği” başlıklı 123. tırıldı. Ancak, bu değişiklik HSYK üye lümlere ayrılır. İllerin idaresi yetki ge maddesinin değiştirilerek “kamu tüzel lerinin tamamının Cumhurbaşkanı ve nişliği esasına dayanır. Kamu hizmetle kişiliğinin ancak kanunla veya Cumhur Meclis’te de AKP tarafından belirlenme rinin görülmesinde verim ve uyum sağ başkanlığı kararnamesiyle kurulabilece sini değiştirmeyecek. lamak amacıyla, birden çok ili içine alan ği hükmü öngörülmüş, “Üst düzey kamu Anayasa Komisyonu’nda, 10 günlük merkezî idare teşkilatı kurulabilir. Bu görevlilerinin atanmalarına ilişkin usul bir maratonun ardından değişiklikler ya teşkilatın görev ve yetkileri kanunla dü ve esasların Cumhurbaşkanlığı kararna pılarak kabul edilen anayasa önerisinin zenlenir” hükmünü düzenleyen “merke mesiyle” düzenleneceği belirtilmişti. Ko gelecek hafta TBMM Genel Kurulu gündemine alınması bekleniyor. AKP, öneride yaptığı değişikliklerle hem kendi içindeki hem de MHP’deki kaygıları gidererek genel kuruldaki oylamada olası fireleri önleme stratejisi izledi. Ancak yapılan pek çok değişiklikte kaygılara neden olan düzenlemelerden vazgeçilmediği gibi başka maddelere serpiştirilerek korundu. Bunlardan bazıları şöyle: ‘Bölgesel yönetimlere zemin’ eleştirisi: AKP’nin Meclis’e sunduğu anayasa önerisinin ilk halinde, anayasanın “Türkiye, merkezî idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gerekleri zi idare” başlıklı 126. maddesindeki “Bu teşkilatın görev yetkileri kanunla düzenlenir” tümcesinin çıkarılması ve “Merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının, kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir” hükmünün eklenmesi öngörülmüştü. Komisyonda yapılan değişiklikle, bu hükmün düzenlendiği önerinin 15. maddesi metinden çıkarıldı. Ancak, maddeyle eklenen Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilgili fıkra, önerinin 11. maddesine taşındı. Kamu tüzel kişilikleri Cumhurbaşkanı’nca kurulacak: Önerinin 15. maddesinde, anayasanın “idarenin bütünlü misyonda, söz konusu 15. madde metinden çıkarıldı. Ancak, üst düzey kamu görevlileriyle ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi düzenlemesi önerinin 9. maddesine, kamu tüzel kişiliklerinin yine Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulabileceği hükmü de önerinin 19. maddesine eklendi. Bu değişiklik üzerine CHP’liler, “Düzenlemeleri aynı şekilde muhafaza ediyorsunuz, hiçbir şey değişmedi.123 ve 126. maddeler, bu iki maddenin kullanılarak Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bölgesel yönetimler kurulacağı konusunda kamuoyunda yayın bir şekilde endişe vardı. Siz güya bu endişeyi gidermek için algı yaratmaya çalı HSYK kandırmacası şıyorsunuz, anayasayı dolanarak, ikisini farklı maddelere serpiştirerek aynı şeyi muhafaza ediyorsunuz” dedi. FETÖ’ye YAŞ önlemi: Öneride, anaya Önerinin, HSYK’nin yapısını yeniden düzenleyen 17. maddesinde verilen önergeyle, kurulun üye sayısı Adalet Bakanlığı Müsteşarı doğal üye yapılarak 12’den 13’e çıkarıldı, Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği üye sayısı 5’ten 4’e, Meclis’in seçeceği üye sayısı da 6’dan 7’ye yükseltildi. Bu değişiklikle, Meclis’in belirleyeceği üye sayısının Cumhurbaşkanı’ndan fazla 13 üyeden 1’i Adalet Bakanı, 1’i de Adalet Bakanlığı Müsteşarı olacak. Cumhurbaşkanı doğrudan atayacağı 4 üye ile birlikte hem Adalet Bakanı hem de müsteşarı kendi atayacağı için 6 üyeyi belirlemiş olacak. Meclis’in seçeceği 7 üyeyi ise parlamentoda çoğunluğu bulunan yine AKP seçecek. Yapılan değişiklik, üyelerin tamamını Cumhurbaşkanı ve AKP’nin be sanın “yargı yolu” başlıklı 125. maddesinde yer alan “Yüksek Askeri Şura’nın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır” hükmünün kaldırılması öngörülmüştü. Ancak komisyon sürecinde AKP kendi içinde yaptığı değerlendirmelerde, 15 Temmuz darbe girişimi dikkate olacağı algısı yaratılmaya çalışıldı. Oysa lirleyeceği gerçeğini ise değiştirmiyor. alınarak bu hükmün korunması yönün de değişiklik yapıldı. l ANKARA Ülkücülerin ‘başkanlık’ kavgası kanlı bitti Gaziantep’te ülkücü görüşe sahip kişilerin kurduğu sanat merkezinde çıkan kavgada Türkçüler Otağı Başkanı Mehmet Burak B. yaralandı. Türkçüler Otağı, “Başkanlık karşıtı olduğumuz için ülkücülerin saldırısına uğradık” açıklaması yaptı. Olay, akşam saatlerinde Eyüboğlu Mahallesi’nde bulunan Ötüken Sanat Merkezi’nde meydana geldi. Gaziantep Türkçüler Otağı üyelerinin kurduğu Ötüken Sanat Merkezi’ne gelen 20 kişilik grup ile merkezde bulunanlar arasında tartışma çıktı. Kısa sürede kavgaya dönüşen tartışmada Türkçüler Otağı Başkanı Mehmet Burak B., vücuduna isabet eden bıçak darbeleriyle ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Mehmet Burak B. tedaviye alınıdı. ‘AKP ile ömür boyu mutluluklar dileriz’ Saldırıya uğrayan Türkçüler Otağı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, başkanlık sistemine karşı çıktıkları için Ülkü Ocakları tarafından saldırıya uğradıklarını duyurdu. Açıklamada “Saldırıyı yapanlara AKP ile ömür boyu mutluluklar diliyoruz” ifadesine yer verildi. İçişleri’nden skandal tweet Halkevleri üyesi gençlerin IŞİD’le mücadele ve laiklik çağrısı yaptığı konuşma suç ilan edildi Darbe Komisyonu rapor yazma aşamasına geçiyor Ortaköy’deki terör saldırısının ardından Okmeydanı’nda bir kahvehanede toplanan Halkevleri üyesi bir grup genç, “IŞİD’cilere ve cihatçı çetelere geçit vermeyeceğiz” diyerek laikliğin önemine vurgu yaptı. Ancak “Veysel Kaçmaz” isimli bir twitter kullanıcısı, eylemden çekilen video görüntüsünü “Teröristler Okmeydanı’nda insanları iç savaşa davet ediyor. Durdurun bu vatan hainlerini” notuyla Emniyet Genel Müdürlüğü’nün twitter hesabı “@EmniyetGM”i etiketleyerek paylaştı. İhbarı dikkate alan İçişleri Bakanlığı’ının resmi twitter hesabı Kaçmaz’a yanıt olarak “Terörle Mücadele Ekiplerine iletildi. Lütfen gördüğünüz yerde bize ihbar edin” notunu paylaştı. Twitter kullanıcıları “#LaikliğiSavunmakSuçDeğildir” hashtagi açarak gençlere destek verdi. Kısa sürede binlerce destek mesajının atılmasıyla hastag 1. sıraya yükseldi. Yazar Levent Gültekin bakanlığın tweet’ine “Aklınızı mı kaçırdınız yoksa niyetiniz mi kötü? Ne istiyorsunuz bu ülkeden? Bunun nesi suç? Amacınız ne söyler misiniz?” ifadeleriyle tepki gösterdi. Twitter kullanıcıları, “Laiklik ve IŞİD’e karşı mücadele çağrısı ne zamandan beri iç savaş çağrısı oldu?” şeklinde tweet attı. Bakanlık yoğun tepki üzerine tweet’i sildi. Konuşmayı yapan Okmeydanı Halkevi üyesi Ergin Çevik “Bakanlık gitsin, Reina’da onlarca kişiyi katledip elini kolunu sallayarak mekandan çıkan katili bulsun” dedi. l Haber Merkezi Ezidi kampı boşaltıldı IŞİD’in Şengal’e yönelik saldırısının ardınan 2014 yılında Türkiye’ye sığınan Ezidilerin barındığı Diyarbakır’daki Fidanlık Kampı dün boşaltılmaya başlandı. DBP’li Yenişehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından kamp Diyarbakır Valiliği’nin talimatıyla boşaltılıren, Ezidiler dün kampa gelen özel firmalara ait otobüsler ve Yenişehir Belediyesi’ne ait kamyonlar ile Midyat’ta Suriyeliler ile Êzidîlerin birlikte kaldığı AFAD kampına götürüldü. Kampta kalan çoğunluğu kadın, çocuk, yaşlı ve hastalardan oluşan binden fazla Ezidi eşyalarını toplayarak araçlara yerleştirdi. Kampın boşaltılacağı bilgisi üzerine, Cumhuriyet’in birkaç gün önce konuştuğu Ezidiler, “Bizi buradan göndermek isti yorlar ama biz istemiyoruz. Eğer göndereceklerse de en azından bu kış aylarında bizi yollara atmasınlar” demişti. Ezidilerin bir kısmı Avrupa’ya gitmek istediklerini, bir kısmı da Şengal’e geri dönmek istediklerini söylemişti. Kayyım atanmadan önce Diyarbakır’da Ezidilerin yerleştiği kamplarla ilgili koordinasyondan sorumlu olan Diyarbakır Belediyesi Meclis Üyesi Erkan Erenci ise “Ezidelere, eğer AFAD kamplarına gitmezlerse elektrik, su ve gıda yardımlarının kesileceğini söylemişler. Kamptakiler ise hiç olmazsa bu kış mevsimini atlatana kadar kendilerinin burada kalmalarına izin verilmesini istemişler. Kamplarla ilgili yeni bir yönetim oluşturulduğu için artık bizler de kamplara giremiyoruz” demişti. MAHMUT LICALI TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun, 3 aylık görev süresini 4 Ocak’ta sona erecek. Komisyon, muhalefetin taleplerine karşın Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı dinlemek yerine yalnızca yazılı sorular iletti. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ise soru bile gönderilmedi. Komisyonun 2 hafta içinde raporu hazırlaması bekleniyor. Komisyonun, karar alınması halinde görev süresini bir ay uzatma hakkı bulunuyor. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen ay komisyonun amacına ulaştığına işaret etmesi üzerine uzatma kararı alınması beklenmiyor. İki hafta süreceği tahmin edilen rapor yazma aşamasında çok sayıda kişiye gönderilen yazılı sorulara gelen yanıtlar da rapora dahil edilecek. Komisyonun 3 aylık çalışma süresi boyunca muhalefetin özellikle Akar ve Fidan’ın dinlenmesine ilişkin çok sayıda önergesinin oylaması bile yapılmadı. Komisyon Akar’a yazılı soru yöneltti. Başbakan Binali Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da yazılı soru yöneltilmesi yönünde hazırlık yapılmasına karşın, AKP’li üyelerden oluşan Başkanlık Divanı her iki isime de soru yöneltmekten vazgeçti. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle