02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EDİTÖR: TELEVİZYONDEMET YALÇIN Yayın Akışı 06.00 Haber 09.45 Özel Sektör 10.00 Haftasonu 11.05 Şeffaf Oda 14.10 Yeşil Doğa 15.15 Yaşamın Kimyası 17.00 Haber 18.00 Fark Yaratanlar 20.00 Para Dedektifi 21.00 Gündem Özel 01.00 Gece Haberleri 06.00 Haber Bülteni 09.00 Burası Haftasonu 12.00 Haber Bülteni 12.10 Airport 16.00 Haber Bülteni 17.45 Sinema Sinema 18.00 Ana Haber 21.00 Teke Tek Özel 24.00 Haber Bülteni 01.15 Teke Tek 08.40 Spor 09.15 Canım Doktor 10.00 Haber Bülteni 11.15 Bildiğiniz Gibi Değil 12.15 Yaşasın Hayat 13.00 Haber Bülteni 16.00 Haber Bülteni 19.10 Tam Zamanı 20.00 Ana Haber 21.10 Avrupa’dan Anadolu’ya Pazar 15 Ocak 2017 söyleşi 16 EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK ‘Cumhuriyet ve laiklik bu ülkenin sigortasıdır’ Melek Baykal 8 yıl aradan sonra ‘Ahududu’ oyunuyla tiyatroya döndü. Baykal ile söyleşi için buluştuğumuzda gergin ve üzgündü 08.00 Film: Tarkan Gümüş Eyer 10.00 Tülin Şahin ile Moda 11.00 Vahe ile Mutluluk 12.00 Kadınca 16.00 Kara Sevda 19.00 Star Haber 20.00 Hayat Bazen Tatlıdır 23.45 Paramparça 06.00 Kanal D Çocuk Kulübü 07.00 Akasya Durağı 09.45 Magazin D 12.45 Vatanım Sensin 15.45 Film: Harry Potter ve Melez Prens 18.45 Haber Bülteni 20.00 Bodrum Masalı 23.30 Kısmetse Olur 09.00 En Komik An 10.00 Pazar Sürprizi 13.00 Lezzet Yolculuğu 14.00 Slikon Vadisi 15.00 Demet Akbağ ile Aramızda 18.45 Ana Haber 20.00 Güldüy Güldüy Show 22.15 Çarkıfelek 24.00 TV’de Film 08.00 Lale ile Kahve Tadında 11.00 Şimdiki Zaman 14.00 Öğle Haber Bülteni 15.00 Sanat Gündemi 17.00 1 Yer 4 Teker 19.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Cüneyt Akman ile Zamanın Ruhu 24.00 Gece Bülteni 08.00 Çalar Saat 10.00 Kalbimdeki Deniz 13.00 Benden Söylemesi 14.00 Gardırop Savaşları 16.30 Dizi: No: 309 19.00 Ana Haber 20.00 O Hayat Benim 00.15 Umuda Kelepçe Vurulmaz 07.30 Haftasonu 10.00 Kuran ve Sünnet 11.15 Dizi TV 12.45 Bu Şehir Arkandan Gelecek 16.00 Ölene Kadar 19.00 Ana Haber 20.00 Seviyor Sevmiyor 00.15 Gözüm Sende 02.00 Film: Kurt Adam 06.45 Beni Böyle Sev 09.55 Film: Silahşörü Destekleyin 11.50 Enine Boyuna 15.45 Seksenler 19.20 Ana Haber 19.55 Spor 20.00 Baba Candır 23.30 Dinle Kazan 00.10 Film: Silahşörü Destekleyin 02.05 Hangimiz Sevmedik 09.00 Haftasonu 11.00 Başkent’te Sağlık 13.00 Bir Başkadır Benim Mesleğim 15.00 Genç Düşünce 16.00 Angara Havası 17.00 Sağlıklı Formda Sohbetler 18.00 7 Gün 19.00 Kitap Dünyası 21.00 Yurdun Sesi 23.00 Beyaz Perdenin Notaları 07.40 Hotel Rescue 11.25 Country House Rescue 14.10 Dogs: The Untold Story 15.05 Fast N’ Loud 19.40 Fast N’Loud 20.35 Doctor Who 21.30 Carbonaro Effect 00.10 Fast N’ Loud: Demolition Theatre 01.00 LostFound With Mike&Jesse 08.30 1 Alp 3 Çocuk 10.00 Magazin 8 13.30 Güle Güle Oturun 15.00 İşte Benim Stilim 20.00 O Ses Türkiye 00.15 New York Boks Gecesi 02.30 İşte Benim Stilim 04.45 Oynat Bakalım 05.30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 09.00 Haftasonu 11.00 Alternatif 13.00 Haberler 15.15 Kısa Film 17.00 Haberler 17.15 Felsefe ve İnsan 18.00 Bilim ve Toplum 19.00 Ana Haber 20.00 Tarihten Güncele 23.00 Pazar Sineması 24.00 Gece Bülteni 08.45 Film: Noel Baba’yı Kurtarmak 10.45 Film: Kızım Ve Ben 13.00 Film: Gençliğin Yolu 14.30 Film: Yafa 16.30 Film: Ormanda 18.00 Film: Amerikan Rüyası 20.00 Film: İsimsizler 22.15 Film: Ateşten Kalbe Akıldan Dumana 00.15 Film: Rahibe BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 KAP İ TONE 2 AL İ DATSSU 3 RA AL İ ŞAR 4 5 6 7 8 ACAR T EMA K I DEM NE AKA İ P İ A Y VAS İ I R 9 A T E S AMS A A T L ANG I Ç SOLDAN SAĞA: 1/ Bilgi vermek amacıyla yapılmış resimsel öğe. 2/ Üflemeli bir çalgı... Kirliliği gösteren iz. 3/ Kekeme ya da dilsiz kimse... “Yol, yöntem” anlamında argo sözcük. 4/ Mezopotamya’da kurulmuş en büyük sitelerden biri... Aşama. 5/ Kısa kepenek... Tümcenin iki temel öğesinden biri. 6/ Akıllı... Evrensel alıcı olan kan grubu. 7/ Büyük ve derin karavana... Büyük erkek kardeş. 8/ Arka, sırt... Kiraya verilerek gelir getiren mülk. 9/ Paskalya’dan 50 gün sonra kutlanan büyük Hıristiyan yortusu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Deve yavrusu... Sipersiz şapka. 2/ Bir anlatımı oluşturan sözcük ya da tümcelerin tümü... Madenleri yontmada kullanılan çelik araç. 3/ Uğur, talih... Çarlık Rusyası’nda soylu ya da derebeyi. 4/ Uzaklık işareti... Kolayca geçit vermeyen, aşılması çok güç doğal engel. 5/ Eski Mısır’da güneş tanrısı... Duman lekesi. 6/ “Kuzgunkılıcı” da denilen bir süs bitkisi... Bir renk. 7/ Aruz ölçüsü kalıplarından biri... Yankı. 8/ Tropikal Afrika’da yetişen bir ağaç... Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma. 9/ Bir şeyin yapılmasını yasaklama... Tifoya neden olan basil. CEREN ÇIPLAK Randevuma biraz geç kalıyorum. Melek Baykal gergin ve keskin bir şekilde söyleşinin bitiş saatini söylüyor hemen bana. Af yok! Ek zaman vermiyor. Melek Baykal’ın “Ben tam saatinde buradaydım”, “daha saçım, makyajım var” sitemleri eşliğinde kulisten 60’lı yılların salonuna, sahneye çıkıyoruz. Ardından kırmızı seyirci koltuklarına oturup sohbete başlıyoruz. Zaman az, soru çok! Melek Baykal da sert ve dominant. Turneden yeni dönmüş yorgun. Bir noktadan sonra gülmeye, gülümsemeye sıcak tarafını açmaya başlıyor ama. 8 yıl aradan sonra tiyatroya dönen Baykal bu kez de Ahududu kadını oldu! Joseph Kesselring’in “Arsenic and Old Lace” adlı eseri, “Ahududu” adıyla Nedim Saban tarafından yeniden derlendi. “Ahududu”, insanları huzura kavuşturmak, yalnızlıklarından kurtarmak için zehirleyen Müşfike ile Mürşide’nin odağında geçiyor. Oyundaki ahududu kadınlarını Suna Keskin ve Melek Baykal oynuyor. n Oyun şiddetin kanıksandığını da gösteriyor. Cinayet işleyen ertesi gün suçsuz! Hatta mahallenin “iyi” insanları. Şiddeti giderek kanıksıyor muyuz? Günümüzde şiddeti kanıksayabilmek mümkün müdür? Hiç kimse şiddeti kanıksamasın. Bu oyunla kara komedi yapıyoruz. Komik olduğu için de rağbet görmüş, defalarca sahnelenmiş bir oyun. n Evde onca cinayetler oluyor, ama sadece Zeki borazan öttürdüğü zaman polis geliyor. Burnumuzun ucundakini göremiyor muyuz? Oyunun konusuyla ilgili çok fazla açıklama yapmak istemiyorum. Oyunun sihri gider. n Ama oyunu izlediğimiz zaman günümüzden işaretler buluyoruz. Onları bu kadar açıklarsak o zaman bir hikmeti kalmaz. O kadar gerginim ki... Çok üzgünüm her şeyden... n İyilik, kötülük kavramlarını da sorgulayan bir oyun. Peki, size göre bugün iyilik nedir? Acaba iyilik tanımı artık günümüz insanları arasında geçerli mi? Çok üzülüyorum. Bu konuda çok dertliyim. Şurama dokunursan çok ağır şeyler de söyleyebilirim, yutkunuyorum. Buna dokuz boğum diyorum. İyilik çok uzaklarda kalan bir şey toplumumuz için. n Peki, kötülüğün bugünkü tanımı nedir? Kötülük var. Kötülüğün içinde yaşıyoruz zaten. İyi insanlar yok mu? Tabii var. Acaba iyi insanlar kabuklarına mı çekildi? Ama her şeyin iyi olacağına dair hep bir umut taşırım. Eğer o umuduzu yitirirsek bittik zaten. O umutla yaşıyorum her şeye rağmen. Bütün olumsuzluklara rağmen bir kâbus görmüşüm de sanki umut dolu bir dünyaya gözümü açmış gibi uyanmaya zorluyorum kendimi. Benim gibi düşünen herkese bunu söylüyorum. Umudumuzu hiç yitirmeyeceğiz. Her şeye karşı ve her şeye rağmen umudumuzu hep yeşerteceğiz içimizde. n Oyunun içinde bir yazı başlığı var: Kadına yolculuk... Bu başlık sizde ne uyandırıyor? Adnan’ın sevgilisi Nilüfer’e diyorum ki “Adnan, ‘Kadına Yolculuk’u yazdı da uygun bir kadın bulup koluna takıp yolculuğa çıkamadı evladım. İyi ki sen çıktın karşısına işte yolculuk yapabilecek artık...” Bunu da ben ekledim oyuna. Ben de böyle bir şey çağrıştırıyor. Kadına yolculuk... Güzel bir şey aslında. Acaba erkeklerin birçoğu kadına yolculuk diye bir şey düşünüyorlar mı? Ben hiç zannetmiyorum. Onlar kendi yollarını çiziyorlar. Kadına yolculuk değil de kendi yolunu çiziyorlar, bir kadını da alıp o yola götürmeye çalışıyorlar. ‘O kadın milletvekilimizin alnından öpüyorum’ n Anayasa değişiklik teklifi sırasında CHP Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet mecliste darp edildi. Bu haber sonrası siz ne hissettiniz? Ben, o kadın milletvekilimizin alnından öpüyorum. Yüreğinden öpüyorum o kadar cesur olduğu için. Ama kendimi çok kötü hissediyorum çünkü günümüz Türkiye’sinde kadına değer verildiğini zannetmiyorum. Bilgimiz, aklımız kalkanımız... Bunun dışında savunmamız yok. n Ses mi çıkarmıyoruz? Susuyoruz... Belki de korkuyoruz! n Siz korkuyor musunuz? Hayır, ben korkmuyorum. Ama sadece benim korkmamam yeterli değil. Beni tam bir Cumhuriyet kadını olarak yetiştirdikleri için aileme teşekkür ediyorum. Cumhuriyet ve laiklik bu ülkenin sigortasıdır. Atatürk’ün çizdiği yoldan gidersek doğruyu bulacağız. n Bugün bu vurguları yaparken korkmuyor musunuz? Korkmak nedir? Korkmuyorum çünkü buna ihtiyacımız var. Ülke olarak Atatürk’e ve onun gösterdiği yola ihtiyacımız var. n Eşlikçi... Evet, çok güzel söyledin, eş değil eşlikçi arıyorlar yanlarına. Halbuki kadına yolculuk kadını bütünüyle algılayıp anlamak ve ona göre kadına doğru yol almaktır... Kaç tane erkek bunu biliyor? n Adnan, Nilüfer’e evlilik teklif ettikten sonra Nilüfer “Bu bir komedi mi?” deyince Adnan da “Asıl komedi şimdi başlıyor. Oyunun adı evlilik” diyor. Evlilik bir komedi mi? Mümkün mü? Ben iki kere evlenmiş bir kadın olarak evliliğe dram, komedi gibi bakmanın doğru olmayacağını söylüyorum. Belki de bütün bunların hepsinden birazcık barındıran bir şey evlilik. n Bir oyun mu peki? Oyun da değil. Ama gün geliyor melodram da oluyor içinde, eğlendiğin, çok güldüğün anlar da. Bütün lezzetlerden biraz var içinde. Siz evlendiniz mi hiç? n Hayır. Evlenince görürsünüz ne olduğunu. Zor iş diyelim evliliğe. Kolay değil. n Paylaşmak mı zor? Her şeyde paylaşmayı becerebiliyorsak evliliği de becerebiliriz. Ama galiba giderek toplum olarak paylaşmadan vazgeçip bencil ve egoist mi olmaya başladık? Ben çocukluğumu hatırlıyorum. Annelerimiz ve babalarımız tarafından bize hep paylaşmak, bölüşmek öğretildi. Büyük tower’larda büyümedik. Mahallelerde büyüdük. Mahalle kültürünü öğrendik. Mahalle kültürüyle büyürken ekonomik durumu kötü olan ailelerin çocukları da vardı. Annemiz bir dilim ekmeğin üzerine bir şeyler sürüp elimize tutuştururken onu arkadaşlarımızla paylaşmayı da tembih ederdi. Biz böyle büyüdük. Bölüşmeyi, paylaşmayı öğrendik. Şimdi insanlar tower’ların, rezidansların içinde akvaryumdaki balık gibi yaşıyor. Her şeyden habersiz... ‘Rüyaların gerçekle ulanmasını isterdim’ n Oyun bir yandan da da illüzyon toplumunda yaşadığımızın da üstüne gidiyor. Peki biz illüzyon toplumunda mı yaşıyoruz? Karışık bir toplumda yaşıyoruz. n Oyundaki gibi düş ile gerçeği karıştırıyor muyuz? Karıştırdığımız oluyor tabii ki. n Size göre düş ile gerçek yakın mıdır? Rüyaların gerçekle ulanmasını çok isterdim. İsterdim ki düşle gerçek birbirine ulansın... ‘Yalnızım, mutluyum’ n Bu hayattaki en büyük gerçeğiniz ne oldu? Hayal kurmayı her zaman çok sevdim ama hayallerimize dalıp yaşarsak mutlu olamayız. Hayata ulanmamız lazım. Bir şeyler yapmamız lazım. Ayaklarımız yere basmalı. n Oyunda Müşfike ile Mürşide dul adamları yalnızlıktan kurtarmak için öldürüyor. Yalnızlık bu kadar ‘kötü’ mü? Onlar diyorlar ki yalnızdı, çoluğu çoğu yoktu, karısı yoktu, dayanacak bir şeyleri yok, şu yalan dünyada yaşayıp dert, keder mi çeksinler. Biz buna bir iyilik yapalım. Öldürüp öteki tarafa gönderelim... İyilik yaptıklarını zannediyor o iki kadıncağız. Ben yalnız yaşıyorum ve yalnız olmaktan mutluyum. n Yalnızlıktan mutlu olmak bir yalan mı? Gerçekten çok mutluyum. Evde yalnızım. Kendime ait düzenim var. Hayatımda annem var, bir erkek kardeşim var. Babacığımı kaybettik. Yeğenlerim var. Ailem var. “Topik” adlı çok tatlı bir köpeğim de var. Evimde köpeğimle birlikte yalnız bir düzenim var, bundan şikâyetçi değilim ama hayatımda hiç kimse olmasaydı, tek başıma ‘Ahududu’ oyununun sahnesinde 60’lı yılların salonu içindeyiz... bir insan olsaydım o zaman yalnızlık belki de kötü olurdu. n Dominant ve sinirli misiniz? Dominantımdır. Burcumun özelliği. Aslan burcuyum, yükselenim de aslan. Aslanlar böyledir. Aslında kuş kadar da naif bir yüreğim vardır. Merhametliyimdir ama strese girmeyi sevmiyorum. Çok planlı yaşayan bir insanım ve o planlarımın dışına çıkmamı isteyenler olursa geriliyorum. O zaman kalp kırabiliyorum. Ama üç dakika sonra bitiyor öfkem, sürdürmüyorum. n Yıllarca kadın programı yaptınız. Son olarak o kadar kadını izleyip dinledikten sonra bize ne söylemek istersiniz? Kadınlar kadın olduklarının farkında olsunlar. Şartlar ne olursa olsun her alanda kadınlar kendilerini kabul ettirmeli. Kadınlar hiç geri durmamalı, çünkü biz toplum olarak erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Neden? Erkek ve kadın diye ayırmak neden? İnsan olmak varken neden? Kadınlar, yalvarıyorum kendinizi her alanda kabul ettirin, geri durmayın. Atatürk kadına o kadar büyük haklar vermiş ki biz onları kaybetmeyelim. Ve ne olur o haklarımızı korumaya alalım. Bu haklar için de Atatürk’e minnet duyalım. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle