Katalog

Pazar 11 Eylül 2016 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Tek umudumuz Darbeci kaybetti, ama demokrasi kazanmadı Hep şu teraneyi duymaktan, artık bıktım: 15 Temmuz’da, darbe önlendi, demokrasi kazandı. Evet 15 Temmuz’da darbeci kaybetti. Ama demokrasi yine de kazanmadı. 15 Temmuz’un demokrasi açısından özeti şudur: 15 Temmuz’da darbe önlenemeyip darbeciler başarıya ulaşsalardı, ne olacak idiyse o olmuştur. İnsanlar, hukuksuz şekilde işlerinden atılmışlar, aç biilaç sokakta bırakılmışlar, eşler kocalar adına, yaşlı kadınlar, çocukları, damatları yerine rehin tutulmuşlar, koşulları olmadığı halde insanlar tutuklanmışlar, yargıda o mollaların adamlarının yerine bu mollanın adamları ikame edilmiş, cezaların kanuniliği ve şahsiliği ilkesi çiğnenmiş, hukuksuzluk ve zulüm alıp başını gitmiştir. Kısacası, darbe başarıya erişseydi, ne olacak idiyse, hepsi veya çoğu olmuştur. Bir tek, laik devletin kalan son kalıntılarının da hızla din devletine evrilmesi yolundaki bayrak koşusunda, bayrağı taşıyan koşucu değişmiştir. Laik demokratlar açısından da, her iki koşucunun arasında bir fark yoktur, her ikisi de amok koşucusudurlar. HHH Yalnız ikinci amok koşucusu birincisini, hain, kendisini de demokrasi şampiyonu ilan etmiş ve işin ilginç yönü de bir kısım insanları ve kimi “arka bahçeleri” de buna inandırmıştır. Böylelikle Türkiye’de, diktanın, baskı ve zulmün, demokrasi olarak kabul edilip sokak gösterileriyle kutlandığı dönem başlamıştır. Bugüne kadar her şeyi görmüş olan garip ve yalnız ülkemin görmediği bir tek bu kalmıştı. Onu da gördü. Siyasi iktidar, herkesi darbeye karşı milli birlik ve beraberliğe çağırdı, demokrasi nutukları attı. Bu algıya karşı çıkmak mümkün olmadığından, ana muhalefet de, bir süreliğine mecburen uydu. Devlet Bahçeli’nin işlevi zaten hep Tayyip Bey’in stepnesi olmaktı. O da onun gereğini yerine getirdi. Türkiye’de son seçimlerde 6 milyon oy alan HDP yok sayıldı, o demokrasi dayanışmasına çağrılmadı. Fark etmezdi de. Çünkü iktidarın söylemi ve eylemi birbirine uymadığından, onunla, kalıcı olarak demokrasi kıblesine saf tutmak söz konusu olamazdı. İktidarın söylemi demokrasi, eylemi diktaydı. Söylem özgürlüktü, eylem esaret. Söylem adaletti, eylem zulüm. Bu durum bir kısım vatandaşa dünyayı dar ederken, bir kısım vatandaş için hiç fark etmiyor, sokaklarda sucuk ekmekli demokrasi ve özgürlük kutlamaları yapılıyordu. Burada sorulacak soru bunun gaflet mi, dalalet mi, yoksa ihanet mi olduğuydu. Hoş bunlardan biri veya öbürü olması da çok fark etmiyor, hangisi olursa olsun aynı sonuca varılıyordu: Demokrasiye karşı ulusal birlik ve beraberlik. HHH Bu durumda bir soru çıkıyor ortaya: Bir toplumun, topluca demokrasiye karşı birlik ve beraberlik içinde olması, zulmü adalet, esareti hürriyet, diktayı demokrasi haline getirebilir mi? Yanlış anlaşılmasın! Toplumların seçim özgürlüklerini kısıtlamak değil amacımız. Kuşkusuz, hiçbir yabancı gücün, “yanlış seçim yaptınız” diyerek, bir topluma müdahale hakkı yoktur. Toplumlar kendi yanlış seçimlerinin kefaretini kendi başlarına öderler, kendi yanlışlarını da ancak kendileri düzeltirler. Hiç kimsenin, başkasının demokrasisini düzeltmek hakkı da yoktur. Ancak “Bir toplumun, insan haklarına özgürlüklere, demokrasinin kurumlarına, kurallarına ve yükümlülüklerine karşı ulusal birlik ve beraberlik içinde olması, hukuk dışılığın meşrulaşması sonucunu doğurur mu?” sorusunun yanıtı açık ve net olarak “hayır”dır. Kaldı ki, toplumun önemli bir kesimi demokrasiye karşı ulusal birlik ve beraberlik koalisyonuna katılmamaktadır, kendi adalet, özgürlük ve eşitlik taleplerini, insanca yaşam özlemlerini yüksek sesle dile getirmekten, demokrasi mücadelesini sürdürmekten de vazgeçmiş değildir. Buna karşın, kimse çıkıp da “darbeci kaybetti, demokrasi kazandı” diyemez. Çünkü darbeci kaybetmiş, ama buna rağmen, ne yazık ki, yine de demokrasi kazanamamıştır. Milli Piyango Milli Piyango İdaresi tarafından oynatılan şans oyunu kolonları ve satılan bilet sayısı yılda ortalama 2.6 milyar. Yani vatandaş umudunu şans oyununa bağlıyor Milli Piyango İdaresi tarafından 2003 yılından bu yana satılan bilet, oyna nan kolon adeti 30 milyar 383 milyon 239 bin olurken, 2007 yı lından bu yana oynanan Süper Loto adlı oyun ise 3 milyar 835 MAHMUT LICALI milyon 477 bin kere oynandı. AKP döneminde şans oyunlarında oynanan kolon ve satılan bi let miktarı toplamda 34 milyar adeti geçerken; bu durum bir yıl içerisinde Türkiye genelin de yurttaşların ortalama 2.6 milyar kere şans oyunu oynadığını gösteriyor. ‘Bağımlılık yaratmıyor’ Milli Piyango İdaresi tarafından şans oyun ları oynatılması AKP iktidarında zaman za man devletin kumar oynattığı yönünde tartış malara neden oluyor. İdare ise TBMM KİT Ko misyonu’ndaki son görüşmelerde oynatılan şans oyunlarının bağımlılık yaratmadığı ve 18 yaşından küçüklere oynatılmadığını belirti yor. Ancak CHP Niğde Milletvekili Ömer Fet hi Gürer’in soru önergesi üzerine Milli Piyan go İdaresi’nin açıkladığı bilgiler, Türkiye’de rekor oranda şans oyunu oynandığını göster di. Milli Piyango İdaresi yıllar itibarıyla kaç ki şinin şans oyunu oynadığı ya da bilet aldığına TBMM’DEN KALDIRILAN ATATÜRK RESMİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA ilişkin bir veri bulunmadığını açıklarken yıllar itibarıyla oynanan kolon sayısı ve satılan bilet hAetar tyüerrkinMdeecbliusilmunizaicnak adetlerini sıraladı. Milyarlarca kez oynandı Bu kapsamda idare tarafından açıklanan verilere göre 20032016 yılları arasında Türkiye genelinde oynanılan şans oyunu kolonu ve satılan bilet adeti 30 milyar 383 milyon 239 bin 17 olarak gerçekleşti. 13 yıl içinde en fazla şans oyunu 2 milyar 502 milyon 937 bin adet TBMM; 15 Temmuz darbe girişiminde hasar alan bölümlerin onarım çalışmaları sürerken, muhalefet kulisinde bulunan Atatürk’ün maraşel üniformasıyla yer aldığı resimin kaldırılmasını “inşaat çalışmaları kapsamında” olduğunu belirterek, “Meclisimizin her yanında her odasında Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün resimleri bulunmaktadır ve bulunmaya devam edecektir” görüşünü bildirdi. 15 Temmuz darbe girişiminde bombaların hedefi olan TBMM’de hasar alan alanların onarım çalışmaları sürerken, muhalefet kulisindeki locada bulunan Atatürk’ün mareşal üniformasıyla yer aldığı tablo kaldırılmıştı. AKP’li TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Atatürk’ün mareşal üniformasıyla yer aldı ğı resmin çalışmalardan sonra tekrar söz konusu yere asılmayacağını belirterek, “Atatürk’ün Meclis’te yüzlerce sivil resmi varken üniformalı resminin oraya konması doğru değil. Esas sorun Meclis’te üniformayı temsil eden mekanizmaların ortadan kaldırılmasıydı. O resim kışlada olur, hiçbir şekilde Meclis’te olmaz” diye konuşmuştu. TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Meclis’te yapılmakta olan tadilat ve onarım çalışmasıyla igili basında çeşitli haberlerin yer aldığı belirtildi. Açıklamada, TBMM’de hasara uğrayan yerlerle ilgili olarak demokrasi müzesi çalışması ve onarım ve aslına uygun tadilat çalışmasının yapılmasının uygun görüldüğü ifade edildi. Havalandırma ve ışık alma çalışması Onarım ve tadilat çalışmasıyla ilgili olarak Bilim ve Değerlendirme Kurulu’nun onayının alındığı kaydedilen açıklamada, “Muhalefet kulisi olarak bilinen bölümde havalandırma ve ışık alma açılarından sorun yaşanıldığından yapılan şikâyetler ve talepler üzerine iktidar kulisi ile aynı duruma getirilerek sorun çözülmeye çalışılmıştır” denildi. Açıklamada, halıya dokunmuş Atatürk resminin yapılan inşaat çalışması dolayısıyla kaldırıldığı belirtilerek, “Meclisimizin her yanında her odasında Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün resimleri bulunmaktadır ve bulunmaya devam edecektir” denildi. ile 2009 yılında oynandı. 2016 yılının ilk 7 ayında oynanan şans oyunu sayısı ise 1 milyar 14 milyon 193 bin olarak hesaplandı. İdare tarafından 2007 yılından sonra oynatılmaya başlanan Süper Loto 6/54 adlı oyuna ilişkin verilere göre bu oyun 20072016 yılları arasında 3 milyar 835 milyon 477 bin kez oynandı. Yılda ortalama 2.6 milyar! Bu kapsamda Milli Piyango İdaresi tarafından oynatılan şans oyunları ve satılan bilet sayısının toplamı 34 milyar 218 milyon 716 bin olarak hesaplanıyor. Bu kapsamda 20032016 yılları arasında bir yıl içerisinde Türkiye genelinde oynanan şans oyunu ve satılan bilet sayısı ortalama 2 milyar 632 milyon olarak belirleniyor. l ANKARA CHP’li Yüceer, Tekirdağ Cezaevi’nde sosyal medya paylaşımları nedeniyle terör örgütü ‘Onların tek suçu muhalif olmak!’ propagandası yaptıkları iddiasıyla yaklaşık CHP PM Üyesi ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Tekirdağ Cezaevi’nde terör örgütü propagandası yaptıkları iddiasıyla yaklaşık 50 gündür tutuklu bulunan CHP üyelerini ziyaret etti. Tutuklanan CHP’lilerin, “Atatürkçüyüm ve Atatürkçü CHP’li Yüceer, sosyal medya hesaplarından 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklanan Tekirdağ Saray’dan CHP üyeleri Yavuz Candan, Serhat Büyüktaş ve Fırat Sertaç Tozlu’yu Tekirdağ 50 gündür tutuklu bulunan CHP üyelerini ziyaret etti. bir gelenekten geliyorum. Sosyal medya üzerinden 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İn Atatürk’ü öven bir paylaşım yaptığımdan dolayı te faz Kurumu’nda zi rör örgütü propagandası yaptığım iddiasıyla tutuk yaret etti. landım”, “Bütün katiller, hırsızlar, gaspçılar ser best kaldı, biz buradayız”, “Gözaltına alındığımda hakaret ve şiddete uğradım. Muayeneye bana şid det uygulayan polisle girdiğimiz için doktora söyle yemedim” ifadeleri dikkat çekti. Yüceer görüşmele rin ardından, “Amaç FETÖ’yü bahane ederek bütün muhalifleri suskunluğa mahkum etmek. İşinde gü cünde, ekmeğinde olan bu insanlar sadece muhalif oldukları için tutuklandılar. Hukukun ve vicdanın bittiği noktadayız” değerlendirmesini yaptı. İKLİM ÖNGEL Cezaevlerindeki durumla ilgili bilgi veren Candan Yüceer’in tutuklu CHP’lilerin ifadelerine dayanarak hazırladığı raporda dikkat çekenler şöyle: Muhalifler ‘olağanlaştı’ SELDA GÜNEYSU MHP’de, 1 Kasım seçimlerinden hemen sonra başlayan olağanüstü kurultay tartışmaları yerini olağan kurultay sürecine bıraktı. MHP’de 18 Mart 2018’de yapılacak olağan kurultay süreci 9 Ekim’de ilçe kurultaylarıyla başlayacakken, muhalifler de “Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar” gerekçesiyle adaylık için olağan kurultayı bekliyor. Ancak partiden ihraç edilen genel başkan adayı Meral Akşener’in olağan kurultay sürecinde aday olması zor görünüyor. Akşener’in yeniden aday olması için Sinan Oğan örneğinde olduğu gibi partiye geri dönüş davası açması ve davanın da olağan kurultay sürecinden önce sonuçlanması gerekiyor. Akşener’in partiye açtığı davanın sonuçlanmasının bir buçuk yıl kadar sürebileceği, bu nedenle de yeniden MHP’de genel başkan adayı olabilmesinin “zor olduğu” dile getiriliyor. Diğer genel başkan adayları, Koray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ’ın ise “Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle genel başkanlık yarışı için olağan kurultay sürecini” baz alacağı ifade ediliyor. Ancak üç aday, Türkiye’de OHAL’in kalkması ve 19 Haziran’daki tüzük kurultayına ilişkin açılan davanın sonuçlanması durumunda MHP’de yeniden “olağanüstü kurultay” gerçekleştirilebileceğini düşünüyor. Böyle bir durum söz konusu olursa olağanüstü kurultay yine gündeme gelecek. Koray Aydın Ümit Özdağ Sinan Oğan Yavuz Candan: Atatürkçüyüm 16 kişilik koğuşta 22 kişi kalıyoruz. Atatürkçüyüm ve Atatürkçü bir gelenekten geliyorum. Sosyal medya üzerinden Atatürk’ü öven bir paylaşım yaptığımdan dolayı terör örgütü propagandası yaptığım iddiasıyla tutuklandım. Tutuklandığımdan bu yana sanki dışarıda hiç yaşamamış, bütün ömrüm burada geçmiş gibi hissediyorum. Annem sosyal medya üzerinden paylaşım yapmamam için uyarmıştı ancak ben kendisine “Devlet benim Facebook’uma mı kaldı?” demiştim. Yanılmışım. Serhat Büyüktaş: Ağrıma gidiyor 17 Temmuz’da bir arkadaşımın paylaştığı bir gönderiyi, sosyal medya hesabımdan paylaştım. 6 gün sonra terör örgütü propagandası yapmak iddiasıyla tutuklandım. Burada olmamdan dolayı ailem çok sıkıntı yaşıyor. Eğer gerçekten suçlu olsaydım, burada olmak zor gelmez di. Burada bize bir dakika 1 yıl gibi geliyor. CHP üyesiyim ve muhalifim, mevcut yönetimi eleştiriyorum. Benim FETÖ ile uzaktan yakından hiçbir alakam yok. O yüzden bana atfedilen bu suç çok ağırıma gidiyor. Bütün katiller, hırsızlar, gaspçılar serbest kaldı, biz buradayız. C MY B