Katalog

Pazartesi 15 Ağustos 2016 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK HaydarpaşaHMÖPARİZRLOEAKLTSLTEIEANSŞARTTOİİHSRAİMETHETİPKİ AÇRIKATRIINI arihi Haydarpaşa Gar ve çevresinin satılması planı tartışTma yarattı. Mimarlar, Haydarpaşa Dayanışması ve milletvekilleri duruma tepki gösterdi. Tüm bileşen için isyan ettilerlerİstanbul’unvesiluetininçokdeğer 5 İnancı yargılarken... li bir parçası olan tarihi gar, kıyı ve liman çevresinin Tarihsel ve Kentsel Sit Alanı olarak korunması gerektiğine dikkat çekti. Mimarlar Odası Genel Başkan Eyüp Muhcu “15 Temmuz darbe giri Tarihi garı özelleştirme girişimine tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Barış CeraonkYarkadaş, hükümete seslenerek “Bugün yaşanan olağanüstü rant halidir” dedi. Bir toplumun beslenmesini çöplerinden, Bir toplumun kültürünü küfürlerinden, Bir toplumun uygarlığını adaletinden öğrenebilirsiniz. şimi gerekçesi ile çıkarı HAZAL OCAK lan OHAL ve bağlı olarak KHK’ler bir fırsata dö nüştürülerek kamu var lıklarının satışı ve yaşam değerlerinin yağmalanması hızlandırılmaktadır” de di. “Bu kapsamda askeri kışla ve arazi HHH İzmit’te bir dershane toplantısıydı. Üniversite giriş sınavları ile ilgili bir söyleşi programında konuşmacıydım. Konuşmanın bitiminde sorulara geçilmişti. Bir kız öğrenci söz aldı ve tek sorusunu sordu: lerin ardından Haydarpaşa Garı ve çev Allah’a inanıyor musunuz? resinin satışa çıkarılması bir çılgın Soru toplantının konusu dışındaydı. lık cinnet politikalarının somut ifadesi Bunu söyleyebilirdim. Ama bu tutum olarak değerlendirilebilir” diyen Muh sorudan kaçmak olurdu. cu, “Dönemin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve bugünün Başbakanı Binali Yıldırım, “Gar’ın korunacağı ve trenlerin yeniden Haydarpaşa’ya geleceği” yönünde değişik zamanlarda halka söz vermesine karşın ‘satış ve yapılaşma’ sürecinin kamuoyundan gizlenerek devam ettirildiği anlaşılmaktadır. Açıkça yurttaşlar yanıltıl Hiç duraksamadan mikrofonu aldım: Bu soruyu kimseye sormayınız. Size de sorulursa cevap vermeyiniz, dedim. Laiklik işte budur. Salonda büyük bir alkış koptu. Genç öğrenci kendince tuzak bir soru sorarak konuşmacıyı güç duruma sokmayı amaçlamıştı. Eğer konuşmacı “evet” derse imanını ikrar etmiş olacak, “hayır” derse dinsiz olduğu ortaya çıkacaktı. mak istenmiştir” ifadelerini kullandı. 12 yıllık mücadele Kültürel miras satıLAMAZ12 yıldır tarihi garın, kıyı ve liman Genç öğrenci laiklik konusunda ne anladı bilmiyorum, ama salonda bu diyaloğun anlamını anlayan çok kişi olmuştur. alanının korunması için halkın hukuk mücadelesinin yok sayıldığını ifade eden Muhcu “1. grup anıtsal yapının ‘gar’ işleviyle ve çevresiyle birlikte kamusal niteliğinin korunması Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası ‘koruma hukuku ve ilkeleri’ ile güvence altındadır” dedi. Muhcu özetle şöyle konuştu: “Yeni rant operasyonlarının OHAL’in baskıcı ve yasakçı koşullarında toplumun demokratik tepkilerinin aşılarak ve hukuk sürecinin yönlendirilerek gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir. Darbe girişiminin iktidar tarafından fırsata dönüştürülmesi tamamen hukuksuzluk ve demokrasi karşıtlığı demektir. Bu durum ülkemiz ve toplumumuz açısından bir yıkım anlamına gelmektedir ve hiçbir şekilde kabul edilemez.” l İSTANBUL HİKBOİBZN’MDUEETTNPADLLÖAANNNDIINÜA Haydarpaşa Dayanışması bileşenleri dün tarihi Haydarpaşa Garı ve çevresinin özelleştirme kararını protesto et ‘Gözyaşlarımı tutamıyorum’ ti. 12 yıldır tarihi gar ve çevresinin korunması için mücadele ettiklerini vurgulayan Haydarpaşa Eyleme katılan 33 yıllık demiryolu çalışanı Gülse Dayanışması’ndan Tugay Kartal, vil Arat Bulut, “Haydarpaşa’nın “Asla izin vermeyeceğiz” dedi. bu halini gördükçe gözyaş Kadıköy’deki tarihi Haydarpaşa larımı tutamıyorum, tüyle Garı’nın merdivenlerinde toplanan yurttaşlar “Haydarpaşa trensiz ve vapursuz kalmayacak”, “Haydarpaşa gardır gar kalacak” yazılı pankartları açarak “Kültürel miras satılamaz” sloganını attı. Haydarpaşa Dayanışması adına basın açıklaması yapan Tugay Kartal, “Yaşanan süreç ve yargı kararları yok sayılarak korunması gereken tarihsel ve kentsel sit alanı için yeniden satış işleminin başlatıldığı anlaşılmakta vYaEtTaİnMdLaEşaREgeİZreİNk YOKdır”dedi.lİSTANBUL rim diken diken oluyor. Ran ta çevrilmesine çok üzülüyo rum” dedi. Haydarpaşa’nın ula şım işlevini sürdürmesi gerek tiğinin altını çi zen Zuhal Zer rin, “Kime peş keş çekecek ler, otel mi ya pacaklar bilme diğimiz bir sü Zuhal Zerrin recin içerisindeyiz” dedi. HHH İnanç sorgulaması ortaçağın en belirgin özelliğidir. Dinsel inanç (kilise tarafından temsil edilen Hıristiyanlık) her davranışın temel ölçütüdür. Kişiler, gruplar, konuşmalar, yazılanlar hep kutsal kitap olan İncil’e uygun olup olmadığına göre değerlendirilmiştir. Astronomi, tıp, hukuk hep bu eksende değerlendirilmiş, yüzyıllar boyunca din ile bilim çatışmıştır. Din savaşlarını, mezhep katliamlarını (Katolik Protestan) tarih kitaplarında, tiyatro oyunlarında, sinema filmlerinde okumuş görmüşüzdür. Sonra, adalet kavramı, üstün bir değer olarak insanlığın evrensel ortak değeri oldu. Adalet, insan vicdanının en üst basamağında yer alır. Adaleti temsil eden de hukuktur. Bu nedenle, “hukukun üstünlüğü”, “suçların yasalarca tanımlanması”, suçun kabul edilmesi için de, “Bağımsız yargı ve yargıç, açık, anlaşılır yasa, dürüst tanık, kabul edilebilir kanıt” bulunması temel koşullar olmuştur. Bu koşullar olmadan kişinin suçlu bulunması ve cezalandırılması adalete uygun değildir ve zulüm sayılır. Şimdi neden bunu yazmak gerekiyor? Gülen cemaati, kendine bağlı savcılarıyla, yargıçlarıyla, polis örgütüyle “zih Maslak’taki 45 bin metrekarelik alanla ilgili proje oybirliğiyle reddedildi. Maslak’taki Süperateş Fabrikası’nın bulunduğu 45 bin metrekarelik İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Hiz Darüşşafaka Cemiyeti, hastane için inşaat izni alamayınca araziyi satmak zorunda kaldı. Araziyi satın alan Taşyapı’ya 20 katlı otel izni verildi. Çevre sakinleri niyet ve niyet yargıladı”. Ergenekon, Balyoz davaları böyle “zihniyet ve niyet” yargılayan davalardır. Yasalara uymaya zorlanmış, sahte kanıtlar uydurulmuş, gizli tanıklar kullanılmıştır. AKP’nin lider kadrosunun bunları bildiği halde bu konularda ortak olması bağışlanamaz. Gülen cemaatinin suçlarına ortak olmuşlardır. met Alanı’na konut projesi teklifi İBB Meclisi’nden geçmedi. Teklifte alanın yüzde 50’si konut alanına alınması, yüzde 50’sinin de İBB Hizmet alanı olarak kalması istendi. Alana Yassıada’ya gerçekleştirdiği mega proje ve projenin adaya yaptığı tahribatla gündeme gelen MESA Mesken inşaat şirketi konut yapmak için sahibiyle 1 yıl önceden anlaşmış. İBB Meclisi’nin temmuz ayı oturumları gündemine Maslak’taki 45 bin metrekarelik Süperateş Fabrikası’nın bulunduğu İBB Hizmet Alanı’na ilişkin bir teklif geldi. Teklifte alanın yüzde 50’sinin konut yüzde 50’sinin de İBB Hizmet alanı kalması istendi. Hizmet alanlarına belediyeye ait hizmet binaları, halk eğitim merkezi, kütüphane ve kültürel tesisler gibi belediye ait birçok tesis ve açık alanına ise su deposu, şantiye ve garaj yapılabiliyor. Teklif uygun bulunmayarak oybirliği reddedildi. CHP’li dava açtı, bilirkişi lehte görüş bildirdi, İBB ise savunmasında “dava yargı mercileri açısından gereksiz yere iş yoğunluğuna sebebiyet veriyor, reddedilmeli” dedi Üstü örtülen 1725 Aralık Yolsuzluk Soruşturması’nda adı geçen Taş Yapı, Darüşşafaka Cemiyeti’nden aldığı Koşuyolu’ndaki 12 bin 257 metrekarelik araziye 20 katlı otel projesini hız kesmeden sürdürüyor. Çevre sakinleri proje planlarının iptal edilmesi istemiyle dava açtı. İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nde görülen davanın bilirkişi raporu çıktı. Bilirkişi çevre sakinlerinin lehine bir rapor hazırladı. Raporda İBB’nin savunması sırasında dikkat çeken ifadeler de yer aldı. İBB davanın “yargı mercileri açısından gereksiz yere iş yoğunluğuna sebebiyet verdiğini” belirterek reddedilmesi gerektiği belirtti Arap Oteli’nin benzerini yapmak istiyordu ancak belediye ‘emsal fazla’ gerekçesiyle projeyi reddetti. Bunun üzerine 80 metre yüksekliğinde 20 katlı, 3 bloklu yeni bir proje çizdirildi. 2013 yılında projenin ruhsatı alındı. Karacaahmet Mezarlığı’nın yanı başındaki arazide inşaat çalışmaları ise geçen yıl ay başladı. Projeye çeşitli kurumlar tarafından açılan davalar da sürüyor. ‘İnşaat hukuksuz’ Çevre sakinlerinin avukatı İlknur Yıldız gazetemize şöyle konuştu: “Bu davada Kadıköy Belediyesi, İBB verdiği cevaplar ile Taş Yapı’nın yanın da yer aldı. İnşaat hukuksuz bir şekilde devam etmektedir. Karacaahmet sit alanı bitişiğinde, metro üzerinde, İSKİ koruma bandında, tüpgeçit çıkışında, yeşil alan ve park alanında kalan yeraltı kat sınırlaması olmadan, çatı yükseklik sınırlaması olmadan böylesine büyük yapı yoğunluğu getiren imar planlarına, kanunlara, imar yönetmeliğine, şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı bu yapının durdurulmasını ve ruhsat iptalini istiyoruz. Koşuyolu sakinleri olarak hukuka güvenimiz tamdır, davanın sonuna kadar takipçisiyiz. Tek Koşuyolu var ve bozulmasını istemiyoruz.” l HAZAL OCAK / İSTANBUL Şimdi, Gülen cemaati tarafından kalkışılan darbe girişimi sonrasında bu cemaate bağlı olduğu varsayılan kişilere, kurumlara, şirketlere karşı bir suçlamacezalandırma hareketi başlamıştır. Ama burada da “suçun tanımı, suç sayılan eylemlerin tanımı, suçlanan kişilerin, kurumların, şirketlerin hangi suça nasıl katıldığının dürüst tanıklarla, açık kanıtlarla ispatlanması” zorunludur. Eğer bunların yerini ihbarlar, iftiralar, rekabet kaynaklı suçlamalar alırsa, bütün bunlar adil yargılamanın yerini alırsa, bundan bütün toplum kaybeder. Gülen cemaatine yönelik bütün suçlamalar bir anlamda yinelenmiş olur. Siyasal iktidar asla bu olayın arkasına saklanıp muhaliflerini tasfiye etmeye kalkmamalıdır. İşte, adalet için hukuk böyle zamanlarda gereklidir. Gülen cemaati bugün, “Adil hukuk herkes için gereklidir” sözünün ne anlama geldiğini anlıyor olmalıdır. Yarın da “Adil hukuk herkes için gerekli olacaktır” sözü gene evrensel doğru olarak herkes için önemini koruyacaktır. Meclis üyesi Hüseyin Sağ, “Bura Yetimleri okutan Darüşşafaka Cemi Adaleti güce kurban etmek, ülkeye sı halkın alanı. İBB Hizmet alanı olarak kalmalı” dedi. 1 yıl önceden plan yeti, bir hayırseverin kendilerine bağışladığı Koşuyolu’ndaki 12 bin 257 metrekare araziye hastane yapmak için proje hazırladı. Ancak, tüm girişimle kalıcı zarar vermektir. Uygarlık da demokrasi de adalettir. Hepsi budur... Mesa Mesken şirketi Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada alana konut projesi yapmak için önceden ön protokol yapıldığını, alanın kendilerine ait olmadığını, imar planı kabul edilseydi, konut projesi yapacaklarını söyledi. 1966 yılından bu yana faaliyette olan fabrikanın etrafında Ağaoğlu Maslak 1453, My Home Maslak, Mashattan gibi lüks konut projeleri bulunuyor. l HAZAL OCAK / İSTANBUL re “hayır” denilerek değişikliğe izin verilmedi. Cemiyet, 2005 yılında çareyi araziyi satmakta buldu. Taşyapı ve Selçuk Ecza Deposu ortaklığı araziyi 7 milyon dolara aldı. İstanbul Büyükşehir Belediye İmar Müdürlüğü ve Planlama Müdürlüğü’nün olumsuz görüş bildirmesine karşın bu kez imar plan tadilatı yapıldı. “Az yoğun konut alanı, yol, yeşil alan ve dere koruma alanı’nda” kalan araziye bodrum hariç 3 emsal inşaat hakkı ile 40 katlı otel ve ticaret izni verildi. Taş Yapı Dubai’deki Burj El GKYOEALRNİBKGOUINTLUA’NDA Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine bağlı Ocaklı köyü yakınlarındaki tarım arazisinde saat 15.00 sıralarında başlayan yangın genç çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alana da sıçradı. Rüzgâr nedeniyle büyüyen yangına 2 amfibik uçak, 5 helikopter ve 24 arazöz ile müdahale edildi. Söndürme çalışmaları sürerken, yangın çıkış nedeninin araştırıldığı bildirildi. l DHA Erdoğan’a hakaret iddiasıyla tutuklama Balıkesir’in Edremit ilçesinde, sosyal medyada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddia edilen 51 yaşındaki R.A. tutuklandı. Edremit İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri R.A ’yı, geçen 2 Ağustos’ta gözaltına almıştı. Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen R.A. tutuklandı. l DHA C MY B