15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 15 Ağustos 2016 10 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU 9 bin doları kim zimmetine geçirdi? Griple boğuşuyorum. “Yaz gribi kış gribin den daha da berbattır” derler. Doğruymuş. İki gündür salya sümük, yorgan döşek. O yüzden haberim olmadı. Bizim Murat Sabuncu telefon edip haber vermeseydi yine olmayacaktı. Ama Murat, beni derin grip uykumdan uyandırıp sordu: Abi haberin var mı? Nurettin Veren var ya, hani şu Cemaat itirafçısı. Dün CNN’de itiraflara devam etti. Abant toplantılarına katılanlara zarf içinde 3.000 dolar veriliyormuş. O halimle bile kükredim: Yav Murat, bu doğruysa 3 çarpı 3, toplam 9.000 doları kim zimmetine geçirdi? Öyle ya, bugüne kadar 34 Abant toplantısı yapılmış. Ben bunlardan üçünü izledim. İkisini Cumhuriyet, birini de T24 adına. İlk izlediğim ya 2000 ya da 2001 yılında Abant’taydı. Meclis’in o günkü Başkanı Cemil Çiçek’in açılış konuşması yaptığı bir toplantıydı. Katılımcıların siyasal dağılımı ve paleti şaşırtıcıydı. İsim isim yazmayacağım. Bugünlerde “Arabasının amortisörü patlayan FETÖ yaptı” dediği için bakarsın adamları ihbar kabul edip gözaltına alıverirler. Kimseyi yakmayayım, ama bugün Cemaat’e lanetler ve küfürler yağdıran nice AKP babayiğidi siyasetçi ve gazetecinin de orada olduğuna işaret edip geçeyim. İkincisi, 2014’te, yani AKP ile Cemaat papaz olduktan sonra Abant’ta otel bulunamadığından Akçakoca’da yapılan toplantı. T24’te idim. Katılımcıları yine isim isim yazmayacağım. Ama henüz kılıçlar tam olarak çekilmediğinden yine namlı AKP yandaşları toplantıda boy göstermişlerdi. Ancak sayıları izlediğim bir önceki toplantıya göre epey azalmıştı. Sonuncusu 2016 Ocak’ındaydı. Ben yine Cumhuriyet’teydim. Toplantı ise yine Abant’ta otel verilmediğinden Bolu yakınlarında bir otelde yapılıyordu. O toplantının özelliği ise Cemaatçi olmayacaklarına benim ve sizin rahatça bahse girebileceğimiz katılımcılar vardı. AKP cephesinden kimse yoktu. Daha da ilginci Cemaat’in ağır toplarından da çoğu, hem de pek çoğu yoktu. Acep darbe girişiminin kokusunu mu almışlardı, bilemem. Bildiğim o “pek çoğu” yurtdışına tüymüşlerdi. HHH Bir bildiğim daha var. İzlediğim üç Abant toplantısında kimse bana zarf içinde bir şey vermedi. “Acaba ben gazeteci olarak izliyordum ve bunu toplantı düzenleyenlere belirtmiştim” o yüzden mi Nurettin Veren’in kesinlikle verildiğini söylediği 3.000 dolar listesine dahil edilmemiştim? Yoksa benim 3.000 doları birileri zimmetine mi geçirdi? Toplantıya katıldığını bildiğim birkaç arkadaşıma sordum. Onların da 3 bin dolarlardan haberleri yok. Bu durumda ya Cemaat’in muhasebe bölümünde görevli adamları bu paraları zimmetlerine geçirdiler ya da Nurettin Veren nam itirafçı üfürüyor. Vitrinde kalabilmek için malzemesi tükenince yenilerini üretip pazara sürmek zorunda kalıyor. Artık günahı vebali onun boynuna. Üç Abant toplantısında da gidiş geliş kendi arabamı kullandığım, benzin parasını cepten verdiğim; İlhan Selçuk’un “Cumhuriyet çalışanın yol ve benzeri giderlerini gazete öder. Başkaları değil” ilkesi yüzünden, otel parası da çıkışmadığından gece dönüş yollarına düştüğüm, biri zarf içinde para sıkıştırmaya kalksa “Sen al onu da münasip bir yerine…” diye başlayan bir cümle kuracağım aklıma geliyor da “Şu 3 çarpı 3 toplam 9.000 bin doları kim zimmetine geçirdi” sorusu kafamda dönüp duruyor. Karşılaşır ve tanışırsam itirafçı Nurettin Veren Efendi’ye soracağım. Bilirse o bilir. ‘Milli Görüşçüyüm’ dedi 4’üncü sıradan atandı Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde rektörlük seçimlerinden önce basın toplantısı düzenleyerek “Milli Görüşçü” olduğunu açıklayan, 2007’de AKP’den Erzurum milletvekili aday adayı olan Prof. Ömer Çomaklı Dr. Ömer Çomaklı, rektörlük seçimlerinde 124 oy alarak 4. sırada yer almasına karşın rektör olarak atandı. Atatürk Üniversitesi’nde rektörlük seçimleri için 13 Nisan’da basın toplantısı düzenleyerek adaylığını açıklayan Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ömer Çomaklı, “Milli Gençlik Vakfı yönetiminde de bulundum. Rahmetli Erbakan Hoca’nın emriyle Ekonomik Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Erzurum Şubesi’ni kurdum, uzun süre onun başkanlığını yaptım. Bir takım soruşturmalar geçirdik. Bizim geldiğimiz gelenek o” dedi. 12 Temmuz’daki seçimlere 1’i kadın 15 öğretim üyesi katıldı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Çomaklı 124 oyla dördüncü oldu. Çomaklı, Cumhurbaşkanı tarafından 12 Ağustos’ta rektörlüğe atandı. Çomaklı, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde AKP’den Erzurum milletvekili aday adayı olmuştu. l Yurt Haberler MEB, Gülen’i okullardan silecek Milli Eğitim Bakanlığı, daha önce “örnek şahsiyet” ola net ise “PDY/FETÖ ile ilişkili kişilerce yazılan kitapların ca rak gösterip, kitaplarından yarış mi ve mescit kitaplıklarından malar düzenlediği Fethullah Gü ayıklanması”nı istedi. len ile ilgili tüm gazete, dergi, ki MEB Destek Hizmetleri Ge tap, CD, video kaset gibi basılı ve teknolojik kaynakların tüm SİNAN TARTANOĞLU nel Müdürlüğü; darbe girişiminin ardından gazetelerin, dergi okul kütüphalenelerinden ayıklanma lerin, yayınevlerinin kapatılmasına ka sını ve imha edilmesini istedi. Diya rar verilen KHK ile ilgili harekete geç ti. Genel müdürlüğün 9 Ağustos’ta tüm il milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği yazıda KHK ile kapatılan gazetelerin, yayınevleri ve dergilerin isimleri sıralandı. KHK ile aralarında Bugün, Meydan, Özgür Düşünce, Taraf, Yarına Bakış, Zaman’ın da olduğu 45 gazete, Nokta, Sızıntı, Aksiyon’un da olduğu 15 dergi ve 29 yayınevi kapatılmış tı. Bakanlık yazısında, “Bakanlığımıza bağlı her derece ve türdeki okul / kurum müdürlüklerin bünyesinde kurulmuş olan okul kütüphaneleri ile zenginleştirilmiş kütüphanelerdeki kaynaklar içerisinde yer alan kitap, dergi gazete, CD, video kaset gibi yayınevleri ve dağıtım kaynakları kanallarından Fethullah Gülen’le ile ilgili tüm basılı ve teknolojik kaynakların ayıklanması, hurdaya ayrılması, kayıtlardan çıkarılması ve imha edilmesi gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı. l ANKARA IADE YOLUNA taş döşeniyor Recep Akdağ ‘İşaretler Gülen’in iade talebini yorumlayan Doğulu gönderecekleri yönünde’ Kardelen TV’ye konuşan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen cemaati yapılanmasına yönelik soruşturmalarda Türkiye genelinde 80 bin, Sağlık Bakanlığı’nda 6 bin kişinin açığa alındığını söyledi. Akdağ, askeri hastanelerin devri için çalışmaların tamamlandığını, bakanlık olarak bu hafta hastaneleri devralacaklarını söyledi. Fethullah Gülen’in iadesine ilişkin girişimlerle ilgili bilgi veren Akdağ, “Biraz topu orta sahada çevirdiler ama şimdiki işaretler iade edebilecekleri yönünde. ve Batılı diplomatlar, talep için gönderilen belgeleri eleştirirken ‘idam’ı ısrarla tartışmanın da iade önünde engel olacağını söyledi ABD ile iade anlaşmasında devlet ve hükümet başkanına yönelik suçun, siya koli belgenin tasnifine yönelik çalışmanın yöntemlerini Ankara ile birlikte belirleyecek. Ancak Türkiye’nin ilk si suç sayılamayacağını belirten olarak 19 Temmuz’da yolladığı dosya açık hükme karşın Türkiye’nin da darbe girişimine yönelik verilerin başta Fethullah Gülen olmak üzere iade talebinde izlediği yol soru işaretlerine neden oldu. DUYGU GÜVENÇ yer almaması dikkat çekti. Ardından Türkiye’nin gönderdiği dosyalar ve hafta sonunda ilettiği tutuklama tale Gülen’in iadesi için gönderilen dosya binde ise 15 Temmuz kalkışmasına yönelik ların sayısal fazlalığına karşın, “tasnif veriler yer aldı. 19 Temmuz’daki ilk talebin edilmemiş olması ve mahkeme kara ardından gönderilen diğer dosyaların ise ek rından önce gönderilmesi” ve “idam, niteliğinde olduğu belirtildi. Ankara iki ülke işkence ve hukuka uygunluk” konu arasındaki iade anlaşmasının 9 ve 10’uncu sunda izlediği yol şüpheleri artırdı. maddelerinde yer alan “iade edilinceye ka 22 Ağustos’ta ABD Adalet dar tutuklu tutulması” talebini de İstanbul Bakanlığı’ndan uzmanlardan oluşan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararıyla iletti. Sağduyu zaten bunu gerektiriyor. İlgili dokümanlar kendilerine ulaşmış durumda. Bunu artık geciktirmemeliler. Bunu istemek bir heyet Türkiye’ye gelecek; görüşmeler ise 23’ünde başlayacak. Heyet, 19 Temmuz’da iade talebiyle gönderilen evrakı ve ardından yollanan 85 ABD’den talep tek değil İade sürecinde temaslarda bulunan bir yetkili de ABD’de bir dava açılıp açılmaya bizim, o 240 şehidin hakkı” dedi. İşte o maddeler: Köyceğiz’de 10 tutuklamauğla’nın Köyceğiz İlçesi’nde FETÖ’ye Myönelik soruşturmada gözaltına alı nıp adiyeye sevk edilen 13 kişiden 10’u tutuklandı, 3’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Savcılığın, karara itiraz etmesi üzerine yeniden yargılanan şüphelilerden 1’i kadın 3’ü tutuklandı. 3’ü adli kontrol şartıyla olmak üzere 5’i serbest bırakıldı. Şüphelilerin FETÖ ve lideri Fethullah Gülen’e para transferi yaptıkları, bazı kişilerden bağış adı altında zorla haraç aldıkları, topladıkları paraları Gana’ya yapılacak okulda kullanmayı planladıkları belirlendi. Şüphelilerin ayrıca bölgede çok sayıda arazi aldıkları, bazılarının hesabında yüklü paraların bulunduğu tespit edildi. Şüpheliler arasında Muğla fi dü. FETÖ’ye finansal destek sağladıkları iddia edilen öğretmenler T.T., B.T., M.K., A.K., emekli imam Ö.T., müteahhit İ.K., imam Ü.K., emekli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni M.U., M.S., A.S., E.U., Z.A., işadamı M.A., adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden M.K., A.K. ve M.S. adli kontrol şartıyla serbest bırıkılırken, diğer 10’u tutuklandı. Savcının bir üst mahkemeye itirazı üzerine yeniden yargılanan 13 kişiden T.T., B.T. ve Ö.T. tutuklandı. Daha önce tutuklanan M.U., İ.K. ve Ü.B. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan yakalama kararı bulunan S.Ü., eşi Ş.Ü., Ö.K. ve Gülen’e yakınlığı ile tanınan ve FETÖ’nün Muğla sorumlusu olduğu ileri sürülen M.Ç.’nin ise yakalan DİaiokbbaHüvnebsiTlidegiöymestülvvrabüikuhahraleeİtnemakhyyitvauldlşataerrükrsrguülaabıaetltlmeeseeıalunkueuinömitmalfutdıldkimlvetrnkuçicşealryliaiehrlelanddeenBlia,lkseküereresayöabhyusnddetlaıaekdttlanlnyaiainriinsseekiamşBnyi9nnnşbuıemlclniıidkmn”eaaiill’kndmlraeaui“niaaiiesm:sşkd3BağelmşakabncdeadiAekisyk’liatuacşlniüısanareeatiryeıtiankkuniylreTrıinkıniangrğoannn”tni,ltauiüadtackminııiietrlıeiınrlnsineamnarndş.üidufe.ölakiaadalşamiaikbGtsgealkrdnnlsmiareduiıeüaydvetndavaedgiru:bkbertreeeeaınmçe’İiredişölenialkbsdu’,iymreinyıdkbüdacrılaltivlüadniiciuaüisrauekaiirekyşenrsüeaekıyaoltst1lsenrve“e0lrsus“eğmoieeitİalıaerlisaun’kiev,ilcdr:unettarlçm.leeueınidaelnliıkldmnkcsyieurdşttiiiuoklaiieerşr”mn. i nansörünün de bulunduğu öne sürül ması için çalışmaların sürdüğü bildirildi. 7 Aralık Üniversitesi’nde ‘15 Temmuz’ karmaşası DİLEK ŞEN cağının Türkiye’nin sunduğu kanıtlar ışığında netleşeceğini, dava açıldıktan sonra da iade sürecinin yıllar alabileceğini belirtti. Yetkili, ABD’deki temasları sırasında benzer şekilde 2 dava olduğunu ve bunların 3 ila 6 yıldır devam ettiğinin temaslarında ele alındığını belirterek, “Mahkeme iadesine karar verse dahi ABD Dışişleri Bakanı’nın iadeyi ulusal güvenlik veya başka gerekçeyle reddetme şansı var” dedi. MGK kararı da dosyada Washington’un tavrını hem heyet hem de Biden ziyaretiyle “Ciddiye alırmış gibi bir davranış var ama bunu göreceğiz” sözleriyle yorumlayan yetkili, ABD’den sadece Gülen’in değil aynı zamanda Pensilvanya’daki çiftlik evinde yaşayanların da iadesinin talep edildiğini belirtti. ABD’ye sunulan kanıtlar arasında önceki 2 mahkeme kararının yanı sıra MGK’nin FETÖ’yüterör örgütü kabul eden kararı ve gerekçeleri de yer alıyor. Kafalardaki sorular Diplomatik kulislerde darbe girişimi sonrasında Gülen’in mal varlığına tedbir konulmasını öngören mahkeme kararını anımsatan bir diplomat ise, “Bu bilgi ve belgelerin mahkeme kararından önce gönderilmesinin nedenini anlamakta zorluk çekiyoruz. Bir hafta daha bekleyip gönderseydi, anlamlı olurdu” dedi. Batılı ve Doğulu diplomatlar ise Ankara’nın iade için izlediği politikanın soru işaretleri ile dolu olduğuna işaret etti. İdam engeli Bu sorular ve Gülen’in yanı sıra diğer örgüt mensuplarının iadesi için Ankara’dan beklenenler şöyle: n Kesin delil gerekli. Bu aşamaya kadar sunulan deliller diplomatlar tarafından yeterli bulunmuyor. Bir diplomat, başta üst düzey komutanların ifade tutanakları Darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen cemaati yapılanmasına yönelik başlatılan soruşturmalar kapsamında Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nde açığa alınıp daha sonra göreve iade edilen akademisyenler 3 gün sonra bu kez polis tarafından cemaat soruşturmasında gözaltına alındı. Serbest bırakılan akademisyenler ortak noktalarının seküler duruşları ve cemaat karşıtı olmaları olduğunu belirterek, üniversitede cemaat bağlantısı olan kişilerin kamufle edilmesi için kendilerinin hedef alındığını düşünüyor. Haklarındaki soruşturmalar sürdüğü için isminin açıklanmasını istemeyen bir akademisyen gözaltına alındıklarında bir Emniyet yetkilisinin kendisine, “Sosyolojik ve ideolojik olarak FETÖ ile hiçbir alakanızın olmadığını biliyoruz ama sizin rektörünüz bizimle dalga geçiyor. Cemaatten şüpheli değil, cemaatin mağdurusunuz” dediğini ve polislerin kendisinden Rektör Prof. Dr. İsmail Güvenç hakkında bildiklerini anlatmasını istediğini söyledi. Ağabeyi AKP’li vekil Bu akademisyen, eski rektör yardımcısı Prof. Dr. İsmail Gül’ün Kırkıncılar Cemaati’ne mensup olduğunu ve darbe girişiminin ardından gözaltına alındığında üniversitedeki cemaat yapılanmasıyla ilgili bilgi verince serbest bırakıldığını iddia etti. Akademisyen, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr İsmail Güvenç hakkındaki iddialara yönelik soruşturma başlatılmamasını AKP Kahramanma raş milletvekili Celalettin Güvenç’in kardeşi olmasına bağladı. Üniversite tarafından açığa alındıktan sonra polis tarafından gözaltına alınan başka bir akademisyen ise serbest bırakıldıktan sonra gazetemize yaptığı açıklamada, Emniyet yekililerinin kendilerine, “Aslında kilit insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Bildikleriniz, duyduklarınız varsa söyleyin” dediğini aktardı ve hakkında başlatılan idari ve adli soruşturmaların “bir tür karıştırma” olduğunu söyledi. Gözaltına alınan akademisyenlerden bir diğeri ise, seküler ve laik görüşte olduğunu, cemaat ve benzeri yapıyla hiçbir bağlantısı olmadığı gibi üniversitede haklarında açılan soruşturmada neyle suçlandıklarını bile bilmediğini ifade etti. nı “siyah mı, gri mi, açık gri mi, beyaz mı belli değil” sözleriyle değerlendirdi. n Başta ABD olmak üzere, iadesi istenecek ülkede idam cezası yer alsa dahi, idam cezasının geri getirileceğinin dillendirilmesi sadece Batı değil, Doğu ülkelerinde de iadesi istenen cemaat mensuplarının iadesinin önünde engel olarak görülüyor. Bu çerçevede Dışişleri’nin firar ettiği açıklanan 32 isimle ilgili girişimlerine de bugüne kadar olumlu yanıt gelmedi. Kaçan bazı diplomatların hâlâ sığınma talep ettikleri ülkenin havalimanında tutulduğu öğrenildi. n İade için Türkiye’den beklenen, insan haklarına saygı duyduğunu kanıtlamak ve savunma hakkını vermek. Ancak başta işkence fotoğrafları ve savunma alanında yaşanan süreç, Türkiye’ye iadelerin önünde engel olarak görülüyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle