14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 13 Ağustos 2016 yorum 13 Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA [email protected] Unutulan kadın hakları Toplu devlet ayini Yenikapı’da kimler vardı? Casusluk cemaatinin yakınları ile gizli gizli görüşmeler yapan genel başkanı, yine aynı cemaatin kurguladığı kaset oyunu ile görevden uzaklaştırılması üzerine; Cumhuriyet’i kurmuş partisini, “yeni”leyeceğini söyleyerek siyasi İslamcılar, cemaatçiler, Kürtçüler ve ülkücüler dahil hep partili olmayanlara açmış olan Kemal Kılıçdaroğlu. Casusluk cemaatinin oyununa gelmiş milletvekillerini tasfiye eden Devlet Bahçeli. Çevresi ve sorumlu olduğu ordu, casus cemaatinin müritleri tarafından sarılmasına ve de darbe yapılacağının kendisine bildirilmesine karşın hiçbir önlem almayıp cemaate teslim olan Genelkurmay Başkanı. Casusluk cemaatinin uyduruk davalarının savcısı olduğunu ilan etmiş olan Recep Tayyip Erdoğan. Yenikapı’da ne oldu? Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve diğerleri; “birlik ve bütünlük” ninnisi ile avunurken… “Başkomutan” çığlıkları arasında Recep Tayyip Erdoğan, geleceğe dönük tek adam hedefini bir toplu “devlet ayini”ne dönüştürdü. İhvan oradaydı Yenikapı’daki mitingde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TBMM Bakanı İsmail Kahraman’ın topluluğu nasıl selamladığına dikkat ettiniz mi? Her ikisi de, el sallıyormuş gibi gösterip başparmaklarını avuç içine kıvırarak “rabia” işareti yaptılar. Devrim muhafızları geliyor Askeri liseler kapandı. Yerine imam hatip ler dahil tüm liselerden Harp Okulu’na öğrenci alınacak. Şu andaki eğitim sistemi molla yetiştirmek üzerine yeniden yapılandırıldığına göre, ordu, bir cemaatten kurtulup cemaatler, tarikatlar koalisyonuna dönüşecek. TSK’nin emirkomuta zincirinin bozularak, siyasileştirilmesi de cabası. Türkiye Emekli Subaylar Derneği, bunun sonunun nereye gideceğini şöyle özetliyor: “Kuvvet komutanlıklarının Milli Savunma Bakanı’na bağlanmış olması ve Milli Savunma bakanı, başbakan veya cumhurbaşkanının doğrudan ast kademelere emir verme düşüncesi, tüm dünya askerlik tarihi bakımından en önemli harp prensibi olan ‘emir komuta birliğini’ ortadan kaldırmıştır. Bu durum milli güvenliğimizi ciddi şekilde tehlikeye düşürecek sonuçlar doğurabilir. Yüksek Askeri Şura’nın yapısının bu şekilde değiştirilmiş olmasının gerekçesi hiçbir şekilde anlaşılamamıştır. Eğer ana görevi liyakat derecelerine göre terfilere karar vermek olan YAŞ’ta siyasi iktidara yakın olanların terfileri amaçlanıyor ise, bunun sonuçlarının, tarihimizdeki Balkan Harbi’nde yaşandığı gibi çok ağır olacağı bilinmelidir. Bu düzenlemelerle TSK personeli, siyasete karışmaması istenirken aksine siyasetin içine çekilmiş olacak.” Üstü örtülen asıl amacın ne olduğu belli. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin son açıklaması, tam da bu amacı ortaya koyuyor: “CIA güdümlü Fethullahçı kalkışmanın ‘fiili başkanlık’ sistemine geçişin bahanesi olarak istismar edildiği yolundaki kaygılar artmaktadır. 15 Temmuz öncesinde bütün baskılara karşın anayasa tuzağına düşürülemeyen halkımız, şimdi ‘Türk tipi’ denilen antidemokratik bir başkanlık diktasına anayasa değişmeden boyun eğmeye zorlanmaktadır.” 13 AĞUSTOS 2016 SAYI: 33183 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.26 04.15 04.27 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.05 13.16 17.04 05.52 13.01 16.47 06.15 13.26 17.14 Akşam 20.14 19.57 20.18 Yatsı 21.45 21.26 21.51 NEVAL OĞAN BALKIZ Hukukçu/Akademisyen AKP iktidarı, toplumsal cinsiyet kurgusunu (toplumsal cinsiyet kimlikleri); içinde yapılandığı iktidar ilişkilerine paralel ve onları yansıtacak şekilde dinsel, kültürel ya da diğer geleneksel önyargılara göre biçimlendiriyor. Bunları toplumsal hiyerarşik yapı içerisinde, yaşamın bütününde geçerli kılacak politikaları uyguluyor. Cinsiyet eşitliği ve kadının kimliği kurgusuna ilişkin tartışmalar, kadın bedeni ile onun kamusal sunumu çerçevesinde yoğunlaşıyor. Kadını imgeleştirmek! Bu kurgu çerçevesinde kadın, biyolojik farklılığı temelinde “bedene dair bir imge’ye” dönüştürülüyor. Bu dönüştürme bir yandan kadın ölümlerini arttırıyor ve toplumsal bilinç yapısında bu ölümlerin meşru görülmesine zemin yaratıyor. Diğer yandan kadının insan olarak kendisiyle, bedeniyle olan ilişkisi ve bunun toplumsal görünümleri annelik rolü üzerinden kurgulanıyor. Kadınların kamusal ve özel alandaki varlık biçimleri, kariyer ve hak kategorileri bu rol üzerinden oluşturuluyor. Bu anlamda alternatif (kamusal) alanlar yaratılıyor. Kadına ait görünürlük bu alanlara, kişisel ve bedensel pratikleri de kapsayan çeşitli dinsel davranış biçimleriyle taşınıyor. Böylelikle din, kadın bedeni ve onun pratikleri üzerinden kendini bir eylem repertuvarı olarak her yerde hatırlatıyor. Toplumsal bir tasavvur olarak dolaşıma giriyor, beden ve mekân aracılığıyla görünürlük kazanıyor. Hegemonik rejim Hukuk da, bu amacı gerçekleştire AKP muhafazakâr, otoriter, cinsiyetçi ve eril bir anlayışı kurumsallaştırıyor. Kadınerkek eşitliğini kabul etmediğini, her ortamda dile getiriyor. Günümüz Türkiye’sinde kadınların kamusal ve özel alandaki varlık biçimleri, kariyer ve hak kategorileri, annelik rolü üzerinden oluşturulmaya çalışılıyor. cek bir araç konumunda kalıyor. İktidarın ayırt edici biçimi olarak, marjinal bir konuma düşüyor. Dolayısıyla hukuk kuralları ve hukuki söylem genel olarak, toplumsal cinsiyet kurgusuna ve cinsiyetler arasındaki doğal farklılıklara başvuruyor, normatif alanda kadın bedenine atfedilen anlamları açıklamakla, meşrulaştırmakla sınırlı kalıyor. Bu haliyle hem erkek egemen ideolojinin, hem de hegemonik rejimin yeniden üretilmesi ve aktarılmasını sağlayan bir mekanizma oluşturuyor. TBMM’de Araştırma Komisyonları kurulmasına ilişkin verilmiş tüm önergeleri reddeden AKP, Türkiye, AB ve çevre ülkelerde 45 ülke arasında en yüksek evlenme oranı olan 6. ülke konumunda bulunmasına ve boşanma oranında 43 ülke arasında sondan 26. sırada yer almasına karşın “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi İçin Meclis Araştırması Komisyonu” kuruyor. Haklar ortadan kalkıyor Boşanmaların toplumda yaşanan tüm sorunların kaynağında yatan sosyal bir yıkım olduğu algısını yaratmak, bu baskıyla kadınların kazandıkları hak ve ayrıcalıkları, Ceza Kanunu, Medeni Kanun, Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Ka nun ve İstanbul Sözleşmesi’ndeki kazanımları ortadan kaldırmak istiyor. Komisyon bu amaca uygun şekilde; çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesi, çocuk evliliğinin teşviki, hem şiddet başvurularında hem de boşanma davalarında arabuluculuk ve uzlaşma uygulanması, boşanmanın zorlaştırılması, kadının nafaka hakkının süreye bağlanması, eşin ölümünde, kadının mal rejiminden kaynaklı yüzde 50 payının verilmemesi gibi tüm kamuoyunun haklı olarak tepkisini çeken çağdışı, insan hakları ve onuruna aykırı önerilerde bulunuyor. Muhtarlara yetki AKP ayrıca muhtarlara, il ve ilçe müftülerine resmi nikâh kıyma yetkisi veriyor. Türk Medeni Kanunu’nda kişi hakları dediğimiz, anayasada güvenceye bağlanan temel hak ve özgürlüklerin kullanımına ilişkin koşulları oluşturan ve evlilik, miras, velayet, nüfus ve ikamet gibi hukuksal işlemlerden doğan hakları özellikle kadınlar açısından güvenceye alan hükümler değiştirilmek, güvenceler kaldırılmak isteniyor. Oysa kanun koyucu, bu işlemlerin geçerli sonuçlar doğurmasını, işlemlerin belli bir şekilde yapılmış olmasına bağlamış bulunuyor. Bu işlemlerin nüfus müdürlüklerince yapılması, idarenin eylem ve işlemleriyle bir bütün olması ilkesinin bir gereğidir. Ayrıca kadının, laiklik ilkesinin kurumsallaştırdığı bir kamusal alanda, eşit bir hak öznesi konumu ile yer almasının da garantisidir. Bu ilkeleri ihlal edecek her yetki devri girişimi, devletin temel niteliklerini, hukuk güvenliğini, temel hak ve özgürlüklerin kullanım alanlarını ortadan kaldıracaktır. ‘Sanatçıların zorlanmaları demokrasiye sığar mı?’ HDP’li Sancar, Sıla’ya linç kampanyasını Meclis gündemine taşıdı Yenikapı’da düzenlenen ‘Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ öncesi “Darbelere karşıyım ama böyle bir şovun içinde olmayacağım” sözleri nedeniyle iktidar ve yandaşlarının hedefi haline gelen, konser programları iptal edilen ve sosyal medyada hakkında linç kampanyası başlatılan Sıla’nın yaşadıkları, HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ın sorularıyla TBMM gündemine taşındı. Hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ iddiasıyla suç duyurusunda da bulunulmasının ardından sosyal medya hesabından “Demok Sıla Gençoğlu rasi farklılıklara saygı duymanın, o rengi farklılıklarla omuz omuza yaşamayı becerebilmenin adıdır” açıklaması yapan Sı la hakkında HDP’li Sancar şu soruları sordu: Demokratik hak “Sanatçıların, konserlerinin iptal edilmesi tazyiğiyle iktidarın görüşleri doğrultusunda bir siyasi pozisyon almaya zorlanmaları, mitingin konusunda yer alan demokrasiyle bağdaşmakta mıdır? Konusu demokrasi olan bir mitingde yer almama tercihi demokratik bir hak değil midir? Sıla’ya yönelen ağır tepkilerin, kamu kurumlarından sert açıklamalarla destek görmesinin linç ortamı yaratabileceğini düşünüyor musunuz?” l ANKARA/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Ek ÜCRET ÖDEMEYECEKLER O annelere müjdeli haber SİBEL BAHÇETEPE Beyoğlu Kamu Hastaneleri Birliği, OHAL ile birlikte kapatılan sağlık kuruluşu içinde yer alan İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nde tedavisi yarım kalan ve tedavinin devamı için ek ücret ödemek durumunda bırakılan anne adaylarının mağdur edilmeyeceklerini, bu konuda gereken yasal düzenlemenin Sağlık Bakanlığı tarafından planlandığını açıkladı. Beyoğlu Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Erol Kısmet tarafından yapılan yazılı açıklamada “Burada tedavi gören hastaların tedavi işlemlerinde en küçük bir aksama olmaması ve şimdiye kadar toplanmış ve saklanmakta olan tüm dondurulmuş embriyo ve materyalin zarar görmemesi için gerekli işlemler yapılmıştır” denildi. Hastaların ücretini ödediği hiçbir işlem için mağdur olmayacaklarını vurgulayan Prof. Kısmet, şu ifadelere yer verdi: Tedaviye devam “Hastalarımız ücretini ödemiş oldukları hiçbir işlem için mağdur olmayacaktır. Bu konuda gerekli yasal düzenleme Sağlık Bakanlığımız tarafından planlanmaktadır. Gazetemiz, 11 Ağustos perşembe günü gündeme getirdiği “Umutlara da darbe” başlıklı haberinde kapatılan sağlık kuruluşları içinde yer alan Özel İstanbul Tüp Bebek Merkezi’nde tedavisi yarım kalan iki anne adayının çıkan ek masraflar nedeniyle zor durumda kaldığını yazmıştı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde oluşturulan bilgilendirme hattımız vasıtasıyla (0212 3735076) veya hastalarımız Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne müracaat ettiklerinde embriyologlar tarafından bilgilendirilmekte ve dosya bilgileri kendilerine verilmektedir. Bundan sonraki tedavilerine istedikleri bir merkezde devam edebilecekleri, embriyoları ücretsiz olarak nakil edilmiş olan VKV Koç Üniversitesi ÜYTE merkezinden alabilecekleri ve istedikleri merkeze transfer edebilecekleri kendilerine bilgilendirilmektedir.” l İSTANBUL DÜZELTME VE ÖZÜR Gazetemizin dünkü 1. sayfasında yer alan ‘Ya itiraf ya ihbar’ adlı haberin spotunda ‘15 Temmuz’ sehven ‘15 Ağustos’ olarak çıkmıştır. Düzeltir tüm okuyucularımızdan özür dileriz. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle