15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 10 Ağustos 2016 10 Ümmetçilik atından inip… Başlıktaki yarım cümle günlerdir yaza yaza bitiremediğimiz “Yenikapı Mitingi”nde görsel medya için kurulan iskelenin altında, yani özellikle yazılı medya tayfasının kızgın güneşten kaçıp soluklandığı, o gün takılan adıyla “iskele altı”nda söylendi. “İslamcı medya” diyebileceğimiz gazetelerden birinin, birkaç TV tartışma programında bir araya geldiğimiz, en azından selamlaşacak kadar tanıştığımız ağır topu ile kaynattığımız sohbette geçti. Yarım cümlenin devamı bir gazeteci için gözlerini dört, kulaklarını beş açacağı kadar önemliydi, ilginçti: Tayyip Bey ümmetçilik atından inip milliyetçilik atına binmiş gibi. Atı da ha bire kırbaçlıyor, dörtnala kaldırıyor… Mitingi kapı yoldaşım Tayfun Atay ile izliyoruz. Konu benim cahil, onun uzman olduğu bir alan. Ne çare ki o izlenimler derlemek üzere miting kalabalığının içine dalmış, kaybolmuş gibi. Zorunlu olarak sohbeti ben yürüttüm. Sordum: Bu bir eleştiri mi? Hayır bir tenkit değil bir tespit. Biraz açsanız… Olur. Ama sizin tabirinizle off the record… Elbette… Buyrun “off the record”a… HHH Bakın Engin Bey biraderim… Bu, bizim camiada eski bir münakaşa mevzuudur ve henüz noktası konmamıştır. Ümmetçilik, hani siz Marksistlerin enternasyonalizmi var ya, onun adeta muadili (=eşdeğeri) gibidir. Aslolan Müslüman olmaktır. Derisinin rengi, milleti, milliyeti, ırkı, hatta cinsiyeti mühim değildir. Arap mı, Türk mü, Kürt mü, Habeşi mi fark etmez. İslam ümmetidir aslolan. Ama Erbakan Hoca zamanında gazetenin adı Milli Gazete, ideolojinin adı “milli görüş” idi… Dedim a, henüz noktası konmamış, konamamış bir münakaşa mevzuu bu. Ancak şu miting meydanında ağır basan ne? Milliyetçilik… Gördünüz mü? Buna işaret etmek istemiştim… Bu sizin mahallede bir “olumsuzluk” olarak mı değerlendirilir? Olumsuzluk hayır, ama bir eksiklik denebilir. Ancak bu benim fikrim. Mahalle adına konuşmak benim haddim değil… Ben sadece Tayyip Bey’in bilhassa darbe girişimi sonrasında milliyetçiliğe aşırı ağırlık tanıyıp İslami vurguyu, yani ümmet fikriyatını gölgede bıraktığı kanaatimi ifade ettim… İskele altında bile kulaklarımızın zarını zorlayan mitingde sıra lider konuşmalarına gelmişti. Sohbet mecburen bitti. Yeniden kızgın ağustos güneşi altına çıktık… HHH Evet, güneş altına çıktık ama önemini kavrayamadığım, ancak önemli olduğunu sezdiğim ve bizim mahallenin gündeminde hemen hiç yer almamış o tartışma konusu aklımdan çıkmadı. 1960’ların sonundan 1970’lerin başına kadar Türkiye solunun o bitip tükenmez tartışmasını hatırladım. Hani sosyalist ideoloji ile milliyetçi ideolojiyi buluşturmaya çalışan Mihri Belli’nin Fransız sosyalisti Jean Jaueres’ten aktardığı o cümleyi: “Milliyetçiliğin azı seni enternasyonalizmden uzaklaştırır, milliyetçiliğin derini seni enternasyonalizme götürür. Enternasyonalizmin azı, seni milliyetçilikten uzaklaştırır, enternasyonalizmin derini seni milliyetçiliğe götürür.” Acaba Türk milliyetçiliği atına binip doludizgin süren Tayyip Erdoğan İslami mahallede yeni ve derin bir tartışmaya mı yol açacak, yoksa benim “off the record”çu tanıdık abarttı mı? Bilmiyorum. Ama sizlerle paylaşmaktan da kendimi alamadım. Danimarka: Türkiye kırmızı çizgiyi aştı Avusturya’nın ardından Danimarka’dan da Türkiye ile AB üyeliği görüşmelerinin sona erdirilmesi çağrısı geldi. Reuters’in haberine göre iktidardaki Liberal Parti, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anti demokratik girişimleri ve başarısız darbe sonrası gündeme gelen idam cezasının geri getirilmesine desteğinden dolayı Türkiye ile müzakerelerin sonlandırılması gerektiği belirtildi. Partinin Dış Politika Sözcüsü Michael Aastrup Jensen, “AB’ye aday bir ülke için gerekli olan minimum kırmızı çizgi aşılmıştır. Ara vermekten değil, müzakereleri tamamen durdurmaktan ve Türkiye’nin aday ülkeler listesinden çıkarılmasından bahsediyoruz” dedi. Reuters, Danimarka Dışişleri Bakanlığı’ndan Jensen’in açıklamaları için herhangi bir yorum gelmediğine dikkat çekti. Gorbaçov: Dünya için yararlı bir diyalog Sovyetler Birliği’nin son devlet başkanı Mihail Gorbaçov, Türkiye ve Rusya liderlerinin görüşme kararını çok doğru bulduğunu açıkladı. Rus haber ajansı Ria Novosti’ye konuşan Gorbaçov, “Adım adım diyalog kurulması ve işbirliği yolu bulunması gerek. Bunun hem Türkiye, hem biz, hem de dünya politikası adına çok yararlı olacağına inanıyorum” dedi. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Erdoğan ve Putin, Moskova ileuçakkrizinin ardından ilk kez yüz yüze beyaz sayfagörüştü Rus lidere darbe girişimine verdiği tepki için teşekkür eden Erdoğan, “çok farklı vbeaoşllauymalcua” ğbiırnıdsöönyelmedini Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye sınırında Rus uçağının düşürülmesinden 9 ay sonra ilk kez bir araya geldi. Rusya’nın St. Petersburg kentindeki tarihi görüşmeye Türkiye’deki darbe girişimine ilişkin mesajlar damgasını vurdu. “Çarlar köyü” olarak bilinen Strelna kasabasındaki Konstantinovskiy Sarayı’nda yaklaşık bir saat gecikmeyle başlayan görüşme öncesi Putin’in Erdoğan liderliğindeki Türk heyetini beklerken sıkıntılı olduğunu gösteren görüntüleri kameralara yansıdı. Putin, Türk heyetini karşıladıktan sonra sözü, geçen Kasım’da Türk F16’larının Rus Su24 uçağını düşürmesine getirdi. “Önceki yıllarda ülkelerimizin ilişkileri benzeri görülmemiş olan bir seviyeye yükselmişti. Fakat uçağımızın düşürülmesi ve bir askerimizin ölmesinin ardından ilişkilerimiz çok düşük bir seviyeye geriledi” dedi. Ancak Rus lider daha sonra şöyle devam etti: “Türkiye’nin bu zorlu günlerinde buraya gelmeniz, aramızdaki diyaloğu her şeye rağmen yeniden başlatmak istediğimizi, Türkiye ve Rusya halklarının çıkarları için ilişkilerimizi yeniden canlandırmak istediğimizi gösteriyor.” Darbe girişimi sonrası Erdoğan’ı ilk arayanlar arasında olduğunu vurgulayan Putin, “Ülkenizdeki politik krizin aşılması için desteğini ifade eden ilk kişilerden biri oldum. İlkesel olarak anayasaya aykırı olan her girişime karşı olduğumuzu bir kez daha belirtmek isterim. Türkiye halkının sizin liderliğinizde bu sorunun üstesinden geleceğine inanıyorum” diye konuştu. Rus lider, ticari ve ekonomik ilişkilerin yeniden inşası ve terörle mücadele konularını ele alma fırsatı bulduklarına memnun olduğunu ekledi. ‘Farklı bir süreç’ vurgusu Erdoğan ise Rusya’ya verdiği randevu için teşekkür edip “Aslında planlamamız G20 zirvesiydi. Tabii o malum olay süratle bir araya gelmemize vesile oldu” ifadesini kullandı. “Darbe girişiminin ertesinde sizlerin lider noktasında bizi arayışı hem tüm heyetimizi hem de halkımızı mutlu etmiştir” diyen Erdoğan, ikili ilişkilerde çok daha farklı ve olumlu bir sürece girileceğine inandığını dile getirdi. “Bu ziyaretle beraber sırası bizde olan üst düzey istişare toplantılarına başlayacağımız için çok mutluyuz. Aramızda masada olan birçok ikili ilişkilerimiz var. Bölgenin siyasi olarak bizlerden beklentileri var. İnanıyorum ki dayanış Heyette Fidan sürprizi 15 Temmuz’un ardından ilk yurtdışı ziyaretini Rusya’ya yapan Erdoğan’a, darbe girişimi sırasında istihbarat zafiyetlerine işaret edilmesinin ardından hedef haline gelen MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da eşlik etmesi dikkat çekti. Geçen hafta Fidan’a ilk kez sahip çıkan Erdoğan, “İrtibat kuramayışım, bulundukları şartlar se bebiyle olabilir. Kendileri de böyle ifade ediyor” demişti. Çavuşoğlu, Kalın ve Fidan dışında heyette Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kültür Bakanı Nabi Avcı, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Tarım Bakanı Faruk Çelik, Enerji Bakanı Berat Albayrak ve AKP Genel Sekreter Yardımcısı Mehdi Eker de yer aldı. Putin’den tabak jesti Rus ve Türk heyetlerin görüşmeden sonra oturacakları yemek masasında ilginç bir detay gözden kaçmadı. Ortasına Erdoğan ile Putin’in tokalaşma pozunun resmedildiği porselen tabaklar masaya kondu. Erdoğan ve heyetini bekleyen Putin’in sıkıntılı tavrı dikkat çekti. Nereden nereyE! TürkiyeRusya krizi, 24 Kasım 2015’te Rus Su24 uçağının düşürülmesi ve pilotunun öldürülmesiyle patlak verdi. O günlerde “Özür dilemesi gereken bir taraf varsa, bu biz değiliz. Hava sahamızı ihlal edenler özür dilemeli” diyen Erdoğan, 27 Haziran 2016’da Putin’e özür mektubu yazdı. “Allah Türk yönetimini akıldan yoksun bırakarak cezalandırdı” diye demeçler vermiş olan Putin, iki gün sonra teşekkür etmek için Erdoğan’ı aradı. 45 dakika süren görüşmede yüz yüze buluşma kararı alındı. Ardından bakanlar kurulunu toplayıp ilişkilerin normalleşmesi için görüşmelere başlanılması talimatı veren Putin, darbe girişiminin ardından Erdoğan’ı arayarak, Türkiye’de seçilmiş hükümetin yanında yer aldıklarını belirtti. Buluşmanın tarihi de bu görüşmede belirlendi. mamız bölgedeki sorunların çözümüne de yardımcı olacaktır” diye konuştu. Erdoğan ayrıca Rusya ile işbirliğinin bölgedeki sorunların çözümüne yardımcı olacağını da kaydetti. Bir buçuk saat görüştüler Daha sonra görüşmenin basına kapalı kısmına geçen liderlere Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov, Putin’in dış politika danışmanı Yuri Uşakov ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri İbrahim Kalın eşlik etti. İki lider yaklaşık bir buçuk saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Daha sonraki görüşmelere her iki taraftan heyet üyeleri de katıldı. Reuters’ın haberine göre, liderlerin görüşmesinin ardından Türk yetkililerinden “İki ülke arasında ilişki lerin normalleşmesine yönelik uzlaşı olduğunun açık olduğu” görüşü aktarıldı. görüşmenin gündeminde Rusya’nın Ocak ayından bu yana Türkiye’ye uyguladığı gıda ambargosunun iptali, charter uçak seferlerinin yeniden başlatılması ve Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesi ile Suriye krizi vardı. Moskova, düşürülen uçakla ilgili tazminat konusunu da gündeme getireceğini açıklamıştı. Putin ve Erdoğan son olarak Kasım 2015’te Antalya’da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nde bir araya gelmiş, Erdoğan ise Rusya’yı en son Eylül 2015’te ziyaret etmişti. St. Petersburg ziyareti öncesi TASS haber ajansına röportaj veren Erdoğan, ‘dostum’ olarak bahsettiği Putin’le görüşmesinden sonra “ilişkilerde yeni bir sayfa açılacağını” belirtmişti. İKİ LİDER ORTAK BASIN TOPLANTISI DÜZENLEYİP BİR DİZİ KARAR ALDIKLARINI AÇIKLADI Suriye ikinci toplantıda konuşuldu Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Putin ve Erdoğan, ikili ilişkileri “krizden önceki seviyeye getirmek” amacıyla bir dizi karar aldıklarını açıkladı. Yaptırımları adım adım kaldıracaklarını ifade eden Putin, “Ticari ve ekonomik işbirliğini canlandırmak için önümüzde zahmetli işler var. Süreç başladı ama zaman alacak” dedi. Putin’in darbe girişiminin ertesi günü kendisini aramış olmasının “dayanışma ve psikoloji noktasında önemini” vurgulayan Erdoğan da TürkRus ilişkilerinin “krizlere karşı daha dirençli hale geldiğini” belirtti. Liderler, Suriye konusunu ise basın toplantısı sonrası ayrı bir toplantıda ele alacaklarını söyledi. Gazetecilerden gelen soru üzerine Putin, “Fikir ayrılıklarımızın herkes farkında, bunlara çözüm bulmaya çalışacağız. İki taraf da Suriye’de çözüm istiyor” dedi. Erdoğan, toplantının ardından Putin’e ‘teşekkürler’ anlamına gelen Rusça ‘Spasibo’ ifadesini kullandı. ‘FETÖ, ilişkilere kastetti’ Erdoğan ve Putin, akşam saatlerinde ise TürkRus İş Dünyası toplantısında ortak açıklamalarda bulundu. Putin, Türkiye ile ekonomik ve ticari ilişkilerde uçak krizi öncesi döneminden daha ileriye götürmek istediklerini söyledi. Putin, inşa at sektöründe işbirliğini yeniden canlandırmaya hazır olduklarını söyledi. Erdoğan, uçak krizini hatırlatarak FETÖ’yü işaret etti. Erdoğan, “O elim hadise, Rusya’yla iyi giden iyi ilişkilerimiz üzerine kara bir gölge olarak çökmüştür. FETÖ ve arkasındaki güçlerin ilişkilere de kastettiği anlaşılmıştır” dedi. Putin’le 2008’deki görüşmede ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılmasını hedef olarak belirlediklerini hatırlatan Erdoğan, “Biz bu hedefi yeniden gündemimize almalıyız. Akkuyu Nükleer Santralımızın hız kazanması önem kazanıyor. Aynı şekilde Türk Akımı projesi de çift hat olarak bu da hayata geçecektir” dedi. ‘Dostluk değil maddi çıkarlar’ PutinErdoğan buluşması sadece Türkiye ve Rusya’da değil tüm dünyada ilgiyle izlendi. TASS’ın haberine göre Konstantinovskiy Sarayı’na ev sahipliği yapan Strelna kasabasına 200’ü aşkın gazeteci geldi. Büyük kısmı Rus ve Türk olan gazeteci grubu içerisinde Avrupa, ABD, Ortadoğu, Çin ve Japonya’dan basın mensupları da yer aldı. Dünya medyası da buluşmaya ilişkin ayrıntılı haber ve analizler yayımladı. Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan Carnegie uzmanı Alexander Baunov, “Kişisel dostluk ya da ideoloji üzerine değil, ortak maddi çıkarlar üzerine kurulu, daha uzun ömürlü ve daha pragmatik bir ilişki göreceğiz” dedi. ‘İki otoriter, tek hedef’ Katar merkezli El Cezire’ye yazan Dimitar Bechev, “Rusya, Suriye’nin geçiş süreci için hızlı bir anlaşma istiyor. Türkiye’nin desteği gerekli ama yeterli değil” vurgusu yaptı. “İki otoriter, tek hedef” başlığını kullanan Alman Spiegel dergisi, “Bir nükleer santral, bir doğalgaz boru hattı ve Antalya için çok sayıda turist: Dondurulan ikili ilişkilerin ardından Erdoğan ve Putin birçok büyük projeyi yeniden aktif hale getiriyor. Ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkartılması öngörülüyor” ifadelerini kullandı. ‘İtalya için fırsat’ İtalyan İl Messaggero gazetesi ise “Rusya’da iki ‘tiran’ buluşacakmış, Batılı ve Avrupalı değerler karşısında düşman bir eksen köprüsü inşa etmeye hazırlanıyorlarmış gibi yorumlar yapılıyor. Oysa buna AB ile İtalya’nın çıkarları bakımından bir fırsat olarak bakmak lazım. İki ülkenin Suriye meselesinde bir çözüm bulmaları olağanüstü bir şey olur” dedi. ‘Zaman alacak’ Vedomosti: Ortadoğu uzmanı Alexander Shumilin’e göre Erdoğan Rusya’ya istediği için değil mecbur olduğu için geliyor. Kendi ülkesinde oldukça karmaşık bir durumda ve Erdoğan’ın yaptığı her şeye olumlu tepki veren tek kişi Vladimir Putin. Ancak düşmanlıktan dostluğa çabuk geçiş bütün alanlarda mümkün değil. Ekonomik sahada mümkün olabilir ancak askeri ve siyasi saha başka bir konu. ‘Kilit sorun Suriye’ Nezavisimaya Gazeta: Moskova ve Ankara arasındaki yakınlaşmalar her zaman Avrupa ve ABD ile kötü ilişkiler döneminde gerçekleşiyor. Kilit soru Moskova’nın, Ankara’nın Beşşar Esad’ı devirme girişiminden vazgeçmesi karşılığında Suriyeli Kürtlere desteğini çekip çekmeyeceği. Türkiye’de istikrar eksikliği nedeniyle Rusya’nın gelecekteki ortaklıklar için eli güçlenebilir. ‘Türkiye, NATO’yu Rusya’ya değişemez’ Darbe girişimi sonrası Türkiye ile ilişkiler hakkında Bild gazetesine konuşan Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier, TürkiyeRusya yakınlaşması konusunda şunları söyledi: “Türkiye’nin geçen yıl Rus uçağını düşürmesinin ardından tekrar bir yakınlaşma içine girmesi iyi bir gelişme. Ama bunun, Rusya’nın Türkiye için NATO’ya alternatif güvenlik partneri haline geleceği kadar ileri gitmesini beklemiyorum. Türkiye önemli bir NATO partneri ve öyle de kalmalı” dedi. l Dış Haberler C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle