27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 6 Temmuz 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN/ASLAN YILDIZ haber 5 Giresun ALUCRA’DA komutanlar VE AİLELERİNİN bulunduğu helikopter düştü Bayramda acı haber Asker ve şehit aileleriyle bayramlaşmadan dönenleri taşıyan Sikorsky S70 tipi helikopter kazasında 2 yarbay şehit oldu, komutanların eşleri ve çocuklarının yer aldığı 5 kişi yaşamını yitirdi Bölgedeki karakollarda görev yapan askerler ve şehit aileleriyle bayramlaşmadan dönen Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Doğru, rütbeli personel, asker eşleri ve çocuklarının da aralarında bulunduğu 15 kişiyi taşıyan S70 Sikorsky helikopter Alucra ilçesi yakınlarındaki Tohumluk Yaylası’na düştü. Helikopterin ikiye ayrılarak yere çakılması sonucu meydana gelen kazada Pilot Yarbay Hilmi Özer, İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay Sadettin Şahin şehit olurken 5 asker yakını yaşamını yitirdi, Tuğgeneral Mustafa Doğru’nun da aralarında bulunduğu 9 kişi yaralandı. Askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre; pilot düşmeden kuleye arıza bildirimi yaparak düşüş sonrası patlamayı önlemek için yakıt boşalttı. Eş ve çocuklar da vardı İçinde Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Doğru, eşi Nuran Doğru ve küçük kızı Berrin Doğru; Kurmay Başkanı Binbaşı Ünal Bayhan, eşi Didem, oğlu Erdal ve kızı Işıl Bayhan; İl Jandarma Komutan vekili Yarbay Sadettin Şahin ve eşi Nihal Şahin; Ast Personel Üstçavuş Cemalettin Çoban, Uzman Çavuş Adem Kara ve eşi Semra Kara; Pilot yüzbaşı Hilmi Özer, Pilot Üsteğmen Yüksel Kandemir ve Teknisyen Astsubay Çavuş Muhammet Bedek’in bulunduğu helikopter Giresun’a dönüş yolunda saat 17.30 sıralarında Alucra ve Yağlıdere ilçeleri arasındaki Tohumluk Yaylası’na düştü. İlk müdahale köylülerden Dağlık alanda meydana gelen kazayı patlama sesi duyan köylüler fark etti. Durumu yetkililere bildiren köylüler, hızla bölgeye ulaşarak yaralılara yardım etmek için seferber oldu. Köylüler enkazdan kurtardıkları bazı yaralıları araçlarıyla taşıyarak olay yerine gelmek için yola çıkan ambulanslara teslim etti. Aramakurtarma ekipleri ve ambulanslar Tohumluk Yaylası’nın sarp ve dağlık yapısı nedeniyle güçlükle ulaştı. Olayda Pilot Yarbay Hilmi Özer, İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay Sadettin Şahin, eşi Nihal Şahin, Tuğgeneral Mustafa Doğru’nun eşi Nuran ve kızı Berrin Doğru, Albay Ünal Bayhan’ın eşi Didem Bayhan ve Uzman Çavuş Adem Kara’nın eşi Esra Semra Kara hayatını kaybetti. ‘Helikopter ikiye ayrılarak çakıldı’ KGTÖARNGIĞÜI öylülerden Gültekin Karaca, olayı şöyle anlattı. “Bölge çok sık ormanlık bir alan. Hava sisliydi. Helikopter ikiye ayrılarak yere çakıldı. 5 dakika sonra olay yerine ulaştık. İlk müdahaleyi yaklaşık 20 kişi yaptı. Hemen yetkilileri aradık. Araç la ulaşmamız mümkün değildi bir şekilde ulaştık. Helikopterin parçalarıyla yaralıla rı yola çıkardık. 9 yaralıyı taşıdık. Ölenle ri indirdik daha sonra yetkililer gelince biz ayrıldık.” Tohumluk Köyü Muhtarı Sinan Ukuş, “Helikopter bizim köyden çok alçak geçti. Yazılarını bile okuyanlar var. Heli kopter tamamen parçalanmıştı” dedi. Araç ilerleyemedi köylüler taşıdı Kazadan yaralı kurtulan Doğru, eşi ve kızını yitirdi. İBAYŞILBDAIKRAIMN zmir’de bulunan Başbakan Binali Yıldırım, gazetecilerin sorularını yanıtlarken “Bayram programı için gidiyorlar. Toplamı 15 kişi, Giresun’a dönüş yolunda, takriben 40 kilomet re kala helikopter kaza kırıma uğruyor. Ara Tuğgeneral Doğru’nun da bulunduğu yaralılardan 7’si Giresun Devlet Hastanesi’ne, durumu ağır olan Pilot Üsteğmen Yüksel Kandemir ise helikopterle Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Tuğgeneral Doğru’nun bilincinin zi çok sarp. Köylüler çok ciddi katkı sağlıyorlar. Ambulanslar gidebildiği yere kadar gidiyor” dedi. Yıldırım, belli bir noktadan sonra yerinde olduğu da belirtildi. Yaralılara ilk müdahaleyi yapan köylüler arasında bayram araçların ilerleyemediğini, yaralıların patika tatili için memleketinde bulunan bir sağlık personelinin de bulunduğu belirtildi. yoldan taşınabildiğini kaydetti. Yıldırım, heli Düşerken ağaçları hamak olarak kullandı kopterin düşme nedeni konusundaki sorular üzerine, terör saldırısı ihtimalinin görülmediğini, gelen bilgilerin görüşle ilgili bir problem PİLOT DAHA BÜYÜK olduğu yönünde olduğunu belirtti. TSK’nin en çok FACİAYI ÖNLEDİ Bölgedeki askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre; pilot düşmeden kuleye arıza bildirimi yaptı. Kurtarma planı için bilgiler gönderen pilot ‘Helallik’ istedi. Yere çarpma sırasında patlama olmaması için yakıt tahliyesi gerçekleştirdi. Olabildiğince yumuşuk iniş yapmak için havacılık tabirinde “Ağaçları hamak olarak kullanmak” yolunu seçti. Askeri kaynaklar, bu yöntemin şehit sayısının daha fazla artması nı önlediğine dikkat çekti. Olaydan sonra Erzincan ve Malatya’dan 2 helikopter ve bir insansız hava aracı bölgeye gönderildi. 14 kişilik ekip bugün bölgede inceleme yapacak. Ekibin ön raporları bir ay içerisinde, kesin raporu 3 ay içerisinde hazırlamaları bekleniyor. tercih ettiği araç TSK, S70 Sikorsky askeri helikopterle ri uluslararası görevlerinde ve terörle mücadele kapsamında aktif olarak kullanıyor. Irak’ın kuzeyine gerçekleştirilen bir çok sınır ötesi harekât sırasında S70 Sikorsky helikopterleri görev yapıyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan S70 Si korsky modeli helikopterlerden, 60 adet satın alındı. TSK S70 Sikorsky için 562 milyon dolar harcadı. Helikopterlerin birim maliyetinin 12 milyon dolar olduğu belirtiliyor. DHEAVRREİKMECTİİ’NDDEMENOAKRÇAIKTLAMA: CHP içerisinde kendilerini “devrimci demokrat” olarak tanımlayan, aralarında milletvekillerinin de bulunduğu bir grup partili yaptıkları açıklama ile CHP’nin iktidar yürüyüşü başlatabilmesi için yeni bir siyaset tarzı yakalaması ve politik söylemlerini netleştirmesi gerektiğini bildirdi. CHP politik söylemlerini netleştirmeli CHP İstanbul Milletvekilleri Ali Şeker, Eren Erdem, Onursal Adıgüzel, Selina Doğan, Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, 24. dönem milletvekilleri Rıza Türmen, Hurşit Güneş, Hüseyin Aygün, Müslim Sa rı, Rıdvan Budak, Binnaz Toprak, Sena Kaleli, Parti Meclisi üyeleri Gülseren Onanç ve İdris Yıldız, eski dönem PM üyeleri Dursun Bulut, Tülay Ateş ve İlay Aksoy’un da aralarında bulunduğu partili 130 kişi, 2526 Haziran tarihlerinde Kumburgaz’da bir araya gelerek partinin iktidara yürüyebilmesi için izlenil mesi gereken yöntemi tartıştı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Dursun Bulut, “Devrimci Demokrat Hareketi”nin il kongresi sonrasında 3 bölgede de geniş bir kadro tarafından başlatıldığını belirterek örgütsel yapının yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Prof. Teziç’ten Anayasa Mahkemesi’ne çağrı: Boşalt doldur yasasını iptal edin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen yargı paketinin yürürlüğe girmesinin ardın dan hükümet, 5 gün içinde yeni Yargıtay ve Danıştay üyelerini belirleyecek. 10 gün içinde de görevi sona erecek üyeler ad li ve idari yargıda görevlendiri lecek. CHP, yasanın iptali ve yü rürlüğünün durdurulması iste miyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak AYM, CHP’nin başvurusunu “söz konusu yasa EMİNE henüz Resmi Gazete’de yayım KAPLAN lanmadığı için” reddetti. Anaya sa Profesörü Erdoğan Teziç, “bo şaltdoldur yasası” olarak nitelendirdiği yasa nın hiç uygulanmayacak biçimde iptal etmesi gerektiğini söyledi. Teziç, yasayla ilgili olarak şu uyarı ve değerlendirmelerde bulundu: Boşaltdoldur yasası: Bu bir boşaltdoldur yasasıdır. İlerde öyle bir hale gelir ki hükümet, bütün devlet kurumlarında “boşaltdoldur” yasalarıyla kendisine tamamen bağlı olacak bir yapıyı istediği gibi oluşturma imkânına kavuşacak. Burada asıl tehlike, kendisine biat etmeyecek hiçbir kurum kalmayacak. Üniversitelerde hazırlığını yapar, boşaltır istediği gibi elemanlarla doldurur. Vekiller tasfiye edilebilir Parlamentodaki çoğunluğu beğenmediği zaman milletvekillerinin görevlerini kanunla sonlandırabilir mi, temel sorun bu. Parlamen KCOUMNUHŞUTRUİYET’E Prof. Erdoğan Teziç Yargı paketinin tehlikelerine dikkat çeken Prof. Teziç, yasanın iptal edilmemesi halinde sıranın Anayasa Mahkemesi’ne de geleceğini söyledi. toya kadar uzanabilecek bir sorun var. Öyle bir yasa çıkarırlar ki çıktığı gün üyelikleri sona erer. Bunlar yargıya gittikleri takdirde kazanırlar, ama iş işten geçmiş olur. AYM yolu kapamalı Anayasa Mahkemesi, toplumun geleceğini düşünerek bu tür yasalara kapıyı tamamen kapamalıdır. Artık kanunların yürürlüğünün durdurulması diye bir mekanizma var. Bu tür düzenlemeleri önleme konusunda geniş sonuçlar doğuracak bir içtihat kararı verebilmelidir. Anayasa Mahkemesi, bir içtihat mahkemesidir. İptal kararını verdikten sonra yasa hükümlerinin uygulanmaması konusunda idareye “kazai emirle bu kanun geçmişe yönelik olarak da uygulanmayacaktır’” diye bir karar verme li. Böyle bir yola gidilebilmeli. Yasanın iptalinden sonra tüm gedikleri kapatmalı. Aksi takdirde çok tehlikeli sonuçları doğacaktır. Yasama kötüye kullanıyor “Boşaltdoldur” türü yasalar, yasama organının yetkiyi kötüye kullanmasıdır. Anayasanın 7. maddesinin kenar başlığı “yasama yetkisi”, 9. maddesinin ise “yargı yetkisi”dir. HSYK’nin yapısındaki büyük değişimden sonra 9. maddenin kenar başlığı, “yürütmeye bağlı bir görev” haline gelmiştir. Kuvvetler ayrılığı kalkmıştır, hele hele yargı görev haline getirilince rejim üzerindeki tartışmaların bir tek nitelemesi ortaya çıkıyor: Diktatörlük. Hukuken bir dikta rejimi yerleşti ve yerleşmeye devam ediyor. O bakımdan Anayasa Mahkemesi, devletin bekasını düşünerek ve yargı yetkisini kullanarak hukuk devletinin sürekliliğini sağlayacak karar vermezse çok yakın gelecekte sıra Anayasa Mahkemesi’ne gelecektir. İşlemde paralellik ilkesi Yargıçlar seçilerek geldi, seçimi siz yasama işlemiyle sonlandırıyorsunuz. İşlemde paralellik ilkesi vardır. Bir işlem nasıl yapıldıysa öyle geriye alınabilir. Anayasa Mahkemesi, şu soruyu sorarak inceleme yapmalıdır. Yasa, kamu yararı amacıyla mı yoksa başka bir amaçla mı yapılmıştır? Bütün kamusal işlemler kamu yararı amacıyla yapılır. Zaten amaç unsuru sakatsa yasanın tereddütsüz iptal edilmesi gerekir. l ANKARA Üst Akıl İç Akıl AKP’nin hesabı kitabı yapılmış bir “proje” olduğu çok sık söyleniyor. Doğrudur. İki de bir “üst akıl” diyorlar ya, işte o üst aklın Ortadoğu’daki planlarıyla ilişkili bir projedir AKP. Sovyetler yıkılmadan önce bu planın esası “sosyalizmi kuşatma” planıydı. Üst akıl “tarihin sonunun geldiğine” inanınca plan “yeni bir düşman yaratma” zorunluluğunun da katkısıyla “eh artık şuraları temizleyelim” planına dönüştü. Bu arada üst aklın hesaba katmadığı çok şeyler oldu kuşkusuz. Sovyetler’e karşı palazlandırılan, eğitilen “talebe”, birlikte şirket kurup birlikte para kazanılmış ortaklar bu “yeni düşman” meselesine tamı tamına uydular; ünlü İkiz Kuleler’i yerle bir ettiler. Sonrası IŞİD’dir. HHH Bütün bu gelişmelerin ekonomide, politikada, ideolojide neoliberal dayatmayla birlikte dünyanın başına musallat olduğunu eklemek gerek. Ülkelere “demokrasi” getirme planı “rengârenk devrimler” masalıyla eski Sovyet ülkelerinde denendi. Pek tutmadı. Sonra üzerinde epeyce çalışılmış Ortadoğu ülkelerine döndü üst akıl. Körfez, derken Irak, Tunus, Libya, Mısır nihayet Suriye “demokrasi getirilmesi gereken ülkeler” olarak seçildiler. İşte bu stratejik planlama kapsamında siyasal konjonktürün de denk düşmesiyle politikada kıvrak, ideolojide katı AKP’nin Türkiye için biçilmiş kaftan olduğunu keşfettiler. HHH Her planın sonu, bir doğal ömrü var; revize edilmez, yenisiyle değiştirilmezse zarar veriyor. O zaman planın öznesini hizaya getirmek, doğrulmuyorsa doğrultmak, genel plana, stratejiye zarar vermesini önlemek gerekir. Genellikle üst akılla birlikte büyümüş ama arada yoldan çıkmış ya da çıkma eğilimindeki iktidarlar fazla sorun yaratmazlar, isteklerinde hızla tasarrufa gider; nihayet iktidarlarını sürdürmeyi, ideolojik hedeflerini tamamlamayı tek madde olarak üst akla sunarlar. Bu talep iktidarın niteliğine bakılmaksızın genellikle kabul görür. Özellikle de Ortadoğu ülkelerinde yerleşik politik alışkanlıklar işi kolaylaştırır. Mısır’da öyle oldu. Diktatörü diktatörle değiştirdiler sorun çözüldü. Suriye’de tökezledi biraz. HHH “Her şeye muktedir bir üst akıl” tablosu çizdiğimin farkındayım. İç faktörü dikkate almayan her analiz denemesi tökezler. Türkiye zaten bu tablodaki öteki ülkelerden farklı. Epeyce mesafe almış olsa da AKP hâlâ büyük, kırılması zor bir dirençle karşı karşıya. İktidar olduğu tarihten sonra uzun bir zaman kendini ülkenin liberallerine “demokrat” olarak yutturma becerisini gösterdi ama artık bu masalı onlar bile yutmuyorlar. Gerçi hâlâ “iyi bir şey yapsın yine ‘evet’ derim” havasında olanlar var ama sihir bozulmuştur artık. Projenin bütününü görmüş olanlar “iyi şeylere” kafayı takmaz; o iyi şeylerdeki tuzakları görür, projenin esasına bakarlar. HHH Üst aklın AKP projesi su alıyor. Batma ihtimali yüksektir. Ne yapalım öyleyse, “Bak dış politikasını düzeltiyor, hatasını kabul ediyor” deyip yeniden liberal bankada hesap mı açalım ona. Yoksa “üst akla teslimiyeti tamdır, iktidarının devamından başka bir şey istemiyor, bunun için de zorbalıkta sınır tanımıyor” deyip ayağa mı kalkalım. Hep birlikte “üst aklı” bir yana bırakmalı “iç aklın” zaferine, birliğe, beraberliğe odaklanmalıyız. Naçizane fikrim budur. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle