19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 3 Temmuz 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 3 320/1 8 0 330/2 3 0 260/1 8 0 320/2 2 0 320/1 8 0 270/1 5 0 260/1 2 0 310/1 8 0 380/23 0 360/23 0 310/20 0 340/2 5 0 230/1 4 0 360/2 6 0 200/1 1 0 280/2 0 0 220/1 1 0 350/1 8 0 200/1 3 0 300/1 9 0 290/2 1 0 300/2 1 0 TARİHTE BUGÜN 1924: Çek asıllı yazar Franz Kafka, Prag’da doğdu. 2000: Ünlü oyuncu Kemal Sunal 56 yaşında yaşamını yitirdi. 2013: Mısır’da ordu yönetime el koydu. Anayasa Mahkemesi özel hayat ihlaline 25 bin TL tazminat istedi TSK’ye özel hayat dersi KYaAçKaAkL‘BAaNbDaI’ İzmit’te, Kocaeli F Tipi Cezaevi’nden dün tedavisi için hastaneye getirilen organize suç örgütü lideri Arif Ötleş pencereden atlayarak kaçtı. Ötleş’e yardımcı olan 3 kişi yakalanırken şüpheli motosikletle kaçtı. Sakarya’nın Hendek ilçesinde aracı bozulan Ötleş ile Ankara’dan çağırdığı öğrenilen 4 adamı polisin kontrolleri sırasında yakalandı. l SAKARYA/Cumhuriyet kEarldeomği 3abnin’ınTL Tüketiciler Birliği Genel Merkezi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hediye ettiği ve üzerinde ismi yazılı olan kalemi, hayır işlerinde kullanılmak üzere Kayseri’de satışa sundu. 3 bin liraya satılan kalemi işadamı Halil İbrahim Ersolak satın aldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Eşini vurdu ‘ne olur ölme’ diye ağladı Antalya’nın Kepez ilçesinde Özlem Seçkin Sarıkurtbay çifti bir süre önce ayrı yaşamaya başladı. Seçkin Sarıkurtbay, kısa süre önce Kocaeli’ne yerleşti. Dün sabah saatlerinde Antalya’ya gelen Sarıkurtbay, eşiyle görüşerek çocuklarını görmek istediğini söyledi. Öğle saatlerinde Özlem Sarıkurtbay, 3 çocuğu ve bir yakınıyla Kızılay Parkı’na geldi. Özlem Sarıkurtbay’ın yakını çocukları alıp gittikten sonra çift arasında tartışma başladı. Seçkin Sarıkurtbay çantasından çıkardığı tüfekle eşini göğsünden vurdu. Eşinin kan içinde kaldığını gören Seçkin Sarıkurtbay, başını dizlerine koyarak, “Ne olur ölme, sana bir şey olmasın‘ diyerek gözyaşı döktü. Ancak Özlem Sarıkurtbay, olay yerinde öldü. l ANTALYA/DHA ALİCAN ULUDAĞ Türk Silahlı Kuvvetleri, bünyesinde Kurmay Albay olarak görev yapan A.Y, 11 Ağustos 2011 tarihinde Tiflis Büyükelçiliği’ne askeri ataşe olarak atandı. TSK’de sivil memur olarak çalışan eşi de bu nedenle ücretsiz izne ayrıldı. 2011 yılı Eylül ve Aralık aylarında albayın eşine ait olduğu iddia edilen dört adet cinsel içerikli ses kaydı internette yayımlandı. Bunun üzerine A.Y, 16 Aralık 2011’de yurda çağrıldı ve Genelkurmay Başkanlığı emrinde görevlendirildi. Ses kayıtları sebebiyle 30 Aralık 2011’de Genelkurmay Başkanlığı’nın onayıyla hakkındaki yurtdışı sürekli görev ataması iptal edildi ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3. Kolordu Komutanlığı’nda görevlendirildi. Albay A.Y, iptal kararına karşı askeri mahkemede dava açtı, ancak ret yanıtı aldı. Subayın, ses kayıtlarını diğer personele dinleten tahkikat heyeti hakkında yaptığı suç duyurusunda ise soruşturma izni verilmedi. Albayın eşine de meslekten çıkarma cezası verildi. Komutanları Albay A.Y’ye eşinden boşanması, aksi halde rütbelerinin geri alınacağı uyarısında bulun du. Bunu kabul etmeyen A.Y ise 13 Ağustos 2012 tarihinde emekliliğini talep etti ve Milli Savunma Bakanı’nın onayıy la emekliye ayrıldı. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran Albay A.Y. özel hayata ve aile hayatına yönelik hukuka aykırı müdahalelerde bulunulduğunu kaydetti. Başvuruyu görüşen AYM Genel Kurulu, anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı ilkesinin ihlal edildiğine, bu nedenle başvurucuya 25 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. l ANKARA Uçaktaki Avrupa Sabah 7.30. LondraRoma uçağı... En arka sıradan çığlıklar geliyor: İniltiyle karışık, yalvaran, acı haykırışlar... Ağıt yakan bir kadının kederli sesi... Aynı sözcükleri tekrarlıyor sürekli... Ne dediğini anlamıyoruz, ancak infiali büyük; belli... Hostes, şaşkın yolculara açıklama yapıyor: “Eritreli bir mülteci... 3. kez sınırdışı ediliyormuş. Direniyor gitmeye...” Sonra rahatlatmak için ekliyor: “Yanında sivil polisler var merak etmeyin. Biz alışkınız bunlara...” Çoğu İtalyan ve İngiliz olan yolcular yine de tedirgin... Uçak havalanmadan önce Eritreli kadının feryadı durmayıp tersine yükselince bir kısmı arka sıralardan öne taşınarak beladan uzaklaşmaya çalışıyor. Bir kısmı müzik cihazının kulaklığını takıp duymaza yatıyor ve uykuya dalıyor. Bir kısmı uzaktan kaygıyla izliyor. Ama yardıma koşan, derdini soran, çare arayan yok. İki sivil polisin gözetiminde seyirlik bir isyan... Arkamdaki İngilizin “İyi ki gönderiyorlar” dediğini duyuyorum. Dönüp ona doğru bakıyorum. Siyahi... Eritreliden önce gelip İngiltere’de yer kapmış belli. Yerini kaybetme telaşında vicdanını kaybetmiş. Pişkince sırıtıyor yüzüme: “Kendini patlatmasın da...” Öfkeli bakışlarımı görünce toparlıyor kulaklarına yayılan dudaklarını... Uçakla birlikte çığlıklar da havalanıyor, arka sıralardan kokpite doğru... Eritreli kadın, geri yollanacağı cehennemin ateşine değmiş gibi haykırıyor artık... Öfkesinin harı, hepten rahatını kaçırıyor yolcuların... Lüks koltuklarda merak var, tedirginlik var, rahatsızlık var, kızgınlık, kayıtsızlık, korku var. Ama utanç yok mesela, merhamet de yok sanki... Üzüntü? Belki. Nazik bir kadın sesi, üç dilde anons yapıyor; Eritre dilindeki feryat, hepsini bastırıyor. Hostesin sesindeki konfor, mültecinin sesindeki dehşetle çatışıyor. Bir kıtanın dramı, bir uçağın içinde, sembolik bir seyirliğe dönüşüyor. Avrupa’nın hümanist makyajı, bir çığlıkta akıyor; altından, ruhunu yitirmiş, yaşlı, yorgun bir insan sureti çıkıyor. HHH Yaşlı kıta henüz farkında değil belki, ama kulak tıkadığı, tiksinerek baktığı, uzağa kaçtığı o çığlık, kendi sonunu haber veriyor aslında... Avrupa uçağı sallanıyor. Ve paniğe kapılan “Avrupalılar”, birbirleriyle kavgaya tutuştukça, uçaktan atlamaya çalıştıkça ya da yeni gelenleri uçaktan atmak için kapıyı açtıkça, uçağa da hızla irtifa kaybettiriyor. Uçaktaki dehşet ve kendinden başka hiçbir şeyi düşünememe hali, yaşlı kıtanın son nefesi gibi çınlıyor kulaklarda... Uçak inerken, Eritreli kadının çığlığı duyulmaz oluyor. Yolcular, korku dolu bakışlar ve hızlı adımlarla çıkış kapısına yöneliyor. Rahatlıyorlar. Nihayet bir mülteciden daha kurtuldular. Herkes çıkınca uçağa giren yer ekibi temizliğe en arkadan başlıyor. Bakıyorum; onlar da çığlık sırasını bekleyen Asyalılar... Son durak buysa, durdurun dünyayı inecek var. Dünyanın Yeni 5 Boyutlu Eğitim Sisteminin Türkiye’deki Öncüsü  Işık Üniversitesi, 21. yüzyılın girişimci, yenilikçi, yapıcı, yaratıcı ve üretken iyi insanlarını yetiştiriyor. Işık Üniversitesi, dünyanın en iyi üniversitelerinin uyguladığı teknoloji ve sanatın, bilim ve mühendisliğin matematikle bütünleştiği STEAM* kavramının Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi. * STEAM: ScienceBilim, TechnologyTeknoloji, EngineeringMühendislik, ArtsSanat, MathematicsMatematik TANITIM GÜNLERİ: 11 TEMMUZ 05 AĞUSTOS 2016 www.isikun.edu.tr (0216) 528 71 81 ÜCRETSİZ SERVİS: Kadıköy, Maslak /FMVIsikUni /FMVIsikUniv /FMVIsikUniversitesi /fmvisikuniv Işık Üniversitesi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle